YEREL HABERLER - 07 Ocak 2012 Cumartesi 14:36

MUĞLA’DA SEL KÖPRÜLERİ YIKTI 2 BİN KOVAN ARIYI TELEF ETTİ

A
A
A
MUĞLA’DA SEL KÖPRÜLERİ YIKTI 2 BİN KOVAN ARIYI TELEF ETTİ

Muğla’da şiddetli lodos ve yağmur Bodrum ve Köyceğiz ilçelerinde hasara neden oldu. Köyceğiz’in Arıcılar ve Kıyra köylerinde sel sularına kapılan yaklaşık 2 bin adet arı kovanı ve içindeki arılan telef oldu. Köyceğiz Döğüşbelen köyünden itibaren ise üç köy ile ulaşım sağlanamıyor. Ulaşımı sağlayan yol sel nedeniyle tahribat gördü.
Gece boyunca yağan yağış nedeniyle Muğla-Fethiye arasında ulaşımı sağlayan karayolu üzerindeki Nam Nam çayı aşı sel suların nedeniyle taşkın yaşandı. Yaşanan taşkından geçen yıl hizmete giren 70 metrelik Nam Nam köprüsünün Köyceğiz girişindeki beton bloklar sel sularının beton bacakları aşındırması sonucu çöktü. İki köprüden yeni yapılan Nam Nam Köprüsü ulaşıma kapatıldı ve ulaşım tek köprüden veriliyor. Köprünün bacağının çökmesinin ardından Bölge Trafik ekipleri köprü girişinde sürücüleri tek yöne yönlendirmeye başladı. Karayolları ekipleri köprü üzerinde henüz bir çalışma başlatmazken, çökmenin devam edebileceği öğrenildi.
KÖYCEĞİZ ÇAYI TAŞTI
Öte yandan Köyceğiz ilçesi girişindeki Köyceğiz çayı da aşırı yağış nedeniyle taşkın yaşandı. Fethiye Muğla karayolu üzerindeki Köyceğiz Köprüsünde herhangi bir olumsuzluk yaşanmazken, çay üzerinde bulunan ve çayın karşısına geçişi sağlayan küçük portatif köprülerin tamamı sel sularına kapılarak tahrip oldu. İl Özel İdare, Karayolları ve DSİ ekipleri sel suları nedeniyle tahrip olan alanlarda çalışma başlatırken, Köyceğiz çayı üzerinde bulunan evler büyük tehlike yaşıyor. Sel suları nedeniyle aşınan toprak evlere kadar yaklaşırken, evlerde yaşayan vatandaşların evlerini boşaltmaları istendi. İl Özel İdare Müdürlüğü’ne bağlı kepçeler çal içinde temizlik çalışması yapmaya başladı.
400 BİN TL ARI ZARARI
Köyceğiz’in balcılık ile geçimini sağlayan Balcılar köyünde yaklaşık 2 bin adet arı kovanı sel suların kapıldı. Köy Muhtarı Muzaffer Tepe, “Köyümüzün geçim kaynağı arıcılık. Her ailenin kovanı vardı. Yaklaşık 2 bin kovan ve içindeki arılar selde telef oldu. Bir kovanın tanesi 200 TL. Yaklaşık zararımız 400 bin TL. Ekim ayında yağan yağışta DSİ Müdürlüğü’ne başvurmuş ve derelerde ıslah çalışması yapılmasını istemiştik. Yapmadır. Şimdi Arıcılar, Kavakçalı, Kıyra ve Balcılar köyünün bir mahallesine ulaşım kesildi” dedi.
KRİZ MASASI KURULDU
Muğla’nın Bodrum, Ula ve Köyceğiz ilçelerinde yaşanan Lodos ve sağanak yağış sonrası oluşan hasar nedeniyle Muğla valiliği bünyesinde kriz masası kuruldu. Muğla İl Genel Meclis Başkanı Cemal Gürpınar, Valilik, İl Özel İdare, Karayolları ve Köye Yönelik Hizmetler Müdürlüğü tarafından kriz masası oluşturuldu. Kriz masası ekipleri yönlendirirken, köy yollarına ulaşımın açılması için çalışıldığı açıklandı.
REKOR YAĞIŞ
Muğla Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü tarafından verilen bilgide son 48 saat içinde Muğla merkeze 135,6, Köyceğiz’e 170 kilogram yağış düştüğü açıklandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."