Hisarcık’ta 18 Mart Şehitleri Anma Günü Etkinlikleri

Kütahya’nın Hisarcık ilçesinde Çanakkale Zaferinin 99 'uncu yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında “18 Mart Şehitleri Anma Günü” programı düzenlendi.
Hisarcık Meslek Yüksek Okulu Amfisinde Anadolu Öğretmen Lisesi tarafından düzenlenen“18 Mart Şehitler Günü” programına halk yoğun ilgi gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından başlayan programın açış konuşmasını yapan Tarih Öğretmeni Ali Tekin,” Metrekaresinde beş bin mermi, beş litre kan, bir kabirde onlarca gencecik can, yokluğun, tevekkülün duanın kahramanlığın meydanı, kurşunun kurşunu havada yardığı andır Çanakkale. Türkün, Kürdün, Lazın, Çerkezin, Gürcünün, Arabın hepsinin bir millet olup sarsılmaz bir umudu, bir yudum suyu bir kuru ekmeği ve nihayet birkaç karış toprağı paylaşarak yazdığı muhteşem bir destan. Biz söylemiyoruz bakın Çanakkale’de birlikte savaştığımız Alman ordularının başkomutanı Limon Van Sanders Mehmetçik için neler söylüyor; “ Bir asker için mutluluk denen bir şey varsa Türklerle omuz omuza çarpışmaktır diyebilirim. Fakir insanlardı, buğday kırığından yapılmış çorba en önemli yemekleriydi. Çamur barınaklarda yatarlardı fakat en modern silahlarla ve araçlarla donanmış düşmanlarına karşı aslanlar gibi savaşırlardı. Bu insanların kalplerinde sadece ve sadece ulvi bir Allah ve vatan sevgisi vardır. Ölüme onlar kadar gülümseyerek giden başka bir millet ferdi daha görmedim.”
Yaşananları gelecek kuşaklara aktaracağız ve elbette ki bu kahramanlık öyküleriyle övüneceğiz, bu bizim hakkımız ama asla bununla yetinip kendimizi avutmayacağız. Eğer bu topraklarda şimdilerde yine Çanakkale ruhu bizi bir daha heyecanlandırıyorsa, bu kendi değerlerimiz üzerinde bir defa daha ayağa kalkıyor olmamızdandır. “ Yaşamak için değil, yaşatmak için sancı çekmek. “ İnancımıza ait bu en yüksek duyguyu anlamayanlar, Çanakkale'de tamamı şehit düşen İstanbul Erkek Lisesi'nin son sınıf talebelerinin ölüme gülerek koşmalarını anlayamazlar. Halid Bin Velid'in Müslüman askerleri için söylediği de aynen buydu: " Bekleyin, sizin dünyayı istediğinizden daha fazla ahireti arzulayan bir ordu geliyor..." Çanakkale zaferi, İngiliz ve Fransız donanmasına geçit vermedi. Bizim var olma kararlılığımızı ispatladı, düşmanlarımızın bizi parçalamalarının önüne geçti. Ama Çanakkale'nin anlattığı başka bir şeydi. Dili, rengi, etnik kökeni farklı millet evlâtları ortak bir hedef için birlikte çarpışıyor ve vatan toprağında omuz omuza yatıyordu. İşte olayın püf noktası buydu.” dedi.
Tekin,”Bugün de dirilişimiz Çanakkale'nin anlattığını doğru anlamamıza bağlı. Yeniden dilimize, rengimize, etnik kökenimize bakmadan kardeş olmak zorundayız. Ötekileştirmeyi, ayrıştırmayı bırakıp, farklılıklarımızın değil ortak noktalarımızın üzerinde durmalıyız. Dün bunu hissiyatımız sağladıysa bugün aklımız, mantığımız sağlamalı. Bu başka bir ifadeyle, kendi değerlerimize bağlı kalarak, kendimiz olarak ayağa kalkıp evrensel insanî değerlerde buluşmak anlamına geliyor. Çanakkale'deki milli ruhu her daim canlı tutarak Türkiye'nin güvenlik, refah ve özgürlük ülkesi olması için el birliği yapmalıyız. Çanakkale’yi bilmek, Çanakkale’yi görmek, elbette ki unutmamak mühim ama zor olsa da her birimize düşen sanki biraz Çanakkale olmak. Nedir Çanakkale olmak? Zannediyorum ki herkes başını yastığa koyarken kendi adıma ben nasıl Çanakkale olabilirim sorusunu kalbine yöneltse en doğru cevap oradan süzülerek gelecektir. Çanakkale’nin özünü anlatan ruhu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadelerinde buluyoruz. Diyor ki Atatürk; “ Karşılıklı siperler arasındaki mesafe sekiz metre yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına düşüyor, ikinci siperdekiler onların yerine gidiyor. Öleni görüyor, az sonra öleceğini biliyor, en ufak bir tereddüt bile göstermiyor. Sarsılmak yok, okuma bilenler ellerinde Kuran - ı Kerim, bilmeyenler kelime - i şahadet çekerek yürüyorlar, emin olmalısınız ki Çanakkale savaşını kazandıran bu yüksek ruhtur. “ diye konuştu.
Açış konuşmasının ardından Çanakkale türküsü, Çanakkale ruhu, Fransız komutanın hatırası, sanal müze, Er Hüseyin, Oflu Ali Çavuş ve Çanakkale şehitleri sinevizyon gösterisiyle izleyenlere sunuldu.