EKONOMİ - 13 Nisan 2018 Cuma 13:20

21. Yüzyılda Türkiye-Çin İşbirliği Konferansı başladı

A
A
A
21. Yüzyılda Türkiye-Çin İşbirliği Konferansı başladı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Dr.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Metin Türker, Türkiye ile Çin arasında hayvan sağlığı, karantina, gıda sağlığı gibi pek çok konuda protokol yaptıklarını ifade ederek, iki ülke arasındaki tarım alanında işbirliğinin arttırılacağını söyledi.


Yaşar Üniversitesi ve Türk-Çin İş Geliştirme Dostluk Derneği tarafından düzenlenen ve iki gün sürecek olan “21. Yüzyılda Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Alanlarda Türkiye-Çin İşbirliği” uluslararası konferansı üniversitenin Selçuk Yaşar Kampüsünde başladı.


Açılışta konuşan Türk-Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği Başkanı Adnan Akfırat, Türkiye ile Çin arasında hem ekonomik hem de diğer anlamda ilişkilerin arttığına ve Çin hükümetinin ABD’nin ticaret savaşlarına yanıt olarak daha fazla ithalat yapma kararı aldığına dikkat çekerek, "Çin pazarı Türk ürünlerini bekliyor. ABD gibi en güçlü rakip koşullar gereği devre dışı kalmış durumda. Türkiye’nin önünde önemli bir fırsat bulunuyor. Kolları sıvayıp bu imkanı kalıcı olarak kullanmak zorundayız. Biz batıdayız ama güneş doğudan yükselir. Bunun farkındayız" diye konuştu.



Ortak kazançlara dayalı ortaklık


Şangay Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Guo Changang da Türkiye ile Çin bürokratlarının son yıllarda çok sık görüştüğünü ve 2018’in ilk aylarında Türkiye’nin Çin’e ihracatının yüzde 3.8 arttığını belirterek, iki ülkenin ortak kazançlara dayalı bir ortaklık kurması gerektiğine dikkat çekti.


Düzenlenen konferans ile iki ülke arasındaki öncü ilişkiler kurmak için adımlar atmak istediklerini Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ise, "Tarihi ipek yolunun yeniden hayata geçirilmesi Çin ve özellikle İzmir için sınırsız imkanlar oluşturacaktık. Bu proje ile Türkiye ve Çin ortak hareket ederek tarım, enerji, taşımacılık ve turizm gibi alanlarda güzel günler göreceğimize inanıyoruz" dedi.


Açılış konuşmalarının ardından Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer moderatörlüğünde “Tarım Endüstrisi Alanında Türkiye ve Çin İşbirliği” konulu panel düzenlendi.



Tarımda işbirliği artacak


Panelin konuşmacılarından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Metin Türker ise nüfus artışına bağlı olarak toplum geleceğinin tehdit altında olduğunu ifade ederek, günümüzde yaklaşık 600 milyon obezin yaşadığına ve 800 milyon insanın da aç olduğuna işaret etti.


Her yıl 1.4 milyar ton gıda israfı yapıldığını ve 39 ülkede gıda, 80 ülkede ise su sıkıntısı olduğunu dile getiren Dr. Metin Türker, “Bakanlık olarak büyük ovaları koruma altına alıyoruz. Bugün 8.5 milyon hektar araziyi sulayabiliyoruz. Ülkemizde son 15 yılda nüfus 80 milyona çıktı. Türkiye’de pek çok ürün üretiliyor ve ihraç ediliyor. Fındık, incir, kayısı, kiraz, vişne ve haşhaşta dünyanın en büyük üreticileri arasındayız. Et ve süt üretiminde artışımız var. Çin ile balık ticareti yapıyoruz. Türkiye, gıda ve tarım alanları dünya ortalamasına bakıldığında 17’nci sırada yer alıyor. Türkiye yağlı tohumda arz açığı yaşıyor. Hayvan yemi satın alıyor çünkü meralarımız zayıf. 2007 yılında 104 milyon dolar olan tarımsal ticaret hacmimiz 2017’de 319 milyon dolara yükseldi. Bugün Çin, Yeni Zelanda ve ABD’den süt tozu ithal ediyor ve bu ülkeler arasına Türkiye de girebilir. Türkiye ile Çin arasında tarım alanında işbirliğinin arttırabiliriz. Hayvan sağlığı, karantina, gıda sağlığı gibi pek çok konuda protokol yaptık ve yenileri de yapacağız” ifadelerini kullandı.



Çin’e süt tozu ihracatı


Panelde konuşan Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar da Hollanda’nın 200 milyon dolar üzerinde ihracat yaptığını belirterek, Ege Bölgesi’nin Hollanda’nın yüzölçümünün iki katından daha fazla büyüklüğe sahip olduğunu ve potansiyelinin çok daha fazla olduğunu kaydetti.


Bu avantajı kullanarak tarım teknolojilerine uygulanması ile daha fazla ihracat yapılabileceğine işaret eden Yaşar, şunları söyledi:


“Türkiye’nin meraları da Avustralya’nın meralarından fazla. Buna karşın mera yönetimi bulunmuyor. Meraların sürülmesi ve gübrelenmesi ile verimi arttırılabiliriz. Bizler hayvancılığımızın rekabet edebilir seviyeye gelmesi için ithal yem konusundan kendimizi kurtarmalıyız. Soyanın GDO’lu olması nedeniyle büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalındı. Yem sanayi hammaddesinin yüzde 60’ı dışarıdan geliyor. Süt tozunun tonu dünyada 185 dolara satılıyor. Türkiye’deki maliyetleri ise 220 dolar civarındadır. Süt tozu ihracatı için yüzde 10 civarında desteğe ihtiyaç var. Süt ürünleri ihracatını da yapabiliriz. Bugün Hollanda Çin’e çalışıyor. Anlaşmalar tamamlandığında Çin’e süt tozu, süt ve süt ürünleri ihracatı yapılabilir. Ege Bölgesi bu iş için en uygun yer. Tarıma dayalı sanayi çok daha ileri noktada bölgemizde.”


Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Zhu Zhaohua da çevre korumaya önem verilmesi gerektiğini belirterek, ekonomik ve yeşil kalkınmanın birleştirilmesinin önemine dikkat çekti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kadınlar domates kasası yarışmasında erkeklere taş çıkarttı Antalya’nın Kumluca ilçesi ve çevre ilçelerdeki seralarda çalışan vatandaşların katılımıyla domates kasası taşıma, domates çekme ve halat yarışları düzenlendi. Kumluca Belediyesi tarafından Kumluca Şehir Stadı’nda düzenlenen yarışmalarda, Kumluca ve çevre ilçelerden katılan kadınlar kıyasıya mücadele etti. Domates kasası taşıma yarışmasında 3 dakikada 24 domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi birinci, 21 domates kasası taşıyan Hatice Işık ikinci, 17 domates kasası taşıyan Hörü Alkan üçüncü oldu. Domates yeme yarışmasında da 3 dakikada 1 kilo 362 gram domates yiyen Ayşegül Aydın birinci, 1 kilo 216 gram domates yiyen Ayşe Akyürek ikinci, 1 kilo 178 gram domates yiyen Mefaret Ünal ise üçüncü sırada yer aldı. Sekiz takımın katıldığı halat çekme yarışmasında ise finalde Kumluca Belediyesi takımıyla karşılaşan Kaşlılar takımı, zorlu mücadeleyi kazanarak şampiyon oldu. Yarışmalar, renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmada en fazla domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi, sera işçisi olduğunu ve her gün sayısız domates kasası taşıdığını söyledi. Yarışmayı birinci olarak bitirdiği için mutlu olduğunu dile getiren Keyikçi, festival dolayısıyla neşeli bir hafta geçirdiklerini kaydetti. Kaşlılar takımı halat çekme şampiyonu oldu Halat çekme yarışmasında birinci olan Kaşlılar takımının kaptanı Saliha Güçlü de serada çalışan kadınların hünerlerini sergilediğini belirtti. Takımıyla gurur duyduğunu ifade eden Güçlü, geçen yıl aynı yarışmada ikinci olduklarını belirterek, “Bu yıl birinciliği kaptırmadık” dedi. Etkinlikte Kumluca Belediyesi tiyatrocuları Uğur Duran ve Mehmet Karakaya kısa bir oyun sergilerken, müzisyen Tuğba Karakuş konser verdi. Yarışma sonunda başarılı olan kadınlara protokol üyelerinin eşleri tarafından çeşitli ödül ve hediyeler verildi.
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden ‘HUBİTSEM’ sempozyumu Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi (Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi) tarafından, akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu (HUBİTSEM) gerçekleştirildi. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliği ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu hukuk bilişim ve teknoloji sempozyumu gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı sempozyumda atölye çalışmaları hayata geçirildi. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, İHA muhabirine, gerçekleştirilecek sempozyumun amaçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilişim Hukuku, Hukuk, Yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu.” Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi bir araya gelerek konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM’ de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile İş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen Dünya’nın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım. Hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yapmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 Barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bu gün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile ağ kumasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların bulunduğu sempozyum, 4 ile 5 Mayıs tarihleri arasında sürecek.
Mersin Vali Pehlivan: "Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, yüzde 53’ü ormanlarla kaplı olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşmasının yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkardığını söyledi. Orman Yangınları ile Mücadele Komisyon Toplantısı, Vali Pehlivan başkanlığında Orman Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Pehlivan, toplantıda orman yangınlarında hızlı ve etkin müdahalenin önemine işaret etti. Önleyici eğitim çalışmalarının planlandığı şekilde devam ettiğini ifade eden Pehlivan, uyarıcı tedbirlere yaz ayları boyunca devam edileceğini kaydetti. Mersin’in yüzölçümünün yaklaşık yüzde 53’üne denk gelen 835 bin 534 hektar alanın ormanlık alan olduğunu vurgulayan Vali Pehlivan, şöyle devam etti: "Orman alanlarımızın tamamı yangına 1. derecede hassas. Bu nedenle orman yangınları ile etkin mücadele kapsamında 5 helikopter, 72 arazöz, 21 su ikmal aracı, 1 su tırı, 90 ilk müdahale aracı, 10’u su atarlı 20 devriye motosikleti, 10 dozer, 12 greyder, 11 ekskavatör, 5 treyler, 104 su tankı hizmet etmek üzere değişik yerlerde konuşlandırılmaktadır. 12 gözetleme kulesi faal olup, iki görevli ile 24 saat gözetleme yapılmaktadır. 6 gözetleme kulesinde ilaveten kameralı gözetleme yapılmaktadır. 34 ayrı noktadan yaz aylarında saat başı meteorolojik veriler izlenmektedir." "Ormanlık alanlar insansız hava aracı ile gözetleniyor" Meteoroloji Genel Müdürlüğünden her gün 3 günlük risk haritası alındığına dikkat çeken Pehlivan, "Bu sayede 3 günlük hava durumu izlenerek genel ve yerel tedbirler alınabilmektedir. Özellikle kritik havalarda ormanlık alanlara yakın köy ve mahallerde muhtarlar, din görevlileri, orman gönüllüleri ve görevli personele cep mesaj uygulaması yapılarak dikkatleri çekilmektedir" diye konuştu. Ormanlık alanlarda insansız hava aracı ile gözetleme yapıldığını ifade eden Pehlivan, haberleşme hizmetinde kullanılmak üzere eski analog telsiz sistemine ilave olarak sayısal telsiz sisteminin de kurulduğunu kaydetti. Monte edilen araç takip sistemiyle 305 aracın 24 saat izlendiğini belirten Pehlivan, "Bütün orman yollarımız sayısallaştırılmış, arazöz ve su ikmal araçlarımıza tablet dağıtılarak yangın ihbarına en kısa yoldan ve sürede ulaşmaları sağlanmaktadır. 2023 yılı sonu itibarıyla ilimizde Orman Genel Müdürlüğü tarafından 264 yangın havuzu yapılmıştır. Ayrıca yerleşim yeri içme suyu şebekelerine ilimizin farklı yerlerinde 200 yangın vanası tesis edilmiştir" dedi. Son 3 yıllık ağaçlandırma çalışmaları Toplantıda ayrıca il genelinde son 3 yılda gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına da değinen Pehlivan, "İlimizde 2021 yılında 3 bin 876 hektar, 2022 yılında 7 bin 646 hektar, 2023 yılında ise 4 bin 35 hektar alan ağaçlandırıldı. Ayrıca, 2021 yılında 5 milyon 279 bin 826 adet, 2022 yılında 6 milyon ve 2023 yılında da 6 milyon adet fidan üretildi" ifadelerini kullandı. Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın’ın yapılan faaliyetler, orman yangınlarına ait istatistiki veriler ile orman yangınlarıyla mücadele stratejileri hakkında bilgi verdiği toplantıda, yangınla mücadelede paydaş kurumların ve görevli personelin yerine getireceği vazife ve sorumluluklara ilişkin konular karara bağlandı. "Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi" Vali Pehlivan, ayrıca Orman Bölge Müdürlüğünün Toroslar ilçesinde faaliyete geçen yeni hizmet binasını ziyaret etti. Orman Bölge Müdürü Yalçın’dan yürütülen faaliyetler hakkında bilgi alan Pehlivan, Yangın Yönetim ve Koordinasyon Merkezi’nde 9 orman işletmesinin bağlı olduğu telsiz sisteminden birimlere seslendi. Pehlivan, şunları kaydetti: "Şu anda görevinin başında bulunan orman teşkilatımızın çok kıymetli mensupları, biraz önce orman yangınlarıyla mücadele komisyonumuzu topladık. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi. Toplam alanının yüzde 53’ü orman olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor. Bu konudaki çalışmaları ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile iş birliği ve koordinasyon içinde orman teşkilatımız yürütüyor. Orman teşkilatımızın neferleri olarak sizler de sahada yürütüyorsunuz. Hayati öneme sahip bu çalışmalarınızda sizlere üstün başarılar temenni ediyorum." Vali Pehlivan’a ziyaretinde Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkan da eşlik etti.