ÇEVRE - 01 Haziran 2018 Cuma 09:42

Salda Gölü’nde yapılacak festivale çevrecilerin tepkisi sürüyor

A
A
A
Salda Gölü’nde yapılacak festivale çevrecilerin tepkisi sürüyor

Türkiye’nin Maldivleri, olarak adlandırılan doğal sit alanı Salda Gölü’nde yapılmak istenen 30 bin kişilik festivale Doğa Derneği’nden tepki geldi.

Türkiye’nin Maldivleri, olarak adlandırılan doğal sit alanı Salda Gölü’nde yapılmak istenen 30 bin kişilik festivale Doğa Derneği’nden tepki geldi.


Burdur’daki Salda Gölü’nün kıyısında 30 bin kişilik müzik festivali organize edilmek istenmesine yönelik tepkiler sürüyor. Doğal sit alanı olarak koruma altında bulunan gölün kıyısında, Hayko Cepkin, Teoman, Selda Bağcan, Manuş Baba ve Yeni Türkü gibi şarkıcı ve grupların konser vermesi planlanırken, etkinlik alanında 10 bin çadır kurulması bekleniyor. 29 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanan festivali destekleyen Yeşilova Belediye Başkanı Nuri Özbek, etkinliğin ilçe esnafına ekonomik kazanç sağlayacağını savunuyor.



Festivale tepkiler sürüyor


Ancak Yeşilova Belediyesi ile Denizli merkezli özel bir firma olan THEF Organizasyon tarafından düzenlenmek istenen ve bilet satışları süren festivale tepkiler de sürüyor. Doğa Derneği’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Türkiye’deki 313 önemli doğa alanından birisi olan Salda Gölü, bir kapalı havza gölü. Yani kendisini çevreleyen dağlardan dolayı etrafındaki ekosistemlerle bir bağı yok. Bu sebeple de yüksek biyolojik çeşitlilik, nadirlik ve benzersizlik özelliklerine sahip. Kapalı havzalar, küresel olarak nadir ekosistemler olmasına karşın Türkiye, jeofizik özellikleri sebebiyle pek çok kapalı havzaya ev sahipliği yapıyor" ifadelerine yer verildi.



"Nesli tehlike altında olan kuşlar var"


Salda Gölü’nün tabanı ve kıyılarının, günümüzden 3.7 milyar yıl önceye dayanan hidromanyezit stromatolitlerle kaplı olduğuna işaret edilen açıklamada, bu durum gölün kıyıların 9 farklı endemik ve nesli küresel ölçekte tehlike altında olan bitki türüne ev sahipliği yapmasına olanak sağladığı belirtilerek, "Gölün kıyıları yine dar yayılışlı ve nesli küresel ölçekte tehlikede olan Salda dişli sazancığının (Aphanius saldae) dünyadaki tek yaşam alanı. Salda Gölü ayrıca birçok ördek türü için önemli bir üreme ve beslenme alanı" denildi.



"Gölün bütününü etkiler"


Kapalı havzaların insan eliyle değil doğanın kendi sınırlarıyla oluştuğu bilgisine yer verilen açıklamada, "Bu yüzden havza sınırlarını oluşturan dağlar ile göl arasında kalan bölgedeki faaliyetlerden doğrudan etkileniyor. Yani ulusal mevzuata göre belirlenmiş sit alanı sınırları, Salda Gölü’nün yaşaması için gerekli koruma altyapısını sağlamaktan uzak. Kapalı havza sınırları içerisinde gerçekleşecek her türlü insan faaliyeti gölün bütünü üzerinde büyük etkiye sahip. Ayrıca yüksek desibeldeki sesin göl kıyılarında üreyen kuş popülasyonları ve kuş yavruları üzerinde olumsuz sonuçlar doğurması da kaçınılmaz" ifadeleri kaydedildi.



"Göl için yok oluş"


"Bu yüzden Salda Gölü’nün kıyısında binlerce insanın katılımıyla yapılması planlanan Salda Gençlik Festivali, göl için büyük bir yok oluş anlamına geliyor" denilen açıklamada, "Tüm bunlara rağmen festivalde ‘doğa temalı sosyal sorumluluk atölyeleri’ gerçekleştirileceği söyleniyor. Yani festival, gölü ve göl ekosistemindeki yaşamı tehdit ederek doğayı korumayı amaçlıyor. Belki de Salda Gölü’nde yapılacak en güzel festival, hiç festival düzenlemeyerek gölün sahip olduğu benzersiz çeşitliliği korumaktır" ifadeleri kullanıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Aksaray Uyuşturucu tacirleri ile polisin kovalamacası kamerada Aksaray’da polisin dur ihtarına uymayarak kaçan sürücü ile polis arasında kovalamaca yaşanırken, kovalama esnasında araçtan atılan poşette esrar maddesi çıktı. Kısa süren kovalamacayla yakalanan araç sürücünün ehliyetsiz olduğu belirlenirken, sürücü uyuşturucunun araçtan çıkmadığını belirterek ehliyetsiz olduğu için kaçtığını söyledi. Sürücü ve 2 arkadaşı kelepçelenerek gözaltına alındı. Olay, Kurtuluş Mahallesi Kurtuluş Caddesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte rutin uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ve Trafik Şubesi ekipleri uygulama noktasına yaklaşan 68 ES 022 plakalı otomobile dur ihtarında bulundu. İhtara uymayan araç sürücüsü fren yerine gaza basarak hızla uygulama noktasından kaçtı. Kaçan aracın peşine düşen polis ve şüpheliler arasında kovalamaca yaşandı. Kovalamaca esnasından araçtan bir poşet atılırken, atılan poşetten kubar esrar maddesi ele geçirildi. Bir süre devam eden kovalamaca sonucu araç 3 şüpheliyle birlikte yakalandı. Araç sürücüsü Ö.F.B. (37) ile araçta yolcu olarak bulunan H.E. (40) ve R.D. (23) kelepçelenerek gözaltına alınırken, araç sürücüsü Ö.F.B. araçtan atılmasına rağmen uyuşturucunun kendilerine ait olmadığını belirterek, “Ne alakası var. Arabada çıktı mı? Çıkmadı, arabadan çıkmadı abi. Bizlik bir şey yok ki. Ehliyetim yok, cezamı yedim zaten biraz önce” dedi. Araç sürücüsüne ehliyetsiz araç kullanmaktan 12 bin 977 TL, dur ihtarına uymamaktan bin 506 TL olmak üzere toplam 14 bin 483 TL para cezası kesilirken ara trafikten men edilerek otoparka çektirildi. Gözaltına alınan 3 kişi sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesine götürüldü. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.