- 13 Haziran 2018 Çarşamba 13:25

5G yeni nesil haberleşme teknolojileri için imzalar atıldı

A
A
A
5G yeni nesil haberleşme teknolojileri için imzalar atıldı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Dünya dijital dönüşüm pazarı 100 trilyon dolar önümüzdeki 10 yılda ve Türkiye olarak biz bu pazardan 1 trilyon dolar pay almayı hedefliyoruz.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Dünya dijital dönüşüm pazarı 100 trilyon dolar önümüzdeki 10 yılda ve Türkiye olarak biz bu pazardan 1 trilyon dolar pay almayı hedefliyoruz. Bütün programımızı, yol haritamızı buna göre şekillendirdik” dedi.


Türkiye, yerli malı 5G baz istasyonu ve telekomünikasyon sistemleri geliştirmek üzere kolları sıvadı. OSTİM bünyesinde 2017 yılında kurulan Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) firmaları yerli malı baz istasyonu ve tüm telekomünikasyon sistemlerini geliştirmek amacı ile çalışmalara başladı. Telekomünikasyon sektöründe Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan 17 HTK üyesi firma uçtan uca yabancı ürüne gerek kalmayacak şekilde tüm iletişim sistemlerini yerli ürün olarak piyasaya çıkarmak üzere güçlerini HTK bünyesinde birleştirdi. TÜBİTAK’ın da desteği ile proje çalışmaları başladı.


5G yeni nesil haberleşme teknolojileri imza törenine katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Burada güzel bir tablo var. Burada kullanıcılar, üreticiler, devlet desteği var. Savunma sanayinde son 15 yılda gösterdiğimiz performansı niye diğer sivil sektörde gösteremiyoruz hep bunu soruyoruz. Savunma sanayinde müşteri, kullanıcı belli. Müşteri baştan belli olunca buradaki projeler başarılı oluyor. Uzun zamandır eleştirdiğimiz bir konuda Türkiye’de biz sahipli Ar-Ge yapamıyoruz. Sahipli Ar-Ge kavramını Türkiye’ye getirin, sahipli Ar-Ge yapalım diye hep söyledik. Bugünkü manzara sahipli Ar-Ge’dir, sahipli araştırma geliştirmedir. Kimdir sahibi? Kullanıcılar” ifadelerini kullandı.



“Dijital dönüşümü ülkemizin geleceğine yön verecek en önemli enstrümanlardan biri olarak görüyoruz”


Bugün atılacak olan imzaların dijital Türkiye hedefinin çok önemli bir halkasını oluşturduğuna dikkat çeken Özlü, “Dijitalleşme sırtımızı dönmemizin mümkün olmadığı, dünyanın geleceğini yakından ilgilendiren bir süreçtir. Dijitalleşmenin ürünü olan nesnelerin interneti, sensör teknolojileri, akıllı otomasyon teknolojileri, robotik veri analitiği, yapay zeka gibi yeni teknolojiler artık hayatımızda ciddi bir biçimde rol oynamaya başladılar. Hükümet ve bakanlık olarak bu sürecin çok çok farkındayız. Dijital dönüşümü ülkemizin geleceğine yön verecek en önemli enstrümanlardan biri olarak görüyoruz. Şimdiden hedeflerimizi koyuyoruz. Projelerimizi üretiyor ve dijital dünyaya hazırlanıyoruz. Seçim beyannamemizde de yer aldığı gibi tecrübeli bir kadroyla dünyadaki eğilimleri oluşan fırsatları yeniden şekillendirme ilişkilerini dikkatle analiz ederek tek bir yol haritası ortaya koyuyoruz” şeklinde konuştu.



“Türkiye olarak biz bu pazardan 1 trilyon dolar pay almayı hedefliyoruz”


Bakan Özlü, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bazen tehdit olarak ifade edilen hususlar vardır. Aslında Türkiye’nin bunları fırsat olarak görmesi lazım. Dijitalleşmeyi veya endüstrideki teknolojideki baş döndürücü değişmeyi bir tehdit değil, fırsata dönüştüreceğiz. Bu bakımdan yol haritamızla tüm sektörlerde dijital dönüşümü sağlamış kamuda ve özel sektörde kurumsal kaliteyi arttırmış bir Türkiye hedefliyoruz. Dijital Türkiye ile rekabet gücü yüksek dünyada adından her alanda söz ettiren bir ülke konumuna gelmeyi başaracağız. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan hesaplamalara göre önümüzdeki 10 yılda dünyadaki dijital dönüşüm pazarının 100 trilyon dolar olacağı hesaplanıyor. Bu rakam gerçekten afaki bir rakam değil. Dünya hızla bu yönde ilerliyor. Bizim çalışmamızda hazırladığımız Türkiye’nin sanayi devrimi, Türkiye’nin dijital dönüşümü, dijital Türkiye çalışmamızda biz bu 100 trilyon dolardan yaklaşık 1 trilyon dolar pay almayı hedefliyoruz. Dünya dijital dönüşüm pazarı 100 trilyon dolar önümüzdeki 10 yılda ve Türkiye olarak biz bu pazardan 1 trilyon dolar pay almayı hedefliyoruz. Bütün programımızı, yol haritamızı buna göre şekillendirdik. Son 1,5 yılda hummalı bir çalışma yaptık ve Türkiye’nin Türk sanayinin dijital dönüşümü, Türkiye’nin kendi sanayi devrimi yol haritasını 6 bileşenden oluşturduk. Bugünkü 5G yeni nesil imza töreni pazar payımızı arttıracak olan önemli bir hamle olarak düşünüyoruz.”


7 milyar liralık bir yerlileşmeden bahsedildiğini kaydeden Özlü, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisinin cari açık sorunu olduğunu ifade etti. Türkiye’nin yüzde 7.4 büyüdüğüne değinen Özlü, “Ama bakıyoruz cari açıkta büyüyor. Dolayısıyla cari açığı azaltmanın, yok etmenin tek yolu teknoloji üretmekten geçiyor. Ne zamanki Türkiye teknoloji üretir, Türkiye’nin dış ticaret açığı kalmaz, Türkiye’nin cari açığı kalmaz. Biz teknoloji üretmeye odaklanıyoruz” dedi.


TÜBİTAK kaynaklarına 2019 yılı için 253 milyon TL ayrıldığını söyleyen Özlü, “Önümüzdeki dönemde hem TÜBİTAK kaynaklarını arttıracağız. TÜBİTAK kaynaklarının artışına paralel bir şekilde 5G teknolojilerine vereceğimiz desteğin miktarını da arttıracağız. Önümüzdeki dönemde daha büyük kaynaklarla daha büyük bütçelerle çalışacağız” açıklamasında bulundu.


Türkiye’nin tek açığının teknoloji açığı olduğunu vurgulayan Özlü, “Teknoloji açığını kapatmak için hükümet olarak canla başla çalışacağız” şeklinde konuştu.



“7 milyar TL’lik bir alım söz konusu olacak”


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan ise şöyle konuştu:


“Bugüne kadar sadece pazar olarak anılan haberleşme şebekelerinde artık bizde varız bizde üreticiyiz ve bundan sonra ürettiğimiz ürünleri hem kullanacağız hem de yurt dışına ihraç edeceğiz demenin imzalarının atıldığı bir gün. Uçta uca yerli ve milli 5G haberleşme şebekesi projesinde önemli bir adım bizim için. Kamu gerekli gördüğü bazı projelerin altına girerek kaldıraç etkisi yapmasının en güzel örneği olacak diye düşünüyoruz. Biz haberleşme şebekelerinde yüzde 30-40-45 gibi artan oranlarda yerlilik ve milliliği zorunlu kıldık 4.5G imtiyazımızla. Yüzde 45’ini yerli olması gereken bir pozisyon doğurdu. Şu an itibariyle en az 7 milyar TL’lik bir alım söz konusu olacak. Bu 7 milyar TL’lik alımda, yüzde 45’i 7 milyara denk geliyor. Bunu burada buraya üye ve buraya bundan sonra katılacak firmalarca sağlanmasının önü açılacak.”


Konuşmaların ardından Bakan Özlü, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, BTK Başkanı Sayan, OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ve Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) Yönetim Kurulu Başkanı Veli Murat Çelik, Turkcell, Türk Telekom, Vodafone temsilcileri 5G yeni nesil haberleşme teknolojileri için imzaları attı.



Geliştirilecek 5G sistemler tamamen yerli ürün olarak piyasaya çıkartılacak


Yaklaşık 253 milyon TL yatırım ile geliştirilecek 5G sistemler tamamen yerli ürün olarak piyasaya çıkartılacak. Projeye Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone da destek veriyor. Önümüzdeki yıllarda kademeli olarak yerli sistemler önce ülkemizde kullanılmaya başlanacak, daha sonra ihracatı yapılacak. Proje sayesinde hem cari açık azaltılacak hem de katma değeri yüksek 5G haberleşme teknoloji ürünleri ihracatı yapılmaya başlanacak. Ayrıca tamamen yerli altyapı ve bilgi güvenliği sistemleri sayesinde ulusal iletişim bilgi güvenliği korunmuş olacak. Projeyle tüm dünya ile aynı zamanda 2020 yılında 5G teknolojilerini öncelikle Türkiye’de devreye almak amaçlanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.