YEREL HABERLER - 20 Ocak 2014 Pazartesi 14:14

Orman Personeline Sağlık Semineri

A
A
A
Orman Personeline Sağlık Semineri

Mersin Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Programlar Şube Müdürlüğü Obezite Birim Sorumlusu Beslenme ve Diyet Uzmanı Züleyha Kaplan, Türkiye'de günlük miktarın üç katından daha fazla tuz tüketildiğini söyledi.
?Mersin Orman Bölge Müdürlüğü çalışanlarına, 'Sağlığınız İçin Daha Az Tuz Tüketin' konulu eğitim semineri verildi. Mersin Orman Bölge Müdür Yardımcısı Refik Ulusoy ve orman personelinin katıldığı seminerde konuşan Beslenme ve Diyet Uzmanı Züleyha Kaplan, Türkiye'de ölüm istatistiklerinde birinci sırada kalp-damar hastalıklarının yer aldığını belirterek, bunun sebebinin ise tuz olduğunu vurguladı. Tuzun vücuttaki asit-baz dengesini ayarladığını, idrarın oluşumunda çok etkili olduğunu, ayrıca vücut ısısının ayarlaması ve metabolizmayı ayarlayan tiroit bezinin de kullandığı iyodun bir kısmını tuzdan aldığını kaydeden Kaplan, "Tiroit bezinin çalışabilmesi için iyoda gerek var. Bunun bir kısmını da işlenmiş tuzdan alıyoruz. Eğer alınmazsa iyodun az olduğu bölgelerde guatr oluyor. Hipertansiyon, inme, felçler, kemik erimesi, mide kanserleri çok görülüyor. Hepsinin çıkış noktası tuza bağlanıyor. Tuz çok önemli ama biz 'azı karar çoğu zarar' deyiminde olduğu gibi ölçüyü kaçırmışız. Dünya Sağlık Örgütü, bir insanın günlük tuz ihtiyacını 5 gram olarak belirlemiştir, ancak biz Türk insanı olarak günde 18 gram tuz tüketiyoruz. Normalin 3 katından fazla kullanıyoruz ve bunun sonucunda birinci sırada kalp damar hastalıklarına bağlı ölümler oluyor. Mide kanserleri, felçler, inmeler, hipertansiyon, kemik erimesi artıyor" dedi.
Tuzun günlük tüketilen gıdaların içinde de bulunduğunu belirten Kaplan, "Biz zaten tükettiğimiz gıdaların içinde tuzu alıyoruz. Ama bununla yetinmeyip, yiyeceklerimize ayrıca tuz ekiyoruz. Biz ekmeği çok seven bir milletiz ve çok tüketiriz ama tuzun çok büyük bir kısmını da ekmekten alıyoruz. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de günlük kullanılan 18 gram tuz miktarını 1 gram indirirseniz felçleri yüzde 5, kalp krizlerini yüzde 3 oranında azaltabilirsiniz. Eğer günde 18 gramdan 6 gram azaltırsanız felçleri yüzde 24, kalp krizlerini yüzde 18. Günlük kullandığınız tuz miktarını 9 grama indirebilirseniz, yani günde yarı yarıya tuz kullanabilirseniz felçleri yüzde 34, kalp krizlerini yüzde 25 azaltabiliyorsunuz. Biz 'tuz kullanmayın' demiyoruz, 'azaltın ve kullandığınız tuz da iyotlu tuz olsun' diyoruz. Duygularımızla değil aklımızla, mantığımızla hareket edelim. Yani tuza uzanırken iki kere düşünelim" diye konuştu.
Tuz tüketimi ve saklama koşulları ile ilgili de bilgiler veren, özellikle tuzlukların renkli olması gerektiğine dikkat çeken Kaplan, şöyle devam etti; "Dikkat ederseniz tuzlukların bir kısmı camdandır. Biz diyoruz ki, güneş ışığını engelleyen tuzluklar kullanın, tuzluklarınız ve içine tuz koyduğunuz kavanozlarınız şeffaf olmasın, renkli olanları kullanın. Çünkü güneş ışığı iyodu etkiliyor ve etkisiz hale getiriyor. İhtiyacınız olan iyot sıfırlanıyor. Bu nedenle tuzluklarınız renkli olsun. Ayrıca, gıda alırken içindekileri mutlaka okuyun. İçerisinde sodyum olan her şey tuz içerir. Sodyum varsa oranlarına bakın."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta otobüs şoförü ’insanlık ölmemiş’ dedirtti 2018 yılında kolu kırılan çocuğu hastaneye götüren, 2023 yılında kaza yapan motosikletli kuryeye yardım eden halk otobüsü şoförü, bu kez de evinin yolunu kaybeden yaşlı kadın için seferber oldu. Yardımsever şoförün yaptığı hareket takdir topladı. 2018 yılında Özel Halk Otobüsü ile sefer halindeyken kolu kırılan çocuğu hastaneye yetiştiren, 2023 yılında yağmurlu yolda kaza yapan motosikletli kuryeye yardımcı olan şoför Muhammet Cin, örnek bir davranışa daha imza attı. 23 Nisan tarihinde duraktan otobüse binerek, tansiyonunun yükseldiğini ve yolunu kaybettiğini söyleyen yaşlı kadını, görevli olduğu hattan çıkarak evine bıraktı. Halk otobüsü şoförünün bu hareketi ‘insanlık ölmemiş’ dedirtti. Rahatsızlanan yaşlı kadını duraktan aldığını belirten şoför Muhammet Cin, “23 Nisan günü akşam Gülyurt seferine çıktım. Meydana geldim bir teyze Deveci Camisini sordu. Deveci Camisini bilmediğimi söyledim, tekrar hattıma devam ettim. Kılavuz Mahallesine gittim, orada teyze inmek istediğini söyledi. Yolcular da Deveci Camisinin burada olmadığını söyledi. O an caminin uzak olduğu aklıma geldi. ‘Teyze sen burada dur, gerekirse ben seni evine kadar bırakacağım. Burada inip mağdur olma’ dedim. Teyze, tansiyonunun yükseldiğini ve gözlerinin zor gördüğünü söyledi. Ailesini aradım, kızıyla irtibata geçtik. Evinin adresini öğrendim. Hattan çıkarak teyzeyi evine kadar bıraktım. Ailesi teşekkür etti, teyze dua ederek indi. Onlardan da Allah razı olsun, dualar ettiler. Yolcular da sağ olsun tepki göstermediler. İnsanlık görevimizi yaptık, kim olsa yapardı. İyilik yapmak asil Türk insanının kanında vardır” şeklinde konuştu.
Van Öğretmen ile öğrencinin gülümseten diyalogu Van’ın Gürpınar ilçesinde görev yapan sınıf öğretmeni ile öğrencisinin sosyal medyaya yansıyan diyalogu izleyenleri gülümsetirken öğrencinin oğlağına ise çok sevdiği öğretmeninin ismini verdiği ortaya çıktı. Gürpınar ilçesinde yer alan Kırkgeçit İlkokulunda görevli sınıf öğretmeni Umut Gürpınar ile öğrencisi Umut Berge’nin ‘yeni doğan oğlak’ görüntüsü sosyal medya platformlarında milyonlara ulaştı. İzleyenleri gülümseten diyalog, sınıf öğretmeni Gürpınar ile kucağında oğlak olan öğrenci Berge arasında geçti. Sınıf öğretmeni Gürpınar, evine döndüğü sırada kucağında yeni doğan sevimli bir oğlakla öğrencisi Berge geldi. Berge, "Öğretmenim bakın bizim keçimiz oldu" dedi. Bu sırada oğlağın güzel olduğunu söyleyen öğretmen, ayrıca oğlağın adını sordu. Öğrencinin ise ‘Emrah’ diye cevap vermesi izleyenleri gülümsetti. “Paylaşılan video çok beğenildi” İHA muhabirine konuşan Sınıf Öğretmeni Umut Gürpınar, okuldan çıkıp eve doğru giderken Umut isimli öğrencisinin kucağında oğlakla kendisine doğru geldiğini belirtti. Bunun güzel bir anı olacağını düşünerek cep telefonunu çıkarıp kayıt altına aldığını ifade eden Gürpınar, “O anda spontane olarak oğlağın adını sordum. Umut da o an düşünerek oğlağın adının ‘Emrah’ olduğunu söyledi. Bunu sosyal medyada paylaştığımda çok fazla insanın beğendiğini, insanların talep gösterdiğini gördüm. Bu da bizi çok mutlu etti. Köy öğrencileri merkezde yer alanlara göre daha naif, daha temiz, biraz daha yaşantıları az çocuklar oluyorlar. Ben köy öğretmeni olmayı çok seviyorum. Öğretmenliğin en kutsal yapıldığı yerler. Umut; akıllı, zeki ve akademik başarısı yüksek bir öğrencimizdir” dedi. Köyde yaşayan çocukların tamamında hayvanlara karşı bir sevgi olduğunu dile getiren Gürpınar, “Çocuklar, bir keçiyle karşılaşınca korkmak, çekinmek yerine sarılıp, kucaklayıp öğretmene koşarak getirebiliyor” diye konuştu. Hayvanları çok sevdiğini söyleyen minik öğrenci Umut Berge ise oğlağa çok sevdiği ‘Emrah’ öğretmenin ismini verdiğini kaydetti.
İstanbul TAV Havalimanları ilk çeyrekte 17,1 milyon yolcuya hizmet verdi TAV Havalimanları 2024’ün ilk üç ayına ilişkin finansal ve operasyonel sonuçları açıkladı. TAV bu dönemde 321 milyon avro ciro ve 86 milyon avro FAVÖK elde etti. Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artışla 17,1 milyon yolcuya hizmet verdi. TAV’ın işlettiği havalimanlarında dış hat trafiği geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 arttı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan, “Kış döneminde yolcu trafiğimiz uzayan turizm sezonu ve havalimanlarımıza uçan havayollarının yürütmekte olduğu filo genişletme stratejilerinden olumlu etkilendi. Böylece birinci çeyrekte, geçen seneye göre dış hat yolcumuz yüzde 27, toplam yolcumuz da yüzde 22 büyüdü. Gerek İzmir, gerekse Ankara havalimanlarımız iç hattan dış hata transfer stratejisine odaklanan AJet, Pegasus ve SunExpress’in filo büyümesinden olumlu etkileniyor. Faaliyetlerimizdeki başarının tamamını finansal sonuçlarımıza da yansıtmayı başardık. Ciromuz yüzde 28 artarak 321 milyon avroya ve FAVÖK de yüzde 97 artarak 86 milyon avroya ulaştı. Düşük sezonda olmamıza rağmen net kar da pozitife döndü ve 9 milyon avro oldu. İyi bir başlangıç yaptığımız 2024’ün yüksek sezonu olan yaz aylarında da canlı bir trafik beklemeye devam ediyoruz. Erken rezervasyonlar da bize bu yönde olumlu sinyaller veriyor" dedi. "Antalya yatırımımızı 2025’in ilk çeyreğinde, Ankara yatırımımızı da 2025’in son çeyreğinde bitirmeyi planlıyoruz" Tarihi ölçekteki büyük yatırım programlarının planladıkları takvime uygun bir şekilde ilerlediğini söyleyen Kaptan, "Bu program doğrultusunda Antalya, Almatı ve Ankara Esenboğa havalimanlarımızla birlikte diğer havalimanı ve hizmet şirketlerimize yatırım yapıyoruz. Almatı yatırımımız yüzde 94 oranında tamamlandı ve Haziran 2024’te yeni dış hat terminalinin açılışını yapmaya hazırlanıyoruz. Yeni terminalin Almatı yolcusu için hizmet kalitesi ve seyahat tecrübesinde iyileşme oluşturmasını bekliyoruz. Yüzde 77 oranında tamamlanan Antalya yatırımımızı 2025’in ilk çeyreğinde ve yüzde 42 oranında tamamlanan Ankara yatırımımızı da 2025’in son çeyreğinde bitirmiş olmayı planlıyoruz. Bu yatırımlarımıza ek olarak, Medine Havalimanı’nın kapasitesini yıllık 8 milyon yolcudan 18 milyon yolcuya çıkaracak ve iki etap halinde yapılacak olan ek yatırımlara da katılma kararı aldık. Bu büyük yatırım programımız sonucunda 2020 yılında 8 sene olan ortalama işletme süremizi 2024 yılında 29 yıla çıkardık. Satın alma bedelleri ve kira peşinatlarını dahil ettiğimizde 2025 yılına kadar toplam yaklaşık 2,5 milyar avro yatırım büyüklüğüne ulaşmış olacağız. Bu büyüklük sektörümüzün geleceğine olan güvenimizin en önemli göstergesidir. Programımızda mesafe kaydettikçe yatırımlarımızın meyvelerini de almaya başlıyoruz. Bu kapsamda, 2024 yılı için 430 milyon ile 490 milyon avro arasında FAVÖK beklemeye devam ediyoruz. İlerleyen senelerde yatırımlarımızdan daha da artan geri dönüşler bekliyoruz ve kendimize orta vadede 2018 yılında yakaladığımız tarihi en yüksek FAVÖK seviyesi olan 573 milyon avroyu geçme hedefi koyuyoruz. Bu hedef artık kısa zamanda ulaşılabilir bir mesafede duruyor. Çalışanlarımızın büyük gayretleri ve hissedarlarımızla iş ortaklarımızın destekleri sayesinde TAV Havalimanları’nı bir dünya markası haline getirmeyi başardık. Orta vadeli hedefimiz olan tüm zamanların en yüksek FAVÖK rakamına ulaşmak hedefimizi de yakın zamanda birlikte gerçekleştireceğimize olan inancım tam” diye konuştu.