YEREL HABERLER - 20 Nisan 2012 Cuma 16:56

İÇÜ`DE RUHUN GEOMETRİSİ HAT SERGİSİ VE PANELİ

A
A
A
İÇÜ`DE RUHUN GEOMETRİSİ HAT SERGİSİ VE PANELİ

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi`nin (İÇÜ) kültür, sanat ve bilimsel etkinlikleri kapsamında, ``˜Ruhun Geometrisi` Hat Sanatı Sergisi ve Paneli gerçekleştirildi.
Nezehat Çeçen Konferans Salonu`nda gerçekleştirilen ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Memiş, Orhan Altuğ, Erol Balcı, İsmail Kanbaz, Hüryan Keskin, Mustafa Parıldar, İbrahim Halil Umuç, Arif Yücel, Yıldırım Karadeniz ve Züleyha Zor`un eserlerinin yer aldığı Ruhun Geometrisi Hat Sanatı Sergisi`nin açılışı, Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Memiş tarafından gerçekleştirildi. Toplam 35 eserin yer aldığı sergiyi gezen Prof. Dr. Aslan ve katılımcılar, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Memiş`in verdiği ``˜Geçmişten Günümüze Türk Hat Sanatı` konulu panele katıldı.
Panelde konuşan Prof. Dr. İrfan Aslan, üniversitenin kurulduğu günden bu güne kadar, bilimsel, kültürel ve sanatsal çalışmalarla toplumsal gelişime katkıda bulunmaya çalıştığını belirtti. Kutlu Doğum Haftası`nda, İslam medeniyetin önemli bir ürünü olan hat sanatı eserlerinin yer aldığı sergiye ev sahipliği yapmaktan dolayı mutlu olduklarını belirten Prof. Dr. Aslan, Hz. Muhammed`in (S.A.V) doğumunun yeryüzünün en önemli hadisesi olduğunu söyledi. Hz. Muhammed`in sadece Müslümanlar için değil tüm insanlar için örnek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aslan, ``Peygamberimizin insanlığa kattığı güzelliği iyi anlamak mutluluğun temel anahtarıdır. Sevgi, adalet ve ahlakı kişiliğinde toplayan Peygamberimiz, insanları hayatı boyunca iyiliğe, doğruluğa ve güzelliğe teşvik etmiştir. Efendimizin mesajları tüm insanlık için yol gösterici niteliktedir. Peygamberimizin getirdiği mesajda insana saygı, adalet, fikir ve vicdan özgürlüğü, sevgi ve şefkat vardır. İslam ülkelerinin sıkıntılar yaşadığı bu dönemde Peygamberimizin mesajını iyi anlamalı ve hayata geçirmeliyiz. Bu manada Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, Peygamberimizi daha iyi anlamamız için önemli bir fırsattır`` dedi.
Selçuklu ve Osmanlıların İslam`a en büyük hizmeti yaptığını ve bir dönemden sonra kültürel ve sosyal anlamda adeta başı çektiğini kaydeden Prof. Dr. Aslan, ``Mukaddes söz, yazıya döküldükten sonra ecdadımız, hat, tezhip ve ebru gibi sanatları vücuda getirmiştir. Osmanlı medeniyetinin zirveye çıktığı 16`ıncı yüzyılda, bu alandaki eserler önemli bir yere ulaşmıştır. Sanat, ruhun güzelliklerinin madde planında parlamasını ve eserlere dönüşmesini sağlamıştır. Öyle ki bugün İslam âleminin birçoğu Kur`an-ı Kerim`i ecdadımızın hat sanatından okumaktadır. Ancak 20`inci yüzyılın ilk yarısında nerdeyse unutulmaya yüz tutan hat, ebru ve tezhip sanatlarımız, yüzyılın son bölümünde yeninden canlanmış ve aralarında bir bütünleşme olmuştur. İnancımız odur ki bu canlanma artarak devam edecektir. Bilim, kültür ve sanat etkinliklerini mercek altına alan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi olarak, sanatlara verdiğimiz destek ve çıkardığımız eserlerle, kültürel alandaki çalışmalara katkı sunmaya bugüne çalışıyoruz. Üniversitemiz bilimi, kültürü ve sanatı ön plana çıkaran yapısıyla, kültürün ve sanatın naif ve kuşatıcı yanını Ağrılılar ve öğrencilerimizle buluşturmaya bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir`` diye konuştu.
Prof. Dr. Aslan`ın konuşması sonrası Kars Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış`ın yönettiği panelde konuşan Sakarya Üniversitesi`nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Memiş, Osmanlı`dan önce hat sanatının olgunlaşma dönemi yaşadığını, Fatih döneminden itibaren Osmanlı`da hat sanatının yükselmeye başladığını dile getirdi. Yrd. Doç. Dr. Memiş, ilhamını Kur`an-ı Kerim`den alan hat sanatına olan ilginin bazı dönemlerde azalmasına karşın her zaman en üst düzeyde olduğunu söyledi.
Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü`nden Öğr. Gör. Orhan Altuğ ise, "Hat bilmek had bilmektir. İnsana haddini bilmesini ve hocalarına saygılı olmasını öğretiyor. Bizlere bu imkanı verdikleri için hat sanatı üstatlarından Allah razı olsun`` dedi.
Düzenlenen panele, Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan, Eğitimi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Köktekin, Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. İlhami Gülçin, Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Aydın Zor, Sağlık Hizmetleri Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Yalçın, İl Müftüsü İzani Turan, Kars Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış, Sakarya Üniversitesinden panelistler Yrd. Doç. Dr. Mehmet Memiş, Öğr. Gör. Orhan Altuğ, Öğretim Görevlileri, kurum amirleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Panel, hat sergisine katılan hattatlara, Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. İlhami Gülçin tarafından plaket verilmesi ile sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Düzenli egzersiz yapmak cildin yaşlanmasını geciktiriyor Cildimiz; tükettiğimiz besinlerden, stres ve uyku durumumuza kadar her şeye tepki gösterir. Çoğumuzun isteği her zaman sağlıklı ve parlak bir cilde sahip olmaktır. Uzm. Dr. Ayşegül Alpay, “Cilt bakım ürünleri, canlı ve parlak bir cilde ulaşmaya yardımcı olsa da cilt sağlığını korumanın en doğal ve etkili yollarından biri düzenli egzersiz yapmaktır. Egzersiz sırasında kan dolaşımının artmasıyla dokular beslenir, toksinler temizlenir. Düzenli spor, cildin kolajen üretimini artırır ve yaşlanmayı geciktirir” dedi. Spor yaparken kan dolaşımı artar, dokular beslenir Cildimiz, genel sağlığımızın bir yansımasıdır. Günlük yaşamda egzersize yarım saat ayırmak bile, genel sağlığımız için olduğu kadar cilt sağlığımız için de çok faydalıdır. Parlak, genç, sıkı ve lekesiz bir cildin yanı sıra sağlıklı saç ve tırnaklara ulaşmada düzenli spor yapmanın büyük faydası olduğunu söyleyen Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Ayşegül Alpay, şunları söyledi: “Egzersizin cildimiz için en önemli faydalarından biri kan dolaşımının artması ve hızlanmasıdır. Doğal olarak vücudumuzdaki tüm organlar gibi cildimize de daha fazla kan pompalanır, bu da dokuların daha iyi beslenmesi ve oksijenlenmesini sağlar. Biriken zararlı maddeler, yani toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Düzenli egzersiz; cildin canlı, parlak, genç ve diri görünmesinde, saç ve tırnakların daha canlı ve dayanıklı olmasında etkilidir”dedi. Terlemek, ciltteki yağı ve kiri temizler Egzersiz sırasında terlemenin doğal bir temizleyici görevi görerek, gözeneklerdeki kiri ve yağı temizlemeye yardımcı olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Ayşegül Alpay, şu bilgileri verdi: “Bu temizleme etkisi, cildin taze görünmesini sağlayarak sivilce riskini azaltabilir. Ancak egzersizden sonra cildi düzgün bir şekilde temizlemek şarttır. Egzersiz; ciltte sebum [yağ] üretimini arttıran, gözeneklerin tıkanması ve komedon oluşumunu takiben sivilceleri arttıran ve cilt kalitesini bozan testosteron ve kortizol gibi hormonların seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Cilt sağlığı ve sivilce oluşumunda etkili bir diğer hormon olan insülin hormonunun düzeyinin azalmasında da etkilidir. Böylece sivilce tedavisinin daha etkili olmasını sağlar.” Endorfin salınımını tetikler Stresin cilt üzerinde de önemli negatif etkileri vardır. Yüksek stres seviyeleri sivilce, egzama, sedef gibi cilt rahatsızlıklarını kötüleştirebilir. Egzersiz, doğal ruh halini iyileştiren endorfin salınımını tetiklediği için daha sağlıklı bir cilde ulaşmaya yardımcı olabilir. Düzenli spor, kolajen üretimini artırarak yaşlanmayı geciktirir Kolajenin; cildin elastikiyeti ve sıkılığını korumada çok önemli rol oynayan bir protein olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ayşegül Alpay, “İlerleyen yaş, stres, kötü beslenme, sigara gibi nedenlerle zamanla kolajen üretimi azalarak kırışıklıkların ve ince çizgilerin oluşmasına yol açar. Düzenli egzersiz, cilde ulaşan kan akımının artması, toksinlerin daha iyi temizlenmesi, stres hormonlarının salgılanmasının azalması gibi etkilerle kolajen üretimini teşvik ederek cildinizin daha genç görünümünü korumasına yardımcı olur. Yaşlanma sürecini tamamen durdurmasa da kesinlikle yavaşlatmaktadır” diye konuştu.
İstanbul Yeni doğan bebeğini 3. kattan atarak ölümüne neden olan şüpheliye ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi Şişli’de yeni doğurduğu bebeğini 3. kattaki banyonun penceresinden apartman boşluğuna atan ve bebeğin cesedini çürümeye bırakan şüphelinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şişli’de 18 Aralık 2023’de yaşadığı evin banyosunda kendi başına doğum yaptığı ve ardından 3. kattaki banyonun penceresinden bebeğini aşağıya atarak ölümüne neden olduğu iddia edilen şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Kader K. (23) ‘şüpheli’ sıfatıyla, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ‘müşteki’ sıfatıyla, şüphelinin yeni doğan kızı ise hüviyeti meçhul bebek olarak ‘maktul’ sıfatıyla yer aldı. Yeni doğan bebeğini çürümeye bırakmış Hazırlanan iddianamede, polis ekiplerine yapılan ihbar üzerine olay yerine gidildiği ve 2 bina arasındaki boşlukta, yerde tamamen çıplak bebek cesedi bulunduğu belirtilerek soruşturma işlemlerine başlandığı aktarıldı. Bebeğin bulunduğu zeminin beton olduğunun aktarıldığı iddianamede, bebeğin baş bölgesinde parçalı kırık olduğu değerlendirilen derin yaralanmanın olduğu, kordon bağının bulunduğu ve bebeğin cesedinin çürümeye başladığı kaydedildi. Aile ve yakınlarının hoş karşılamayacaklarından korktuğu belirtildi İddianamede, şüpheli Kader K.’nın uzaktan akrabası ile evlilik dışı gönül ilişkisi olduğu, şüphelinin bu birliktelik nedeniyle gebe kaldığı, gebe olduğunu ailesine ve yakınlarına hoş karşılamayacaklarından korkması nedeniyle söyleyemediği, banyoda kendi başına doğum gerçekleştirdikten sonra ise durumu kimseye açıklamayacağını düşünerek içinde bulunduğu 3 kattaki evin banyo penceresinden yeni doğan bebeğini aşağıya, beton zemin üzerine attığı kaydedildi. ‘’Attıktan sonra baktığımda kanlı vaziyette yerde yatıyordu, sonrasında daha çocuğa hiç bakmadım’’ Şüpheli Kader K.’nın ifadesine de yer verilen iddianamede, doğumdan sonra bebeğin hiç yaşam belirtisi göstermediğini söyleyerek, ‘’Çocuğu olduğu haliyle banyonun camından aşağıya attım ve tekrar odama gittim. Attıktan sonra camdan baktığımda çocuk kanlı vaziyette yerde yatıyordu. Sonrasında daha çocuğa hiç bakmadım. Bu durumdan dolayı pişmanım’’ dediği anlatıldı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi Hazırlanan iddianamede şüpheli Kader K.’nın ‘beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan altsoya karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.