1994-2002 yılları arasında Aydın Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Hüseyin Aksu, 2002 yılında belediye başkanlığını bırakmasına rağmen 2002 yılından bu zamana kadar yaklaşık 900 dava ile muhatap olduğunu iddia etti. Ortalama haftada 1 dava ile muhatap olduğunu söyleyen Aksu, “15 yıldır saldıra saldıra bitiremediler” dedi.
Devletin içindeki bazı kişilerin, 15 yıl sonra bile kendisiyle uğraştığını iddia eden Aydın Belediyesi eski başkanlarından Hüseyin Aksu, “Tam 15 yıl sonra belediye başkanlığı yaptığım dönemdeki görevimle ilgili soruşturma yapıyorlar, ben buna utanmazlık derim, başka bir şey demem” dedi.
Aksu, “Bu ülkede hizmet edenlerin cezalandırılması adet haline gelmiş, nekadar etkin ve çok hizmet yapmışız ki, 15 yıldır saldıra saldıra bitiremediler. Bitiremeyecekler, biz dimdik ayaktayız. Bu ülke için hayata geçiremesekte projeler üretmeye devam ediyoruz. İşte size ibret belegelerini sunuyorum. Çalanlar çırpanlar, Fetö’ye ortak olanlar, zerre kadar hizmet ve proje üretmeden dev bütçeleri kendileri için yiyip bitirenler ortalıkta dolaşırken, hala benimle uğraşmalarından gurur duyuyorum. 9 yıla yakın süre ile yaptığım belediye başkanlığım döneminde, avuç içi kadar olan Aydın kentini büyütmek ve büyükşehir yapmak için çok uğraştım. O küçücük alanın içinde bu şehri yeniden silbaştan yapılandırdım. 5 bin proje gerçekleştirdim. Kentin her karış toprağını ezberledim ve hizmet götürdüm. Yaptığım hizmetler ve projelerin tutarı belediyenin bütçesinin tam 325 katı idi. Derenin taşı ile derenin kuşunu vurucaz diye, gece gündüz kendi alın terimizi emeğimizi ortaya koyarak, bedava binlerce projeyi çizerek, kendi arabamıza binip üç kuruşluk benzini bile belediyeye yük etmeden, belediyenin kör kuruşunu tasarruf ederek, cebimizden milyonlar harcayarak hizmet ve projeler yaptık. Tüm bu hizmet ve projeler yüzünden, hakkımda tam 1068 kez soruşturma açtılar. Bunlardan 348 tanesinden dava açtılar ve yargılandım. Allah’a şükür, yaptığım herşeyin hesabını verdim. tamamından beraat ettim. Yargılandığım konuları, yazmakta olduğum anı kitabımda kısmen anlatacağım, okusanız hayrete düşersiniz. Cumhuriyet caddesindeki hurdacıyı kaldırdık diye yargılandık, ted kolejini kurduk diye yargılandık, Yahya Kemal Okulu’nun bahçesine parke taşı döşediğimiz için yargılandık, Malazgirt Meydanı’nı açtığımız için yargılandık, vatandaşa T.C. kimlik numarasını ilk biz verdiğimiz için de yargılandık ve daha yüzlercesi var. Dile kolay, 348 ceza davasından yargılanmanın ne demek olduğunu bilemezsiniz. İçinizdeki hizmet aşkını söndürmeden, hazırlamak ve çizmek zorunda olduğunuz projelere vaktiniz yetmezken, bu davalara savunma yazmanın, duruşmalarda hesap vermenin ne olduğunu hiç birinizin anlaması mümkün değil. Ben bana yapılan bu haksızlıkları, hep bir rütbe olarak gördüm. Bana yapılanların karşısında isyan etmek, hizmetten caymak yerine, bana verilen önemin, benden ne kadar korktuklarının ölçüsü olarak kabul ettim. Belediye başkanlığından ayrıldığım 2002 yılından bu yana, muhatap olduğum dava sayısı da 900 civarında, saldırı hiç durmadı. Bu saatten sonra, beni hizmetten, memleket sevgisinden, insan sevgisinden ve sahip olduğumu düşündüğüm değerlerimden vazgeçireceklerini sanıyorlarsa, vazgeçsinler, bunu yapanların hepsini eskitirim, hodri meydan” dedi.
