GENEL - 22 Şubat 2018 Perşembe 09:55

Yeni: "Sulama birlikleri, sulama işinin içinde olmalı"

A
A
A
Yeni: "Sulama birlikleri, sulama işinin içinde olmalı"

AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, toplamda 378 sulama birliği içinde az sayıda birliğin kötü yönetiliyor olmasından dolayı, sulama birliklerinin tamamının haksızlığa uğradığını düşündüğünü söyledi.

AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, toplamda 378 sulama birliği içinde az sayıda birliğin kötü yönetiliyor olmasından dolayı, sulama birliklerinin tamamının haksızlığa uğradığını düşündüğünü söyledi. Başkan Yeni, birliklerin belediyelere devredilmesi alternatifi ile ilgili beklenen açıklamasında iyi yönetilen sulama birliklerine sahip çıkarak, “Sulama birlikleri sulama işinin içinde olmalı” dedi.


AK Parti İl Başkanı Yeni, Güney Yüreğir Sulama Birliği’ni (GYSB) ziyaret ederek, Başkan İhsan Oğuz Beyarslan’ ın ev sahipliğinde sulama birliği temsilcileriyle görüşerek, sorunlarını ve beklentilerini dinledi.


Birlik başkanlarının sunumları sırasında notlar alan AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni, Adana’da tarımın iyileştirilmesi halinde genel huzurun da çok daha rahat yakalanacağını söyledi. 1800’lü yıllarda dünyada ‘kömür’ üzerinden, 1900’lü yıllarda sanayi devrimiyle birlikte ‘petrol’ üzerinden haritaların çizildiğine dikkat çeken Yeni, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Şu anda petrol biraz geriye düştü. Kaya gazı kaynaklı yeni enerji öne çıktı. Doğal olarak arazide daha farklı bir arayış başladı. Bu da ‘güvenli tarımın’ yapılabileceği arazilerin teminidir. Suriye’de terör örgütlerinin işgal ettiği yerlere bakıldığında tarım yapılacak arazilerin peşinden koştukları görülür. Yakın gelecekte dünyanın ön önemli meselesi ‘güvenli tarım ve gıda’ olacaktır. Özellikle dünyada tohum genetiğiyle oynanmasından dolayı artık ülkeler, gıda üzerinden güvenilir gıda savaşları yapmaya başladılar. Onun için ‘tarım’ artık her devletin stratejik öneme sahip değeri anlamına geldi.”



En fazla Çukurova zarar görür


Tarımla ilgilenen üreticiye destek verme mükellefiyetlerinin bulunduğunu belirten Yeni, “Bir araştırma yaptım; gerçekten Sulama Birlikleriyle ilgili tasarruf ve hukuki altyapı oluşması halinde bundan en çok zarar görecek olan bölge Çukurova’dır. Bu konuyla ilgili detaylı bir çalışma yaptık. Bu çalışmayı ve bilgileri Orman ve Su İşleri Bakan’ımız Veysel Eroğlu ile paylaştım. Özellikle birliklere ilişkin hazırladığımız bu çalışmalarla ilgili bilgileri, Cumhurbaşkanımıza İl Başkanları toplantısında arz etmeyi planlıyorum” diye konuştu.


Totalde ‘kötü’ görünen az sayıda sulama birliğinin olduğunu anımsatan Fikret Yeni, “Burada önemli olan şudur: Bir işin ıslahı mı, kurutulması mı iyidir? Bence burada ıslahı daha iyidir. Dünyanın geleceği olan tarımda eğer bizler sağlıklı adım atmak istiyorsak; tarımın yerelde gelir seviyesini ve ürün kalitesi ile miktarını artıracak kararlara çok dikkat etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.


Sulama birliği temsilcilerine “içiniz rahat olsun” diyen Başkan Fikret Yeni, “Cumhurbaşkanımız hakikaten çok duyarlı. İnşallah biz detaylı anlamda kendilerini bilgilendireceğiz. Siyaseten bu işin takipçisiyiz. Tüm birlik başkanlarımla aynı düşünüyorum. Sulama Birliklerinin bu işin içinde olması gerekir. 16 yıldır ciddi anlamda başkalarının hayal dahi edemeyeceği hizmetleri milletimiz için ortaya koyan AK Parti olarak bu olaya duyarsız kalmayız” ifadelerini kullandı.



Beyarslan’dan çarpıcı istatistikler


Güney Yüreğir Sulama Birliği Başkanı İhsan Oğuz Beyarslan, dünyada 930 milyon insanın açlık çektiğini söyledi. 2025-2050 yılları arasında “su, petrol ve güvenilir gıda” kavramlarının daha da önemli hale geleceğini belirten Beyarslan, “Dünyada su kaynakları azalıyor, kirleniyor; buna karşılık nüfus artıyor. Dünya nüfusu 2050’de 9,5 milyar olacağı öngörülüyor. Toprak kaynaklarının azaldığını gösteren en belirgin yer ise Çukurova’dır. 2016 yılı sonu itibariyle Türkiye’nin tarım ihracatı 18 milyar dolar iken Hollanda’nın 84 milyar dolar. 2017’de tarım ihracatımız 21 milyar dolar; Hollanda ihracatı ise 91 milyar 700 milyon Euro ya yükselmiş. Adana’nın 2016 tarım geliri 7,5 milyar, Konya’nın ki 10,5 milyar TL. Önümüzdeki dönemde güvenilir gıda’ meselesini halleden ülkeler rahat edecek; etmeyenler çok kötü duruma düşecektir” diye konuştu.



“Köylerdeki hizmetler üzerimize kaldı”


Bilim insanlarının 2023’ten itibaren 8, 10 yıl süre ile Akdeniz havzasında kuraklık öngörüsünde bulunduğunu açıklayan Beyarslan, şöyle devam etti:


“2023’ten önce modern kapalı basınçlı sulama sistemini tamamlayıp, dünyanın en iyi ovası olan Çukurova’ mızı en iyi bir şekilde kullanmamız lazım. DSİ’nin, işletmeciliği zamanında bir yılda topladığı para yüzde 8’i bulmaktaydı. Ancak biz bu yıl devletin aldığı bir karar doğrultusunda yüzde 85’leri aşan bir tahsilat gerçekleştirdik. Çiftçi hizmeti gördüğü için gönül rahatlığıyla parasını veriyor. Siyaset birliklere girmediği için popülist davranışlardan kaçmaktadır. Eskiden Köy Hizmetleri, DSİ, İl Özel İdareleri gibi kurumlar eliyle köylere bir takım hizmetler gidiyordu. Maalesef şimdi ‘mezar kazma da’ dahil köylerdeki bütün hizmetler üzerimize kaldı. Çünkü sahada Sulama Birlikleri’nden başka kimse kalmadı. Bu hizmetler dolayısı ile borcu olmayan birliklere karşı yüzde 92’lik bir memnuniyet söz konusudur. Bilimsel veriler de katılımcı sulama sisteminin dünyanın en iyi modeli olduğunu bize gösteriyor.”



“Genel bütçeden pay almadan hizmet veriyoruz”


Çukurova Sulama Birliği Başkanı (ÇUSUDER) Faruk Yaşar Umar ise Türkiye’deki 378 Sulama Birliği’nin genel bütçeden bir pay almadan hizmetlerine devam ettiğini kaydetti.


6. Bölgeye bağlı 54 birliğin bulunduğunu dile getiren Umar, şunları söyledi:


“378 Sulama Birliği’nin yüzde 20’si pompajlı birlik. Bunların hiç biri genel bütçeden pay almamaktadır. Buna rağmen sulama hizmetini başarıyla yürütmektedir. DSİ’ nin 2016’da hazırladığı rapora göre ‘fesih aşamasında 8, çok kötü 17, öncelikli kapasite geliştirmeye 112, kapasite geliştirse de, geliştirmese de olur 113, başarılı 109, çok başarılı 19 sulama birliği var. Bu tabloda ‘çok kötü’ olarak değerlendirilebilecek birlik sayısı azdır. Bunlarda da asıl sorun yönetim zafiyetinden değil; enerji harcamalarından kaynaklanıyor. Pompaların çoğu eski sistem. Terfi ve iki kademeyle yukarıya çıkartılan su açık sistemle dağıtılınca birlikler işin içinde çıkamaz hale geliyor. Kamuoyunda birliklerle ilgili oluşturulan negatif algının sebebi budur.” diyerek aslında şu anda DSİ’nin hazırlamış olduğu raporda Türkiye’ deki sulama birliklerinin yüzde 64’ ünün başarılı, yüzde 36’ sının ise az başarılı ve başarısız olduğu görülmektedir. Bu iyi hizmet vermeyen birliklerinde ıslah edilerek düzeltilebileceklerini söyledi.



“Yanlışın yanında yer almadık”


Çukurova’nın Türkiye’nin en önemli tarımsal alanı olduğunu hatırlatan Faruk Yaşar Umar, hiçbir zaman yanlışın yanında yer almadıklarını vurguladı.


Bundan sonra da aynı tavırlarını sürdüreceklerinin altını çizen Umar, “Kötü olan birliklerle ilgili DSİ’nin tasarrufunun olması doğaldır. Ama burada olabilecek en kötü seçenek birliklerin belediyelere devri olacaktır. Genel bütçeden pay almamamıza rağmen sulama hizmetini başarılı bir şekilde yerine getiriyoruz. İyi giden birliklerin belediyeye devri demek bu kurumların siyasete bulaşması anlamına gelir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.