EĞİTİM - 17 Mayıs 2018 Perşembe 14:35

Eğitimciler Cambridge Üniversitesi Konferansı’nda İstanbul’da bir araya geldi

A
A
A
Eğitimciler Cambridge Üniversitesi Konferansı’nda İstanbul’da bir araya geldi

Milli Eğitim Bakanlığı onayı ile uluslararası program uygulayan Türkiye’nin öncü devlet ve özel okullarından öğretmenler, program koordinatörleri ve okul kurucuları Cambridge Üniversitesi ile Tarabya İngiliz Okulları işbirliğinde gerçekleştirilen Öğretim Becerileri Konferansı’nda bir araya geldiler.

Milli Eğitim Bakanlığı onayı ile uluslararası program uygulayan Türkiye’nin öncü devlet ve özel okullarından öğretmenler, program koordinatörleri ve okul kurucuları Cambridge Üniversitesi ile Tarabya İngiliz Okulları işbirliğinde gerçekleştirilen Öğretim Becerileri Konferansı’nda bir araya geldiler.



Kabataş Erkek Lisesi’nde düzenlenen Öğretim Becerileri Konferansı’na Eğitimden Sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Tarabya İngiliz Okulları Kurucusu Mehmet Gültekin, Cambridge Avrupa Direktörü Peter Monteath, Cambridge, Öğretme ve Öğrenme Stratejileri Bölüm Başkanı Paul Ellis, Cambridge Üniversitesinden Dr. Andre Greeve, Cambridge Uluslararası Eğitimler Pazarlama Müdürü Zoe Neville, bazı eğitim STK’ların başkan ve yöneticileri, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi dahil olmak üzere Türkiye genelinden 300’ün üzerinde akademisyen ve öğretmen katıldı.



Türkiye’de 5’incisi Tarabya İngiliz Okulları’nın paydaşlığında gerçekleştirilen bu konferansın temel hedefi; Türkiye’de Cambridge Uluslararası Programlarını uygulayan okulların yöneticileriyle öğretmenlerinin bir araya gelmesi, tecrübelerini paylaşmaları ve Cambridge Üniversitesi standartlarına göre eğitimde etkin öğretim becerileri kazandırılmasına yönelik sunum ve öğretmen eğitimleri olarak açıklandı.



İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci konuşmasına Tarabya İngiliz Okulları’na ve Cambridge Üniversitesi’ne bu başarılı organizasyon için teşekkür ederek başladı. Yelkenci, “Uluslararası eğitim programlarını ve tercübelerini Türk öğrencilerin ayağına getiren uluslararası okulların öneminin farkında olunması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum” dedi. Yelkenci, “Kendi eğitimcilerimden de beklentim bu uluslararası deneyimlerden istifade ederek yeni kazanımlar ortaya çıkarmalarıdır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.



Eğitimden Sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta konuşmasına Cambridge’den gelen konuklara konferans için hem kendi hem de İstanbul Valisi Vasip Şahin adına teşekkür ederek ve hoşgeldiniz diyerek başladı. Usta sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Bugün burada 200’ü aşkın okulda uluslararası program uygulayan okulun temsilcileri olduğunu biliyorum. Genç nüfusu iyi eğiterek gücümüzü artıracağımızı iyi biliyoruz. Yabancı dili öğrenebilmek ve onu kullanabilmek bu noktada çok önemli. Gençlerimizi dünya insanı olarak yetiştirmek zorundayız. Böylelikle dünya ile daha rahat rekabete girebileceğiz. Bu da bu okullardan yetişecek öğrenciler ile olacağını hepimiz biliyoruz.”



Konferansta bir sonraki konuşma Tarabya İngiliz Okulları’nın da bir parçası olduğu Horizon Group’un, Cambridge Uluslararası Eğitim Programlarının Türkiye’deki dağıtımcısı ve paydaşı olarak kurduğu Academic Union Enstitüsünün Başkan Yardımcısı Janet Williams-İpek tarafından gerçekleştirildi.



“Öğretim metodlarımızı daha fazla nasıl iyileştirebileceğimizi, sürekli olarak araştırmak, öğrencilerimizin gelecekten beklentilerini öngörerek, yakalayarak ve aynı zamanda mesleki gelişmemizi sürekli olarak devam ettirmek bizim öncelikli sorumluluğumuzdur” diye konuşan Başkan Yardımcısı İpek, “Cambridge Uluslararası Eğitimler biriminin dağıtıcısı/paydaşı olarak sunduğumuz müfredatın niteliğine olan güvenimiz, bu sorumluluğu yerine getirebilmemize yardımcı olmaktadır” şeklinde konuştu.



Cambridge Uluslararası Eğitimler Avrupa Bölge Müdürü Burcu Benderli seminerdeki konuşmasına günün organizasyonu için Tarabya İngiliz Okulları’na teşekkür ederek başladı ve devamında Cambridge Programlarını uygulayan okullar ve Türkiye’deki öğrenci sayıları ile ilgili bilgi verdi. Başladıkları noktadan bugüne gelindiğinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini ve daha fazla Türk öğrencinin uluslararası programlar ile eğitimler aldığını belirten Avrupa Bölge Müdürü hedeflerinin bu sayıyı her geçen yıl artırmak olduğunu dile getirdi.



Birçok konuda panel düzenlendi


Gün boyu süren programın öğleden önceki oturumlarda ‘Öğrenmeyi Öğrenmek’, ‘Başarılı Eğitim Ortamı Oluşturmak İçin Gereklilikler’, ‘Öğrenmenin Beyindeki Gerçekleşme Süreci ve Bu Sürecin Öğrenme / Öğretme Yöntemlerine Etkisi’ konularında seminerler gerçekleştirildi.



Oturumun devamında sözü Cambridge Avrupa Bölgesel Direktörü Peter Monteath aldı. 8 bin olan uluslararası eğitim veren okul sayısının 2025 yılına kadar 20 bin olacağını kaydeden Peter Monteath, eğitim için ülke değiştiren öğrenci sayılarının da her yıl katlanarak arttığını dinleyicilerle paylaştı.



Akademik seminerler düzenlendi



Programın devamında konferans oturumları, akademik seminerler ile devam etti. İlk seminer Cambridge Uluslararası Eğitimler Öğretme ve Öğrenme Stratejileri Bölüm Başkanı Paul Ellis tarafından gerçekleştirildi. Başarı için en doğru şartların öncelikle yerine getirilmesi konusunda bir sunum gerçekleştiren Paul Ellis, ‘Başarıyı Nasıl Tanımlarsınız?’, ‘Başarının Önündeki Temel Engeller Nelerdir?’, ‘Başarının Şartlarını Nasıl Belirleriz’ gibi sorulara dünya genelinde nasıl cevaplar verildiğinden bahsetti.



Küresel, yerel, kişisel ve sosyal bağlamda başarının tanımlama ölçütlerinden bahseden Paul Ellis “Kişilerin başarılarının okul ve eğitimden daha çok sosyal hayata olan katkıları ile ölçülmesi gerektiğini dünyada başarılı diye tanımlanan insanların hayat hikayelerine baktığımızda daha iyi anlıyoruz” dedi.



Diğer bir panelde katılımcılar Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Andrea Greve’nin ‘Beyin ve Okulda Öğrenme Hafızası’ adlı konuşmasını dinlediler. Beyin ve beynin anlama/öğrenme sürecine dair yapılan bilimsel araştırmalar üzerine konuşan Dr. Andrea, katılımcılara beynin öğrenmeye dair tüm safhalarını grafikler ve yapılmış bilimsel deneylerin sonuçları ile anlattı.



Öğleden sonra Tarabya İngiliz Okulları öğrencilerinin sahnede yer aldığı ve moderatörlüğüProf. Dr. Soner Yıldırım tarafından yapılan internaktif panel gerçekleşti. Öğrenciler, Cambridge Uluslararası Eğitim Programı ile ilgili tecrübelerini, görüşlerini ve yorumlarını paylaşarak kendilerinin Türkiye ve dünya üniversitelerindeki eğitim ve iş hayatına nasıl hazırladığını tartıştılar. İzleyicilerin büyük beğenisi kazanan bu seminer Tarabya İngiliz Okulları öğrencilerinin aldıkları uluslararası eğitimler ile kazandıkları özgüven ve kazanımlarını bir profesör eşliğinde müzakere ederek gösterdiler. Bu bölümde salondaki izleyiciler öğrencilerin hem akademik hem dil becelerinin ne kadar ileri seviyede olduğunu gözlemlediler. İzleyiciler, İnternaktif olarak panele katılarak öğrencilere sorularını yöneltikten sonra da övgülerini sundular.



Programın sonunda, Cambridge Uluslararası Programlarını sunmak için akredite olmuş okulların tecrübeli öğretmenleri fizik, matematik ve diğer Cambridge programlarının kapsadığı konularda programın aday okullarına ve kayıtlı okullarının öğretmenlerine eğitim vererek, uzmanlıklarını ve detayları paylaştılar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beylikdüzü E-5 yan yoldaki feci kazada faciadan dönüldü: Taksi refüje savruldu, diğeri simit tezgahına çarpmadan durabildi Beylikdüzü’nde E-5 yan yol Avcılar istikametinde bekleyen ticari taksi, arkadan başka bir aracın çarpması sonucu refüje savruldu. Kazaya karışan araçlardan biri üst geçidin altındaki simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Kazada 2 kişi hafif yaralandı. Yaralılar sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Olay, sabah saat 06.30 sıralarında Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi Haramidere mevkii E-5 yan yol Avcılar istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, yol kenarında bekleyen Fatih S. kontrolündeki 34 TKH 23 plakalı ticari taksiye, Sezer G. kontrolündeki 34 RB 6959 plakalı araç arkadan çarptı. Ticari taksi çarpmanın etkisiyle savrularak yolun karşısındaki refüje çıktı. Sezer G. kontrolündeki otomobil yan yol üzerindeki üst geçidin altında bulunan simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Yaşanan kazada her iki sürücüde hafif yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücüler sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle Beylikdüzü E-5 yan yol üzerinde yoğun trafik oluştu. Polisin kontrolüyle trafik akışı sağlanırken kazaya karışan araçlar çekici ile kaldırıldı. Yaşanan kazaya şahit olan bölgedeki esnaflardan biri olayla ilgili olarak, “ Burada devamlı kaza oluyor. Bir değil iki değil. Yol kaygan zemin kaygan. Artı olarak durağın girişine bakın hiçbir önlem yok. Burası yokuş aşağı, araçlar kayıyor. Haberlere bakarsanız birçok kaza yaşandı burada ama Allah’tan kimseye bir şey olmadı. Aniden bir gürültü oldu. Arkama bile bakmadan kaçtım. Taksi duruyordu burada. Arkadan çarptılar” dedi
Mersin Mersin’de açık alanda kayısı hasadı başladı Mersin’in Mut ilçesinde sofralık kayısı hasadı başlarken, bu yıl 150 bin ton kayısı rekoltesi ve 80 bin ton ihracat bekleniyor. Türkiye’de sofralık kayısı üretiminin yüzde 90 ile 95’inin üretildiği, coğrafi işaretli sofralık Mut kayısısının açık alanda hasadı başladı. Mikro klima özelliğine sahip, dünya üzerinde tartışılmaz rengiyle, kokusuyla, görüntüsüyle rakip tanımayan Mut sofralık turfanda kayısısı Rusya, Orta Doğu, Hindistan ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. 712 bin dekar tarım arazisi olan Mut ilçesinde, 77 bin 800 dekar alanda üretim yapılan kayısıda bu yıl rekoltenin 150 bin ton ve ihracatın ise 80 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Kilosu 80 ile 120 liradan alıcı bulan kayısının fiyatlarından memnun olan üreticiler, eriğin altın yılını yaşadığını, kayısıdan da umutlu olduklarını söylediler. Kayısı hasadı dolaysıyla İlçe Kaymakamı İhsan Ayrancı, beraberinde Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Mut Toptancı Hali Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Zeki Cüce ile birlikte hasat toplanan kayısı bahçelerini yerinde inceledi. Kaymakam Ayrancı, işçilerle birlikte kayısı topladı, kayısı toplamın zevkli olduğunu söyledi. Ayrancı, Mut’ta bu hafta itibarıyla kayısı hasadının başladığı bilgisini vererek, "Biz de bugün hasat yapan emekçi kardeşlerimizle, arazi sahiplerimizle beraber bahçeleri geziyoruz. Kayısı, ilçemizde gerçekten çok stratejik bir ürün. İlçemizdeki çiftçilerimizin elde ettiği tarımsal gelirde de önemli bir paya sahip. 150 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var bu sene. İnşallah bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin iyi gelir ettiği bir sezon olur. Ben bütün ilçemize, bütün çiftçilerimize hayırlı bereketli bir hasat dönemi diliyorum" dedi. Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ise, "Mut ilçemizde 77 bin 800 dekar alanda kayısı üretimi yapmaktayız. Ürettiğimiz kayısıların hemen hemen yüzde 90-95’i sofralıktır. Türkiye’de Mut tekdir. İlçemizin bulunduğu coğrafi konumundan dolayı erkenci kayısı, Mut’ta başlamaktadır. Mut ilçemizde kayısı nisan sonu başlar haziran sonu sona erer" diye konuştu. Kayısı hasadına başlayan üreticilerden Selami Bulut, yaklaşık 10 yıldır kayısı üreticiliği yaptığını dile getirerek, "Ortalama 250 dönüm kayısı bahçem var. Tabi farklı çeşitlerimiz var. Erkenci kayısılarımız matador, kolarodo, medisin. Şu an itibarıyla 80 ile 120 lira arasında gitmekte. Tabi bu da bizim için mutluluk verici. İnşallah bu şekilde devam eder. Bütün çiftçilerimize bereketli hasatlar diliyorum. 300 tonun üzerinde bu bahçede meyvemiz oluyor. Tabi giderek de üretimimiz artıyor" ifadelerini kullandı.
Amasya Amasya’nın tescilli tatlısı ‘Unutma beni’ Amasya’nın coğrafi işaretle tescil edilen lezzetlerinden ‘unutma beni tatlısı’ meslek lisesi öğrencisi kızların elinde yeniden hayat buldu. Yapımında kullanılan malzemelerin çok ekonomik olduğu bu tatlı, damaklarda unutulmayacak izler bırakıyor. Coğrafi işaretle tescillendi Amasya Valiliği ve Ziyaret Belediyesi’nin girişimiyle coğrafi işaret alan ‘unutma beni tatlısı’ İlduş Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki öğretmen ile öğrencilerin elinde yeniden şekillendi. Tatlının yapımın köy ekmeği, üzüm pekmezi ve ceviz kullanıldığını belirten Yiyecek İçecek Hizmetleri Öğretmeni Bilsen Bodur, “Tatlımızın tadı çok güzel. Yiyen kişi tadını bir daha tadını unutmuyor” dedi. Tatlıyı çocukluk döneminde annesinin de yaptığını hatırlatan Bodur, “Köylerde yapılıyordu. Şehir merkezlerinde çok yapılmıyordu. Şimdi biz bu tatlımızı öğrencilerimize de öğreterek sofraları tatlandırmasını sağlayacağız” diye konuştu. “Ekonomik, besleyici ve kültürel değeri olan bir tatlı” Tescilli tatlı türüyle yarışmalara da katılmaya başladıklarına değinen İlduş Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Zübeyde Komaç da “Gayet ekonomik, besleyici ve kültürel değeri olan bir tatlıyı yapıp sunmak bizim için gurur verici oldu” şeklinde konuştu. Öğrencilerden Seda Koçak ise “Unutma beni tatlısını unutturmayacağız. Bu lezzeti herkese tattıracağız” ifadelerini kullandı.