SAĞLIK - 20 Temmuz 2018 Cuma 10:17

(Özel haber) Gelin adayları için düğün öncesi beslenme tüyoları

A
A
A
(Özel haber) Gelin adayları için düğün öncesi beslenme tüyoları

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Tekün, gelin adaylarına düğün öncesi beslenme önerilerinde bulunarak "Düğün öncesi istenmeyen kilolardan kurtulmak için hazırlık aşamasının 1-2 aylık döneme sıkıştırmak da yanlış.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Tekün, gelin adaylarına düğün öncesi beslenme önerilerinde bulunarak "Düğün öncesi istenmeyen kilolardan kurtulmak için hazırlık aşamasının 1-2 aylık döneme sıkıştırmak da yanlış. Gelin adaylarının bir beslenme ve diyet uzmanının kontrolünde 4-5 aylık bir süreç içerisinde bir kamp dönemi şeklinde sürecini değerlendirebilir" dedi. Tekün, her şey dahil otel konseptlerinde sunulan açık büfe uygulamasının riskleri ile ilgili bilgiler de verdi.


Uzman Diyetisyen Ece Tekün, İHA’ya yaptığı açıklamada yaz aylarında sıcak artışı ile birlikte dikkat edilmesi gereken iki önemli konu olduğunu belirterek, "Bunlardan birisi yeterli ve dengeli beslenme diğeri ise yaz aylarında tükettiğimiz sıvı miktarıdır. Bunlara dikkat edilmediği takdirde ise yüksek tansiyon, kalp hastalıkları gibi rahatsızlıklar ile karşılaşma riskimiz artmaktadır" dedi.


yaz tatillerini her şey dahil otel konseptlerinde geçirecek olan kişilerin ‘açık büfe’ hizmetine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Uzman diyetisyen Tekün, aksi halde açık büfenin tatillerinin tadını kaçırabileceğini belirtti. G


"Günlük 2-2,5 litre su tüketilmesi sıvı kaybını önler"


Tekün, artan sıcakla birlikte metabolizmanın hava şartlarına uyum sağlamaya çalışırken aşırı terleme ile vücutta sıvı ve mineral kaybı yaşanabildiğini hatırlatarak, "Aşırı sıvı kaybını önlemek için de günlük ortalama 2-2,5 litre su tüketilmesine özen göstermek gerekir. Tabi ki bu ortalama kişinin kilogram ağırlığına göre değişim göstermektedir ve bunun hesaplanmasının en kolay yollarından birisi de kilogram başına 30-35 mililitre su tüketimi olarak ön görülebilir. Örneğin 70 kilogram ağırlığında olan bir bireyin kilogram ortalamasına göre 2-2,5 litre günlük su tüketimi yapmasına tekabül ediyor. 10-12 su bardağı civarı da diyebiliriz" ifadelerini kullandı.



"Gazlı içeceklerden uzak durun"


Bir diğer önemli konunun da özellikle yaz aylarında çokça tüketilen gazlı içecekler olduğunu vurgulayan Tekün, "Bunların şeker ve kalori oranı yüksek olduğu için gazlı içecekler yerine, kefir, maden suyu ya da bitki çaylarının tüketilmesine özen göstermek kişinin sağlığı açısından önem arz etmektedir. Burada önemli olan kişilerin susuzluk hissi oluşmadan su tüketmesi gerekmektedir. Kişiden kişiye değişim göstermekle beraber çok fazla su tüketimi böbreklerde sıkıntı da oluşturabilir" dedi.



"Meyve tüketiminde porsiyon kontrolü önemli"


Tekün, fazla tuz tüketiminin vücutta ödem oluşturabileceği için tuzdan uzak durulması gerektiğini belirterek, "Özellikle turşular, çok fazla salatalara tuz atılması bu durumdan kaçınması gerekir. Yazın bir diğer vazgeçilmezi ise meyveler. Meyvelerin tüketiminde aşırıya kaçmamamız gerekiyor. Porsiyon kontrolü çok önemli, kavun veya karpuz için yetişkin birey başına bir öğünde 3 üçgen dilim olarak değerlendirilebilir. Yaz aylarında gün içerisinde meyve tüketimi ile ilgili ideal oranlar 3-4 porsiyon farklı meyve grupları olarak değerlendirilebilir. Özellikle şeker hastalarının fazla meyve tüketiminde insülin değerlerinde dalgalanmalar olabilmektedir. Sağlıklı bireyler içinde ideal tüketim oranı porsiyon kontrolü ile sağlanabilir" diye konuştu.



"Ananas yerine maydanoz veya limon"


Mutfaklarda sık rastlanmayan meyveler arasında yer alan ananasın öneminde dikkat çeken Tekün, "Ananas içerisinde bromelain denen bir madde barındırıyor. Bu madde sayesinde vücuttaki su tutulumu azaltılıyor ve vücuttan ödem atılıyor. Yapılan değerlendirmelerde ve analizlerde bromelain maddesinin en çok ananasta olduğu bildiriliyor ancak özellikle yaz aylarında maydanoz ve limon ile hazırlanan sular da vücuttan ödem atmayı sağlamaktadır" dedi.



"Gelin adayları kahvaltıyı atlamasınlar"


Yaklaşan düğün dönemleri öncesi gelin adaylarına bir takım pratik tüyolar da veren Uzman Diyetisyen Tekün, "Düğün öncesi kilo vermek isteyen gelin adaylarının en sık yaptıkları hatalardan birisi de kahvaltı öğününü atlamak. Düğün heyecanı, alışveriş ve bir takım koşuşturmalardan dolayı kahvaltı yapmıyorlar. Hızlı bir şekilde kilo vereceklerini düşündükleri için tüm gün bir şey yememeye çalışıyorlar. Ama aslında kilo verilmiyor. Düğün öncesi istenmeyen kilolardan kurtulmak için hazırlık aşamasının 1-2 aylık döneme sıkıştırmak da yanlış. Gelin adaylarının bir beslenme ve diyet uzmanının kontrolünde 4-5 aylık bir süreç içerisinde bir kamp dönemi şeklinde sürecini değerlendirebilir. Yine düğünün yakın tarihlerinde yaşayacağı gelinlik provası gibi dönemlerde yanına bir sandviç, yulaf ezmesi ya da meyve gibi öğünlerde bulundurabilir. Düğün öncesi özellikle son bir hafta içerisinde dışarıda çok sık yemek yememeleri gerekir. Çünkü bağırsak floraları bozulacağı için ishal gibi problemler söz konusu olabilir. Bol bol maydanozlu veya limonlu su tüketmelerini tavsiye ediyorum" şeklinde konuştu.



"Açık büfe, tatilinizin tadını kaçırabilir"


Yaz tatillerini her şey dahil otel konseptlerinde sunulan açık büfe sisteminde kişilerin dikkat etmesi gerekenleri sıralayan Tekün, şunları kaydetti:


"Eğer kişi kendini iyi biliyorsa ve kendini engelleye biliyor ise açık büfe dostumuz. Ancak kişi iradesini kontrol etmekte güçlük çekiyorsa, açık büfe dostumuz değil. Çünkü genelde kişilerde şu duygu oluşuyor; denizden çıktık, sporumu yaptım haliyle daha fazla yiyebilirim. Açık büfe de tabi sık yaşanan ‘hepsinden almalıyım ya da tatmalıyım’ fikri oluşuyor ya da ‘para verdim, muhakkak yiyebileceğim en fazla şeyi tüketmeliyim’ şeklinde. Bunun önüne geçebilmek için kişilerin tatile gitmeden önce veya orada günlük olarak öğünlerinde ne yiyeceklerini kendilerince planlamaları ya da sabitlemeleri gerekmektedir. Balık, kırmızı et, tavuk gibi öğünleri sınıflandırabilecekleri gibi bol bol da salata ve yeşillik tüketebilirler. Tabi ki aksi gibi durumlarda ‘açık büfe’ tatilimizin tadını kaçırabilir. Fazla yağlı ve aşırı tüketimlerde, midede sorunlar oluşabilir, reflü gibi bir takım sıkıntılar yaşayabilirler. Sabah, öğle, akşam ve ara öğünlerini de porsiyon kontrolü ile sağlayabilirler."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.