GENEL - 24 Eylül 2017 Pazar 10:28

Şekle bürünen meyveler ihracatta servet oldu

A
A
A
Şekle bürünen meyveler ihracatta servet oldu

Orman Mühendisi İsmail Yanarateş’in ekibiyle birlikte 4 yıllık AR-GE çalışmaları sonucunda ürettiği kalp, küp, yıldız şeklindeki meyve ve sebzeler, katma değeri yüksek ürünlere dönüşerek, dünyada 2,5 milyar dolar hacme sahip şekilli meyve pazarına ortak oldu.

Orman Mühendisi İsmail Yanarateş’in ekibiyle birlikte 4 yıllık AR-GE çalışmaları sonucunda ürettiği kalp, küp, yıldız şeklindeki meyve ve sebzeler, katma değeri yüksek ürünlere dönüşerek, dünyada 2,5 milyar dolar hacme sahip şekilli meyve pazarına ortak oldu. Türkiye’de ilk ve tek üretilen ürünler iç piyasada lüks otel ve restoranlarda yoğun talep görürken, hediyelik amaçlı perakendede ise salatalığın tanesi 7, elma ve limon 20, karpuz ve kavun ise 180 liraya satışa sunuldu. Yanarateş, bu pazarın Türkiye’de sektöre dönüşmesi halinde Türkiye çiftçisinin kazanacağına vurgu yaptı.


Dünyanın en lüks meyve ve sebzeleri olarak sınıflandırılan şekilli meyveler, Japonya’nın hakimliğinde dünyada 2,5 milyar dolarlık bir pazara hakim. Türkiye’de normal şartlar altında tarlada veya bahçede değerini bulamayan ürünler, Orman Mühendisi İsmail Yanarateş’in ekibiyle birlikte 4 yıllık araştırma, geliştirme çalışmaları sonucunda kalp, küp, yıldız şekillerine dönüşerek lüks otel, restoran, market ve manavlarda oldukça talep gören ürünler haline geldi. Şekilli meyveleri Türkiye’yle ilk kez tanıştıran şirketin yönetim kurulu başkanı İsmail Yanarateş, sebze ve meyveleri büyüme aşamasındayken kalıplara yerleştirerek bu şekilleri almalarını sağladıklarını kaydetti. İlk etapta kalıpları ithal ettiklerini belirten Yanarateş, yeterli verimi alamayınca, 4 yıllık araştırmalar sonucunda kendi kalıplarını ürettiklerine değindi. Üretim işçiliğinin zahmetli ve kalıpların maliyetli olması nedeniyle fiyatların yüksek olduğuna dikkat çeken Yanarateş, online perakende satış sitelerinde şekilli salatalığın tanesinin 7, elma ve limonun 20, karpuz ve kavunun ise 180 liraya satıldığını kaydetti.



"Kalp karpuzla kız istemeye giden oldu"


Yanarateş, iç piyasada talepleri karşılamakta güçlük çektiklerinin altını çizerek, “Özellikle otel ve restoranlar sıkça tercih ediyor. Çünkü insanlar özel sunumlar bekliyor. Türkiye’de birçok seçkin otelde varız. Bu ürünlerle çok şık ve özel dekoratif sunumlar hazırlanabiliyor. Özel ve değişik hediye almak isteyenler, sevgisini farklı şekilde ifade etmek isteyenler tercih edebiliyorlar. Kız istemeye bile kalp karpuz götürmek isteyenler, elma gönderenler oldu. Kurumsal hediyeler için de oldukça farklı bir seçenek. Her yıl özel günlerde çalışanlara ya da müşterilere çeşitli hediyeler sunuluyor. Alternatif olarak alışılmış hediyelerin dışında kalp meyveler de tercih ediliyor. İnsanlar çiçek hediye ederken de aslında bir bitki vermiyorlar, sevgilerini ifade ediyorlar. Şekilli meyvede de aşklarını, sevgilerini veya verdikleri değeri ifade edebiliyorlar. Yenebilir, sağlıklı ve doğal bir meyve” diye konuştu.



"Türkiye şekilli meyve sebze pazarına yakın"


Türkiye’nin ilk ve tek patentli şekilli meyve, sebze üretimini yaptıklarını vurgulayan İsmail Yanarateş, lokomotif görevi üstlendikleri, bu pazarın Türkiye çiftçisine olumlu katkılar sunacağına dikkat çekerek şöyle devam etti:


“Üretimi epeyce zahmetli ama sonunda güzel bir ürün ortaya çıkıyor. Katma değeri düşük bir ürünü katma değeri yüksek bir ihracat ürünü haline getiriyorsunuz. Aslında dünyada ciddi bir pazar var. Rusya, körfez ülkeleri, Avrupa bu noktada ciddi bir pazar. Şekilli meyvelerin 2,5 milyar dolarlık bir dünyada pazarı var. Türkiye bu noktada pazara çok yakın. Pazarla ilişkilerimiz çok iyi. Türkiye’de bu bir sektör haline geldiğinde çevre ülkeler ve pazarlar açısından çiftçinin domatesi tarlada kaldı, elması para etmedi diye bir şey söz konusu olmayacak çünkü katma değeri yüksek bir ihracat ürünü haline dönüştürdük bu ürünleri. Yurt dışından da talepler var."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”