YEREL HABERLER - 22 Mart 2014 Cumartesi 21:18

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu "türkiye Ar-ge Konusunda Son 10 Yılda Sessiz Devrimi Gerçekleştirdi"

A
A
A
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu "türkiye Ar-ge Konusunda Son 10 Yılda Sessiz Devrimi Gerçekleştirdi"

Müstakil İş adamları Derneği (MÜSİAD), sağlık sektörünü Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde düzenlediği '2023 Vizyonunda Sağlık Sektörü' toplantısında buluşturdu. Toplantıya katılan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'nin Ar- Ge konusunda son 10 yılda sessiz devrim gerçekleştirdiğini söyledi.
MÜSİAD tarafından Çorlu Silverside Hotel'de düzenlenen '2023 Vizyonunda Sağlık Sektörü' toplantısına Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Çorlu Kaymakamı Hulusi Doğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Arslan, doktorlar ve çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. MÜSİAD Tekirdağ Şube Başkanı Oktay Dede, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en pahalı ilacı kullanan ülke durumundan hastasını helikopter ambulans ile taşıyan ülke konumuna geldiğini kaydetti. Dede, "Son 10 yıla kadar özellikle 2000 yıllarda dünyanın hızla küreselleşip küçüldüğü süreçte Türkiye ve Türk halkı birçok konuda olduğu gibi sağlık alanında maalesef narkozsuz uyutulmuştur. Dünyanın en pahalı ilaçlarını kullanan, muayene randevuları için haftalarca bekletilen, acile ölüm tehlikesiyle yetiştirilip üç ay sonrasına ameliyat randevusu alınan bir Türkiye’den Kazakistan’da kaza yapan TIR sürücüsünü ambulans uçakla tedavi için getiren bir Türkiye’ye kavuştuk. Sağlıkta gelinen bu noktada en büyük pay sahibi başta özel sektör ve STK’lar ile sürekli istişarede bulunan Bakanım başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza fedakarlıklarından dolayı teşekkürü bir borç bilirim” dedi.
"TÜRKİYE AR-GE KONUSUNDA 10 YILDA SESSİZ DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİ"
Bakan Müezzinoğlu ise, Türkiye'nin Ar- Ge konusunda son 10 yılda sessiz devrimi gerçekleştirdiğini dile getirerek, "İlaç bizim için çok önemli. Bugün yılda 16 milyar Türk Lirası tutarında ilaç tüketimimiz var. Şimdi önümüzdeki 10 yıl sonra bu rakamın 25 milyar Türk Lirası’na çıkacağını hesaplıyoruz. Bu ilaç tüketimimiz aynı dinamiklerdeki ilaç üretimimizi besliyor olması bize yetmez. Biz iki misli artış oranıyla ilaç üretimini Türkiye’de, patentini alabileceğimiz üretebileceğimiz stratejik ürünleri alt yapısını hazırlıklarını Ar-Ge'sini yapabilmeliyiz. Ar- Ge konusunda Türkiye son 10 yılda yine sessiz devrimi gerçekleştirdi. Ar-Ge'ye her geçen yıl artan oranlarda desteği devam ediyor ve stratejik desteği de veriyoruz. 3 yıl, 5 yıl alım garantisi 7 yıla varan alım garantilerini stratejik planlarla birlikte çalışarak mutlaka başarabilmeliyiz. Türkiye’nin tüketeceği 25 milyar lira ilaca talip olan bir anlayışla da bunu yapmamalıyız. Türkiye sağlıkta, serbest bölge konseptiyle, şehir hastaneleri konseptiyle artık farklı bir konsepti ortaya döküyor. Şehir hastanelerini biz 2018 yılı sonu tamamlamış olacağız. 45, 50 bin yatak kapasiteli şehir hastanelerimizi 2018’de bitirmiş olacağız" diye konuştu.
"DOKTOR VE SAĞLIK ÇALIŞANLARI PERİŞAN DEĞİL"
Bakan Müezzinoğlu, konuşmasının ardından soruları cevapladı. Toplantı sırasında Çocuklar Duymasın dizisinde oynayan ve sağlık çalışanı olan Süleyman Yağcı, sağlık çalışanlarının ek ücretleri konusunda iyileştirme istediklerini ve şuanda da perişan olduklarını belirtti. Bunun üzerine Bakan Müezzinoğlu, "Doktor arkadaşlar ve sağlık çalışanları perişan değil. Böyle bir şey söz konusu değil. Bir defa bizim hekim arkadaşlarımızın da sağlık çalışanlarımızın tabi ki zor. Emek istiyor, fedakarlık istiyor. Bu fedakarlıklar, bu özveridir ki hekimlik mesleği bu toplumun gözünde en üsttedir. Hekim deyince millet duruyor. Doktor deyince duruyor. Bu anlamda 15 yıl öncesi ne durumda olduğunu biliyorum. Ben de asistanlık yaptım. Hemşire arkadaşlarımızın iş ararken hemşire olarak değilse bile hostes olarak çalışayım dedikleri günleri de biliyorum. Yükümüz şimdi ağırlaştı. Mesleğimizi bizi hekim olarak yetiştiren bu ülkenin insanına borçluyuz. Bu milletin okullarında hocaları bizi yetiştirdi. Saygınlığı korumayı ve gereğini yapmayı yalnız matematiksel rakamlara dayandırırsak bu mesleğe en büyük haksızlığı yaparız. Son 10 yılda bu mesleğin rakamsal karşılığı da 10 yıl öncesine göre oturduğumuzda her vicdan onun hakkını teslim eder. Daha iyisi hakkımız eyvallah, daha iyisini yapmalı mıyız? Eyvallah ama Türk hekimleri için perişan kelimesi, o kelimeyi ben kullanamam, itirazım var. İzmir, İstanbul, Ankara'daki arkadaşlarım istiyorlarsa onları Niğde, Balıkesir, Ordu, Diyarbakır’a gönderebiliriz. Daha iyi olacak, bu millet varsa biz varız” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Büyükşehir kırsaldaki çınarların yanında Muğla Büyükşehir Belediyesi ‘Kırsaldaki Çınarlar’ projesi ile kırsalda yaşamını sürdüren, özellikle kendi ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yaşlı vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için evlerine giderek hizmet veriyor. Ekipler, proje kapsamında vatandaşların temizlik, tamirat, soba kurulumu ve daha birçok konuda yanlarında oluyor. Hizmet kapsamında bugüne kadar 761 aileye 12 bin 728 kez hizmet verilerek vatandaşlara önemli bir destek sağlandı. Nurten Kaleli; “Büyükşehir ekipleri ailemizin birer ferdi oldular” Menteşe İlçesi Ortaköy Mahallesi’nde eşi ve oğluyla oturan Nurten Kaleli, Kırsaldaki Çınarlar hizmeti ile Büyükşehir ekiplerinin belli dönemlerde kendilerini ziyaret ettiğini söyledi ve gelen ekiplerin ailelerinin birer ferdi olduğunu belirtti. Nurten Kaleli; “80 yaşındayım, eşim ve oğlumla yaşıyorum. Eşim felç geçirdi. Benim de gücüm kalmadı. Ev temizliğinden diğer işlere Büyükşehir ekipleri hep yanımda oluyor. Siliyorlar, süpürüyorlar, camları temizliyorlar. Onlar geliyoruz dediğinde ben çayı koyuyorum, çaylarını içip işlerine öyle başlamalarını istiyorum. Çünkü onlar da bizim ailemizin bir ferdi oldular” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kırsaldaki Çınarlar ekibinden Deniz Çağlar vatandaşların evlerine giderek tadilat, temizlik ve isteklerine göre birçok hizmeti verdiklerini söyledi. Deniz Çağlar; “Kendine bakamayan, yaşlı vatandaşlarımıza Kırsaldaki Çınarlar projemizle hizmet veriyoruz. Evlerinde temizlik, tadilat, odun kırma neye ihtiyacı varsa karşılıyoruz. Nurten teyzemize de aylık periyotlara göre uğruyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu hizmetimizle onların yanında oluyor, dualarını da alıyoruz.” Kırsaldaki Çınarlar ekibinin diğer üyesi Gülden Madran da genel temizlik, dolap, kapı, cam temizliği, süpürge gibi hizmetlerle vatandaşlara hizmet verdiklerini ve kendilerini gittikleri evin bir ferdi gibi hissettiklerini belirtti.
Aydın Nazilli’de öğrenciler projelerini görücüye çıkardı Nazilli Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Bilim Fuarı törenle açıldı. Öğrenciler, hazırladıkları projelerini heyecanla protokol üyelerine anlattı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nde Bilim Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Fuarda öğrenciler, hazırladıkları bilimsel çalışmaları davetlilere detaylarıyla anlattı. 17 projenin yer aldığı fuarda 13 tasarım, 4 inceleme, 1 de araştırma projesi yer aldı. Öğrencilerin yaptığı birbirinden farklı çalışmalar, protokol üyelerinden tam not aldı. Fuarın tek araştırma projesi olan “Bukalemun Saha Çalışması” projesi dikkat çekti. Bukalemunların tanıtımını ve ekosisteme olan katkılarının öne çıkarıldığı çalışmada öğrenciler, köylerdeki vatandaşlara bukalemunlar hakkında bilgi verdi ve bu hayvanın ne kadar tanındığına dair araştırma yaptı. Alper Barlık danışmanlığında projeyi hazırlayan öğrenciler İlknur Atik ve Bahriye Çiftçi, bukalemunların öldürülmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bu projeyi hazırlamaktaki amacımız bukalemunların tanıtımlarını sağlamak ve bitki zararlıları ile mücadelesinde etkisini göstermek. Kıyı bölgelerinde daha çok varlık gösteriyor. Hassas bir hayvan oldukları için en ufak bir etkileşimde ölebiliyorlar. Bu yüzden insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla bu projeyi hazırladık. Soylarını devam ettirmek istiyoruz. İnsanlar bukalemunları yakalayıp öldürüyor, bazıları ilaç yapıyor. Tıpta böyle bir şeyin karşılığı yok ama halk arasında böyle bir inanış var. Arslanlı Mahallesini pilot bölge olarak seçtik. Mahalle sakinlerine bukalemunları tanıttık. Orada 100 kişi ile röportaj yaptık, 78 kişi bukalemunları tanımadığını söyledi. Kalanı ise tanıyıp öldürdüklerini söyledi. Biz de yararlarını anlattık” ifadelerini kullandı.