YEREL HABERLER - 18 Mart 2014 Salı 12:45

Eş Ve Doktor Cinayeti Davası

A
A
A
Eş Ve Doktor Cinayeti Davası

Adana'da kendisini doktor ile aldattığını ileri sürdüğü eşini ve doktoru öldüren sanık hakkında 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.
2008 yılından bu yana Irak'ta inşaatlarda çalışan Mehmet N.O., izinli olarak geldiği Adana'da 22 yıllık eşi Semra'nın kendisini mahalledeki sağlık ocağında görevli aile hekimi Dr. Cengiz Ünal ile aldattığını banyoda telefonla konuşurlarken öğrendi. Öfkelenen Mehmet N.O., banyonun kapısını kırıp eşini dövdü. Aile büyüklerinin araya girmesiyle eşini affeden Mehmet N.O., aldatılmayı gururuna yediremeyip eşini ve eşinin sevgilisi doktoru öldürmek için plan yaptı. 27 Kasım 2013'te arkadaşının motosikletini kullanmak üzere alırken, motosikletle sağlık ocağının yakınlarına gitti, evli ve 2 çocuk babası aile hekimi Dr. Cengiz Ünal'ın işten çıkışını bekledi. Dr. Ünal'ı iş çıkışı takip edip kafasına 3 el ateş edip öldürdü. 15 dakika sonra da evine giderek televizyon seyreden eşi Semra O.'yu yine kafasına 3 el ateş ederek öldürdükten sonra kaçıp, bir gün sonra polise teslim olup tutuklandı.
Katil zanlısı Mehmet N.O. hakkında cumhuriyet savcısı soruşturmayı tamamlayıp Adana 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak öldürme' suçundan dava açtı.
Cumhuriyet savcısı, eşi ile eşinin doktor sevgilisini öldürmekten 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Mehmet N.O.'nun cinayetleri eşinin kendisini aldatması üzerine işlediği için verilecek cezada tahrik indirimi uygulanmasını istedi.
Önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak olan katil zanlısı O., tutuklandığı nöbetçi mahkemedeki savunmasında çifte cinayeti neden ve nasıl işlediğini şöyle anlattı:
"Eşim diş hekiminin yanında çalışıyordu. İzne geldiğimde eşimin yatak odasında konuştuğu kişiye 'hayatım, aşkım, canım' dediğini duydum. Eşime güvendiğim için şüphelensem de üzerinde fazla durmadım. Eşim internete çok giriyordu. Devamlı chatleşiyordu. Bana karşı tavırları değişti, ters davranmaya, evle ilgilenmemeye, yemek yapmamaya başladı. Ayrılmaya karar verdim. Ancak, çocuklarım ve ailem araya girince işler düzeldi. 1.5 ay önce eşim çok adet gördüğünü söyleyip doktora gitti. Ben daha sonra eşimin o gün kürtaj olduğunu öğrendim. O zamanlar kendisinden şüphelenmediğim için üzerine düşmemiştim. 23 Kasım günü banyo yapıp çıktım. Daha sonra eşim banyoya girdi. Banyo kapısına vurup dışarı çıkacağımı söyledim. Ancak, çıkarken çorap giymediğimi fark ettim. Yatak odasından çorap alıp giyerken eşimin banyoda bir erkekle telefonla konuştuğunu duydum. Kulağımı kapıya dayadım. Şuurumu kaybedip kapıyı yumruklayıp kırdım. Telefondaki kişinin kim olduğunu sordum. 'Önce arkadaştık, sonra aşık olduk' dedi. İsmini vermedi. Telefonu alıp eşimin konuştuğu numarayı çevirdim cevap vermedi. Kendi telefonumla aradım yine cevap vermedi. Eşim, 'sakinleş konuşuruz' dedi. Ben de 'ismini söyle söylemezsen seni öldüreceğim' dedim. O da 'erkeksen öldür, duyduğunu duydun' dedi. Bu olayı aile büyüklerimize anlattım. Annesi eşime Kur'an'a el bastırdı. 'Biz arkadaştık, bu olay kapanacak, bir daha görüşmeyeceğim' diyerek söz verdi. Kendisiyle yalnız görüştük. Bana, 'banyoda konuştuklarımızı duydun, her şey açık, kendisi aile hekimi Cengiz Ünal, erkeksen vur beni' dedi. O anda beynimden vurulmuşa döndüm. Eşimin beni aldatması aklımdan çıkmıyordu. Arkadaşımın telefonundan 118 80'ni aradım. Eşimin telefonda konuştuğu kişinin numarasının kime ait olduğunu sorduğumda Cengiz Ünal'a ait olduğunu teyit ettim. Ondan sonra doktoru eşimle birlikte yakalamak için takip etmeye başladım. Eşimin ihanetine fazla dayanamayıp, 'inceldiği yerden kopsun, bunları vurup cezaevinde yatar cezamı çekerim' diyerek ikisini de öldürmeye karar verdim. Bir arkadaşımdan emanet aldığım tabancamı alıp, arkadaşın motosikleti ile sağlık ocağının oraya gidip doktoru beklemeye başladım. Elinde çantasıyla otomobiline doğru yürümeye başladı. Yanımdan geçti, motorumu bırakıp hızlıca yürüyüp yanına yaklaştım. Silahı boynuna dayayıp bir el ateş ettim. Yere düşünce de iki el daha ateş ettim. Motorla eve geldim. Evde kızım ve eşim vardı. Kızıma 'çık dışarı' dedim. Çıkmadı. Eşim kanepeye uzanmış televizyon seyrediyordu. Üzerine çöküp kafasına 2 el ateş ettim, yere düşünce bir el daha ateş ettim. Kızım ilk atıştan sonra içeri girdi. Çığlık atıp dışarı kaçtı. Her ikisini de öldürdükten sonra amacım, askerdeki oğlumu son kez görüp teslim olmaktı. Amcamın oğlunun kamyoncular sitesindeki işyerine gittim. Olanları onlara da anlattım. Sonra teslim oldum. Eşimi ve doktoru öldürdüğüm için çok pişmanım, keşke olmasaydı."
Mehmet N.O. için 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Yahyalı Erva Spor Okulları açıldı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ile birlikte Yahyalı ilçesini ziyaret etti, bir dizi açılışlara katılarak, gençler başta olmak üzere vatandaşlarla buluştu. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükkılıç, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ile birlikte Yahyalı ilçesini ziyaret etti. Burada bir dizi ziyaretler gerçekleştiren Başkan Büyükkılıç ve Vali Çiçek, Yahyalı Kaymakamı Mehmet Kaya’yı makamında ziyaret ederek, ilçede yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Daha sonra Vali Gökmen Çiçek ile birlikte Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk’e misafir olan Başkan Büyükkılıç, Öztürk’e yeniden belediye başkanı seçilmesinden dolayı tebriklerini iletti. Ardından, Çiçek ve Büyükkılıç beraberindeki heyet ile birlikte Yahyalı Devlet Hastanesi’nde tedavi gören hastaları ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Başkan Büyükkılıç, ayrıca Yahyalı Kaymakamlığı, Yahyalı Belediyesi ve Yahyalı Ticaret Odası iş birliği ile kurulan Yahyalı Erva Spor Okulları’nın açılış törenine de katıldı. Gençlerin ve çocukların sıcak ve samimi ilgisi ile karşılaşan Büyükkılıç, Vali Çiçek ile birlikte sınıfları da gezerek, öğrencilerle sohbet etti. Başkan Büyükkılıç, spor okulunun açılışının ardından Erva sporcularının çim hokeyi, okçuluk ve ragbi antrenmanlarını takip etmeyi ihmal etmedi. Öte yandan, Yahyalı Ali Elmacı Ortaokulu’nun öğrencileriyle bir araya gelen Büyükkılıç ve Çiçek, gençlerle keyifli bir buluşma gerçekleştirdi. Başkan Büyükkılıç, Vali Çiçek ile birlikte Fakı Dayı Kur’an Kursu’nu da ziyaret ederek, miniklerle bir araya geldi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, tüm ilçe sakinlerine teşekkür ederek, “Yahyalı’da bizleri sevgiyle bağrına basan ve her daim yanımızda olan kadirşinas Yahyalılı hemşehrilerime gönülden teşekkür ediyorum” dedi.
Erzurum ETÜ Kristal Parlamaya Devam Ediyor Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Kristal Girişimcilik Merkezi’nde faaliyetlerini sürdüren Eagleye Robotics firması Türkiye’nin önde gelen savunma sanayi şirketlerinden olan Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı’nın (TUSAŞ) Hangar Kampüs Programına kabul edildi. Havacılık ve uzay alanında yenilikçi iş fikirlerini iş modeline dönüştürerek ticarileştirme sürecinde genç girişimcilere altyapı, eğitim ve mentorluk destekleri sağlayarak ekosisteme girişimci mezunlar vermeyi hedefleyen Hangar Kampüs Programına 38 farklı üniversiteden 100’ün üzerinde başvuru yapılırken Eagleye Robotics firması ETÜ Kiristal Girişimcilik Merkezi’nde geliştirdikleri proje ile destek almaya hak kazanan 16 projeden biri olarak önemli bir başarıya imza attı. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, proje ekibini tebrik ederek: “Kristal Girişimcilik Merkezi’mizde gelişmiş teknolojilerle donatılmış laboratuvarlarımız ve nitelikli akademik personelimizle şehrimizdeki ve bölgemizdeki girişimcilerin yenilikçi iş fikirlerini destekleyerek marka değeri yüksek teşebbüslere dönüştürmek amacıyla çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bununla birlikte üniversite-sanayi iş birliklerimizle öğrencilerimizin sektörel faaliyetlerde yer almalarını sağlamak amacıyla iş birliklerimizi güçlendiriyor ve girişimcilerimize sunduğumuz imkanları genişletmeye gayret ediyoruz. Bu çalışmaların meyvesini almak gerek bizleri gerekse de girişimcilerimizi ziyadesiyle memnun ediyor. Bu vesileyle ülkemizin ve dünyanın önde gelen savunma sanayi şirketleri arasında bulunan TUSAŞ’ın Hangar Kampüste Programına katılmaya hak kazanan girişimcilerimizi bir kez daha tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "İslam’ın rahmet mesajlarıyla insanları buluşturmanın heyecanı içerisinde olmalıyız" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İslam’ın rahmet mesajlarıyla insanları buluşturmanın, hayırlı nesiller yetiştirmenin, erdemli bir toplum oluşturmanın ve daha iyi bir dünya inşa etmenin heyecanı içerisinde olmalıyız" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Değişen ve Gelişen Dünyada Din Hizmetleri Çalıştayı"na katıldı. Diyanet Akademisi Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen çalıştayda konuşan Erbaş, zamanın doğru kullanılması noktasında dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, "Zamanın gelişimine göre din hizmetlerinde daha etkili nasıl olabiliriz, din-i mübin-i İslam’ı insanlara nasıl daha nitelikli bir şekilde ulaştırabiliriz? Çocuklara, gençlere, yaşlılara, yetişkinlere, farklı kesimlerdeki insanlara daha nitelikli din hizmetini zamana göre değerlendirerek nasıl yapabiliriz, bunun derdini taşıyoruz” dedi. Erbaş, günümüzde iletişim ve etkileşim araçlarının çok hızlı geliştiğini ve geçmişin araçlarıyla yola devam etmekte ısrar edenlerin fırsatları kaçırabildiğine işaret ederek, “Müslümanlar olarak toplumla, mekanla, mabetle olan ilişkilerimizi çağın gerçekliklerini dikkate alan bir yaklaşımla yeniden şekillendirmek ve bunu mutlak sabitelerimizden vazgeçmeden başarmak durumundayız” diye konuştu. “Camiler, İslam toplumlarında, ilmin, irfanın ve kültürün gelişmesini mümkün kılmıştır” Tarihi süreçte camilerin önemine değinen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şöyle konuştu: “Camiler, sadece ibadet için toplanılan mekan olmanın ötesinde, yönetim ve istişare mekanı olarak da hizmet vermiştir. Eğitim faaliyetleriyle İslam toplumlarında, ilmin, irfanın ve kültürün gelişmesini mümkün kılmış, çevresinde kurulan çarşılar, yerleşim yerleriyle mabet merkezli medeniyetimizin sembolü olmuş camiler. Şu bir gerçek ki tarihsel süreç içerisinde toplumsal yapıda meydana gelen değişim, cami ve mescitlerin dini ve toplumsal fonksiyonlarında ve bu fonksiyonların icra ediliş biçiminde de ciddi bir değişimi beraberinde getirmiştir.” Diyanet İşleri Başkanlığının geçmişte olduğu gibi bugün de hizmet anlayışının, irşat ve ihya faaliyetlerinin ana ekseni olarak camileri gördüklerini kaydeden Erbaş, günümüzde insanların dini düşünce, bilgi ve mesajların aktarımı için kitle iletişim araçlarına başvurduğunu ve bu süreçte din ve irşat hizmetlerinin, anlam ve etki bakımından daha önemli hale geldiğini dile getirdi. Gelişen teknolojilerin din hizmeti açısından bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Başkan Erbaş, “İslam’ın rahmet mesajlarıyla insanları buluşturmanın, hayırlı nesiller yetiştirmenin, erdemli bir toplum oluşturmanın ve daha iyi bir dünya inşa etmenin heyecanı içerisinde olmalıyız” dedi. Çalıştaya; Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, Doç. Dr. Burhan İşliyen, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Irmaklı, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Fatih Mehmet Aydın ile bazı il müftüleri ve il müftü yardımcıları katıldı.