EĞİTİM
KOSTÜ’den fiyat açıklaması: "Üniversite siyaset yapma yeri değildir" 29 Nisan 2024 Pazartesi - 17:58:56 Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nde (KOSTÜ) erken kayıt dönemi başlarken, KOSTÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, yüzde 120 fiyat artışı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Talipoğlu, "Yüzde 80 fiyat artışını yüzde 120 diye eylem yapan milletvekilimiz elbette okuduğu yazıyı anlamamış olamaz. O zaman bizim üzerimizden siyaset yapıyor ihtimali öne çıkıyor. Buna daha çok üzülürüz. Üniversite siyaset yapma yeri değildir" dedi. Başiskele Yeniköy Şerif Kanık Kampüsü’nde eğitim faaliyetlerini sürdüren KOSTÜ’nün Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, sosyal medyada yüzde 120 fiyat artışı yapıldığına dair paylaşımların yapılması sonrasında açıklama yaptı. Talip Emiroğlu, "Bizim üniversitemiz geçen yıl hocalarımızın maaşlarına yüzde 100’ün üzerinde zam yapmıştır. Pek çok giderimiz benzer oranlarda artış göstermişti. Bu olumsuz şartlara rağmen mevcut öğrencilerimizin eğitimini sürdürme haklarına öncelik vererek, yüzde 80 zamlı erken kayıt uygulaması imkanı oluşturduk. Bu orana düşebilmek için taksit yapamayacağımızı bildirdik. Ancak anlaşmalı olduğumuz bankalar kredi kartıyla ödeme yapan öğrencilere faizsiz taksit yapacağını belirttiler. Öğrencilerimize gönderdiğimiz yazıda, ’bu erken kayıt imkanından faydalanın, aksi takdirde eylül ayında yüzde 120 artışla kayıt yaptırmak zorunda kalabilirsiniz’ uyarısında bulunmuştuk. Maalesef bölgemizin milletvekili sayın Harun Özgür Yıldızlı, bu yazımızı ’KOSTÜ yüzde 120 zam yaptı’ olarak kamuoyuna duyurdu. Biz üniversite olarak siyasilerimizden destek beklerken, o bir kısım öğrencimizi yanına alarak okul önünde eylem yapmayı tercih etti. Bunu üzüntüyle karşıladık. Üniversite yönetiminin en ufak bir hatası yoktur. Hepimiz bu ekonomik zorluğu aşmak, kurumumuzu ayakta tutarak öğrencilerimizi mağdur etmeme derdindeyiz" dedi. "Üniversite siyaset yapma yeri değildir" Talip Emiroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yüzde 80 fiyat artışını yüzde 120 diye eylem yapan milletvekilimiz elbette okuduğu yazıyı anlamamış olamaz. O zaman bizim üzerimizden siyaset yapıyor ihtimali öne çıkıyor. Buna daha çok üzülürüz. Üniversite siyaset yapma yeri değildir. Biz 40 yıllık eğitimciyiz, işimizi yapmaya çalışıyoruz. İşimizde hiç bir zaman parayı öne çıkarmadık, eğitimi öne çıkardık. Fahiş zam ve kar kelimeleri kullanıyor. Başkanı olduğum Avrupa Eğitim Vakfı, 4 yıldır bu üniversiteye para desteği veriyor. Her yıl yapılan YÖK denetleme raporlarında görebilirsiniz. Sayın milletvekilinden öğrencileri toplayıp üniversitenin önünde eylem yapmadan önce bizden de bilgi almasını beklerdik. Burası ücretli bir üniversitedir ve ücretlerimiz çevredeki kolej ücretlerinden bile düşüktür. Gençliğin doğasında heyecan ve tepkili olmak vardır. Dolayısıyla bazı öğrencilerimiz bu tür davranış içerisinde olabilir, anlayışla karşılıyoruz. Onlarla tekrar konuşup konuyu izah edebiliriz. Onlar bizim çocuklarımız. Ama büyükler onların bu durumuna tazyik verip işi gösterilere dönüştürmemelidir. Bu üniversitenin kapısı herkese açıktır. Buradan her türlü soruya cevap bulabilirsiniz. Bu yanlış ifadeler ve eylemler üniversitemizin itibarına hak etmediği şekilde zarar vermektedir. Bizim verdiğimiz eğitimin kalitesi ortadadır. Uygulanan ücretler diğer üniversitelerle mukayese edilirse fedakarlığımız daha iyi anlaşılacaktır" Erken kayıt duyurusu Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nin erken kayıt duyurusunda ise "Sevgili öğrencilerimiz, 2024-25 eğitim dönemi erken kayıt sürecimiz başlamıştır. 17 Mayıs 2024 tarihinde sona erecektir. Geçen yıl ödediğiniz ücretin üzerine yüzde 80 artış yapılarak kayıtlarınızı yenileyebilirsiniz. Bu erken kayıt imkanından yararlanmayan öğrencilerimiz 15 Ağustos-1 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak normal kayıt sürecinde, yüzde 120’nin üzerinde artışla kayıt yaptırmak zorunda kalabilir. Bu yılki kayıt yenilemelerde taksit uygulaması kaldırılmıştır. Ancak anlaşmalı bankalarımız kredi kartıyla yapılan ödemelerde faizsiz taksit yapacaktır" ifadelerine yer verildi.
29 Nisan 2024 Pazartesi - 17:33 Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde 225 tıp öğrencisi beyaz önlük giydi Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitim alan 225 öğrenci için beyaz önlük giyme töreni düzenlendi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Vali Yardımcısı Ahmet Yıldız, Niğde Belediye Başkan Vekili Sebahattin Ecemiş, Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alp Özgür Akdemir, akademisyenler, öğrenciler ve veliler katıldı. Programda konuşma yapan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, ‘’ İnanıyorum ki öğrencilerimiz, hem fiziksel hem de vicdani temizliğin simgesi olan beyaz önlükleriyle çok iyi birer hekim olacaklar ve ülkemizin güçlü sağlık sistemine daha da güç katacaklardır. 2017 yılında öğrenci alarak eğitim öğretime başlayan üniversitemizin gözbebeği Tıp Fakültemiz, geçtiğimiz yıl ilk mezunlarını verdi. Hâlihazırda 700’e yakın öğrencisi ve 100’e yakın öğretim elemanıyla tıp alanındaki bilim ve eğitim öğretim hizmetlerine devam eden fakültemiz, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi aracılığıyla şehrimize ve bölgemize üst düzey sağlık hizmetleri vermeyi de sürdürmektedir. Bu yönüyle hem bir eğitim yuvası hem de ülkemizin sağlık sisteminin güçlü ve önemli bir parçası olan Tıp Fakültemiz, sürekli gelişmeye ve geliştirmeye devam etmektedir. Biz de Üniversite yönetimi olarak fakültemizin sürekli gelişmesi ve büyümesi için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum.’’ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alp Özgür Akdemir, Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende, beyaz önlük giymenin ayrıcalık olduğunu söylediği açıklamasında öğrencilere tavsiyelerde bulunarak, "Önlükleriniz beyaz kalsın asla kirletmeyin. Ülkemizde ve dünyada hekim olmak, beyaz önlüğü giymek bir ayrıcalıktır. Bu uğurda yapacağınız fedakarlıklar için hiç bir zaman bıkkınlık göstermeyin. ‘’ dedi. Öğrenciler adına konuşma yapan dönem birincisi Musa Aydın ise konuşmasında hekim olarak insanlığa karşı sorumluluklarının büyük olduğunu belirtti. Konuşmaların ardından alkışlarla sahneye gelen 225 öğrenciye beyaz önlük giydirildi.
29 Nisan 2024 Pazartesi - 17:07 SUBÜ’de yapay zeka ve dijital dönüşüm: 10 yeni program açıldı YÖK, başlattığı yapay zeka ve dijital dönüşüm çalışması çerçevesinde SUBÜ’nün sunduğu önerileri kabul etti. Bu çerçevede SUBÜ Karasu MYO ‘Bilişim Teknolojileri MYO’ adıyla tematik bir hale getirildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar tarafından yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni program ve bölümlerin açılacağı üniversitelerden birisi olarak ilan edilmişti. Bu çerçevede SUBÜ’nün yaptığı çalışmalar bünyesinde sunduğu öneriler YÖK tarafından kabul edildi. Böylelikle SUBÜ Karasu Meslek Yüksekokulu’nun adı ‘Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu’ olarak değiştirildi ve tematik bir okul haline getirildi. Ayrıca 3 MYO’da 10 yeni program açıldı. Açılan yeni programlar, Arifiye MYO’da İnsansız Araç Teknikerliği Programı; Hendek MYO’da Dijital Dönüşüm Elektroniği Programı, İmalat Yürütme Sistemleri Operatörlüğü Programı, Otonom Sistemler Teknikerliği Programı ile Robotik ve Yapay Zeka Programı; Bilişim Teknolojileri MYO’ya dönüşen Karasu MYO’da Arka-Yüz Yazılım Geliştirme Programı, Ön-Yüz Yazılım Geliştirme Programı, Bulut Bilişim Operatörlüğü Programı, Büyük Veri Analistliği Programı ve Yapay Zeka Operatörlüğü Programı, bu yıl Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kılavuzuna dahil edilecek. “Hedefimiz, uygulama becerisine sahip nitelikli insanlar yetiştirmek” Yeni açılan programlara ilişkin bir değerlendirme yapan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Biz daha önce birçok programa hem yapay zeka ile ilgili dersleri hem de dijital dönüşümle ilgili dersleri eklemiştik. Bunun yanında YÖK tarafından gerçekleştirilen dijital dönüşüm ve yapay zeka çalışmaları çerçevesinde üniversitemizde tematik alana uygun olarak Karasu MYO’muzun adını Bilişim Teknolojileri MYO olarak değiştiriyor ve alana yönelik birçok programı orada hayata geçiriyoruz. Bunun yanında Hendek MYO’muz gelecek perspektifinde 2. Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınacağı için yine konsepte uygun yeni programların bir kısmını orada açıyoruz. Ayrıca Arifiye MYO’muz otomotiv alanında tematik okul sayılacak düzeyde çalışmalar gerçekleştiriyor. Orada da yeni bir program açıyoruz. Hedefimiz güncel teknolojiyi kullanan, bu gelişmelerin farkında olan ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu uygulama becerisine sahip nitelikli insanlar yetiştirmek” dedi.
29 Nisan 2024 Pazartesi - 17:06 Erasmuslu öğrenciler Bursa Hayvanat Bahçesi’nde Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Erasmus öğrenci değişim programı çerçevesinde Bulgaristan’dan gelen 22 öğrenci ve 2 öğretmeni ağırlıyor. 18 gün boyunca Bursa’da çeşitli etkinliklere katılacak olan öğrencilerin bugünkü durağı Bursa Hayvanat Bahçesi oldu. Bulgaristan’ın Silistre ili Sredişte kasabası Nikola Yankov Vapstrov Tarım Meslek Lisesi’nden 22 öğrenci ve 2 öğretmen “Professionals Of The Future” adlı Erasmus+ projesi çerçevesinde işbaşı gözlem faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere Bursa’ya geldi. Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Bulgaristan’dan gelen öğrenci ve öğretmenler için 18 günlük bir program hazırladı. Programlar çerçevesinde bir taraftan Bursa’yı keşfederek kentin tarihî mekânları hakkında bilgi sahibi olan öğrenciler diğer taraftan mesleki deneyim kazanma şansı da elde ediyorlar. Öğrencilerin ilgi odağı oldu Erasmus öğrencilerinin bugünkü durağı Bursa Hayvanat Bahçesi oldu. Yaklaşık 206 bin metrekare alandan oluşan, içerisinde 135 türden bin hayvana ev sahipliği yapan Bursa Hayvanat Bahçesi öğrencilerin ilgi odağı oldu. Hayvanların bakımları, yeme-içmeleri gibi konularda bilgi sahibi olan öğrenciler, kentin doğasıyla bütünleşen mekânda keyifli vakit geçirme fırsatı da yakaladılar. Bulgaristan’a döndüklerinde yaşadıkları tecrübeleri paylaşacaklarını ifade eden gençler Bursa’ya dair güzel hatıralar biriktirmenin mutluluğunu yaşadılar.
Barbaros Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulu Avrupalı öğrencileri ağırladı
26 Nisan 2024 Cuma - 16:39 Barbaros Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulu Avrupalı öğrencileri ağırladı Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Barbaros Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulu “No Fault Zone” adlı Okulda Şiddetsiz İletişim konulu Erasmus+ Projesi kapsamında 21-27 Nisan 2024 tarihleri arasında Polonya, İtalya ve İspanya’dan 21 öğretmen ve öğrenci ağırladı. Hafta boyunca çeşitli etkinlikler ve geziler düzenlenen projenin ilk gün karşılama töreninin ardından yabancı misafirler derslere girerek Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş’ı ziyaret etti. 23 Nisan’da okulun Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama etkinliklerine katılan ve okul öğrencileri ile çocuk oyunları oynayan yabancı öğrenciler Manisa’nın önemli yerlerini de gezme fırsatı buldu. 24 Nisan’da gün boyu Şiddetsiz İletişim Eğitimi alan öğrenciler 25 Nisan’da Efes, Meryem Ana ve Şirince Gezisi yaptı. Sertifika töreninin ardından İzmir ve Kemeraltı gezisi yapan Avrupalı öğrenciler Türkiye’yi yakından tanıma fırsatı buldu. Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş da okula yaptığı ziyarette Manisa Mesir etkinlikleri kapsamında öğrencilere mesir macunu ikramı etti. Manisa ve Türkiye’nin tanıtımı açısından çok önemli olan proje, okulun İngilizce Öğretmeni Selin Serter tarafından hazırlandı. Projede görev alan öğretmenlerden Sezgi Koca, Seda Orhan ve Ülkü Gün bir hafta boyunca misafirlere eşlik edip hem Türkiye’yi hem de Manisa’yı tanıttı. Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş ilçeye adını veren Yunus Emre hakkında misafirlere bilgi verdi ve projede emeğin geçenlere teşekkür etti. Okul Müdürü Mehmet Emin Efe, okulun ilk defa Erasmus projesi yaptığını ve bunun çok kıymetli olduğunu belirterek, "Ülkemizi Manisa’mızı en iyi şekilde tanıtmaya gayret ettik ve misafirlerimiz çok memnun ayrılıyorlar. Bu vesile ile emeği geçen başta koordinatörümüz Selin Serter öğretmenimize, görev alan öğretmenlere, Müdür yardımcılarım Ömer Koçak ve Aysel Öztür’e destek ve emeklerinden dolayı teşekkür ederim." dedi.
Van YYÜ’den gururlandıran başarı
26 Nisan 2024 Cuma - 16:12 Van YYÜ’den gururlandıran başarı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), YÖKAK tarafından 2 yıllık süreyle kurumsal akredite olmaya hak kazandı. Üniversitelerin kalitesini belirlemede önemli bir ölçüt olarak nitelendirilen Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından, Van YYÜ’ye kurumsal akreditasyon belgesi verildi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın elinden belgeyi alan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, akredite olma başarısı gösteren Eğitim Fakültesinden Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı (ABD) ve Resim-İş Eğitimi ABD akademik ve idari personeli ile bir araya geldi. Burada kısa bir konuşma yapan Şevli, “Üniversitemizi gururlandıran Müzik Eğitimi ABD ve Resim-İş Eğitimi ABD akredite süreci 2+3 olarak tamamlanmış ve akredite olduğumuza dair bilgilendirme yapılmıştır. Akredite olan programlar ve akreditasyon süreleri ABYS’de ilan edilmiş ve ÖSYM’ye bildirilmek üzere YÖKAK sistemine girilmiştir. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıl üniversitemiz kurumsal olarak 2 yıllık süreyle akredite edilmişti. Bugün ise üniversitemizde iki lisans programımızın akredite edilmesinden dolayı büyük mutluluk yaşıyoruz. Bölüm bazındaki ilk akredite onayı olması yönüyle çok mutlu ve heyecanlıyız” dedi. Eğitim fakültesinin güçlü bölümlere sahip olduğunu ifade eden Rektör Şevli, “Kurumsal akredite edilmemizin ardından bölüm bazında akredite olma şansımızın yüksek olduğu fakültelerden birinin eğitim fakültemiz olduğuna karar verdik. Hakikaten de fakültemizin geçmişi çok güçlü bölümlere sahip. Ayrıca akreditasyon sürecinde geriye dönük bir değerlendirme olması da bizim sistematik ve düzenli bir işleyişe sahip olan bu iki bölüme yönelmemize neden oldu. Lisans ve ön lisans programlarımızın da bir an önce akredite olması için çalışmalarımız devam ediyor. Tıp fakültemizin de akredite edilmesinde sona yaklaştığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. Müzik Eğitimi ABD ve Resim-İş Eğitimi ABD akreditesinin Van YYÜ’ye örnek teşkil eden bir başarı olmasını temenni eden Rektör Şevli, “Bu akredite sürecinde çok büyük emeği olan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Merey’e, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Ferhat Kardaş ve Doç. Dr. Rezzan Uçar’a, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serap Yükrük’e, Fakülte Akreditasyon Birimi Başkanı Doç. Dr. Hikmet Şevgin’e ve akredite sürecinde katkısı ve emeği olan tüm akademisyen hocalarıma, idari personellerimize ve öğrencilerimize çok teşekkür ederim. Üniversitemize ve fakültemize hayırlı olsun” diye konuştu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kayri ise fakültelere yapabilecek en kalıcı eserin akreditasyon olma süreçlerini gerçekleştirmek olduğuna vurgu yaparak, “Nitekim Eğitim Fakültesinde de Dekan Prof. Dr. Zihni Merey bu süreci başlattı, hocalarımız da işi sahiplendi. Bu sürece nitelik ve nicelik açısından katkı sağlayan herkesi kutluyor ve hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Merey de emeği geçen tüm akademik ve idari personele teşekkür ederek, “Bu süreçte hiçbir konuda desteğini esirgemeyen Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ve emeği geçen herkese şahsım ve fakültem adına şükranlarımı sunarım” ifadelerine yer verdi. Toplantı, yapılan konuşmaların ardından akredite başvurusu yapılabilecek bölümlerle ilgili mevcut durumların ele alınmasıyla sona erdi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile eğitimde beceri temelli derinlemesine öğretme amaçlanıyor
26 Nisan 2024 Cuma - 15:43 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile eğitimde beceri temelli derinlemesine öğretme amaçlanıyor Milli Eğitim Bakanlığının duyurduğu “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” müfredatı taslağı ile beceri temelli sadeleştirilmiş ve derinlemesine öğretme yaklaşımı amaçlanıyor. Milli Eğitim Bakanlığınca tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslerde "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ile yeni müfredat taslağı hazırlandı. Milli Eğitim Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, söz konusu müfredat ile öğrencilerin derinlemesine öğrenmesinin önünün açılacağı belirtildi. Yeni müfredatta dünyada değişen durum ve ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenebilecek şekilde esnek bir yapının benimsendiği aktarıldı. Söz konusu müfredata vatandaşlar, "https://gorusoneri.meb.gov.tr/" adresinden ulaşabilecek. Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacak. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin hazırlanan yeni öğretim programlarına temel oluşturması hedefleniyor. Bunun yanı sıra yeni müfredat özgün bir eğitim felsefesini de içeriyor. Yeni model ile milli bilince sahip, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için güzel olanı yapmayı ideal edinmiş bilge nesiller yetiştirilmesi hedefleniyor. Yenilenen programlar kademe ve sınıf düzeylerine göre şöyle: "- Okul öncesi öğretim programı-3-5 yaş, ilkokul-ortaokul kademeleri için fen bilimleri dersi 3-8. sınıf, hayat bilgisi dersi 1-3. sınıf, ilkokul matematik dersi 1-4. sınıf, ilkokul Türkçe dersi 1-4. sınıf, insan hakları, vatandaşlık ve demokrasi dersi 4. sınıf, ortaokul matematik dersi 5-8. sınıf, ortaokul Türkçe dersi 5-8. sınıf, sosyal bilgiler dersi 4-7. sınıf, TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi 8. sınıf, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi 4-8. sınıf. - Lise kademeleri için biyoloji dersi 9-12. sınıf, coğrafya dersi 9-12. sınıf, felsefe dersi 10-11. sınıf, fizik dersi 9-12. sınıf, kimya dersi 9-12. sınıf, matematik dersi 9-12. sınıf, TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi 12. sınıf, tarih dersi 9-11. sınıf, Türk dili ve edebiyatı dersi 9-12. sınıf, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi 9-12. sınıf." Yeni müfredatta ayrıca Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce güncellenen seçmeli ders programları da yer aldı. "Yeni müfredatta yüzde 35’lik oranda bir seyreltme yapıldı” Açıklamada sadeleştirilmiş müfredata ilişkin şunlar kaydedildi: “Yeni müfredat çalışmalarında ülke bazlı yapılan karşılaştırmalarda, mevcut müfredatın muadillerinden iki kata yakın bir düzeyde daha ağır olduğu belirlendi. Bilgi erişiminin zor olduğu dönemlerde yapılan müfredatların dünya genelinde de revize edildiği ve bilgi edinmedeki kolaylıklardan hareketle seyreltilmeye gidildiği tespiti yapıldı. Yapılan incelemelerde mevcut müfredatın öğrenme çıktılarının incelenen ülkelere göre yüzde 50 fazla olduğu belirlendi. Bu kapsamda yeni müfredatta yüzde 35’lik oranda bir seyreltme yapıldı.” Yeni müfredatta öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören "bütüncül eğitim yaklaşımı" modeli benimsendi. Bu yaklaşımın merkeze aldığı konular ise, "insanın fıtri özelliklerini koruma ve geliştirme", "şahsiyet bütünlüğünü oluşturma", "karakter gelişimini sağlama" olarak sıralandı. Yeni müfredatta değişen dünyanın ihtiyaçlarına, dünyada değişen durum ve ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenebilecek şekilde esnek bir yapı benimsendi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile öğrencilerin inanç, kimlik ya da sosyoekonomik durumları nedeniyle dezavantajlı olmadığı bir öğrenme süreci tasarlandı. Yeni müfredatta Türkçe vurgusu Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde Türkçe’nin bütün zenginliğiyle toplumun birbiriyle iletişimine, bu iletişimi anlamlandırma çabalarına ve kültür unsurlarının nesilden nesile aktarılmasına öncülük ve eşlik ettiğine vurgu yapıldı. Bu nedenle Türkçenin öğretimi ve öğrencilerin dil becerilerinin geliştirilmesi, eğitim sisteminde temel bir politika olarak yer aldı. Eğitimin her aşamasında Türkçenin öğretimine, doğru kullanımına titizlikle dikkat edilecek. Türkçe’nin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılması da tüm derslerin ortak hedefi olarak belirlendi. Matematik alan becerileri Matematik alan becerileri ilkokul, ortaokul ve lise düzeyini kapsayan ve süreç bileşenleri ile modellenebilen beceriler dikkate alınarak belirlendi. Yeni müfredatta yer verilen 5 matematik alan becerisi, matematiksel muhakeme, matematiksel problem çözme, matematiksel temsil, veri ile çalışma ve veriye dayalı karar verme, matematiksel araç ve teknoloji ile çalışma olarak belirlendi. Fen bilimleri dersine 13 alan becerisi geldi Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde 13 farklı fen bilimleri alan becerisi tanımlandı. Fen bilimleri alan becerileri, bilimsel gözlem, sınıflandırma, bilimsel gözleme dayalı tahmin, bilimsel veriye dayalı tahmin, operasyonel tanımlama, hipotez oluşturma, deney yapma, bilimsel çıkarım yapma, bilimsel model oluşturma, tümevarıma dayalı akıl yürütme, tümdengelime dayalı akıl yürütme, kanıt kullanma ve bilimsel sorgulama becerilerinden oluştu. Fen bilimleri alan becerilerinin tamamı birbiriyle ilişkili olup, bazı beceriler birden fazla beceriyi kapsayacak biçimde yapılandırıldı. Sosyal bilimler için 17 alan becerisi belirlendi Yeni müfredatta sosyal bilimler alan becerileri kapsamında yerli ve yabancı literatür, alanın kendine özgü yapısı ve çağın gereklilikleri göz önünde bulundurularak 21. yüzyıl becerileri ile de güçlü ilişkileri olan 17 alan becerisi belirlendi. Bunlar, "zamanı algılama ve kronolojik düşünme", "kanıta dayalı sorgulama ve araştırma", "tarihsel empati", "değişim ve sürekliliği algılama", "sosyal katılım", "girişimcilik", "mekansal düşünme", "coğrafi sorgulama", "coğrafi gözlem ve saha çalışması", "harita", "tablo, grafik, şekil ve diyagram", "mantıksal muhakeme", "felsefi sorgulama", "felsefi muhakeme", "felsefi düşünce ortaya koyma", "eleştirel sosyolojik düşünme", "tarihsel sorun analizi ve karar verme" becerileri olarak sıralandı. Yetkin ve erdemli insanı önceleyen öğrenci profili Yeni müfredat ile ilk kez yeni bir öğrenci profili tanımı da yapıldı. Buna göre müfredatın hedeflediği öğrenci, "yetkin ve erdemli insan" olarak tanımlandı. Yetkin ve erdemli insanı önceleyen öğrenci profili, yeni müfredatta ana merkeze alındı. Sadece akademik başarılara odaklanmanın doğru olmadığı, her bir öğrencinin kendine özgü potansiyeli olduğu tespitine öncelik verildi. Yetkin ve erdemli insan, ruh ve beden bütünlüğü, bilgi ve bilgelik, geçmişten geleceğe eğitim prensibi, değerler, ahlaki bilinç ve estetik bakış açısına sahip olma prensipleri üzerinden tasarlandı. Öğrenci profili oluşturulurken zamansal bütünlük, ontolojik bütünlük ve epistemolojik bütünlüğü sağlama yanında aksiyolojik olgunluk da dikkate alındı. Yetkin ve erdemli öğrenci profilinin ancak çok yönlü bir gelişim ile ortaya çıkabileceğinden yola çıkılan müfredatta, öğrencilerin hem kendisi hem de toplum için daha sağlıklı ve dengeli bir insan olması, çok yönlü bir bilgi ve düşünme yelpazesi geliştirmesi hedeflendi. Bu bakış açısıyla eğitim sürecinin anlık başarılarıyla değil, süreç olarak ele alınması odağa alındı. İlk kez "Erdem-Değer-Eylem Modeli" geliştirildi Yeni müfredatta ayrıca ilk kez "Erdem-Değer-Eylem Modeli" de yer aldı. Değerlerin eğitim sürecinde doğal süreç içerisinde edinilmesi için özgün bir yaklaşımla tasarlanan bu modelde "adalet", "saygı" ve "sorumluluk" üst değerler olarak ele alındı. Ayrıca duyarlılık, merhamet, estetik, temizlik, sabır, tasarruf, çalışkanlık, mütevazılık, mahremiyet, sağlıklı yaşam, sevgi, dostluk, vatanseverlik, yardımseverlik, dürüstlük, aile bütünlüğü, özgürlük değerlerinin programlar içinde işlenmesiyle içsel ahenge sahip "huzurlu insan", "huzurlu aile ve toplum", "yaşanabilir çevre" hedeflendi. Beceri odaklı öğretim programı Öğretim programlarında öğrencilerin edinmesi beklenen öğrenme çıktıları bilgi ve alana özgü becerilerle birleştirildi ve "beceri temelli bir program yapısı" oluşturuldu. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde "bütüncül eğitim yaklaşımı" gereği bilgi, beceri, eğilim, tutum-davranışlar ile değerler ilişkilendirildi. Temel, bütünleşik ve üst düzey düşünme becerilerinden oluşan "kavramsal beceriler", öğrenme yaşantıları ile güçlü şekilde ilişkilendirilerek öğretim programlarında daha görünür ve işlevsel hale getirildi. Sosyal-duygusal öğrenme becerileri, öğretim programlarının bir bileşeni olarak ele alındı. Bu beceriler, öğrenme çıktılarıyla doğrudan ilişkilendirildi. Yeni müfredatta eğitim öğretim süreçlerinde öğrencilerin aktif şekilde katılımlarını sağlayacak öğrenme yaşantıları tasarlandı. Yeni öğretim programlarında "eğilimler" daha da önem kazandı. Bireysel farklılıkları merkeze alan müfredatta eğilimlerin becerileri tetiklediğine odaklanıldı. Eğilimlerin öğrencilerin edindikleri becerileri sergilemelerinde belirleyici role sahip olduğu vurgulandı. Okuryazarlık becerileri, yeni hazırlanan öğretim programlarının kesişim noktası olarak ele alındı ve bunlara her bir derse ait öğretim programında açık bir şekilde yer verildi. Bu kapsamda "sistem okuryazarlığı" ilk kez müfredata girdi. Sistem okuryazarlığı ile öğrencilerin getirilen herhangi bir konuda öğrenme yöntemini kendisinin belirlemesi, kendi kendine öğrenebilmesi amaçlandı. Bunun hayata geçirilmesi için 9 alt okuryazarlık türü de belirlendi. Bu okuryazarlık türleri ise bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı, veri okuryazarlığı, sürdürülebilirlik okuryazarlığı, sanat okuryazarlığı olarak sıralandı. Okuryazarlık türleri, okul öncesinden başlanarak sarmal bir yapı içerisinde öğrenciye kazandırılacak. Öğrencinin kendini inşasına imkan veren öğrenme yaşantıları Bakanlığın yeni müfredatında, aktif öğrenmeyi temel alan öğretim uygulamaları, bütüncül gelişimi destekleyerek derin öğrenmeyi sağlamaya yönelik anlamlı öğrenme bağlamları içinde gerçekleştirildi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde zenginleştirme, öğrencilerin ileri düzey kavramları ve karmaşık düşünce yapılarını keşfetmelerini teşvik edecek şekilde kurgulandı. Böylece öğrencilerin potansiyellerini mümkün olan en üst düzeye çıkarmalarına katkı sağlamak amaçlandı. Program dışı etkinlikler Yeni müfredatta disiplinler üstü ve disiplinler ötesi yaklaşımı destekleyen program dışı etkinlikler de sıralandı. Programda bu etkinliklerle ilgili, "Öğrencilerin kendilerini tanımalarına yardımcı olan program dışı etkinlikler; spordan sanata, kulüplerden gönüllülük faaliyetlerine, kamplardan yarışmalara, dinletilere ve sergi, ziyaret, konferans, turnuva gibi çok çeşitli ilgi alanlarına yönelik faaliyetleri kapsadı ve disiplinler üstü ve disiplinler ötesi yaklaşımla temel yaşam becerilerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için öğrencilere fırsatlar sunar" değerlendirmelerine yer verildi. Sonuç yerine süreç odaklı ölçme değerlendirme yaklaşımı Bakanlığın yeni eğitim programında sonuç yerine süreç odaklı ölçme değerlendirme yaklaşımı benimsendi. Bu yaklaşımla ölçme değerlendirme uygulamalarında tanılayıcı, biçimlendirici ve düzey belirleyici değerlendirme yöntemleri arasında denge sağlandı. Okul temelli planlama Öte yandan, öğretim programlarının uygulanmasında esneklik sağlanması amacıyla yerel ve bölgesel eğitim ihtiyaçları dikkate alınacak, öğretmenlerin ihtiyaca yönelik işbirliğine dayalı karar verebilmesine olanak sağlanacak. Ayrıca her ders özelinde ihtiyaca göre kullanılabilecek şekilde planlama yapılabilecek. Okul temelli planlamada 10. sınıf kariyer rehberliğine ayrıldı. Öğretim programlarında 10. sınıf düzeyinde okul temelli planlama için ayrılan ders saatleri, zümre öğretmenleri tarafından, meslek seçimi ve kariyer planlama amacıyla öğrencilere yol gösterici olacak şekilde kullanılacak. Bu kapsamda planlanan eğitim öğretim faaliyetleri, mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı bağlamında yürütülecek.
PAÜ ’Kurumsal Akredite’ olmayı başardı
26 Nisan 2024 Cuma - 15:00 PAÜ ’Kurumsal Akredite’ olmayı başardı Pamukkale Üniversitesi (PAÜ), Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında yapılan değerlendirme sonucu “Kurumsal Akredite” olmayı başardı. Rektör Kutluhan, PAÜ’nün ‘Kurumsal Akreditasyon’ belgesini YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın elinden aldı. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanlığı tarafından yürütülen 2023 Yılı Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında Pamukkale Üniversitesi’ne ‘Kurumsal Akreditasyon’ verilmesine karar verildi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde düzenlenen 2024 YÖKAK – Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı’na PAÜ’yü temsilen Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan başta olmak üzere; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar, PAÜ Kalite ve Veri Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAVDEM) Müdürü Prof. Dr. Yıldıray Turhan, KAVDEM Yönetim Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Ferda Esin Gülel, Dr. Öğr. Üyesi Senem Pak, Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi (TOHSAM) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Öncü Yanmaz Arpacı katıldı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde düzenlenen 2024 YÖKAK – Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı’nda PAÜ’nün Akreditasyon Belgesi’ni alarak PAÜ ailesi ile yaşadığı mutluluğu paylaşan Rektör Kutluhan: “Üniversitemizin akreditasyon sürecinde emeği geçen akademik ve idari personellerimiz ile öğrencilerimize teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi. “2024 yılında yapılması planlanan akreditasyon değerlendirmesini 2023 yılına alarak bu süreci öne çekmiş olduk” Akreditasyon süreci hakkında bilgi veren Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şunları aktardı; “Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP), yükseköğretim kurumlarının kurumun kalite güvence sistemini, kurumda yürütülen Liderlik, Yönetişim ve Kalite, Eğitim ve Öğretim, Araştırma ve Geliştirme ve Toplumsal Katkı faaliyetlerinin niteliksel ve niceliksel olarak değerlendirmesini amaçlayan bir dış değerlendirme yöntemidir. KAP kapsamında ilgili üniversite, YÖKAK değerlendiricileri tarafından değerlendirme ölçütlerine göre değerlendirilmektedir. Yönetmelik gereği dış değerlendirme geçiren üniversiteler iki yıl sonra izleme değerlendirmesi, 5 yıl sonra da zorunlu akreditasyon değerlendirmesine tabi olmaktadırlar. Üniversitemiz 2018 yılında dış değerlendirme programı geçirmiş olup, 2023 yılında akreditasyon değerlendirmesine dâhil olmak için Üniversite Yönetimi olarak YÖKAK’a niyet beyanında bulunduk. Gönderilen niyet mektubunun YÖKAK tarafından kabul edilmesi ile birlikte Üniversitemiz 2023 yılı akreditasyon değerlendirmesine dâhil edildi. 13 Haziran 2023’te PAÜ Senato Salonunda gerçekleştirdiğimiz Kalite Komisyonu toplantısında Kurumsal Akreditasyon Sözleşmesini imzalayıp YÖKAK’a ileterek süreci başlatmış olduk. 2024 yılında yapılması planlanan akreditasyon değerlendirmesini 2023 yılına alarak bu süreci öne çekmiş olduk. Temmuz 2023’te yapılan Kalite Komisyonu toplantısında, akademik birimlerin mevcut durumları akreditasyon ölçütlerine göre puanlandı ve birimlerin akreditasyon sürecine iyi bir şekilde hazırlanabilmelerine yönelik yol haritası çizildi. PAÜ’nün akreditasyon değerlendirmesine dahil olmasından sonra birçok kez yönetimimiz öncülüğünde Kalite Komisyonu toplantıları gerçekleştirdik.” “Üniversitemiz eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı çalışmalarını şekillendirdi” Kurumsal Akreditasyon Programı Değerlendirme Süreci hakkında bilgi vererek sözlerine devam eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, “Akreditasyon değerlendirme süreci Kurum İç Değerlendirme Raporu (KİDR) ile Ön Değerlendirme, Ön Ziyaret, Saha Ziyareti ve Ziyaret Sonrası Faaliyetler olmak üzere dört farklı aşamadan oluşmaktadır. Öncelikle YÖKAK’ın kurumsal akreditasyon değerlendirme takımı çevrimiçi olarak bir ön ziyaret gerçekleştirdi. PAÜ üst yönetimimiz, Senato, Kalite Komisyonu, akademik ve idari birim yöneticileri, uygulama ve araştırma merkezleri PAÜ Rektörlük Senato Salonu’nda düzenlenen toplantılarda takım ile bir araya geldi. Bu toplantılarda ilgili konu başlığında üst yönetim ve yöneticiler tarafından yöneltilen sorulara ilişkin PAÜ’nün uygulamaları hakkında takıma bilgiler verildi. Üniversitemiz ‘Üreten Üniversite’, ‘Şehirle Bütünleşen Üniversite’ ve ‘Üniversite Hayatın Rehberidir’ stratejileri çerçevesinde eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı çalışmalarını şekillendirdi. Yapılan toplantılar sonrasında saha ziyaretinin planlaması da benim ile YÖKAK Akreditasyon Değerlendirme Takımı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güden arasında görüşülerek kararlaştırıldı. Bu aşamada Üniversitemiz için planladığımız KAP saha ziyareti, Prof. Dr. Mustafa Güden ve değerlendirme takımı tarafından 10-13 Aralık 2023 tarihlerinde gerçekleştirildi. Değerlendirme süresince, Üniversitemizin Üst Yönetimi, Üniversite Danışma Kurulu, Kalite Komisyonu, İdari Birimlerin yönetici ve personeli, Pamukkale Teknokent ve Üniversitemizde bulunan Uygulama ve Araştırma Merkezleri ile toplantılar yapıldı. Eğitim Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi, Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü, Honaz MYO, Teknik Bilimler MYO yerinde ziyaret edilerek birim yöneticileri, akademik personel ve öğrenciler ile görüşmeler gerçekleştirildi. Görüşmelerde PAÜ kalite güvencesi çalışmalarına ilişkin birimlerdeki yayılımı, süreçlerin Planla, Uygula, Kontrol Et ve Önlem Al (PUKÖ) yaklaşımı kapsamında izleme, değerlendirme ve iyileştirme yöntemlerine ilişkin detaylar hakkında bilgiler alındı. YÖKAK takımının ziyaretleri sonrası, üst yönetimimiz ve ilgili yöneticiler ile değerlendirme toplantısında bir araya gelindi. Saha ziyaretleri sonrasında ise son aşama olarak Kurumsal Akreditasyon Programı Raporu (KAR)’nun YÖKAK tarafından onaylanması sonrası KAR’a istinaden akreditasyon kararı yayınlandı. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanlığı tarafından yürütülen 2023 Yılı Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında Pamukkale Üniversitesi’ne ‘Kurumsal Akreditasyon’ verilmesine karar verildi. Ben bir kez daha Üniversitemizin akreditasyon sürecinde emeği geçen akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimize teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
Türkiye’nin Uzay Vizyonu GİBTÜ’de konuşuldu
26 Nisan 2024 Cuma - 14:43 Türkiye’nin Uzay Vizyonu GİBTÜ’de konuşuldu Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde (GİBTÜ) "Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu" konulu panel gerçekleştirildi. GİBTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu, programın açılışında panelin konusunun üniversitenin misyonuyla örtüştüğünü söyledi. Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu GİBTÜ’de masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü Uluslararası Kalkınma Toplum ve Düşünce Derneği (KATODER) Başkanı Sabiha Doğan’ın yaptığı panelde Prof. Dr. Fuat İnce (Bilişim Enstitüsü Kurucusu) “Yeni Uzay, Yeni Teknolojik Gelişmeler ve Fırsatlar”, Prof. Dr. Mehmet Emin Özel (Eski NASA Çalışanı) “Uzay ve Bilim”, Doç. Dr. Cüneyt Dirican (Astraekonomist-Dünya Gazetesi Yazarı) “Uzayda Ticari ve Ekonomik Fırsatlar, Tehditler ve Türkiye” Mali Müşavir İsmail Tekbaş (Araştırmacı-Yazar) “Uzay Keşifleri Doğrultusunda Yeni Bir Muhasebe Uzmanlığı Önerisi: Uzay Muhasebesi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. GİBTÜ öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği ve Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Uluslararası Kalkınma Toplum ve Düşünce Derneği (KATODER) iş birliğinde düzenlenen "Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu" konulu panel Rektörlük Konferans Salonu’nda yapıldı. “Dijital çağda bilgi çok hızlı gelişiyor” Panelin açılış konuşmasını yapan GİBTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu, panelin konusunun üniversitenin misyonuyla örtüştüğünü ifade etti. Uzayın herkesin ilgisini çektiğini ifade eden Tarakçıoğlu, "Uzayla ilgili çalışmalar soğuk savaş yıllarına uzanmaktadır. Bu yıllarda bir taraftan ABD bir taraftan Sovyetler Birliği’nde uzaya gitme çalışmaları başlamış, ülkemizde ise 1985’te bünyesinde uzay araştırmaları merkezi kurulmuştur. Teknoloji çok hızlı ilerlemektedir. Treni bir kere kaçırınca bir daha yakalama şansınız olmuyor. Dijital çağda bilgi çok hızlı gelişiyor ve bu bilgiyi yakalamak hem çok kolay hem de çok zor. Eğer yakalayabilirseniz kopma şansınız olmaz ama treni kaçırırsanız bir daha yakalama şansınız olmayacaktır" dedi. Tarakçıoğlu, sağlıkla ilgili birçok aletin temelinde uzay araştırmalarının yer aldığına dikkati çekerek, "Mesela MR cihazı, bir görüntüleme cihazıdır; uzay araştırmalarının bir parçası olarak ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullandı. “Öğrenciler için özel organizasyon” Panelin moderatörlüğünü yapan KATODER Başkanı Sabiha Doğan ise dünyada sivil toplum kuruluşlarının "Beşinci Güç" kabul edildiğini belirtti. Türkiye’de STK ve üye sayısını artırmak için çabaladıklarını dile getiren Doğan, bu organizasyonu da öğrencilere ulaşmak için düzenlediklerini kaydetti. “Uzay para getiren bir alan” Açılış konuşmalarından sonra panelistler söz aldı. Panelist ve Bilişim Enstitüsü Kurucusu Prof. Dr. Fuat İnce, “Yeni Uzay, Yeni Teknolojik Gelişmeler ve Fırsatlar” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. İnce, “Uzay bir prestij alanı değil sadece. Uzay bir bilim alanı da değil sadece. Uzay aynı zamanda bir teknoloji, bir ekonomi, bir ticaret, para getiren bir alan. Uzayın belirli kullanım alanları var. Uzay hukuku diye bir hukuk alanı var” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Mehmet Emin Özel, “Uzay ve Bilim” başlıklı sunumu yaptı. Özel, astroit madenciliğinin henüz çok ilerlemediğini bu alanın önümüzdeki yılarda çok büyük bir gelişme göstereceğinin altını çizdi. Dünya Gazetesi Yazarı ve astroekonomist Doç. Dr. Cüneyt Dirican da, “Uzayda Ticari ve Ekonomik Fırsatlar, Tehditler ve Türkiye” başlıklı sunumunu yaptı. Dirican, robotların artık günümüzün gerçekleri olduğunu ve uzay savaşlarının çoktan başladığını vurguladı. Dirican, Türkiye’nin uzay kuvvetlerini kurması gerektiğini de savundu. “Uzaya kim hâkim olursa vergiyi o alacak” Araştırmacı-Yazar ve Mali Müşavir İsmail Tekbaş ise “Uzay Keşifleri Doğrultusunda Yeni Bir Muhasebe Uzmanlığı Önerisi: Uzay Muhasebesi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Tekbaş, geleceğin meslekleri arasında en önemli olanlarından bir tanesinin robot tamirciliği olacağını savundu. Tekbaş, “ Matrix filmi gerçek oluyor. Geleceğin meslekleri arasında en önemli olanlarından bir tanesi robot tamirciliği. 2030 yılında 50 milyar cihazın birbirine bağlanılacağı düşünülüyor. Gelecekte bazı insanların metaversede yaşamayı önceleyerek zamanının büyük bir bölümünü bu sanal dünyada geçireceği öngörülmektedir. Uzay insanlık için hep bir merak konusu olmuştur. İnsanlık var olduğu süreden beri uzay merak konusu olmuştur. Uzayda vergi olacak mı? Uzaya kim hâkim olursa vergiyi o alacak. Uzay yeni bir vergi cenneti olabilir” diye konuştu. Panele Büyükşehir Belediye Başkanvekili Feray Yılmaz, GİBTÜ Genel Sekreteri Mehmet Emin Arslan, davetliler ve öğrenciler katıldı.
Öğrenciler dergi çıkarttı, editörlüğünü ikizler yaptı
26 Nisan 2024 Cuma - 14:40 Öğrenciler dergi çıkarttı, editörlüğünü ikizler yaptı Eğitimden spora, kültürel etkinliklerden sosyal etkinliklere birçok alanda lider konumda olan Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları öğrencileri bir yıl içerisinde kitapların ardından dergi çıkarttı. Çıkartılan derginin editörlüğünü ise ikiz kardeşler yaptı. Sivas’ta eğitimin öncüsü konumunda yer alan ve başarılı öğrenciler yetiştirmeyi amaç edinen Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Özel Mahir Sevim Özduman Ortaokulu öğrencileri bir yıl içerisinde hikâye ve şiir kitabının yanı sıra bir de okul dergisi oluşturdular. Öğretmenleri eşliğinde öğrenciler tarafından büyük emeklerle Hayalim Hikayemde, Şiirlerimizde Atatürk ve Kurşun kalemler isminde basılan eserler görenler tarafından takdirle karşılandı. Kurşun Kalemler dergisinin editörlüğünü ise ikiz kardeşlerin yapması dikkat çekti. “Okuyan neslin yanı sıra yazan bir nesil de oluşturmak istiyoruz” Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Özel Mahir Sevim Özduman Ortaokulu Müdürü Ersin Yılmaz, bir yıl içerisinde 3 kitabı da çıkardıklarını ifade ederek, “ Çocuklarımız geçen yıl ikinci dönem ‘Hayalim Hikayemde’ adlı bir kitap yazdı. Bu sene 10 Kasım haftasında Atatürk sevgimiz için şiir kitabı oluşturduk. Şu an ikinci dönem itibariyle Türkçe zümremize ait ‘Kurşun Kalemler’ adında okul dergimizi düzenledik. Böylece yaklaşık bir yıl içerisinde 3. Kitabımızı çıkarmış olduk. Çocuklarımızı sadece akademik anlamda değil sosyal, sportif, kültürel ve her alanda bir ürün oluşturmalarını istiyoruz. Bunun için bizler de tüm hocalarımızla destek olmaya çalışıyoruz. Okuyan neslin yanı sıra yazan bir nesil de oluşturmak istiyoruz. Dergimizin içeriği çocuklarımızın güncel haberlerini oluşturan spordan sanata, bilimden sosyal haberlere kadar her şeyi kapsıyor. Şiir kitabımız Atatürk’e hitaben yazılmış şiirlerimiz var. Bir diğer eserimiz olan hikâye kitabımız da ise çocuklarımız kendi hayal dünyalarında kurdukları kısa hikâyelerini yazdılar” dedi. Derginin editörlüğünü ikizler yaptı Derginin editörlüğünü yapan 5. Sınıf öğrencileri ikiz kardeşler Sencer Arhan ve Babür Dağhan Altunpara; derginin editörlüğünü yaparken tüm arkadaşlarımızın verdiklerini yazmaya çalıştık. Tüm arkadaşlarla hepimiz çok emek verdik. İlginç canlılar, kitap tanıtımı hikâyeler gibi her şeyi anlattık. Yaklaşık dört ay kadar sürdü. Biraz zorladı ama aynı zamanda da eğlendirdi. İleride derginin ikincisini çıkartmayı planladıklarını belirtti.