YEREL HABERLER - 18 Nisan 2014 Cuma 13:06

Sü Güzel Sanatlara Tasarım Yarışmasından 5 Ödül

A
A
A
Sü Güzel Sanatlara Tasarım Yarışmasından 5 Ödül

SÜ Rektörlüğü’nde gerçekleştirilen ziyarete Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Elmas, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Rabia Köse Doğan ile ödül alan öğrenciler katıldı.
Ekonomi Bakanlığı Koordinatörlüğü, Türkiye İhracatçılar Meclisi işbirliği, Orta Anadolu İhracatçı organizatörlüğü, İstanbul, Ege ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin katkısıyla düzenlenen yarışmada Selçuk Üniversitesi 5 ödül aldı. Bu yıl bin 153 kişinin projeleriyle rekor başvurunun yapıldığı yarışmada 23 tasarımcı ödüllendirildi. Ödül töreni önceki gün İstanbul Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleştirildi. Akademisyenler, profesyonel tasarımcılar, lisans, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin projeleriyle katıldığı yarışmada jüri üyeleri ev, ofis, mutfak-banyo ve akıllı mobilyalar kategorilerinde projeleri ödüllendirdi. Bin 153 projenin katılıp, ön değerlendirmeleri geçerek finale kalan 43 proje kıyasıya yarıştı. Finale kalan 43 projeden 12 tanesinin Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi ve öğrencilerine ait olması dikkat çekti. Final projelerinin değerlendirmelerinin ardından Selçuk Üniversitesi’nin 5 projesi ödüle layık görüldü.
Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Lütfi Hidayetoğlu, Akıllı Mobilyalar Profesyonel Kategori’de mansiyon ödülü alırken, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı öğrencilerinden Ev Mobilyası Öğrenci Kategorisi’nde Ahmet Polat Büyük Ödül ve Namık Özkan Mansiyon Ödülü, Mutfak ve Banyo Mobilyaları Öğrenci Kategorisi’nde Şule Özer ve Beyza Çakır GENTAŞ Altın Ödülü, Ofis Mobilyaları Öğrenci Kategorisi’nde Ece Şimşek ve Selbi Kurbanlı ATAGÜR Altın Özel Ödülü aldı.
REKTÖR GÖKBEL’DEN TEBRİK
Öğrencileri tek tek tebrik eden SÜ Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel, “Mobilya tasarımı alanında ülkemizin en prestijli yarışmalarından birinden 5 ödülle dönmek gerçekten de takdir edilir bir başarıdır. Bu önemli başarı, hem üniversitemizin adının duyurulmasında hem de sizlerin daha öğrenciyken ödüllerle mesleğinizi taçlandırmanız açısından oldukça güzel bir gelişmedir. Hepinizi yürekten tebrik ederim” dedi.
Ziyaretin ardından Doç. Dr. Mehmet Lütfi Hidayetoğlu, Rektör Gökbel’e yarışmanın Hatıra Pulu Plaketi’ni ve Prof. Dr. Önder Küçükerman’ın kitabını hediye ederken Rektör Gökbel ise ödül alan Doç. Dr. Hidayetoğlu’na Selçuk Üniversitesi’nin köstekli saatini, öğrencilere ise Mevlana Araştırmaları Ensitütüsü’nün Gönle Yolculuk adlı eserini armağan etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.