YEREL HABERLER - 11 Mart 2014 Salı 17:45

Bakan Yıldız Nijerli Bakanlarla Görüştü

A
A
A
Bakan Yıldız Nijerli Bakanlarla Görüştü

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ:
“(İRAN TAHKİM SÜRECİ) BİRİNCİ DAVAYLA ALAKALI BU DAVALAR AYRIŞTIRILDI TAHKİM HEYETİ TARAFINDAN VE 10 NİSAN 2014’E KADAR DA BÜTÜN DAVA DİLEKÇELERİNİN VE DURUŞMA SONRASI DİLEKÇELERİNİN TAHKİM HEYETİNE SUNMASI KARARLAŞTIRILDI”
“FİYAT REVİZYONU İLE ALAKALI İKİNCİ DAVADA İSE 15 İLE 17 TEMMUZ’DA GEREKLİ TEKNİK UZMANLARIN DİNLENMESİNDEN SONRA KARARA AÇACAKLARINI SÖYLEDİLER”
PELİN ÜZEK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İran ile ilgili tahkim sürecine ilişkin, “Birinci davayla alakalı bu davalar ayrıştırıldı tahkim heyeti tarafından ve 10 Nisan 2014’e kadar da bütün dava dilekçelerinin ve duruşma sonrası dilekçelerinin tahkim heyetine sunması kararlaştırıldı. Fiyat revizyonu ile alakalı ikinci davada ise 15 ile 17 Temmuz’da gerekli teknik uzmanların dinlenmesinden sonra karara açacaklarını söylediler” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Nijer Madenler ve Sınai Kalkınma Bakanı Omar Hamidou ve Nijer Enerji ve Petrol Bakanı Foumakoye Gado ile görüştü. Görüşmede, Türkiye Cumhuriyeti Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü ile Nijer Cumhuriyeti Jeoloji ve Maden Araştırma Merkezi arasında Yer bilimleri alanında mutabakat zaptı imzalandı.
Bakan Yıldız görüşmede, gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, İran ile ilgili tahkim sürecinde bir gelişmenin olup olmadığıyla ilgili bir soruya Bakan Yıldız, şu cevabı verdi:
“İran ile iki tane davamız vardı. Biri eksik teslimattan kaynaklanan ve fiyat revizyonu içeren. Diğer bir davada yine fiyat revizyonu içeren ve farklı tariflere taalluk eden kısmıydı. Birinci davayla alakalı bu davalar ayrıştırıldı tahkim heyeti tarafından ve 10 Nisan 2014’e kadar da bütün dava dilekçelerinin ve duruşma sonrası dilekçelerinin tahkim heyetine sunması kararlaştırıldı. Fiyat revizyonu ile alakalı ikinci davada ise 15 ile 17 Temmuz’da gerekli teknik uzmanların dinlenmesinden sonra karara açacaklarını söylediler.”
“BU PROJEDE TÜRKİYE’NİN ARZ GÜVENLİĞİ İLE ALAKALI HERHANGİ BİR KONU SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
“Siyasi müzakerelerin durdurulduğunu açıkladı Avrupa Birliği. Rusya’nın karşılığı ise 2009’da ki gaz krizini hatırlatarak oldu. Bu durum Türkiye’yi nasıl etkiler” sorusu üzerine Yıldız, “İşin başında söylediğimiz bir konu vardı. Bu tür büyük projelerin riskleri, tehditleri, fırsatları sürekli oluşur. Enerji noktasına kadar sirayet edecek bir siyasi sıkıntının zaman zaman baş gösterdiğini görüyoruz. Tabi bu AB ile Rusya arasındaki bir problemdir şuanda konuştuğumuz. Türkiye Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacını karşılamak üzere Güney Akım gibi projelerin iznini vermiştir Rusya’ya. Bu projenin gerçekleşmesini isteriz ama buna kara verecekler satıcılar ve alıcılardır. Münhasır ekonomik sahamızdan geçen ve denizden gidecek olan bu projede Türkiye’nin arz güvenliği ile alakalı herhangi bir konu söz konusu değildir. Tabi temennimiz AB ile Rusya’nın bunu kendi arasında çözmeleri gerektiğidir” şeklinde konuştu.
“BİZDE HER TÜRLÜ ENERJİ KAYNAĞINA OLAN BİR KISIM GÖSTERİLERİ BEN KALKINMAYA OLAN BİR KARŞI DURUŞ OLARAK GÖRMEYE BAŞLADIM”
Japonya’da Fukuşima nükleer kazasının 3. Yıl dönümü olduğu hatırlatarak, nükleer enerjinin milli güvenlik kaygılarıyla gündemde olduğunu belirterek sorduğu soruya Bakan Yıldız, şunları söyledi:
“Fukuşima kazası dünyadaki birçok üretici ve teknoloji sahipleri için olduğu kadar tüketiciler içinde dikkat çeken bir konu olmuştur. Biz bunu bir güvenlik sisteminin arttırılması için önemli gerekçe olarak görüyoruz. Bundan önce olan kazada 1986’da nükleer kaza olduktan sonra Ukrayna’da 144 tane nükleer santral inşa edildi o tarihten bu yana. Eğer bu manada bilgi almak isteyen varsa bizimde tabii ki kamuoyunu bilgilendirmelerimiz devam ediyor. Nükleer güç santrallerinin riskleriyle alakalı bu konuda bilgiler verebiliriz. Ne kadar tehlikelidir, ne kadar tehlike değildir. Bunlar tabii ki toplumlarda tartışılacaklar. Fakat bizde her türlü enerji kaynağına olan bir kısım gösterileri ben kalkınmaya olan bir karşı duruş olarak görmeye başladım. Yalnızca bir enerji kaynağına olsaydı tabi ki böyle düşünmezdim ama her enerji kaynağına bir karşı duruşta bulunanlar var. Şuana kadar kararlılığımızı etkileyen, değiştiren herhangi bir husus olmamıştır.”
“İRAN İLE ALAKALI BAHSEDİLEN PROJE BİR KAMU PROJESİ DEĞİLDİ”
İran’ın doğalgaz ihracatını artırmak istediği hatırlatılarak, İran’ın isteğine paralel olarak Türkiye’de belli özel şirketlerin inisiyatifinde devam eden projesi ve çıkan haberlere ilişkin soru üzerine Yıldız, “İran ile alakalı bahsedilen proje bir kamu projesi değildir. Bir özel sektör projesidir. Müstakil bir imtiyazda değildir. O yüzden başka şirketlerde bundan yararlanabilirler. Önemli olan biraz önceki Güney Akım ‘da olduğu gibi AB ülkeleriyle İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Rusya herhangi bir ülke anlaşmasında da tavrımız benzer olacaktır. Yalnızca İran’a has bir davranışta bulunduğumuzu söyleyenler bizim Rusya ile yaptığımız projeleri o zaman açıklayamazlar. Irak ile alakalı, Kuzey Irak ile alakalı geliştireceğimiz projeleri açıklayamazlar. Bizim Nijer ile özellikle Uranyum konusunda nükleer santral kurduğumuz bir süreçte Uranyumla alakalı ilgimizin bir kez daha devam ettiğini hatırlatmak isterim. Belki üçüncü ülkelerle bunun proses edilmesi söz konusu olabilecektir. Bununla alakalı görüşmelerimizde devam ediyor” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.