SAĞLIK - 22 Kasım 2017 Çarşamba 12:01

10 yaş daha genç görünmenin yolları

A
A
A
10 yaş daha genç görünmenin yolları

Yaş ilerledikçe cildin de doğal ışıltısını kaybetmeye başladığı, ancak doğru zamanda, doğru müdahalelerle uzun bir süre genç kalmanın mümkün olduğu bildirildi.

Yaş ilerledikçe cildin de doğal ışıltısını kaybetmeye başladığı, ancak doğru zamanda, doğru müdahalelerle uzun bir süre genç kalmanın mümkün olduğu bildirildi.


Adana Estelite Güzellik Merkezi kurucularından Dr. Can Mustafa Eren, genç bir görünüme sahip olmanın vücudun da sağlıklı olduğu anlamına geldiğini söyledi.


Dr. Mustafa Can Eren, yaşlanma hızının herkesin yaş alma hızı, genetiği, seçimleri, kötü ya da iyi beslenip beslenmediği, sigara içip içmediği, korunmasız olarak güneşe maruz kalıp kalmadığı ve hava kirliliği gibi çevresel faktörlere göre farklılık gösterdiğini dile getirerek, genç bir cilde sahip olmanın tüyolarını verdi.


İnce çizgi ve kırışıklıkların botoks ile yok edilmesini öneren Dr. Eren, “Çizgi ve kırışıklık görünümünü hafifletmek için en etkili olan seçenek nörotoksinlerdir. Bu işlemde kaslar daha az kasıldığından çizgi ve kırışıklıklar daha yumuşak bir görünüme kavuşuyor” dedi.



Çökük şakaklara dolgu


Dr. Eren, şakak bölgesinde yaşanan çökmenin çoğu zaman fark edilmediğini söyleyerek, “Şakak bölgesi en çok gözden kaçan bölge ve çoğu insan şakak bölgesinde yaşanan çökmenin farkında bile değil. Yağ kaybına bağlı olarak yaşanan çukurlaşmaları düzeltmenin en kolay yolu dolgu maddeleridir” diye konuştu.


Eren, gözaltı çukurlarının kişiyi olduğundan daha yaşlı, gözleri ise sönük gösterdiğine dikkat çekerek, “Gözaltı çukurları yağ kaybından dolayı oluşur. Yağ kaybı ise genellikle yağların zaman içinde dağılarak aşağılara doğru yayılması nedeniyle ortaya çıkar. Gözaltlarındaki gözyaşı yolu denilen bölgede oluşan çukurları ortadan kaldırmanın en iyi yolu yağ ve dolgu maddeleridir” ifadelerini kullandı.



Gözleri canlandırın


Üst göz kapaklarındaki fazla derinin yorgun bir görünüme neden olabileceğine işaret eden Dr. Mustafa Can Eren şunları söyledi:


“Gerginlik veren kremler işe yarayabilir ancak gevşek deri görünümünü düzeltmede göz kapağı ameliyatı kadar etkili olmaz. Üst göz kapağı operasyonlarında yağ ve deri dikkatlice kesilerek alınır. Göz kapakları daha genç bir görünüm verecek şekilde biçimlendirilir. Ayrıca, gözkapağı çizgisiyle kapak arasına dolgu maddesi veya yağ enjekte edilerek de çukurlardan kurtulmak mümkün.”



Kaşları şekillendirin


Dr. Eren, kaşlardaki yaşlanmanın deri altında başlayan bir süreç olduğuna vurgu yaparak, “Kaşlar zamanla incelir, beyazlar ve kavisli görünümünü kaybeder. Düşük kaş, yaşlanan yüzün en belirgin işaretlerinden biridir. Kaslar zayıflamaya ve cilt sıkılığını kaybetmeye başladığından kaşlarda düşük bir görünüm ortaya çıkar. Kaslar bir operasyonla kaldırıldığında, kaşlar da yepyeni bir görünüme kavuşur. Doğru bölgelere enjekte edilecek nörotoksinler ise geçici de olsa bir kaldırma etkisi oluşturur” diye konuştu.



Alın çizgilerini yumuşatın


Dr. Eren, alın boyunca uzanan çizgilerin kabus olabileceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:


“Gerçekten de kötü bir görünüm oluştururlar. Ancak kas sınırlayıcı botoks ile bu çizgileri düzeltmek son derece kolay. Yatay çizgilerin oluşmasına neden olan kasların hareketlerini sınırlayarak çizgi ve kırışıklıklara yumuşak bir görünüm verilebilir ve daha az belirgin olurlar.”


Ağız çevresindeki derinin de hassas olduğunu ve çabuk yıprandığını söyleyen Dr. Mustafa Can Eren, “Cilt yüzeyinin dokusuna ilişkin her türlü sorunda en etkili çözüm mikro dermabrazyon (deri düzeltme) ile lazerdir. Bu işlemler hasar görmüş cilt yüzeyini yenileyerek daha canlı ve dinç bir görünüm verir. Sonrasında veya tek başına yapılacak dolgu enjeksiyonu ile çökük görünümden kurtulabilirsiniz” dedi.



Retinoid içeren ürünler kullanın


Dr. Eren, cilt ne kadar sağlıklı ise çizgi ve kırışıklıkların da o kadar hafif durduğunu dile getirerek, “Reçeteli retinoidler çoğu doktora göre olmazsa olmaz ürünlerden çünkü cildi formunda tutmaya yardımcı oluyor. Retonoidler cildi gerginleştirmeye ve kolajen üretimini canlandırmaya yarıyor. Ve tabi kolajen ne kadar fazla ise kırışıklık ve çizgiler o kadar az oluyor” şeklinde konuştu.



Gevşek deriyi sıkılaştırın


Gevşek derinin sıklaştırılması için ultherapy etkisini öneren Dr. Eren, “Bu yüz ve boyun sıkılaştırıcı yöntemde, gevşek deriyi kaldırıp sıkılaştırmak için ultrasonun gücünden faydalanılır. Bu yöntem ile sıkı bir görünüm sağlayacak kolajeni üretmek için cildin alt tabakalarına enerji gönderilir. Sonuçları hemen ortaya çıkmaz. Etkisi, cilt kasılmaya başladıkça ve zaman içinde görülür” ifadelerini kullandı.



İnce dudakları doldurun


Eren, üst dudağın zamanla düzleşerek, uzamaya başladığını belirterek, “Üst dudaktaki kalp şekli kaybolur. Ağız-burun bölgesinin merkezindeki kısımda, yani burnun sonu ile üst dudaklar arasındaki kısımda da kayıp yaşanabilir. Dolgu maddeleriyle dudaklar yeniden şekillendirilirken gerekli olduğu takdirde hacimde eklenebilir” diye konuştu.



Sarkık yanakları kaldırın


Yanaklarla birlikte yüzün diğer kısımlarının da düşmeye başladığını kaydeden Dr. Eren, “Yanakları az miktarda doldurmak bölgede bir düzleşme sağlayarak doğal bir görünüm oluşturabilir. Kaybolan dolgunluk geri kazandırılabilir. Örümcek ağı tekniği ile de sarkan yanaklar ve gıdı yukarı doğru toparlanır” dedi.



Gıdıdan kurtulun


Dr. Eren, zamanla yüzdeki kaslar, dokular ve bağ dokuların zayıflamaya başladığını ve eski konumlarında kalamadıklarını söyleyerek, şunları kaydetti:


“Bu durumun görüldüğü bölgelerden biri de alt çene kemiğidir. Gıdı oluşumunu önlemenin en etkili yolu al yanak dokusunu kaldırmak, bu işlem çene kemiğinin altına sarkan dokunun kaldırılmasını sağlar. Kalan dokular da kesilerek alınır.”



Cildinizi tazeleyin


Fraksiyonel lazer uygulamasının, donuk, yaşlı cildi eski haline getirmenin etkili bir yolu olduğunu belirten Dr. Eren, “Cilt kendi doğal ışıltısını kaybetmeye başladığında ve yılların izleri daha belirgin hale geldiğinde yüz daha yaşlı ve çökmüş görünebilir. Fraksiyonel lazer ile kontrollü bir hasar meydana getirilerek, cilt sağlıklı kolajen üretmeye zorlanır. Bu sayede daha sorunsuz, daha eşit bir cilt yüzeyi meydana getirilir” dedi.


Gençleşmek isteyenlere büyüme faktörlü cilt bakım ürünlerini de kullanmalarını öneren Dr. Eren, büyüme faktörlerinin vücudun doğal kolajen, elastin ve hyalüronik asit üretimini arttırarak yüze daha kalkık bir görünüm verdiğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.