POLİTİKA - 27 Ekim 2016 Perşembe 17:39

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş:

A
A
A
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş:

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Şimdiye kadar erken seçim diyorduk. Ancak artık belediye başkanlarımızı serbest bırakılana kadar direniş var. Herkes barışçıl demokratik protesto hakkını 81 ilde kullanmalıdır” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, beraberindeki DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDK Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, HDP milletvekilleri ve HDP ile DBP’li yöneticilerle birlikte, Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın terör soruşturması çerçevesinde gözaltına alındığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Demirtaş, ziyaretin ardından beraberindekilerle birlikte, belediye binası karşısında bulunan Lise Caddesi’nde basın açıklaması yaptı.
Demirtaş, hiç kimsenin yasalar karşısında suç işleme özgürlüğünün olmadığını belirterek, “Bunu biz de kabul ediyoruz. Hiçbirimizin suç işleme özgürlüğü yok. Fakat adil bir yargı, bağımsız, tarafsız bir mahkeme olmalı ki karşımızda bizler de gönül rahatlığıyla yargılanmayı kabul edelim. Bizim karşı olduğumuz şey adalet değil, yargılanmak değil. Ortada yargı diye bir şey yok. AKP’nin hukuk komisyonu beni niye yargılıyormuş. Ben AKP’nin hukuk komisyonu haline gelmiş bir savcıya ifade vermek zorunda mıyım. Belediye eş başkanlarımız doğrudan Adalet Bakanlığı’ndan talimat alan bir operasyon yapıyorlar. Belediye eş başkanlarımız ya da herhangi bir partilimiz gerçekten hırsızlık yapmışsa, suç işlemişse bizler mahkemeden önce kendi içimizde cezalandırırız. Biz bu tür şeyleri hoş görecek bir parti değiliz” dedi.
“İspatlayabiliyorsanız bizi de içeriye atın”
Kışanak ve Anlı başta olmak üzere bütün belediye başkanlarının her dönem barış için çaba sarf ettiğini savunan Demirtaş, “Kimse belediyelerimizi ‘silaha, şiddete, teröre destek verdi’ diye suçlayamaz.
Müfettişler kaç yıldır buradan çıkmadılar. Belediyenin tek kuruşunun dağa bayıra PKK’ya gittiğini ispatlayabiliyorsanız biz de istifa edeceğiz, bizi de içeriye atın. Bunların hepsi yalandır. Şimdiye kadar erken seçim yapalım diyorduk. Ama şimdi erken seçim yok. Şimdi belediye başkanlarımızı göreve iade edilene kadar, serbest kalana kadar mücadele var, direniş var. Kayyum atamayın dedik, halk karar versin dedik. Şimdi artık belediye başkanlarımızın göreve iadesini istiyoruz. Başka türlüsünü asla kabul etmiyoruz. Biz yargılanmaktan, mahkemelerden korkmuyoruz. Biz siyasi bir emirle hareket eden anlayıştan çekiniyoruz. Buna karşı boyun eğmek istemiyoruz. Halkımızın karşısında alnımız açıktır. Cevaplayamayacağımız hiçbir şey yok. Çok şükür, Allah’ımıza binlerce kez şükür kimsenin parasını çalmadık, asla ve asla tek bir insanın ölmesini istemedik, bunun için çalışmadık. Halkımız buna şahit. Kimse bilmiyorsa yaradan biliyor. Vicdanımız rahat. Gece gündüz barış olsun diye uğraştık. Yüzdük yüzdük kuyruğuna getirdik. Bu ülkenin evlatları ölmesin diye. Gerillası da polisi de askeri de korucusu da ana baba evladıdır. Gelin bu evlatlarımız kurtaralım diye uğraştık. Belediye eş başkanlarımız da imkanlarını bunun için kullandı” diye konuştu.
“Bizim şiddete ihtiyacımız yok”
Demokratik siyasetin kendileri için taktik değil, strateji olduğunu anlatan Demirtaş, şunları kaydetti:
“Gelecekte de işimiz gücümüz bu olacak. Çocuklarımız, torunlarımız siyasetle sorunları çözecek. Şiddet olağandışıdır. Şiddeti silahları devreden çıkarmak için belediye eş başkanları tutuklanmak yerine siyasetin yolu açılmalı. OHAL yasaları halka karşı uygulanamaz. Belediye başkanları milletvekillerine karşı uygulanamaz. OHAL kanununda bu yoktur. Darbe ile mücadele darbecilerle mücadele için çıkarıldı. Onun dışında kimseye uygulanamaz. Herkes, altını çizerek belirtiyorum barışçıl demokratik protesto hakkının 81 ilde kullanmalıdır. Her yerde partililerimiz sokakta olmalıdır. Bu konuda tereddüt bile gösterilmemelidir. Şiddete provokasyona mahal vermeden. Bunu taktik olsun diye söylemiyorum. Net bir talimat olarak söylüyorum. Bizim şiddete ihtiyacımız yok ancak bize karşı şiddet kullanan aklını başına alsınlar. Nasıl ki 15 Temmuz darbe girişimi akşamı halk darbeye karşı, seçilmiş iradeye el koymak isteyenlere karşı sokağa çıktıysa o ne kadar meşruysa bu da o kadar meşrudur. Bütün arkadaşlarımızdan ricamız bu.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.