GENEL - 23 Mart 2012 Cuma 17:41

MİLLETVEKİLLERİNE CEZA KESİLMEMESİ GENELGESİ

A
A
A
MİLLETVEKİLLERİNE CEZA KESİLMEMESİ GENELGESİ

İçişleri Bakanlığının, milletvekillerine trafik cezası kesilmemesi yönündeki valiliklere gönderdiği genelgeye sürücüler tepki gösterdi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin`in 5 Mart tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı ve valiliklere gönderdiği, milletvekillerine yasama dokunulmazlığı nedeniyle işlem yapılmayacağı, düzenlenen tutanakların aykırı olduğu ve bu nedenle kaldırılması gerektiği belirtilen genelge tepkiye neden oldu. Yeni genelgeyle milletvekillerinin istedikleri zaman trafik kurallarını ihlal edebileceğini belirten Fehim Bağrıyanık, sıradan, normal vatandaşlara ceza yazılıyorsa milletvekillerine de yazılması gerektiğini söyledi.
Milletvekillerinin de trafik kurallarına riayet etmesi gerektiğini ifade eden Bağrıyanık, "O zaman milletvekilleri istedikleri gibi araba kullanacaklar, istedikleri zaman trafik kurallarını ihlal edebilirler. Ben böyle bir uygulamanın Avrupa`da ya da başka bir gelişmiş ülkede olabileceğine inanmıyorum, bence çok yanlış bir karar" dedi.
Milletvekillerine önceden de ceza kesilmediğini savunan Şenol Şener ise şunları söyledi: "Zaten dokunulmazlıkları var. Onlar halkın içerisinden birileri değil ki. O yüzden onlar için değişen bir şey olmuyor zaten, bu ülkede milletvekili iseniz hayatınız garanti, vatandaşsanız ikinci sınıfsınız. Zaten bize yazılıyor cezalar, onlara fazla yazılan bir ceza yok, hiç yazmıyorlar."
Yıllardır sürücülük yapan Hüseyin Yörük ise "Olur mu böyle şey, biz ceza yiyeceksek, onlar da yiyecek. Zaten her şey onlara, onlar ne derse o oluyor" şeklinde tepki verdi.
Taksi şoförü Bekir Ay da böyle bir yasayı tasvip etmediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlar da bir vatandaşı temsil ettikleri için cezayı yemek zorunda. Kurallara herkesin uyması lazım, milletvekilinin bir özelliği yok ki, sadece milleti temsil ediyor. O zaman milleti temsil etmesinin bir anlamı kalmaz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.