GENEL - 12 Şubat 2018 Pazartesi 18:17

Şehidin icralık olduğu Serkan Saçan: "İcra takibi bilgim dışında başlatıldı"

A
A
A
Şehidin icralık olduğu Serkan Saçan: "İcra takibi bilgim dışında başlatıldı"

Adalet Bakanlığı, Astsubay Musa Özalkan’ın Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olmasından bir gün sonra emekli ikramiyesine ve aracına haciz konulmasını talep eden Avukat Emine Gün hakkında suç duyurusunda bulunurken, icrayı başlatan personel hakkında da inceleme başlattı.

Adalet Bakanlığı, Astsubay Musa Özalkan’ın Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olmasından bir gün sonra emekli ikramiyesine ve aracına haciz konulmasını talep eden Avukat Emine Gün hakkında suç duyurusunda bulunurken, icrayı başlatan personel hakkında da inceleme başlattı. Davacı Serkan Saçan, icra takibinin kendi bilgisi dışında başlatıldığını söyledi.


Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’nda 22 Ocak’ta şehit olan Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan’ın 2009 yılında Yozgat’ta karıştığı bir trafik kazası sonrası maaşına konulan icranın yenilenmesi için davacı Serkan Saçan’ın avukatı Emine Gün, müvekkilinin söylemleri doğrultusunda icranın yenilenerek tazminatlardan tahsis edildiğini belirtmişti. Konuyla ilgili açıklama yapan davacı Serkan Saçan ise icra takibinin kendi bilgisi dışında başlatıldığını söyledi. Avukatı Emine Gün’ün kendisinin bilgisi dışında şehit Astsubay Musa Özalkan’ın arabasına ve şehitlik maaşına icra koyduğunu söyleyen Saçan, "Benim arabam da, Musa’nın arabası da kiralıktı. Musa kendi arabasının masrafını karşıladı, ben kendi arabamın masrafını karşıladım. Ondan sonra benim masraflarım karşılanmadığı için tazminat davası açtık. Dava 21 ay önce tamamlandı. 21 aydır da avukatım Musa’nın maaşına icra koydu. Benim maaşıma da Musa’nın avukatı icra koydu. 21 aydır maaşımızdan icra kesiliyor. Ben Musa’yla sürekli konuşuyordum. Musa ’anlaşalım’ diyordu, ’anlaşalım’ diyordum bende. Musa’ya dava açtım ama her zaman telefonda internetle görüşüyordum. 21 ay önce dava bitti. 21 aydır avukat parayı alıyor. Bu parayı avukat kendi dosya masrafı olarak kullanıyor. Ben oradan bir kuruş bile almadım. Musa şehit olmuş, sonradan öğrendim. Ben onun Bolu’da olduğunu biliyordum. Afrin’e gitmiş, şehit olduğunu 1 gün sonra öğrendim. Avukatımın yanına gittim. Musa’nın ailesiyle de, avukatıyla da görüştüm. Yalnız benim sonradan öğrendiğim bir şey var, benim vekaletim avukatımda olduğu için avukatım şehit olduğunu duyar duymaz icra dairesine gitmiş, arabasına ve ailesine verilecek şehit parasına icra koymuş benim bilgim dışında. Bundan benim hiç haberim yoktu, sonradan öğrendim ben bunu. Abisi aradı şehidin. Yanıma helallik için geldiler. Ben helalleştim. O zaman da avukatımın parasını da verdiler. Çekip geri Ankara’ya gittiler. Abisiyle konuştum ben. Yerköy savcısı da buna şahit. Çünkü benim bilgim yoktu. Avukat hanım sabah Musa’nın şehit olduğunu öğrenmiş, sabah erkenden icra dairesine yazı yazmış. Benim bundan herhangi bir haberim yoktu. Bana danışmadı, direkt icra dairesine gidip şehidin ailesine verilecek şehitlik parasına ve aracına icra koydurmuş" dedi.


Saçan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Benim karşı taraftan geçen hafta Perşembe günü şehidin ağabeyi yanımdaydı, Yerköy’e geldi. Savcılıkta buluştuk. Bana dedikleri siz bu masrafı yapmışsınız. Zaten benim kazandığım tazminat 100 küsür. Avukat 18 binini almış. Şehidin abisinin dediği ’Şu kadar para senin, kul hakkın, ben bunu sana vermek zorundayım. Yalnız beni avukatınla muhatap etme’ dedi. Ben istemedim, verseniz de vermeseniz de o bu vatan için şehit oldu dedim. Abisi kul hakkı diyerekten bana ettiğim masrafı verdi. Ayrıca avukatımın 5 bin lirası vardı, onu da verdi. Avukatım sonradan olay dışında tutulduğu için 5 bin lirayı istemedi, şehidin ağabeyine geri göndermek istedi. Şehidin ağabeyiyle telefonda görüştüm. Avukatta yanımdaydı, kendisi de duydu. ’O avukat beni ne arasın ne de benim hesabıma para yatırsın’ diye konuşma geçti. O parayı istemiyorsan Serkan Saçan’a verebilirsin, anamın ak sütü gibi helal olsun’ dedi. Avukatta 5 bin lirayı bana verdi, ben de bu paranın bir kısmını Musa’nın yaptığı yardım gibi ben de gittim yardım yaptım."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.