SPOR - 16 Nisan 2018 Pazartesi 20:09

Hikmet Karaman, Çaykur Rizespor’a haciz işlemi başlattı

A
A
A
Hikmet Karaman, Çaykur Rizespor’a haciz işlemi başlattı

Çaykur Rizespor ile 7.

Çaykur Rizespor ile 7. haftada Rizespor’un kötü gidişatı yüzünden yolları ayıran Teknik Direktör Hikmet Karaman, Rizespor’un resmi sitesinde yayınlanan basın açıklamasına göre 200 bin dolar olan alacağı için kulüp hakkında icra işlemi başlattı.


Borcun ötelenmesinden ötürü icra işleminin başlatıldığı ifadelerinin yer aldığı açıklamada, Çaykur Rizespor yönetimi tarafından şu ifadelere yer verildi:


“Çaykur Rizespor’dan 3 yıl içerisinde 3 milyon 496 bin 510 dolar yani 14 milyon 500 bin lira para kazanan Hikmet Karaman 200 bin dolarlık alacağının geciktiği gerekçesiyle kulübümüze haciz işlemi başlatmıştır. Bugüne kadar tüm ödemeleri vaktinde yapılan Hikmet Karaman’ın öteleme talebine rağmen ilk kez gecikme yaşandığı bir süreçte anında haciz işlemi başlatması dikkat çekicidir. Çaykur Rizespor, Hikmet Karaman’a ödemiş olduğu 14 Milyon 500 bin Lira haricinde kalan 300 bin dolar ve 79 bin 214 Euro için 4 ayrı çek vermiştir. Rizelilere ve Çaykur Rizespor’a büyük sevgisi olduğunu düşündüğümüz Hikmet Karaman’a 26 Ocak 2018 tarihinde iadeli taahhütlü bir mektup göndererek ülkemizdeki kulüplerin içinde bulunduğu duruma istinaden ödeme tarihi henüz gelmemiş olan çeklerin yeniden yapılandırılması talep edildi. 1 Şubat 2018 tarihinde kulübümüzün mektubunu teslim alan Hikmet Karaman aradan geçen 2 ay 11 gün sonrasında mektuba cevap olarak haciz uygulaması başlatmıştır. Her fırsatta Rizespor’u ve Rizelileri çok sevdiğini vurgulayan Hikmet Karaman’ın şampiyonluk için kritik bir virajdayken haciz işlemi başlatmasının sevgi göstergesi olarak algılanamayacağı aşikardır.


Rizespor’da görev yaptığı süre içerisinde kulübümüzün ciddi bir borç altına girmesinde büyük pay sahibi olan Hikmet Karaman’ın iki ayrı çekten oluşan 200 bin dolarlık alacağı için haciz başlatması sadece Rizespor’un değil aynı zamanda bu Türk futbolunun içinde bulunduğu soruna örnek teşkil etmektedir. 13 Nisan Cuma günü başlatılan haciz işlemi sonrası kulübümüz kanuni süreci başlatılmış ve karşı dava sürecine girilmiştir. Hikmet Karaman dönemine ilişkin tüm çalışma ve hesaplar detaylıca incelenip kamuoyu ile paylaşılacaktır.


Taraftarlarımız bilsinler ki bugüne kadar gereken her şeyi yapan Çaykur Rizespor Kulübü Başkan ve yönetim kurulu sorumluluklarının farkında olup görevinin başındadır. Bu açıklama haciz konusunun sosyal medyada gündem olması nedeniyle hazırlanmış olup kamuoyunu bilgilendirmek amacı taşımaktadır. Başkalarının hedefi kaos oluşturmak olsa da Çaykur Rizespor’un tek hedefi süper ligdir. Kamuoyunun takdirlerine saygıyla duyurulur."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.