ASAYİŞ - 29 Haziran 2017 Perşembe 18:02

Burdur Cumhuriyet Başsavcısında haber soruşturması

A
A
A
Burdur Cumhuriyet Başsavcısında haber soruşturması

Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, FETÖ kapsamında operasyon yapılacak kişilere menfaat karşılığı bilgi sızdırıldığı ve kaçmalarının sağlandığı iddiaları üzerine yapılan haberlere ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.

Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, FETÖ kapsamında operasyon yapılacak kişilere menfaat karşılığı bilgi sızdırıldığı ve kaçmalarının sağlandığı iddiaları üzerine yapılan haberlere ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.


Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, FETÖ soruşturmalarına yönelik yer alan habere tepki gösterdi. FETÖ’nün mahrem imamı olarak tutuklanan AFAD eski Müdürü ve yurtdışına kaçan M.H. ve oğlu E.H. hakkında ve ByLockçu bir polisin tutuklanmadığı iddia edilen haberde FETÖ soruşturmaları ve kovuşturmalarına yönelik gerçeği yansıtmayan ifadelerin kullanılmasına tepki gösteren Başsavcı Doğan, FETÖ soruşturması ve kovuşturmalarının gizli bilgilerini elde eden basın yayın organıyla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı.


Haberde yer alan konuları açıklayan Başsavcı Doğan, yapılan haberin kurumları yıpratmaya ve vatandaşların kurumlara olan güvenini sarsmaya yönelik olduğu ifade etti. FETÖ soruşturmaları ve kovuşturmalarına yönelik haberde yer alan ifadelere ilişkin Doğan, “28 Haziran 2017 tarihinde bir basın yayın organında Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının Burdur’daki soruşturmaları soruşturulan FETÖ’cülere haber vererek onların yurt dışına kaçmalarını sağladığı, bir il müdürünün FETÖ’cü olmasına rağmen serbest bırakıldığı mahrem imamlar soruşturması kapsamında tekrar tutuklandığı, ByLockçu bir polis memurunun tutuklanmadığı şeklinde haberlere yer verildiği görülmüştür. Haberlerde ismi geçen M.H. ve oğlu E.H.’nin 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminden hemen sonra soruşturma işlemleri başlatılarak ev ve iş yerlerine arama işlemleri gerçekleştirilmiştir. Ancak şahısların darbe girişiminden önce 17 Mayıs 2016 tarihinde yurtdışına çıkış yaptıkları tespit edilerek haklarında 10 Ağustos 2016 tarihi itibariyle yakalama kararı çıkarılmış ve tüm mal varlıklarına tedbir kararı uygulanmıştır dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızca daha önceden açılmış bir soruşturma bulunmayan ve darbe teşebbüsünden önce yurtdışına çıkan şahıslara fiilen haklarında soruşturma başlatıldığı bilgisi verilmesi tarih olarak dahi mümkün değildir” dedi.


Doğan şöyle devam etti:


“AFAD İl Müdürü ve bir polis memuruyla ilgili çok gizli soruşturma bilgilerinin ilgili basın organlarına nasıl iletildiği hususu Cumhuriyet Başsavcılığımızca araştırılacak olup, polis memurunun ByLock kaydı bulunmamaktadır. Haberin içeriğinde Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının önceden haber vererek bir kısım FETÖ’cülerin yurt dışına kaçmasını sağladığı gibi akıllara ziyan bir iddia ortaya atıldığı görülmektedir. Bu haberle Burdur’da mahkemeler ve Cumhuriyet Başsavcılığımızca en etkili ve sağlıklı bir şekilde yürütülen FETÖ soruşturmalarına zarar vermenin amaçlandığı net bir şekilde anlaşılmaktadır.”



“Haberle ilgili soruşturma başlatıldı”


Başsavcı Doğan, açıklamasında haberde yer alan konulara nasıl ulaşıldığını ve haberde kurumları yıpratmaya ve vatandaşların kurumlara olan güvenini sarsmaya yönelik cümleler kullanılması nedeniyle soruşturma başlatıldığını ifade etti. Doğan, “Zira bugüne kadar Burdur’da FETÖ Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yaklaşık 2 bin kişi hakkında soruşturma açılmış ve bunlardan 400’e yakını hakkında tutuklama ve mal varlıklarına el koyma tedbiri uygulanmıştır. Burdur ve ilçelerinde bu terör örgütünün içerisinde olan herkese soruşturma açılması kararlılığı devam etmektedir. FETÖ terör örgütü ile ilgili mücadele ve soruşturmalarda ortaya çıkan bu sonuçlar özenli, sağlıklı, dikkatli, vicdana ve hukuka uygun şekilde yürütülen soruşturmaların sonucudur. Burdur’da Cumhuriyet Başsavcılığımız ve mahkememiz kendilerine verilen soruşturma ve kovuşturma makamı olma yetkilerini hiçbir kişi ya da kurumla paylaşmaksızın bizzat kendileri gerçekleştirmektedirler ve bundan sonra da bütün soruşturma ve kovuşturmalar aynı yöntemle ve aynı kararlılıkla devam edecektir. Vatandaşlarımızın adalet hizmeti sunmaktan başka bir görevi olmayan Burdur’daki Hakimlerimize ve Cumhuriyet Savcılarına güven duymaya devam etmeleri gerekmektedir. Bu tür haberlerin amacının kurumları yıpratmaya ve vatandaşların kurumlara olan güvenini sarsmaya yönelik olduğu açıktır. Bu şekilde iftira ve hakaret niteliğindeki haberleri gerçekleştirenlerle ilgili soruşturma işlemi ivedilikle başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.