(özel Haber) Şehit Eşini Evinin İçinde Yaşatıyor

KAMERA : SEZGİN PANCAR
Ordu'nun Akkuş ilçesinde, 3 Ağustos 2010 yılında jandarma timine yönelik terörist saldırıda şehit düşen Uzman Çavuş Hacı Emin Pişkin'in, eşi Tülin Pişkin, evinin bir odasını eşi için müze haline getirdi. Müzede eşinden kalan bütün hatıraları burada sergileyen Pişkin, "Eşimin evin içinde yaşaması için böyle yaptım. Gece daraldığım zaman uyuyamadığımda buraya gelip huzur buluyorum" dedi.
Jandarma trafikte görev yapan Şehit Uzman Çavuş Hacı Emin Pişkin (35) Antalya'dan Ordu’ya tayini çıktıktan 15 gün sonra 3 Ağustos 2010 günü bölücü terör örgütü PKK'lı teröristler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak geride gözü yaşlı bir eş ve 2 çocuk bıraktı. Hacı Emin Pişkin'in şehit olmasının üzerinden yaklaşık 4 yıl geçti ancak eşinin acısı bir türlü bitmek tükenmek bilmiyor. Birbirini severek evlenen ve çok mutlu olan Tülin Pişkin (36) çok sevdiği eşini yaşatmak için evinin bir odasını müze haline getirdi. İl Jandarma Komutanlığı'nın da yardımıyla Pişkin, evinin salonunu tamamen şehit eşine ayırdı. Pişkin eşinden geriye kalan ne varsa, diş fırçası, postalı, kemeri, fotoğrafları, havlusu, askeri kıyafeti, oğluyla çektirdiği son fotoğrafı, şehit olduktan sonra çıkan haberler, kendisini şehit eden teröristin haberleri hepsini özel olarak yapılan vitrinlerde saklamaya başladı. Her gün kendi elleriyle temizliğini yaptığı oda da eşini adeta yaşatan Pişkin bu durumdan çok mutlu. 2 oğluyla birlikte 4 yıldır ayakta durmaya çalışan Pişkin oluşturduğu müzede eşinin şehit olduğunda üzerinde bulunun jandarma trafik üniformasını da saklıyor.
Eşini çok sevdiğini anlatan Pişkin, "Eşimin şehit olmasının gururunu yaşıyorum. Eşimin evin içinde yaşamasını istediğim için böyle bir şey yaptım. Komutanlarımızda yardımcı olunca bu oda ortaya çıktı. Eşimin her şeyi burada. Diş fırçasından tutun, yatarken giydiği pijamaya kadar herşeyi burada. Askeri kıyafetleri yok yok. Eşim burada yaşıyor. O yüzden bende burada çok mutluyum" dedi.
Pişkin genellikle daraldığım zaman buraya geldiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:
"Mesela, gece uykularım kaçıyor geliyorum oturuyorum sohbet ediyorum ağlıyorum. Ben burada huzur bulup mutlu oluyorum. Bana herkes söyledi, ya sen nasıl burada durabiliyorsun burayı kesinlikle yaptırma kapat dedi, ben onları hiç duymadın bu odayı yaptırdım. İnanın eşim burada yaşıyor. Mesela burası esimin odası bir şey oluyor çocuklar babamın odasında diyor ben onlar öyle deyince daha çok mutlu oluyorum. Çünkü o sanki yaşıyor. Herkes bana ne yapıyorsun sen çocukların psikolojisi bozulur diyor ama ben inanmıyorum."
Eşinin şehit olduğu sırada üzerinde bulunan trafik üniformasının da bu müzede olduğunu anlatan Pişkin, "Şehit oldu bu pantolonu bana getirdiler, botu getirdiler içi kan dolu, ellerimle pantolonu ve botu temizledim ama yıkamadım. Gerçekten kan olduğu için kanları temizledim. Bunu açtığım zaman kan kokusu geliyor eşimin kokusu geliyor. Bu benim için bambaşka. Ben ölsem dahi çocuklarıma da söyledim bu böyle kalacak. Bu üniformaya kimse dokunmayacak" diye konuştu.
Tülin Pişkin, eşinin oğluyla çektirdiği son fotoğrafın da müzede yer aldığını, eşinin aşırı derecede Fenerbahçeli olduğunu oğluna maça götürme sözü verdiğini ancak yerine getiremeden şehit olduğunu belirterek, "Hayatta olsaydı önümüzdeki hafta sonu oynanacak olan Fenerbahçe-Galatasaray maçına götürürdü" dedi.