YEREL HABERLER - 29 Nisan 2016 Cuma 11:39

Köyden Şehre Göç Tersine Döndü

A
A
A
Köyden Şehre Göç Tersine Döndü

Eskişehir’de bir dikiş makinesi servisinde çalışan Sami Başkaya (65) isimli vatandaş, emekli olduktan sonra şehrin stresli ortamına daha fazla dayanamayarak köyüne dönüş yaptı.
Büyük umutlarla şehre yapılan göçler, çoğu zaman hüsranla sonuçlanıyor. Şehrin kalabalığı ve pahalılığı köyden şehre göç eden vatandaşlara rahatsızlık veriyor. İlk fırsatta köylerine dönmek isteyen vatandaşlar, bu hedeflerine çoğu zaman emekli olduklarında ulaşıyorlar. Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı İdrisyayla Mahallesi’nde yaşayan Sami Başkaya da yıllarca şehir merkezinde çalıştı. Emekli olunca ilk fırsatta köyüne yeniden dönen yaşlı vatandaş, bahçesinde yetiştirdiği doğal ürünlerin tadına doyamıyor. Türkmen dağlarının eteklerinde bulunan mahallede telefon ile iletişim de bir hayli zor gerçekleşiyor. Başkaya, sırf bu yüzden torunlarından kopmamak için eve internet bile bağlatmış. Eski ve doğal yaşamına tekrar dönmek için uğraştığını anlatan Başkaya, "İş hayatımdan sonra hayat pahalılığı ve zor şartlar bizleri tekrardan köyümüze dönmeye itti. Baba yadigarı yerimizi onardık evimizi yaptık, her türlü gıdamızı yaz oldu mu yetiştiriyoruz. Köyümüzün suyu çok kaliteli hiç kireç yok, toprağımız kıraç tarıma çok elverişli bir iki kez yağmur yağsa bile ürünlere etkisi devam ediyor" dedi.
"İLK DEFA KÖYÜMDE FINDIK VE MUŞMULA YETİŞTİRDİM"
Yeni yasa ile köyken mahalle olan İdrisyayla Mahallesi’nin doğallığından bahseden Başkaya, oluşturulacak şartlar ile şehirdeki insanların yeniden köylere dönebileceğini dile getirdi. Emekli olacak vatandaşlara da çağrılarda bulunan Başkaya, "Burada yetişen fasulye ve nohutlara rağbet çok fazla. Arılarımız var ve ballarımızın kalitesi ilimizde ve çevremizde bilinmektedir. Pekmezimiz çok meşhurdur, bu şartlarla köyde yaşamak bizlere daha değerli gelmektedir. Genç nüfusumuz azdır ama oluşturulacak imkanlar onları tekrardan köye dönüşe özendirebilir. Bahçemde bir çok ağaç var ve ilk defa köyümde fındık ve muşmula yetiştirdim. Ürünlerini azda olsa yeme fırsatım oldu. Bahçemde kiraz, ceviz, fındık, erik, muşmula, elma, armut, vişne hatta ahududu var. Bunları geliştirmeye çalışıyorum. Bir çok ağacı aşıladım, bahçemde domates biber gibi temel ihtiyaçlarımı yetiştiriyorum ve hiç fenni bir gübre kullanmıyorum. Tamamen doğal yollarla ve ayrıca muhteşem bir doğa harikası manzaramız ve temiz havamız var. Bu şartlar olunca tabi ki bizleri tekrardan doğup büyüdüğümüz topraklara itti. Sizleri bu güzellikleri görmeye davet ederim ve emekli olacak vatandaşlara da köyünüze sahip çıkın derim" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.