SAĞLIK - 10 Haziran 2018 Pazar 10:34

"Telomer biyolojisi ile 120 yıl yaşamak mümkün"

A
A
A
"Telomer biyolojisi ile 120 yıl yaşamak mümkün"

İzmir’in Çeşme ilçesinde düzenlenen ’Anti-aging’ konulu davette konuşan Prof.

İzmir’in Çeşme ilçesinde düzenlenen ’Anti-aging’ konulu davette konuşan Prof. Dr. Hakan Cangül, Telomer biyolojisi ile 40-50 yaş görüntüsüyle 120 yıl yaşamanın mümkün olduğunu söyledi.


İzmir Çeşme’de, ’Anti-aging’ konulu davette, Telomer biyolojisi ekseninde genç ve sağlıklı kalmak ve yeniden gençleşebilmek üzerine bilimsel bir sohbet gerçekleştirildi. Dermatolog Dr. Yasemin Amato ve Av. Didem Özkardeşler’in ev sahipliğinde yapılan davette, tıbbi genetik uzmanı Prof. Dr. Hakan Cangül, telomerden ve telomeri uzatmanın yollarından biri olan besin takviyesi TA65’i anlattı. Telomerleri uzatarak biyolojik yaşı sadece bir yıl içinde dahi 3-10 yaş arasında geri alabilmenin artık mümkün olduğunu açıklayan Prof. Dr. Cangül, "Düzenli uyku, spor, sağlıklı beslenme, meditasyon gibi doğal yöntemler ile Telomer boyları uzayabildiği gibi, TA65 besin takviyesinin de Telomer boylarının uzamasında önemli bir rol oynadığı klinik araştırmalarda tespit edilmiştir. TA65, Sertab Erener ve Mine Kalpakçıoğlu gibi iş, sanat ve cemiyet hayatından isimler tarafından Türkiye’de de kullanılmaya başlandı. Telomer biyolojisine göre bir insan tıpkı 40-50’li yaşların görüntüsü ve performansı ile 120 yıl yaşayabilir" ifadelerini kullandı.



"Telomer biyolojisi, biyolojik yaşı geri alıyor"


Konuşmasında, hem sağlıklı hem de 100 yıldan fazla yaşamanın hayal olmadığını, bunun bilimsel temellere dayanan bir gerçek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hakan Cangül, "DermaVital, bunun cevabını 2009 yılında Nobel Tıp Ödülü kazanan Telomer biliminin ışığında sizlerle paylaşıyor. Telomer biyolojisi, DNA’daki şifrelere göre bireylerin biyolojik yaşını geriye alarak gençleştirmeyi hedefleyen yeni bir sağlık anlayışını getiriyor. Anti-aging yani yaşlanma sürecinin yavaşlatılması yerini çok öte bir anlayışa, biyolojik yaşı geri almaya, yeniden sağlıklı ve genç olmaya bırakıyor. Sadece cildi değil, bedeni oluşturan 100 trilyon hücreyi gençleştiren, tüm doku ve organların daha iyiye gitmesini sağlayan yeni bir uygulamadır. Gelecekte sıkça adını duyacağınız bu yeni yaklaşıma ’Reverse aging’ olarak tanımlıyoruz" diye konuştu.



"Yaşlı hücrelerin gençleştiği gözlendi"


DNA’nın taşımış olduğu genetik bilgiyi koruyan ve DNA’nın uçlarında yer alan koruyucu parçacıklar olan Telomerlerin tıpkı ayakkabı bağcıklarındaki plastik uçlara benzetilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Cangül, şöyle devam etti: "Hücrenin kendisini yenilemesi sırasında doğal olarak ve ayrıca olumsuz yaşam alışkanlıklarımız ile daha da kısalan Telomerler, hücre için tıpkı bir zaman sayacı gibi davranır. Telomerler kısaldıkça hücreler giderek yaşlanır. Hatta son bilimsel yayınlar yaşlılık ile bağlantılı kalp-damar rahatsızlıkları, eklem sorunları, kanser ve Alzheimer gibi hastalıkların doğrudan, normalden daha hızlı kısalan Telomerlerle ilişkili olduğunu gösteriyor. Telomerleri uzatan gençliğin anahtarı haplarla biyolojik yaşın geri çevrilmesi bugün sahip olduğumuz bir teknoloji. Bilim insanları 2009 yılında DNA’da Telomerlerin uzunluğunu yöneten enzim ’Telomeraz’ı keşfettiler. Telomerazın en önemli etkisi, Telomeri yeniden uzatarak yaşlanmanın yavaşlatılmasını hatta geri çevrilmesini sağlıyor. Laboratuvar ortamında yaşlı cilt hücrelerinde yapılan bir çalışmada Telomeri uzayan yaşlı hücrelerin çok kısa sürede, genç bir hücreden ayırt edilemeyecek biçimde gençleştiği gözlemlenmiştir. Daha da ilginci Telomer uzun kaldığı sürece hücreler hiçbir yaşlılık belirtisi göstermemiş, tıpkı genç bir hücre gibi çalışmaya devam edebilmiştir. Bu buluş bize bağışıklık sistemi başta olmak üzere vücuttaki tüm hücrelerin yeniden gençleşebilmelerini ve fonksiyonlarını devam ettirmelerinin yolunu açıyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Motosikletine dağ keçisi boynuzu taktı, trafikte ilgi odağı oldu Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun motosikletine taktığı dağ keçisi boynuzu ile ilgi odağı oldu. Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun, Chopper tipi alçak binişli motosiklet aldı. Daha sonrasında motosikletini çeşitli eklemelerle modifiye etmeye başlayan Altun, bir avcı kulübünde duvarda gördüğü dağ keçisine ait olan boynuzu motosikletine taktırdı. Trafikte ’boynuzlu motosikletli’ olarak anılmaya başlayan Altun, vatandaşların kendisini motosiklet üzerinde gördüğünde video ve fotoğraf çekerek ilgi gösterdiğini, kendisinin de bu ilgiden mutlu olduğunu söyledi. "Bu tarz Alman askerlerinin savaş dönüşü dizayn ettikleri bir tarz" Amerikan motosiklet kulüplerine tutkulu olduğunu belirten Altun, "Amerikan motosiklet kulübü hastasıyım. Kulüpteki motosikletlere yıllar öncesinden hevesim vardı. Sonra ben de bu Chopper’ı aldım. Motorum 350 cc ve çeşitli aksesuar modifiyeleri ile kendime göre bir tarz oluşturdum. Bu tarz aslında yıllar önce Alman askerlerinin motorlarını savaştan döndükten sonra motorlarına dizayn ettikleri bir tarz. Artı olarak ben sadece dağ keçisi boynuzunu ekledim" dedi. "Boynuz dağ keçisine ait" Motosikletine monte ettiği dağ keçisine ait olan boynuzu bir avcı kulübünün duvarında gördüğünü anlatan motosiklet tutkunu Altun, "Bu boynuzu bir avcı kulübünde duvarda gördüm, Boynuzu görür görmez motosikletimin önüne güzel olacağını düşünerek aldım, gerçekten de güzel oldu. Trafikte giderken ışıklarda durduğum zaman vatandaşlar video ve resim çekiyorlar. Ayrı bir havası, kendine has bir ilgisi oldu motosikletimin. Boynuzu takalı 1 yıl oldu, motosiklet de 3-4 yıldır bende. Sinyalimi, farımı, sürüşümü engelleyen herhangi bir sorun yok, sadece motosikletime bir makyaj, bir süs yaptım. Trafiğe ve kurallara uymayan bir engelim yok, eğer olsa boynuzu kendim takmam" şeklinde konuştu. Chopper sahibi motosiklet tutkunlarının, farklı tarzlarına karşın trafikte gayet dikkatli motosiklet kullandıklarının da altını çizen Altun, "Chopper sahibi insanlar trafikte en düzgün motosiklet kullanan, kurallara harfiyen uyan motosiklet sürücüleridir. Motosiklet özgürlüktür, motosikletin üzerinde kendimi uçuyor gibi hissediyorum" sözlerine yer verdi. "Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz" Motosikleti sıkça gördüklerini belirten esnaf Şehmus Tular ise, "Bu arkadaş motosiklet hastası. Değişik bir tarz yapmış, hoşumuza da gidiyor. Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz. Değişik bir motor, arkadaş da biraz böyle şeyleri seviyor sanırım. Bu da bizim hoşumuza gidiyor. Söylenene göre yabani dağ keçisinden alınan boynuzmuş, orijinal bir şey olduğunu bana söyledi kendisi. Böyle şeyleri seviyor demek ki, Allah kaza bela vermesin" ifadelerini kullandı. (MUB-FKE-