EKONOMİ - 06 Ekim 2017 Cuma 10:22

Aydın tarımına son 15 yılda 3,1 milyar TL aktarıldı

A
A
A
Aydın tarımına son 15 yılda 3,1 milyar TL aktarıldı

AK Parti Aydın Milletvekili, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Sözcüsü Mehmet Erdem, Aydın’da son 15 yılda AK Parti döneminde tarım ve hayvancılık alanında 3,1 milyar TL aktarıldığını bildirdi.

AK Parti Aydın Milletvekili, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Sözcüsü Mehmet Erdem, Aydın’da son 15 yılda AK Parti döneminde tarım ve hayvancılık alanında 3,1 milyar TL aktarıldığını bildirdi.


Mehmet Erdem, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının tarımın geliştirilmesi amacı ile üreticilere her yıl çeşitli destekleme ödemeleri yapmaya devam ettiğini bildirerek, Türkiye de tarımın geliştirilmesi açısından büyük öneme sahip olan desteklemelerden Aydın’ın da payını aldığını dile getirdi.


Erdem, son 15 yılda Aydın’da Tarımsal destekler 3,1 milyar TL, Hayvancılık destekleri 722 milyon lira yapıldığını ifade ederek, Aydın’da tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için önem taşıyan destekleme ödemelerinden üreticilerin en üst seviyede yararlanabilmesi için gerekli tüm çalışmaların yapıldığını da söyledi. Erdem, Aydın’ın Tarımsal Üretim değeri 2002 yılı 1,4 milyar iken, 2016 yılı itibariyle 4,9 milyar liraya yükseldiğini ve bu oranın yüzde 256 kat arttığını ifade ederek; “Aydın’ın Tarımsal İhracatı 2002’de 36,5 milyon dolar iken, 2016 yılında 169 milyon dolar olmuştur. Aydın’ın Tarımsal ihracatı AK Parti Hükümetleri döneminde artış göstererek 4,6 kat artmıştır. Aydın’ın Bitkisel Üretimi artarak devam ediyor. Buna göre, 2002’de Tarla ürünleri 997 bin ton olarak hesaplanmış, 2016 yılı itibariyle 2,8 milyon ton olmuştur. Aydın’da Hayvan varlığı ve hayvansal üretimde önemli artış sağlandı. Buna göre; Aydın’da Büyükbaş hayvan 191 bin baştan 340 bin başa. Küçükbaş hayvan 193 bin baştan 309 bin başa, Süt üretimi 134 bin tondan 447 bin tona, Bal üretimi 1.546 tondan 4 bin tona ulaştı. Aydın’da Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan toplam kredi miktarı 2002 yılında 16 milyon lira iken, 2016 yılında bu rakam 69 kat artarak 1,1 milyar lira olmuştur”dedi.


“Kredilerin Gerdi Ödeme Oranı Arttı”


Tarımsal Kredileri konusunda yapılan çalışmalara da değinen Erdem “Tarım politikalarımız ve sağlanan kolaylıklar sayesinde çiftçimizin kullandığı kredilerin geri ödenmesinin önündeki güçlükleri en aza indirdik. Tarım politikalarımız ve sağlanan kolaylıklar sayesinde çiftçimizin kullandığı kredilerin geri ödenmesinin önündeki güçlükleri en aza indirdik. Kullandırılan Tarımsal Kredilerin geri dönüş oranı 2002 yılında yüzde 65,5 iken 2016’da yüzde 99,4’e yükselmiştir” diye konuştu.


Tarım alanında yapılan desteklemelerin yanı sıra hayvancılık alnında da önemli gelişmelerin yaşandığını aktaran Erdem, şunları söyledi: “Aydın’da 2002 yılında hayvancılığa verilen destek 2,2 milyon lira iken, 2017 Yılının ilk 8 ayında 62 milyon lira ödeme yapılmış olup, son 15 yılda Aydın’da 722 milyon lira destekleme ödemesi yapılmıştır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız tarafından 2016 yılında başlatılan Genç Çiftçi Projesi kapsamında Aydın’da 198 çiftçimize 5,9 milyon TL destekleme ödemesi yapıldı. 2107 yılında da Genç Çiftçi desteklemeleri devam etti. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) kapmasında, son 10 yılda Kırsal Kalkınma için Aydın’a 67 milyon TL hibe desteği verildi. Bu hibelerle Aydın’da 177 yeni tarımsal sanayi tesisi kuruldu. 3.509 kişiye istihdam sağlandı. Ayrıca, 21 damla ve yağmurlama sulama tesisinin kurulumu desteklendi”


“Büyük Ova Koruma Alanı Belirlendi”


Toplulaştırma çalışmalarında değinen Erdem, “Tarım alanlarını koruma ve geliştirme çalışmaları kapsamında, Aydın’da parçalı arazileri birleştirmek, üretim girdilerini azaltıp üretici gelirlerini artırmak amacıyla Arazi Toplulaştırma çalışmalarına önem verdik. 44 milyon TL kaynak kullanarak, 68 bin hektar alanda toplulaştırma çalışmalarını bitirdik. parçalı arazileri birleştirdik. 18 bin hektar alanda ise çalışmalarımız devam ediyor. Hedefimiz 2023 yılına kadar 177 bin hektar alanda toplulaştırmayı tamamlanacaktır. 3 ovayı ‘Büyük Ova Koruma Alanı’ olarak belirledik. Bu alanlarda çivi bile çakılmayacak, sadece tarımsal üretim yapılacak. Bu alanlar Davutlar Ovası, Aydın Ovası ve Karpuzlu Ovasıdır. Milli Tarım Projesi hamlesi ile Hayvancılıkta yerli üretimi destekleme modeli kapsamında Aydın Damızlık Düve Üretim Merkezi oluyor. En az 500 baş kapasiteli damızlık gebe düve üretim merkezleri kurulacak. İnşaat yatırımlarına, alet-ekipman ve damızlık hayvan alımına %50 hibe verilecek. Üreticiler damızlık ihtiyacını bu merkezlerden temin edecek” ifadelerini kullandı.


Mehmet Erdem, 2017 yılındaki beklentiler üzerine de önümüzdeki dönemde de tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilere desteklemelerin artarak devam edeceğini bildirerek, tüm çiftçilere bereketli ve bol kazançlı bir yıl diledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.