POLİTİKA - 08 Nisan 2017 Cumartesi 13:19

Bakan Bozdağ: "CHP’li Özkan’ın polise hakareti büyük bir ahlaksızlık, saygısızlıktır"

A
A
A
Bakan Bozdağ: "CHP’li Özkan’ın polise hakareti büyük bir ahlaksızlık, saygısızlıktır"

YOZGAT (İHA) – Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "CHP’li Özkan’ın polise hakareti büyük bir ahlaksızlık, saygısızlıktır" dedi.

YOZGAT (İHA) – Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "CHP’li Özkan’ın polise hakareti büyük bir ahlaksızlık, saygısızlıktır" dedi.


Yozgat’ta referandum öncesi ilçe ziyaretlerinde bulunan Adalet Bakanı Beker Bozdağ, Şefaatli ilçesinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bakan Bozdağ, CHP Milletvekili Tuncay Özkan’ın bir polis memuruna hakaret içeren ifadelerde bulunması konusunda sorulan soruya, "Büyük bir saygısızlık büyük bir ahlaksızlıktır. Siyasetçiler halkın içinden çıkan insanlar içinden çıktıkları halka saygı duyması değer vermesi gerekir. Ancak görüyoruz ki CHP’nin milletvekilleri içinden çıktıkları toplumun ahlak değerleriyle ve toplumun bizati kendisiyle olan ilişkilerinde çok ciddi sorunları var. Halka saygısızlık yaptıkları gibi ahlak değerlerini de ayaklar altına alan yaklaşımlar içine giriyorlar. Büyük saygısızlık yapıyorlar. Bu halk oylamasına sona doğru yaklaşıldığında halkın ortaya koyacağız iradeden şimdiden rahatsızlığın saygısızlık diliyle ifade edilmesi olarak görüyorum. CHP çoğulcu anlayışı kendi dışındakilere saygı anlayışını pek de içlerine sindirmişe benzemiyor. Kendileri gibi hareket etmeyen bakmayanları düşman gören bir hastalıklı anlayışı ön görüyorlar" diye cevap verdi.


CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un söylemlerine de değinen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Hüsnü Bozkurt’un evet çıkarsa Samsun’a, Amasya’ya, Sivas’a geliriz, oradan Sakarya’ya, İzmir’e denize dökmezsek anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın yaklaşımı, kendi gibi düşünmeyenlerin denize dökülecek düşman gibi gören hastalıklı bir mantığın ruh halini dışa vurulmasından başka bir şey değildir. Bağnazlığın dışa vurumudur bu kabul edilebilir şeyler değildir. Türk halkı birbirini seven birbirine bağlı olan insanlardan oluşuyor. Bu sevgiden, bağlılıktan nasip almayanların bu halkın önünde önder lider siyasetçi olma hakları da yok. Eminim ki bu saygısızlığı yapan Tuncay Özkan’a da, Hüsnü Bozkurt’a da, diğer saygısızlara da, en büyük saygı dersini en büyük ahlak dersini vatandaşımız sandıkta verecektir. Bu ahlaksızlara ahlakı öğretecektir" dedi.



"Kılıçdaroğlu’nun kendi söylediklerinden haberi yok"


Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye’de kontrollü darbe iddiasını ilk dile getiren kişi olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, "Kendisine ulaştırılan kontrollü darbe iftirasının Türkiye’de ilk avukatlığını yapan o. Yaptığı iftiranın asılsızlığı ortaya çıktıktan sonra dahi utanmadan bu iftirayı dile getiren yine o. Bugün hala devam ettiriyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bunun darbe olduğunu söyleyen Yenikapı’da darbe girişimine karşı duruş için büyük bir birliğin içine gelip orada halka karşı duran o. Ama şimdi buna kontrollü darbe diyen yine o. Belli ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendi söylediklerinden haberi yok. Kimse şimdiye kadar Kılıçdaroğlu’na bu iftirayı ilk Türkiye’de sen dile getirmedin diyen oldu mu, olmadı. Hepimiz diyoruz ki bu iftirayı ilk dile getiren sensin. Türkiye’de de sensin. Sana da bu iftirayı dile getirmek için ulaştıranlar FETÖ terör örgütü ve o örgütlerle irtibatlı olan çevreler. Çünkü FETÖ ele başı terörist Gülen, ilk darbe girişiminin başarısız olduğunu anlar anlamaz benzer açıklamaları yaptı ve daha sonra bu örgüt bunu yaymaya çalıştı. Sonra da Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarına ulaştırılan bu asılsız iftiraları gerçekmiş gibi alıp Türkiye’de bunu araştırmadan sorgulamadan yayan kullanan kendisi. Onun için biz külahına anlatmıyoruz. Yaptığı yanlışı bir önce söylediği ile bir sonraki söylediği arasındaki yüzde yüz çarpıklığı zıtlığı kendisine ifade ediyoruz. Bu kadar büyük değişim dönüşüm nasıl oldu onu merak ediyoruz. Adil Öksüz’ün MİT ajanı olmadığı hem MİT tarafından, hem de hükümet tarafından açıklandı. Hem de adli yargının verdiği kararla bu da sabit olmuş oldu. Çünkü o sunulan belgelerin sahte olduğu oluşturulmuş belge olduğu da açık bir şekilde ortaya konmuş oldu. Buna rağmen şimdi hala konuşmasını sürdürüyor. O zaman bizim sormamız gereken ana soru şu. Çık deki dürüstçe kim sana bu haberi kim getirdiyse o haberi getireni açıkla veya partine getireni açıkla. Bu belgeleri size vereni açıkla. Sayın Kılıçdaroğlu onları açıklamaktan kaçınıyor. Açıkla bakayım sana bu haberi getiren bu belgeyi veren kim bütün Türkiye öğrensin. FETÖ’nün teröristlerine de birileri mi, yoksa FETÖ’nün kullandığı birileri mi onu da hep beraber görelim ona göre karar verelim. Sayın Kılıçdaroğlu dürüst bir siyasetçiyse neden bunları gizleyip yalan olduğu bütün açıklığıyla ortaya çıkmasına rağmen dillendirmeye devam ediyor. Ben dürüst siyasete davet ediyorum. Söylediğini ispata davet ediyorum. Bunları yapmadığı takdirde FETÖ kontrolünde, bir FETÖ siyaseti yapan siyasetçi olarak anılmaya devam edecektir" diye konuştu.



"Kılıçdaroğlu Esad’ın dışişleri bakanı gibi davranıyor"


Türkiye’nin, Suriye ve Orta Doğu’da izlediği politikayı eleştiren Kılıçdaroğlu’na Yozgat’tan cevap veren Bakan Bozdağ, "Hayretler içerisindeyim. İşin doğrusu, Suriye’de 600 binden fazla insan öldürülmüş, ikinci defa kimyasal silah kullanılıyor. En son kullanılan silah İdlib’de oldu ve yapılan otopside kimyasal silah kullanıldığı bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş oldu. Sayın Kılıçdaroğlu, her defasında Suriye söz konusu olduğunda, Suriye’den göç eden milyonlarca insanı görmezden geldi. Öldürülen yüz binlerce insanı görmezden geldi. Bunları öldüren Esad’ı ve Esad’ın yönetimini görmezden geldi. Sanki Suriye’de bu kimyasal silahı atan bu insanların üzerine ölüm yağdıran Türkiye gibi, daima Türkiye’yi suçladı. Ben şimdi Sayın Kılıçdaroğlu’na soruyorum. Bu kimyasal silahı Esad mı attı, Türkiye mi attı? Şimdi suçluyorsunuz kim attı bu kimyasal silahı, kim kullandı kimyasal silahı, bu insanları kim öldürdü? 600 bin insanı kim öldürdü? Bu kadar insan yerinden yurdundan kim etti. Esad ve yönetimi yaptı. Sayın Kılıçdaroğlu, bir defa da olsa milli bir duruş sergileyip bu haksızlıkları, bu zulümleri yapan Esad’a karşı sesini yükseltmiş olsa kıyamet mi kopar. Şuana kadar Esad’ın aleyhine yaptığı konuşmalara baktığınızda neredeyse yok denecek kadar. Esad’ı suçlayan bir üslup hiç yok. Sanki bütün bunların mesebbibi faili Türkiye gibi. Suriye’de 66 tane koalisyon ortağı var. Onlar oraya Türkiye mi getirdi? Rusya orda, İran orda. Onları oraya Türkiye mi getirdi? Her gün ölüm kusuyor silahlar. Bu silahların düğmesine Türkiye mi basıyor? Türkiye Suriye’de olup bitenler karşısında Suriye’deki ölümler dursun diye uğraşıyor, yaşam hakkı korunsun diye uğraşıyor. Barış gelsin diye uğraşıyor, insanlar kendi vatanlarında yaşasın, göçer duruma düşmesin diye uğraşıyor. İnsanlık ölmesin diye uğraşıyor. Bizim yaptığımız tam da bu. Ama Sayın Kılıçdaroğlu, bu Suriye konusunda ülkesinin çıkarları Türkiye’nin dış politikası doğrultusunda bir yaklaşım da ortaya koymadı. Esad’ın dışişleri bakanı gibi konuşmaktan vazgeçmeye çağırıyorum. Türkiye’nin ana muhalefet lideri gibi mili bir duruş sergilemeye davet ediyorum. Ama maalesef bu yok, ben dinleyince acaba diyorum Esad’ın kabinesindeki bir bakan mı konuşuyor, yoksa Türkiye’nin ana muhalefet lideri mi konuşuyor şaşırıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu bir karar versin. Türkiye’nin ana muhalefet lideri misiniz yoksa Esad’ın kabinesindeki bir bakan mısınız. Duruşunuz neden milli ve yerli değil, onu lütfen Türkiye’ye açıklayın, Amerika’da Rusya’da, başka ülkelerde kendi ülkelerinin Suriye politikaları konusunda siyasi partilerin yaklaşımları ortada. Şimdi Türkiye’deki muhalefetin yaklaşımı ortada ben bunu da milletimizin takdirine bırakıyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.