SAĞLIK - 26 Nisan 2018 Perşembe 13:33

Kilo almanın en büyük nedeni yeme bozukluğu

A
A
A
Kilo almanın en büyük nedeni yeme bozukluğu

Fazla kilonun, birçok insanın en büyük problemlerinden bir tanesi olduğunu belirten Psikolog Dr.

Fazla kilonun, birçok insanın en büyük problemlerinden bir tanesi olduğunu belirten Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, kilo almanın en büyük nedeninin yeme bozukluğu olduğunu söyledi.


Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, “Estetik kaygılar ve sağlık problemleri, kilo vermek istemenin başlıca sebepleri arasında sayılabilir. Kişi her ne kadar kilo vermek istese de hayatının merkezinde kilo verme hedefi olsa da bazen bunu gerçekleştirmek hiç de kolay olmayabilir. Bir kişinin fazla kilosu olmasının birçok sebebi olabilir. Genetik yapı, metabolik problemler, yaşam koşullarının düzenli yemek yemeye izin vermemesi, psikolojik problemler ve tabii ki yeme bozuklukları kilo almaya zemin hazırlayan nedenler olarak sıralanabilir” dedi.


Kilo vermeye engel olabilecek en önemli psikolojik problemlerden bir tanesinin de yeme bozuklukları olduğunu ifade eden Dr. Bayraktar, “Tıkınırcasına yeme bozukluğu ve gece yeme sendromu, kilo almaya sebep olan yeme bozuklukları arasında sayılabilir. Eğer bir kişi, iki saat gibi kısa bir zaman dilimi içerisinde, normalde yediği yiyecek miktarının, iki veya üç katını, normalde yediği hızın üç katı hızıyla, kontrolden çıkmışlık hissi ile canı acıyıncaya kadar yiyor, sonrasında da pişmanlık, utanç, suçluluk duyuyorsa, bu kişinin tıkınırcasına yeme bozukluğu var diyebiliriz. Eğer bir kişi, günlük alması gereken kalori miktarının büyük kısmını akşam yemeği saatinden başlayarak gecenin ilerleyen saatlerinde alıyor ve kalori alımının çoğunu karbonhidratlar oluşturuyorsa, bazı geceler ya da her gece uyanıp yemek yiyor, sabahları tok uyanıyor ve canı öğleye kadar bir şey yemek istemiyorsa, o kişide gece yeme sendromu var denilebilir. Gece yeme sendromu olan bir kişi, bazen gece kalkıp yemek yediğini hatırlamayabilir, ancak sabah uyandığında, mutfakta yediği yiyeceklerin artıklarını gördüğü zaman gece kalkıp yemek yediğinin farkına varabilir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu da gece yeme sendromu da kişide yeme isteğinin önüne geçememe duygusu oluşturur. Bu noktada, kişi kendisini iradesizlikle suçlar. Bazen, kişi yeme atağı hissi geldiğinde, bu atağın önüne geçebileceğini düşünse de engellemek istemez. “Nasıl olsa yiyeceğim, ha şimdi, ha sonra” diyerek yer. Diyet yapmak, kişide kısıtlanma duygusu yaratabileceği, bir listeye bağlı kalma baskısına sebep olabileceği için yeme ataklarını tetikleyebilir. Eğer kişinin fazla kilosundan kaynaklanan bir sağlık problemi yok ise yeme bozukluğu olan bir kişinin, ilk adımda diyet yapması değil, normal yemek yeme davranışı üzerinde çalışması gerekir. Çoğu kişi, hayatı boyunca diyet ve aşırı yeme döngüleri arasında gidip geldiği, yiyecekleri “iyi, yenilebilir.”, “kötü, kesinlikle yenmemesi gerek” diye sınıflandırdığı için normal yemek yeme davranışını unutur; fakat normal yemek yeme davranışının kazanılması, sağlıklı kilo verme sürecinin önünü açmaya yardımcı olur” diye konuştu.


Eğer bir kişide yeme bozukluğu var ise o kişinin ilk önce psikolojik destek almasının gerekli olduğunu kaydeden Dr. Bayraktar, “Psikolojik destek sürecinde, kişinin öz değer problemi ele alınır. Yeme bozukluğu, öz değer eksikliğinden kaynaklanan kiloya ve beden imgesine yüklenen aşırı anlam, olarak tanımlanabilir. Psikolojik destek sürecinde, kişi yemeği hangi problemlerle baş etmek için kullanıyor, bu problemleri, yemek yemeyi araç olarak kullanmadan nasıl çözebilir, duygularını sağlıklı şekilde nasıl yönetebilir, normal yeme davranışını nasıl kazanabilir, kilo problemini hayatının odak noktası yapmadan nasıl ortadan kaldırabilir; üzerinde çalışılan başlıca konulardır. Kişinin yeme bozukluğu tedavi edildikten sonra beslenme uzmanı desteği ile kilo verme sürecine girilir. Bu süreçte, motivasyonun sağlanması ve sürekliliği için psikolojik destek alınmaya devam edilebilir. Sağlıklı kilo verme sürecinde hekim kontrolü, psikolog ve beslenme uzmanı desteği oldukça önemlidir” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.