YEREL HABERLER - 21 Kasım 2013 Perşembe 15:02

‘sara Nöbeti Geçirenlere Soğan Ve Kolonya Koklatmayın’

A
A
A
‘sara Nöbeti Geçirenlere Soğan Ve Kolonya Koklatmayın’

Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Güzelcik, epilepsi (sara) nöbeti geçirenlere kesinlikle soğan ve kolonya gibi şeylerin koklatılmaması gerektiğini söyledi.
Romatem Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Güzelcik, epilepsi hastalığı hakkında bilgi verdi. Güzelcik, “Halk arasında ‘sara’ olarak da bilinen epilepsi, beyindeki sinir hücrelerinin aşırı elektriksel aktivitesi sonucu ortaya çıkan nörolojik bir tablodur. Çoğu kimsenin aklına, bayılıp düşen, kasılan, moraran, ağızdan köpük gelen ve idrarını kaçıran bir hasta gelmesine rağmen, epilepsi nöbetleri çok geniş bir yelpazede kendini gösterir. Yaklaşık 40’a yakın nöbet tipi tanımlanmıştır. Bu nöbet tipleri el-kol-yüz uyuşmasından, dalıp gitmeye yaşadığı şeyleri tekrar tekrar yaşıyormuş hissinden şuursuzca hareketlere, şuur kaybından kasılmaya kadar değişebilir. Nöbet anında yaşananlar, beyindeki elektriksel değişikliğin nereden başladığına ve ne kadar hızla, nereye kadar yayıldığına bağlıdır. Onlarca çeşidi olmasına rağmen akılda tutulması gereken temelde nöbetlerin iki çeşit olduğudur. Parsiyel yani (beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize(beyinde yaygın olarak başlayan nöbetler.) Basit parsiyel nöbetlerde olay beynin bir bölgesinde sınırlı başladığından hastanın nöbet esnasında tek bir bulgusu olur ve vücudun belirli bir bölgesini tutar. Örneğin elde ve parmaklarda uyuşma, karıncalanma, deride renk değişikliği, yüzün bir yarısında kolda ya da ayakta kasılma şeklinde kendini gösterebilir. Bu tür nöbetler başladığı yerde sona erebileceği gibi belirli bir düzende ilerleyip vücudun bir yarısını tutabilir. Örneğin yüzde başlayan nöbet, dile, çeneye, kola ve aynı taraf bacağa yayılabilir. Basit parsiyel nöbetlerde şuur kaybı olmaz ve hasta nöbetinin farkındadır. Bu tür nöbetlere bilinç bozukluğu eklendiğinde komplex parsiyel nöbet ismini alır. Jeneralize nöbetlerde birçok başlık altında toplanmasına rağmen en sık görüleni petitmal denen ve ani bilinç kaybı ile birlikte bir noktaya bakıp kalma, yürüme, yeme-içme, konuşma gibi fonksiyonların aniden durması anormal göz kırpma hareketlerinin gözlenmesi tarzı nöbetlerdir. Epilepsi nöbetlerinde aciliyet gerektiren tablo, bu nöbetlerin aralarında normal dönem olmadan, art arda birbirini izlemesi şeklinde olanıdır” diye konuştu.
Epilepsi hastalarında tanının; hikaye, nörolojik muayene, beyin MR’ı ve EEG ile konulduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Güzelcik, “EEG özellikle nöbetin başladığı ve yayıldığı yerleri göstermesi açısından önemlidir; ancak epilepsi hastalarının sadece yüzde 70 inde EEG anormaldir nöbet geçirmesine rağmen yüzde 30 hastada EEG normal çıkabilir. Her nöbet geçiren hastaya hemen tedavi başlanmaz, çünkü tedavi başladığında ilaç ara verilmeden düzenli bir şekilde 3-5 yıl kullanılmalıdır. Hasta yılda iki ve üzerinde nöbet geçiriyorsa kardeş öyküsü varsa Beyin MR da yapısal bir lezyon varsa ilaç tedavisine adaydır. İlaç seçimi nöbetin cinsi ve EEG bulgularına göre yapılır. Nöbetlerin yüzde 80’i ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Yüzde 20’si hastada ilaç denemelerine rağmen ilaçlara cevapsızlık olabilir, bu tip hastalarda eğer odak tespit edilirse epilepsi cerrahisi uygulanır. Epilepsi tedavisinde ilaca başlamak kadar ilaç tedavisini sonlandırmakta önemlidir. Genelde nöbetsiz 2 yıl geçirmeden ilaç tedavisi kesilmez, ilaç kesme süresi 3-5 yıl arasında değişir. İlacın birden kesilmesi nöbetleri tetikleyebilir. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılan ilaç asla kesilmemelidir. İlaç kesildikten sonra nöbetlerin tekrar başlama oranı yüzde 25 kadardır. Sara nöbeti geçiren kişiye yapılması gereken ilkyardım; hasta güvenli bir yere yatırılır, başı bir yere çarpmasın diye el yardımıyla desteklenir. Üzerindeki sıkı giysiler gevşetilir. Nöbet geçiren hastanın ağzına parmak kesinlikle sokulmaz, dişlerinin arasına kemer ya da tahta bir kaşık dilini ısırmaması için yerleştirilir ve hastanın başı yana çevrilir. Kesinlikle soğan, kolonya gibi şeyler koklatılmaz. Kişinin hareketleri durdurulmaya çalışılmamalıdır. Çünkü bu hareketler bilinçsiz yapıldığından ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın bir faydası olmayacaktır. Ayıltmak için uğraşmaya gerek yoktur. Hasta yavaş yavaş kendine gelir. Hasta kendine geldikten sonra yorgunluk, geçici bilinç kaybı, sersemlik olabilir. Bu yüzden bir süre dinlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şile Belediyesi’nin güncel borcu 925 milyon TL olarak açıklandı Şile’nin yeni Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, kamuoyu ile belediyenin mevcut mali durumunu paylaştı. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde AK Parti’den CHP’ye geçen Şile Belediyesi’nin yapılan incelemelerden sonra güncel borcu 925 milyon 244 bin 128 TL olarak tespit edildi. Şile Belediye Başkanlığı’na asılan pankart ile kamuoyuna ilan edilen güncel borç durumunda yer alan bilgilere göre, belediye kasasında 39 milyon 964 bin 499 TL bulunurken, toplam borç ise 925 milyon TL’yi aşıyor. Başkanlık binasına borç listesi asıldı Belediye binasına asılan pankartta, işçi SSK primleri, personel maaş ve SSK prim ve vergi borçları, SSK borçları, esnafa ödenmeyen borçlar, aylık elektrik borcu, vergi borçları gibi borçlar sıralandı. Şile Belediyesi tarafından paylaşılan tabloda göze batan rakamlar dikkat çekiyor. 442 milyon TL’lik rakam ile dış piyasa şirketlerine olan borçlar listenin en başında yer alırken, 31 Mart öncesi ihalesi gerçekleşmiş ileri tarihli sözleşme bedelleri ise 199 milyon TL, genel sokak aydınlatmaları için 18 milyon TL’lik tutarlar tablonun en dikkat çekici detayları olarak kayıtlara geçti. Başkan Özgür Kabadayı: “İncelemelerimiz devam ediyor” Belediyenin mevcut mali durumu hakkında bilgi veren Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, “Şeffaf, adil ve sürdürülebilir belediyecilik anlayışımızın bir yansıması olarak 31 Mart 2024 tarihi itibarıyla Şile Belediyesi’nin borç ve mevcut mali durumu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek istedik. 2024 yılı içerisinde son üç aylık dönem (ocak-şubat-mart) incelendiğinde özellikle mart ayı içerisinde Şile Belediyesi bünyesinde birçok usulsüzlük yönetimimiz tarafından tespit edildi. Gerçeklikle uyuşmayan son dakika faturalarına yasal itiraz süreçleri içerisinde gerekli itirazlar yapıldı. İncelemelerimizi belediyemize ait SİPAŞ ve Mercanköşk AŞ şirketlerimiz özelinde sürdürüyoruz. Belediye şirketlerimizin güncel mali durumlarını da kısa bir süre sonra ayrıca paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
Adana Dolmuşun açık bırakılın kapısından düşen kadın yaşam mücadelesi veriyor Adana’da dolmuşta ücret ödemek için ayağa kalktığı sırada açık bırakılan kapıdan aşağı düşerek ağır yaralanan yaşlı kadın hayatta kalma mücadelesi verirken, sürücü adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre kaza, 24 Nisan günü saat 14.30 sıralarında Sarıçam ilçesi Balcalı Mahallesi Güney Kampüs yolunda meydana geldi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne kontrole giden Hatice Sabahi (75), evine dönmek için Vedat K.’nin kullandığı 01 J 0364 plakalı özel halk otobüsüne bindi. Sürücü direksiyon başında sigara içtiği sırada otobüs kapısı açık bir şekilde ilerlerken, Sabahi ulaşım kartını göstermek için ayağa kalktı. Manevra sırasında dengesini kaybeden Sabahi, açık olan kapıdan aşağı düşerek başını asfalta çarptı. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri, Sabahi’yi ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürdü. Sürücü ise gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanede ameliyata alınan 6 çocuk annesi Sabahi’nin beyin kanaması geçirdiği, köprücük ve kürek kemiği ile göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi. Kafatasında biriken kan boşaltılan Sabahi, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi. Sabahi’nin emekli öğretmen eşi Cemil Sabahi (74) ile çocukları hastaneye giderek, gelecek iyi haberi beklemeye başladı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü Vedat K. ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eşinin hayati tehlikeyi atlatamadığını anlatan Cemil Sabahi, “Bu apaçık cinayete teşebbüstür. Kapıyı neden açık bırakmış, bilemiyorum. Bir litre az mazot yakmak için mi böyle yapıyorlar? Ayrıca sigara içiyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Adli kontrol verilerek serbest bırakılmış. Eşimin beyin kanaması ameliyatla durduruldu. Uzun süredir de uyutuluyor. Üstelik vücudunda çok sayıda kırık var. Hayati tehlikeyi atlatabilirse kırıklarına bakılacak. Son derece berbat durumdayım” diyerek gözyaşı döktü. Oğlu Selahattin Sabahi (51) ise kapısı açık giden otobüsler konusunda tedbir alınması gerektiğini belirterek, “3 gündür hastanedeyiz, otobüsleri takip ediyorum ve hala kapıları açık geziyorlar. Buna bir son verilmesini istiyorum. Adana’nın bu ciddi sorununun çözülmesi lazım. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Annemin hayati tehlikesi sürüyor. Kırıkları tedavi edilemiyor. Sürücüden şikayetçiyiz. Salıverilmesine anlam veremedim” dedi.
Adana Ceyhan Belediye Başkanı Aydar, verdiği sözleri bir bir yerine getiriyor Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, henüz göreve başlayalı bir ay bile dolmadan seçim döneminde verdiği vaatlerden 6’ncısının temelini atarak Namık Kemal Mahallesi’ne en büyük parkını yapmak için kolları sıvadı. 23 Nisan’da altyapı ve yol çalışmaları tamamlanan, içerisinde koşu, spor ve büyük bir oyun alanının bulunacağı park, 19 Mayıs’ta tamamlanarak çocuklara armağan edilecek. Kısa bir süre önce Ceyhan’ın iki yakasını birleştirmek için İbrahim Mete Bulvarı’ndan Namık Kemal Mahallesi’ni birbirine bağlayacak köprünün temelini atan Başkan Kadir Aydar, Kent Meydanı projesinin ilk kazmasını da kendisi vurmuştu. Büyük Ceyhan Oteli ve Namık Kemal Mahallesi’ne çift şeritli yol çalışmalarına da başlayan Aydar, Ceyhan’ı büyük bir köyden, büyük bir kent hedefine ilerleme yolunda ilçe halkının en büyük umudu oldu. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ayrıca ihtiyaç sahibi emeklileride unutmayarak söz verdiği bayram ikramiyesi için çalışmalarını tamamladı. İhtiyaç sahibi emeklilerin belediyeye başvuru yapmalarının ardından 5 bin liralık destek vereceğini açıkladı. Başkan Aydar’ın emekli ikramiye vaadi, 7 den 70e herkesin başkanı olduğunu kanıtlar nitelikte oldu. Ceyhan’da yarım kalan hikayesini tamamlayıp, kaybolan yıllarını telafi etmek adına belediyenin her bir emekçisiyle 7 gün 24 saat esasına dayalı çalışan Başkan Kadir Aydar, seçim döneminde verdiği vaatler arasında yer alan Namık Kemal Parkı Çocuk Parkı için kolları sıvadı. Mazbatasını alalı henüz bir ay bile dolmayan Başkan Aydar, vaatlerinden 6’ıncısını gerçekleştirmek için parkın temelini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda attı. Altyapı ve yol çalışmalarını tamamlayan Aydar, parkın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hizmete açılacağını duyurdu. Başkan Aydar, “Bugün çocuklar bir müjde vermek istiyoruz. Bu alan, Namık Kemal Mahallesi’ndeki en büyük park olacak. Çocuklar için koşu, spor ve büyük bir oyun alanı olacak. Yolumuz bitti. Parkımızı 19 Mayıs’a kadar siz değerli Ceyhanlılar için hizmete açmaya çalışacağız. Çocuklara bugün müjdemiz olsun. Ne yapıyorsak, Ceyhan için. En büyük gücü Ceyhanlımın gözlerindeki umuttan alıyorum” dedi.
Hatay Konteyner kent alevlere teslim oldu, vatandaşlar korku dolu anlar yaşadı Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede vatandaşların yaşadığı 4 konteyner kullanılmaz hale gelirken afetzede vatandaşlar, asrın felaketinin ardından yeninden korku dolu anlar yaşadılar. Geçtiğimiz gün Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede vatandaşların kaldığı konteyner kentte çıkan yangında 4 konteyner kullanılamaz hale gelmişti. Konteynerlerin alevlere telsim olduğu yangında 7 konteyner ise hasar gördü. Depremin ardından yeniden korku dolu anlar yaşayan vatandaşlar, adeta ikinci kez felaketi yaşadılar. Konteyner kent sakinleri Mine Yapar ve Emel Yılmaz yaşadıkları korkuyu anlattılar. Yangının saniyeler içerisinde büyüdüğünü söyleyen Mine Yapar, "Dün bir anda ne olduğunu anlamadan yangın çıktı. Yangın saniyeler içinde büyüdü. Her yere sıçradı. Havaların ısınmasıyla bu felaketler daha çok artacak. Bir an önce ekipler devletimiz bir şeyler yapsın. Çok zor durumdayız. Bu yangın burada ilk oldu ama son olmayacak. 3 konteyner yandı, yaklaşık 7 konteyner de hasar aldı" dedi. Yangınlardan korktuklarını dile getiren Emel Yılmaz, "Yangın bir anda çıktı, evde oturuyorduk ve fark etmedik. Kokuyu da almamıştık. Yangın bir anda büyüdü, 3 konteyner yandı yaklaşık 7 konteyner’da hasar aldı. Buranın çözüme kavuşturulması lazım çünkü korku içinde yaşıyoruz. Yangınlardan korkuyoruz" şeklinde konuştu.