YEREL HABERLER - 18 Kasım 2015 Çarşamba 14:08

Böbrek Dostu Gilaburu Dalında Kalmayacak

A
A
A
Böbrek Dostu Gilaburu Dalında Kalmayacak

Yozgat’ın Çandır ilçesinde, böbrek hastalıklarının tedavisinde ve böbrek taşının düşürülmesinde yaygın olarak kullanılan “girabolu” ve “gilaburu” isimleriyle bilinen bitkisinin tamamının ekonomiye kazandırılmasına yönelik hazırlanan proje onaylandı.
Yozgat’ın Çandır ilçesinde Süleyman Kır tarafından hazırlanan 542 bin lira tutarındaki ’Yufka Ekmeği ve Gilaburu Suyu’ projene Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından hibe desteği verileceği belirtildi.
Çandır Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kır, Çandır ilçesiyle birlikte Çayıralan ve Boğazlıyan ilçelerinde su kenarlarında kendiliğinde yetişen gilaburu bitkisinin olgunlaşan meyvelerinden salamura yapılıp, saklanıp, kış aylarında ise meyve suyu olarak tüketildiğini hatırlattı. Kır, böbrek hastalıklarının tedavisinde ve böbrek taşının düşürülmesinde yaygın olarak kullanılıp, hekimler tarafından da önerilen gilaburu meyvesinin önemli bölümünün dalında kaldığını, bunun ekonomiye kazandırılmasına yönelik yaptıkları girişimlerden istedikleri sonucu bir türlü alamadıklarını söyledi. Çandır Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kır, gilaburu bitkisinin anavatanının Çandır olduğuna vurgu yaparak, “Çandır ile birlikte komşu ilçelerimiz olan Çayıralan ve Boğazlıyan ilçeleriyle Kayseri’nin bazı ilçelerinde de yetişmekte olan gilaburunun meyve suyu olarak seri üretim yapılması amacıyla 1994 yılında belediye öncülüğünde bir çalışma yapıldı. Ancak maddi kaynak bulunamayınca ekonomiye kazandırılamadı. Halkımız kendileri topluyor, salamura olarak saklayıp 40 günden sonra meyve suyu olarak kullanıyor. Genelde halkımız bunu yakınlarına hediyelik olarak gönderiliyor” dedi.
Yapılan bilimsel araştırmalarda gilaburu meyvesi suyunun böbrek taşlarının erimesini sağladığının ortaya konulduğu vurgulayan Kır, sulak arazide filizden dikim suretiyle de yetiştirilebilen, 5-6 milim çapındaki meyvenin yöre halkı tarafından ekim ayı içerisinde toplanıp, salamurasının yapıldığını ifade etti. Mustafa Kır, gilaburu meyvesinin ekonomiye kazandırılması amacıyla yaptıkları girişimlerden sonuç alamayınca, yakını olan Süleyman Kır tarafından yöresel Yufka Ekmeği üretimine yönelik projeye gilaburunun işlenmesini de dahil ederek, TKDK tarafından destek talebinde bulunulduğunu anlattı. Başkan Kır, “Toplam 542 bin lira tutarındaki proje onaylandı. TKDK tarafından 271 bin lira hibe desteği ile yapımı devam eden tesisin bir bölümünde yufka ekmek imalatı yapılırken, bir bölümünde de yöresel gilaburu meyvesi depolanıp, Kayseri ve diğer illerdeki meyve fabrikalarına satışı yapılacak. Böylece 20 ton civarında yıllık yetişebilen yöresel gilaburu meyvesinin ekonomiye kazandırılması için ilk adım atılmış olunacaktır” dedi.
Yozgat Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu İl Koordinatörü Selim Türker, mali hibe destek verilmesi uygun görülen ve yapımı devam eden tesislerde incelemelerde bulundu, ihtiyaç kadarı toplanıp, büyük bölümü dalında bırakılan gilaburu bahçelerini gezdi. Türker, projenin hayata geçirilmesiyle birlikte yörede yoğun bir şekilde yetişen anaca ürünü tam olarak değerlendirilemeyen gilaburunun proje ile ekonomiye kazandırılacağını sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.