YEREL HABERLER - 12 Şubat 2014 Çarşamba 09:47

Ruslar Mesir Macununu Çok Beğendi

A
A
A
Ruslar Mesir Macununu Çok Beğendi

41 çeşit baharatla hazırlanan 500 yıllık mesir macunu Rusya ile birlikte ilk kez yurtdışına çıkarken, Ruslar da mesirin tadını çok beğendi.
2013 yılında 6,6 milyar dolarlık ihracat yapan Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörü, Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Prodexpo 2014 Fuarı’na çıkarma yaptı.
İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Şekerli Mamüller Tanıtım Grubu Başkanı Zekeriya Mete, Rusya’nın Türk şekerleme sektörü açısından kritik öneme sahip olduğu söyledi. Mete, konuyla ilgili şunları söyledi: “Prodexpo 2014 Uluslararası Gıda, İçecek ve Gıda Hammaddeleri Fuarı’nın da milli katılım organizasyonunu 12 Türk firmasının katılımı ile gerçekleştirdik. 2013 yılında, 47.285 m2'lik net sergi alanında, 63 farklı ülkeden 2 bin 309 katılımcının yer aldığı söz konusu fuarı, 53 bin 833 kişi ziyaret etti. Prodexpo, Rusya ve Doğu Avrupa'nın en büyük fuar organizasyonlarından biri olmakla beraber, Moskova Hükümeti ile Rusya Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası himayesinde, Rusya Federasyonu Tarım Bakanlığı desteği ile gerçekleştirilmektedir. Rusya pazarı sektörümüz açısından özel bir yere sahip olması nedeniyle bu tür önemli faaliyetlerin içinde yer almaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.”
RUSYA BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR PAZAR
Rusya pazarının hacim bakımından dünyanın en büyük pazarlarından biri konumunda olduğu vurgulayan Zekeriya Mete, “Önümüzdeki yıllarda pazarda çikolatalı mamuller tüketiminin, pazarın giderek artan bir şekilde doyuma ulaşması nedeniyle biraz daha yavaş büyümesi bekleniyor. Bununla birlikte, gelir seviyesi yükseldikçe yüksek kaliteli çikolatalı mamullere yönelimin devam edeceği öngörüyoruz. Türk şekerleme ve şekerli mamuller sektörü açısından Rusya’nın özel bir yeri bulunmaktadır. 1990’lı yıllardan itibaren başta Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri olmak üzere eski Sovyet Cumhuriyetlerine sektörümüz ürün grubunda meydana gelen ihracat artışı paralelinde, talebi karşılamak için üretimde ani yükselişler olmuş, sektörde pek çok yeni yatırımların gerçekleştiği görülmüştür. Bu nedenle, sektörün şekillenmesi ve bugünkü halini alması açısından Rusya’nın önemi büyük” şeklinde konuştu.
“Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu olarak öncelikli hedefimiz sektörümüzü dünya piyasalarında layıkıyla tanıtarak, hem sektörümüze hem de ülke ihracatına ve ekonomisine faydalı olabilmek” diyen Zekeriya Mete, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şekerli mamuller Tanıtım Grubu olarak 2013 yılında 17 adet, kurulduğumuz günden (Nisan 2012) bugüne ise 25 adet info stand organizasyonu gerçekleştirdik. 2014 yılında sektörümüzün tanıtımı için katılım sağlamayı öngördüğümüz fuar sayısı 15’dir. Bunlar; ISM Uluslararası Şekerleme ve Bisküvi Fuarı (Almanya), GULFOOD Uluslararası Gıda ve Otel Ekipmanları Fuarı (Dubai), II. Ecowas Türk İhraç Ürünleri Fuarı (Nijerya), Foodex Japan 2014 (Japonya), ANTAD 2014 (Meksika), Alimentaria Barcelona 2014 (İspanya), Sial Canada 2014 (Kanada), Djazagro -11. Uluslararası Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı(Cezayir), Sial China (Çin), THAIFEX - Asya Gıda İhtisas Fuarı (Tayland), Summer Fancy Food (ABD), Africa’s Big Seven (G. Afrika), Worldfood Moscow (Moskova), Sial Paris Uluslararası Gıda Fuarı (Fransa)’dır.”
6,6 MİLYAR DOLAR İHRACAT GERÇEKLEŞTİRDİ
Zekeriya Mete’nin verdiği bilgiye göre Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörü 2013 yılında yaklaşık 6.6 milyar $ ihracat gerçekleştirdi. Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörü içinde önemli bir yeri olan şekerli mamuller sektörünün ihracatı ise 2.5 milyar dolar civarında gerçekleşti.
Mete, Rusya pazarına ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Temel pazarlama yöntemleri Rusya’da yeni yeni yaygınlaşmakta ve alışverişlerde tüketiciler genellikle nakit ödeme şeklini tercih etmekte. Pazarın potansiyeli ve özellikleri ihracatçılarımız tarafından iyi okunmalı, Rusya’nın değişik etnik gruplardan oluşan bir nüfusu barındıran ve çok geniş bir ülke olduğu dikkate alınmalı, tüketici zevk ve tercihlerinde de bu durum göz ardı edilmemelidir. Sektörümüzün büyüyen ve gelişen bir pazar olması, inovativ çalışmalara müsait olması, ülkemizin coğrafi olarak Rusya’ya yakın olması, sektörümüzün çok sayıda firmayı barındırması sektörümüzdeki söz konusu pazarda sahip olduğu avantajlar olarak değerlendirilebilir.”
MERDİVEN ALTI SEKTÖR AZALDI
Mete, ihracatçı birlikleri olarak bizimde gördüğümüz Amerika'dan kaynaklı ülkelerde bir hareketlilik var. Bize özgü değil diğer ülkelerde de var değişiklikler. İçeride en fazla katma değer bırakan sektörlerden biriyiz. Gıda sektörü olarak. Ama biz ihracatçı olduğumuz için Şeker, yağ bunları ithal aldığımızdan hepsi dolarla alıyoruz. Bunun yanında ambalajların hammaddesi ithal olduğundan Euro, Dolar endeksli dolayısıyla tedarikçilerimiz zam istiyor. Yarın öbür gün enerji fiyatlarında da oluşabilecek değişiklikler aslında ihracatçıya çok fazla da artı olarak yansımaz. Bizim sektör olarak üzerinde durduğumuz mesele hep ihracat. Böyle dönemlerde ihracatın önemi bir kat daha artıyor. Sektör fuara da getirdiğimiz gibi Anadolu'nun çeşitli firmalarını ihracatla tanışmaları için uluslararası fuarlara gelmeye teşvik ediyoruz. Yansımaları güzel oluyor kalite ve çeşitlilik anlamında, sektörün çıtasını yükseltmiş oluyoruz. Merdiven altı dediğimiz sektör son üç dört yıldır Türkiye'de azaldı bizim sektörde. Firmalar ciddi yatırımlar yapıyor, teknolojik sistemlerle. Hem dünyada rekabet adına hem de yurt içinde gerçekten çok güzel ürünler çıkmaya başladı. Kalitede AR-GE de rekabet var. İnovasyon da rekabet var. Sektör buralara geldi. Baktığımız zaman ihracatımız 2,5 milyon dolar, uluslararası arenada baktım zaman bizim sektör olarak Türkiye ihracatının 2-3 katını yapan şirketler var dünyada. Avrupa'da Amerika'da.. 14-15 aktivitemiz var. nerdeyse tüm kıtalarda aktivite olacak. Uluslararası fuarlarda yaklaşık 15 fuar aktivitesine katılacağız. İhracatta Irak birinci pazar sektörde. Sektör için stratejik bir öneme sahip olmaya başladı. Sadece Irak pazarına çalışan Türkiye'de şirketle var. Irak güçlü bir Pazar. Gelen pazarlarımız Cezayir, Mısır, Kuzey Afrika geliyor. Avrupa'yla ilgili en büyük sıkıntımız kotalar. Özellikle Türkiye'de yatırım yapan Avrupalı firmaların yine Avrupa ülkelerine ihracatından dolayı üçüncü ayda dördüncü ayda kotalar dolmaya başlıyor, bundan dolayı da Türk ihracatçısı ciddi sıkıntı yaşıyor. Kotalar önümüzdeki en büyük engel. Bu yıl hedefler yüksek ihracatta. Geçen yıl verilere baktığımızda 2023 hedeflerini tutan tanıtım gruplarımızdan bir tanesiyiz.
RUSLAR MESİR MACUNUNU ÇOK BEĞENDİ
Son 4-5 yılda şekerleme firmalarının yeniden Rusya pazarına odaklanmaya başladığını kaydeden Mete, özellikle farklı ürünlerle pazarda hakimiyet kurmak istediklerini belirtti. Bunun için fuara mesir macununu getirip tanıtıma başladıklarını anlatan Mete, şöyle devam etti: “41 çeşit baharatla hazırlanan 500 yıllık mesir macununu Rusya ile birlikte ilk kez yurtdışına çıkarmış oluyoruz. Rusların da mesirin tadını çok beğendiğini gözlemledik. Bu ülkede mesir macunu ve lokum ağırlıklı bir strateji izleyeceğiz. Önümüzdeki dönemde de mesiri soğuk ülkelerden başlamak üzere diğer pazarlara açacağız. Zekeriya Mete, lokum ve baklavanın artık her yerde bilinirliğinin olduğunu söyleyen Zekeriya Mete, söz konusu ürünler için tanıtıp kampanyası da düzenleyeceklerini söyledi. Mete, “Tanıtım grubu olarak lokum ve mesir macunu ile Türk tatlılarını Türk şekerlemesini tanıtacağız. Tanıtım ile ilgili de çok değişik şeyler düşünüyoruz. Dünya da ses getirecek enteresan projelerimiz var. Lokum ile ilgili olacak ve büyük ses getirecek tanıtımlarda yabancı bir isim yer alacak. Kısmet olursa yakın zamanda hayata geçecek” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.