GENEL - 29 Şubat 2012 Çarşamba 14:22

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHDİ EKER:

A
A
A
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHDİ EKER:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ’tarım arazilerinin bölünmesi’ meselesini hükümet programına koyduklarını, anket çalışmasının sonucuyla daha önce hazırlanan taslağın Bakanlar Kurulu’na gönderileceğini ve ’tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçecek düzenlemenin’ TBMM gündemine taşınacağını belirtti.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Büyük Anadolu Otel’de düzenlenen ’Tarım Arazilerinin Bölünmesinin Önlenmesi Çalıştayı’nın açılışına katıldı. Eker, yaptığı konuşmada, mevcut miras mevzuatından kaynaklanan sorunların 1926 yılına kadar dayandığını belirterek, çalıştayda yapılacak düzenlemeler, ortaya çıkacak teklif ve önerilerin tartışılacağını anlattı. Eker, bu çalıştaya ilaveten bir anket çalışması yapacaklarını bildirerek, köylerde çalışan 7 bin 500 ziraat mühendisi, veteriner hekim
bulunduğunu bunlar aracılığıyla da toplum kesimlerinin görüşünü alacaklarını söyledi. Eker, 50 bin kişiyle yüz yüze anket yapacaklarına dikkati çekerek, bu sorun bugün ortaya çıkan bir sorun olmadığını kaydetti. Eker, "Bu sorun tarihsel bir sorun. 1926’dan bu yana yaklaşık 86 yıldır uygulanmakta olan bir mevzuatın tarım sektörü üzerine ortaya koyduğu sorunların birikimi var. Dolayısıyla toplumsal bir mesele haline gelmiş. Bunun üzerinde ben göreve geldikten beri çalışıyoruz. Çeşitli mesafeler kat ettik
ama toplumun görüşlerini almadan onlarla istişare etmeden kendi geliştirdiğimiz çözüm önerisini dayatmak gibi bir durumun anlaşılmasını istemiyoruz" dedi.
"10 DEKARLIK PARSEL 3 KARDEŞE BÖLÜNÜRSE, TARIM ARAZİSİNDEKİ KAYIP 2 KATINA ÇIKIYOR"
Çok parselli yapıların, sınır kayıpları konusunu da beraberinde getirdiğine, bu sınırların toprağın kendisini de küçülttüğünü anlatan Eker, 10 dönümlük bir buğday tarlasında parsel küçüklüğünden dolayı sınır kayıplarından kaynaklanan gelir kaybının 150 lira olduğunu belirtti. Parsellerden ulaşımdan kaynaklı kaybın 100 lira, parsellerde makine kullanımı kaybının da 80 lira olduğunu bildiren Eker, 10 dönümlük bir arazide yılda 330 lira kayıp olduğunu anlattı. Her yıl arazi bölünmesinden, parsel
küçülmesinden dolayı yaklaşık 8 milyarlık kayba uğramanın çok büyük bir ekonomik kayıp anlamına geldiğini vurgulayan Eker, "Hükümet olarak destek bütçemiz 7,3 milyar lira. Yani bizim bir yılda çiftçiye verdiğimiz nakit desteği kadar bizim kaybımız var, arazi bölünmesinden dolayı. Onun için bizim bu sorunu çözmemiz lazım. Eğer bugün tedbir almazsak, bu 10 dekarlık parsel 3 kardeşe bölünürse, o zaman kayıp 2 katına çıkıyor. Yani kaybımız katlanarak artıyor" diye konuştu.
"MİRAS YOLUYLA BÖLÜNMEYİ DURDURURSAK, 2023’TE TARIMDA DÜNYA SIRALAMASINDA İLK 5’İNE GİRERİZ"
Bakan Eker, gıda maddeleri itibariyle Türkiye’nin net ihracatçı bir ülke olduğunu belirterek, 74 milyon vatandaş ve 30 milyon turistin Türkiye’de beslendiğini üstelik de 14 milyar dolarlık gıda maddesinin ihraç edildiğini söyledi. Eker, Türkiye’nin 2023 vizyonunda hedefinin Türk tarım arazilerinin toplulaştırması olduğunu anlatarak, 1 milyon hektar alanda toplulaştırma yapılmasıyla 1 milyar liralık harcama yapılması gerektiğini kaydetti. Eker, "Miras yoluyla bölünmeyi durdurursak, 2023’te hedef olarak
koyduğumuz tarımda dünyanın ilk 5’e girme hedefini başarır. Şu anda 7’inci sıradayız" dedi.
Bakan Eker, tarım arazilerinin bölünmesi meselesini hükümet programına koyduklarını, anket çalışmasının sonucu ile daha önce hazırlanan taslakla birlikte Bakanlar Kurulu’na göndereceklerini ve TBMM’nin gündemine taşıyacaklarını ifade etti. Eker, sivil toplum kuruluşlarının görüşleri, meslek odalarını görüşleriyle birlikte son şeklini alan taslağın TBMM gündemine tasarı olarak geleceğini ve bunun Bakanlığın şu anda hedefindeki en önemli konusu olduğunu bildirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yapılan son değerlendirmelere göre, yurt genelinin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara’nın kuzey ve doğusu, İç Ege, Doğu Akdeniz’in Toroslar mevkii, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz ile Osmaniye, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; öğleden sonra Kastamonu, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Kırşehir ve Çorum çevreleri ile Ankara’nın doğu kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor. Güney ve iç kesimlerde toz taşınımı beklenmektedir. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklıkları güney ve doğu bölgelerde mevsim normalleri üzerinde, diğer bölgelerde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgarın genellikle kuzeyli yönlerden, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara’nın batısı ile Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak (40 -60 km/saat) esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların; öğleden sonra doğu kesimlerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.) 24 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 16 İzmir: Parçalı bulutlu 26 Adana: Parçalı yer yer çok bulutlu, öğleden sonra kuzey çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 33 Antalya: Parçalı bulutlu 28 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 21 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu 17 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu 25 Diyarbakır: Parçalı bulutlu 32
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.