YEREL HABERLER - 14 Nisan 2014 Pazartesi 10:25

Tuşba Ziraat Odası’nın 1 Olağan Genel Kurulu

A
A
A
Tuşba Ziraat Odası’nın 1 Olağan Genel Kurulu

Van’ın Büyükşehir olması münasebetiyle kapanan Van Merkez Ziraat Odası yerine kurulan Tuşba Ziraat Odası’nın 1. Olağan Genel Kurulu yapıldı.
Akdamar Oteli’nde yapılan Tuşba Ziraat Odası 1. Olağan Genel Kurulu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Iğdır’ın Aralık İlçesi Ziraat Odası Başkanı Ramazan Yorulmaz ve Metin Aytin’in divan başkanlığına seçilmesinin ardından bir konuşma yapan Van Merkez Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Özgökçe, Van’ın büyükşehir olması münasebetiyle Van Merkez Ziraat Odası kapandığını söyledi. Bununla beraber yapılanmalarda da bazı değişikliklerin olduğunu anlatan Özgökçe, “Bu değişikliklerden dolayı odamız da payını aldı. Van Merkez Ziraat Odamızı kapatarak yerine Tuşba Ziraat Odası’nı bugün inşallah hep beraber burada kuracağız” dedi.
İpekyolu ilçesinin ise Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından Tuşba Ziraat Odası çalışma alanına dahil edildiğini vurgulayan Özgökçe, Van’da tarımsal ve hayvansal faaliyette bulunan çiftçilerimizin sorunları çok olduğunu ifade ederek, “Van’da uzun süren kış koşulları üreticilerimize ek maliyetler getirmekte ve bu da büyük dezavantajlar getirmektedir. Türkiye’nin batısıyla rekabet edebilme şansımız yoktur. Özellikle hayvancılıkta pazarlama sorunumuz vardır. Türkiye’nin batısına yapılan satışlarda üreticilerimize en çok nakliye ücretleri ek maliyetler getirmektedir. Bu da haksız rekabet oluşturmaktadır. Mevsimsel olarak yılda ancak bir çeşit ürün alabilmekteyiz. Oysa Türkiye’nin çoğu bölgesinde yılda 2-3 ürün alabilmektedir. Buna göre de alınan tarımsal desteklerde de büyük farklar oluşmaktadır. İlimiz küçükbaş hayvancılıkta Türkiye’de ilk sırada gelmektedir. Küçükbaş hayvancılık desteklerini artırılmasının gerekliliğini her platform da dile getiriyoruz. Üreticilerimiz sertifikalı tohum temininde sıkıntılar yaşamaktadırlar. Kaliteli ve verimli üretim için sertifikalı tohuma erişimin sağlanması gerekir” şeklinde konuştu.
Van’da et ve süt verimi yüksek olan büyükbaş kültür ırkı hayvancılığının yaygınlaştırılması ve ıslah çalışmalarının yeterli olmadığının altını çizen Lütfü Özgökçe, ayrıca hayvan hastalıkları ile mücadelede de sıkıntılar yaşadığını söyledi. Zamanında müdahale için gerekli koşullar sağlanması gerektiğini vurgulayan Özgökçe, “Bu konuda gerekli çalışmaların hızlı yapılması gerekmektedir. Önemli konularda bir tanesi de besicilik yapan üreticilerimizin sorunlarıdır. Besici etin kilogramını 16 TL’den satarken, kasaplar ve marketlerde etin kilogramı 25-30 TL arasında değişen fiyatlarla tüketiciye satılmaktadır. Bu arada üretici hayvanın değerinde satamadığı için zarar etmekte ve tüketici ise pahalı bir şekilde et alarak fazla ödeme yapmaktadır” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda Van’da gelişmekte olan meyveciliğin iyi seviyelere gelmesine rağmen pazarlama konusunda sıkıntılar yaşandığını dile getiren Özgökçe, özellikle elma konusunda üreticilerin pazar bulmakta sıkıntı yaşadıklarını belirtti. Bu konularda gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini anlatan Özgökçe, “Elbette sorunlarımız bunlardan ibaret değildir. Hepsini burada size anlatmaya çalışamayacağım. Sizlerde çiftçi olarak sorunları zaten biliyorsunuz” şeklinde konuştu.
Özgökçe yaptığı konuşmanın ardından Tuşba Ziraat Odası Meclis ve Yönetim Kurulu için ayrı ayrı seçim yapıldı. Yapılan oylamanın ardından Tuşba Ziraat Odası Yönetim Kurulu asil üyeliğine Lütfü Özgökçe, Ali Kartal, Alpaslan Kıran, Mahmut Çelik, Hasan Özgökçe, Cemil Genç ve Ahmet Arıkeş seçildiler. Tuşba Ziraat Odası Meclisi ve yönetim kurulunun hafta içinde toplanarak görev dağılımı yapacağı kaydedildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.