YEREL HABERLER - 30 Aralık 2013 Pazartesi 11:04

Bayburt Belediyesi 5 Yılda 36 Araç Kazandı

A
A
A
Bayburt Belediyesi 5 Yılda 36 Araç Kazandı

2 adet yeni itfaiye aracı ile birlikte son beş yılda filosuna kazandırdığı araçların tanıtımı için Bayburt Belediyesi tarafından bir program düzenlendi. Bayburt Otagarı’nda belediyeye ait araç parkında düzenlenen programda, son 5 yılda alınan araçlarla ilgili bilgi veren Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, belediyenin son beş yıl içerisinde en son alınan 2 adet tam donanımlı itfaiye aracı ile birlikte filosuna toplam 36 adet araç kazandırdığını söyledi.
HER BİRİSİNİN BAŞKA BİR HİKAYESİ VAR
Birçok noktadan yangına müdahale etme özelliği, 28 metre uzunluğunda hidrolik merdivenli araç ile çift kabinli tam donanımlı itfaiye aracını Bayburt’a kazandırmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Belediye Başkanı Polat, “Bu alanda gördüğünüz bütün araçlar, 5 yılda belediyemizin filosuna katıldı. Her birisinin başka bir hikayesi var. Hiç birisi kendiliğinden geze geze buraya gelmedi” dedi.
AYDA 25 BİN TL KURUM KÂR ELDE ETİ
2009 yılı öncesi Bayburt Belediyesi’nin temizlik işlerini dışardan hizmet alımı şeklinde gerçekleştirdiğini ve bunun da belediyeye ciddi manada maliyeti olduğunu kaydeden Belediye Başkanı Polat, “Biz göreve başladığımız zaman ilk olarak temizlik işlerini kendi şirketimize aldık. Ve burada gördüğünüz 5 temizlik aracını kredi kullamak suretiyle belediyemize devraldık. Hem bu araçların kredisi hem de hizmet alımı ile aldığımız elemaların maaşlarının ötesinde ayda 25 bin TL kurum kâr elde eti. Şimdi bu alandaki bütün araçlara baktığımız zaman her birisinin gerçekten ayrı bir hikayesi var. Kimisini İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nden, kimisini Beykoz Belediyesi’nden, kimisini araya adam koymak suretiyle, kimisini milletvekimizi araya koymak suretiyle, kimisini İstanbul’daki hemşehrilerimizin destekleriyle, ilçe belediyelerinden, İHTT’den almak suretiyle belediyemize kazandırdık. Benim sağ tarafımda bulunan bütün araçlar belediyemize hibe olarak kazandırılmıştır. Bu konuda İstanbul’daki başta Abdurrahman Polattimur olmak üzere bütün derneklerimize Bayburt adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
AMACIMIZ DAHA KALİTELİ VE STANDARTI YÜKSEK BİR HİZMET SUNMAKTIR
2009 yılında bugüne kadar Bayburt Belediyesi’ne kazandırılan araçlarla ilgili detaylı bilgi veren Belediye Başkanı Polat, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Şuanda bu alanda toplam 36 adet araç var. Bunlar 2009 yılından bugüne kadar belediyemize kazandırdığımız araçlardır. Bunların 21 adeti belediyemizin ihale yöntemiyle aldığı araçlardır. 5 adeti de kurumlardan parasıyla alınmış araçlardır. Diğer 10 adeti de hibe olarak kurumumuza kazandırdığımız araçlardır. Amacımız daha kaliteli ve standartı yüksek bir hizmeti Bayburt’umuza sunmaktır.”
GÖKYÜZÜNÜ BAYBURTLULARDAN ESİRGEMEYELİM
“2009 yılında herkesin bir seçim vaadi vardı. Bu vaatlerden birisi de ‘Gökyüzünü Bayburtlulardan esirgemeyelim.’ vaadidir. İsteyen istediği yükseklikte binasını yapsın. Biz imar mevzuatı olarak gerekli esnetmeleri belediyemiz meclisinde aldık. Binalarımız yükseldi. Emsal uygulamasını getirmek suretiyle bina yüksekliğini serbest bıraktık. Mesala 2 adet Buğrakent isimli Bayburt’ta gökdelenimiz var. Eskiden olsaydı bu binalar kaçak sayılırdı. Biz mevzuatı vatandaşımızın talebi doğrultusunda yeniledik. İşte o binalar mevzuata uygun olarak yapıldı ama Allah korusun bu binalarda bir yangın olursa ne olacak? Bizim önceki itfaiye aracımı zamanında alınmış, yüksekliği 18 metre olan itfaiye aracıdır. Ve onlarda motor olarak da, şanzıman olarak da çok eskidiği için köy yollarında çok kere itfaiye araçlarımızın kaldığını biliyoruz. 5 dakikalık bir gecikme çok büyük bedeller ödetebilir diye iki adet yeni itfaiye aracı aldık. İnşallah bu araçlarımızı hiç kullanmayız. Ama hayatın bir realitesi vardır ki bu araçlar birgün kullanılacak. İster istemez bir yangın olacak. İster istemez bir afet olacak. Allah bizleri bela ve musibetlerle birgün imtihan edecek. Bunlara bizim de hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu araçlarımızı alarak itfaiyemize teslim ettik.”
KEM ALETLE KEMALAT OLMAZ
“Araçlarımızın alınması konusunda, İtfaiye müdürümüz Haluk Bey’ çok gayreti oldu, Yaşar Bey’in (Oruç) çok gayreti oldu, personelin çok gayreti ve talebi oldu. Onlara da bu vesileyle çok teşekkür ediyorum. Bu araçların temini konusunda, satın alınanların ödenmesi konusunda, bize katkı sunan herkese Bayburt adına teşekkür ediyorum. Bunlar köklü yatırımlardır. Bayburt’ta bundan sonraki süreçte kıymeti daha çok anlaşılacak olan hizmetlerdir. Çünkü eskilerimiz, “Kem aletle kemalat olmaz” demişlerdir. Yani kötü aletle iyilik ortaya çıkmaz. Onun için biz de mümkün olduğunca araç filomuzu yenileme gayreti içerisine girdik. İnşallah itfaiye araçlarımızı en az şekilde kullanırız. İtfaiye personelimizden de bahsedecek olursak; hepsi nitelikli ve eğitim almış personelimizdir.”
KÖKLÜ BİR YATIRIM KAZANDIRDIK
“Biz göreve geldiğimizden itbaren itfaiyemizde de bir değişim gerçekleştirdik. Şuanda içerisinde bulunduğumuz alan Bekir Bey’ zamanında yapılmış bir yerdir. Çoruh’un kenarındaki arsamızı sattıktan sonra o alandaki bütün hizmet birimlerimizi buraya taşıdık. İlk zamanlarda arakadaşlar karşı çıkmış olduysalarda şimdi bana dua ediyorlar. Çalışma ortamları gerçekten çok kötüydü. Şimdi burada kaloriferli atölyemiz var, kaloriferli demir atölyemiz var, taş atölyemiz var, hediyelik eşya atölyemiz var. İtfaiyemizi bütün donanımıyla birlite burada topladık. Şuanda hiçbir sıkıntımız yok. Bu birimdeki bütün arkadaşlarımız halinden memnun. Herkes çalışma ortamından memnun. Hiç kimse elini sıcaktan soğuk suya dokundurmuyor. Çünkü iç mekanda çalımanın avantajını yaşıyorlar. Bunu köklü bir yatırım olarak buraya kazandırdık. Araçlarımızın Bayburt’a hayırlı olmasını temenni ediyorum. İştirakinizden dolayı hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.”
BELEDİYE BAŞKANIMIZ SÜREKLİ BİRŞEYLER ÜRETMEK İÇİN ÇABALADI
Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek ise, törende yaptığı konuşmada, Bayburt Belediyesi’nin 5 yıllık dönemde araç parkına 36 araç kazandırdığını ve Belediye Başkanı Polat’ın sürekli bir şeyler üretmek için çabaladığını dile getirdi. Millletvekili Özbek, “Hacı Ali beyin ayda 3-4 günü İstanbul’da geçiyordu. O belediyeye gidiyor, öbürüne gidiyor. Ondan para alıyor, ondan araç alıyor, ondan değişik bir şey. Hacı Ali Bey başka partili olsaydı ne kadar gayretli olursa olsun o belediyelere gitme şansı olamazdı. İmarettepe’ye bir sürü yatırım yapılıyor. Çoruh’un kenarında Rabia Kadıoğlu Parkı. Şelale yapılıyor. Değişik yerlerden araçlar. Milletvekillerine, bakanlara rahatlıkla ulaşabiliyor” dedi.
İŞ-KUR OLMASAYDI BAYBURT’TA İŞ BULMA ŞANSIMIZ YOKTU
Bayburt Belediyesi’nin 235 İŞ-KUR çalışanı olduğunu, iktidar partisinin dışında bir partiden olsa bu sayının düşük olacağını belirten Milletvekili Özbek, “Bayburt Belediyesi’nin 255 personeli var şirket veya belediye personeli olarak. 235’de İŞ-KUR çalışanı var. Asgari ücretle 9 ay boyunca benim vatandaşım çalışıyor. İŞ-KUR olmasaydı Bayburt’ta iş bulma şansımız yoktu. Şu anda Bayburt’ta 1000’in üzerinde kişi okullarda, belediyelerde bu şekilde çalışıyor. Eğer Hacı Ali Bey başka bir partinin belediye başkanı olsaydı bu sayının ne kadar olacağını sizin takdirlerinize bırakmak istiyorum. İktidar partisi nerede ise Bayburt Belediyesi’nin orada olmasının faydasını yaşadık, yaşamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ÇOK BÜYÜK YATIRIMLARA İMZA ATTIK
Milletvekili Özbek, 2014 yılında yapılacak seçimlerde tüm Bayburtlular’ın siyasi görüşlerini bir tarafa bırakarak iktidar partisini tercih etmesi gerektiğini belirttiği konuşmasında, “Önümüzdeki seçimlerde özellikle bu istikrarın devamı için, bu belediye hizmetlerinin devamı için, çok büyük yatırımlara imza attık. İhaleler yaptık. Kanalizasyon ihalesi, içme suyu ihalesi yapıyoruz. Atık su tesisi. Asfaltlama çalışmaları. Alt geçitler, üst geçitlerin tamamlanabilmesi için bu istikrarın devam etmesi gerekiyor. Bayburtlu olarak sizin de bu hizmette katkınız olması gerektiğini düşünüyorum. Siyasi partimizi bir kenara koyalım ama Bayburtlu olarak Bayburt Belediyesi’ni iktidar partisinde tutmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
100 MİLYAR DOLAR BİZİM CEBİMİZDEN GİTTİ
Konuşmasında ülke gündemindeki konuları da değerlendiren Miletvekili Özbek konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"İktidar Partisi ülkeyi geriye götüren, geliştirmeyen bir siyasi parti değil. Sonuçta hepimiz bireyiz. Bu iktidar partisi ve bu Başbakan da Türkiye’ye çağ atlatan bir başbakan. Çağ atlatan başbakan ki 10 yıldır iktidarda iken her yıl Başbakanı indirmek için sandığın dışında başka farklı şeyler getiriyorlar. İşte kapatma davası bu partiye getirildi. Sözde yolsuzluk operasyonu ile dış mihrakların oyunu ile başbakanı, hükümeti yıkma operasyonu başlatıldı. Dün farklı şey, parti kapatılacaktı. Daha önce Balyoz davası, Ergenekon davası, 28 Şubat... Bunlar hep bu iktidarın aşağı alınması için yapılan olaylar. Mayıs ayında bizim Merkez Bankası’nda 135 milyar dolar paramız vardı. Faizler 4,5’a inmiş. 4 tane kredi derecelendirme fonu artı değer bildirmiş, enflasyon düşmüş, dolar bin 700 lira, ekonomi tam takır devam ediyor. 3. Hava limanının ihalesini yapmışız. 3 köprünün ihalesini yapmışız. Kanal İstanbul’u hayata geçirmenin planlarını yapmışız. Her taraf şantiye olmuş. Bir de baktık 3 tane ağaçtan dolayı Türkiye birbirine girdi. Son yapılan operasyonla, sözde operasyonla, yok efendim şöyle bir şey vardı, böyle bir şey vardı diyerek karalama kampanyasıyla ekonomi yine dibe çöktü. Gezi ile son olayın Türkiye’ye maliyeti 100 milyar dolar. Kimi cebinden gitti, bizim cebimizden gitti. Kim kazandı faiz lobisi kazandı. İsrail destekçisi, Amerikan destekçisi, faiz lobisi, ağalar paraları cebe indirdiler. Kimin cebinden gitti, bizim cebimizden gitti.”
BU MİLLETİN BAŞBAKANA NASIL SAHİP ÇIKTIĞINI GÖRDÜK
"Biz millet olarak akıllı olmamız gerekiyor. Ak Parti, Tayyip Erdoğan’ı eğer istemiyor isek sandıkta gerekli cevabı veririz. Bu millet nasıl Tayyip Erdoğan’ı başbakan yaptıysa başbakanlıktan da ancak bu millet indirir. Başka kesimlerin indirme gücü de olmaz. Onu da görüyoruz Sakarya’sında, Trabzon’unda, Samsun’unda, Giresun’unda ve dünkü İstanbul karşılamasında… Bu milletin kendi seçmiş olduğu başbakana nasıl sahip çıktığını gördük. "
BAZI KESİMLER MÜSLÜMAN TOPLUMUN GELİŞMESİNİ İSTEMİYOR
"İslam coğrafyasının geri kalması için kardeş kavgası yaptırdılar bize. Osmanlı’ya bakın, Menderes’e bakın, Özal’a bakın, Tayyip Erdoğan’a bakın, Mısır’a bakın, Suriye’ye bakın. Avrupa’da, Amerika’da her şey güllük gülistanlık. Hiç problem yok. Hep bizde nifak, problem var. Niye? Bazı kesimler Müslüman toplumun gelişmesini istemiyor. Biz de inşallah bu oyuna gelmeyeceğiz. Kardeş kavgası yaşatmayacağız bu memlekette. Herkes bir adım geri atacak. Herkes fitnenin önüne geçecek. Bu hususta bu millet gerekli cevabı inşallah sandıkta verecektir."
ATÖLYELER TEK TEK GEZİLDİ
Konuşmaların ardından yeni itfaiye araçlarını bir süre inceleyen Milletvekili Özbek, Belediye Başkanı Polat, Ak Parti İl Başkanı Hakan Polat, Ak Parti Belediye Başkan Adayı Mete Memiş ve programa katılanlar tarafından, Bayburt Otagarı altında İtfaiye Müdürlüğü, Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı atölyeler ile birlikte taş atölyesi, ahşap atölyesi ve bir çok çalışma alanı gezildi
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.