GÜNDEM - 15 Temmuz 2022 Cuma 08:46

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

A
A
A
15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün hain kalkışmasına karşı kazanılan demokrasi zaferi altıncı yılına girdi. O gece sokaklara dökülen kahraman şehitlerin yakınları ve gaziler vatan savunması için yaşadıklarını anlattılar.

15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin üzerinden tam 6 yıl geçti. O gece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokaklara dökülen milyonlar destana imza attı. Darbe girişiminin 6.yıldönümünde kahraman şehitlerin yakınları ve gaziler vatan savunması için yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı'na anlattılar. 

15 TEMMUZ ŞEHİDİ PÖH HAKAN YORULMAZ'IN BABASI: 'TÜRK İSLAM ALEMİ İÇİN CANLARINI FEDA ETTİLER'

FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Hareket Merkezi'nde şehit olan Hakan Yorulmaz'ın babası İsmail Yorulmaz, "O gün mesai bittiği halde kendisi Gölbaşı’na taksi tutuyor. ‘Şuanda Türkiye tehlike altında ben duramam’ diyor taksiyle görevine gidiyor. Bomba havacılık dairesine atılıyor orada 8 şehidimiz var. Bombayı duyduğu halde bombanın altına koşa koşa gidiyor." dedi.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ GAZİSİ ÜNAL ÇAMDAL: 'HASTANE SAVAŞTAN ÇIKMIŞIZ GİBİYDİ'

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı Binası önünde helikopterden açılan ateş sonucu elinden ve bacağından yaralanan Ünal Çamdal vücuduna saplanan şarapnel parçaları ile hayatına devam ediyor. Hastaneye ulaştıklarında çok fazla yaralının olduğunu dile getiren Çamdal, “Hastaneye gittiğimde acil servis çok kalabalıktı, savaştan çıkmışız gibiydi. Hastanenin üstünden uçak geçince herkes tedirgin oluyordu. Doktorlar da o tedirginlik halinde görevini tam yapamıyordu. Sabaha doğru darbe girişimi hafifleyince daha fazla yaralı gelmeye başladı. Bana, ‘Seni bir odaya yatıralım’ dediler. Gelen yaralıların halini görünce teklifi yer işgal etmemek için reddettim. Evde bir ay yattım. Gazi olacağımı o zaman bilmiyordum” diye konuştu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ GAZİSİ VE ŞEHİT EŞİ TÜRKAN GÜDER: 'BEN EŞİMİN CENAZESİNE BİLE KATILAMADIM'
 
15 Temmuz Gazisi Türkan Güder, Akıncı Hava Üssü’nde darbeci askerlere karşı koyduktan sonra yaralanınca eşi ve oğluyla beraber 3 farklı hastanede ayrı ayrı tedavi gördüklerini belirterek,” Biz 3’ümüz 3 farklı hastaneye düştük. Oğlum yoğun bakımdaydı. Ben hep gelenlere oğlumun yoğun bakımda olduğunu, haberi vermemeleri gerektiğini söylüyordum. 5’inci günü bana haber geldi. Ben eşimin cenazesine bile katılamadım, oğlum ona keza. Oğlum, iki ay kaldığı yoğun bakımdan çıktıktan sonra doktor eşliğinde söyledik. Oğlum bizimle küstü, konuşmadı bile 'Babamın öldüğünü haber vermediniz' diye. 6 ay hastanelerde tedavi gördük. Hala benim oğlum 1 2 ay önce ayağından yine ameliyat oldu. Acımız büyük ama vatan her şeyin üstünde geliyor” ifadelerini kullandı.
 
15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ ŞEHİT BABASI TEVFİK OĞUZ: 'CUMHURBAŞKANIMIZIN DİRAYETLİ OLMASI DARBE GİRİŞİMİNİ ENGELLEDİ' 

FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit düşen Özel Harekat Polisi Eyyüp Oğuz’un babası Tevfik Oğuz “Cumhurbaşkanımız dirayetli davrandı ve halkımız da arkasından gitti. Eğer öyle olmasaydı bu hainler darbeyi kazanırlardı. Cumhurbaşkanımızın dirayetli olması darbe girişimini engelledi” dedi. 

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

ÖZEL HAREKAT'A YAPILAN BOMBALI SALDIRIDA ŞEHİT OLAN POLİS MEMURU DEMET SEZEN'İN ANNESİ: '3 YAŞINDAKİ OĞLUNU KENDİSİ GİBİ POLİS OLAN EŞİNE EMANET EDİP ÇAĞRILMAYI BEKLEMEDEN GÖREVE GİTTİ'

15 Temmuz gecesinde yaşananları gözyaşları içinde anlatan Köşker, “Yavrum sabah işine gitti. Geldi sarıldı. Bana tosunum, tontonum derdi. Sarıldı öptü. Gece nöbetini tuttu. Sonra da nöbetini bitirdi evine gitti. Aradım, ‘Çocuğa sütünü ısıttım, ben de çayımı içiyorum’ dedi. İyi yavrum, hayırlı akşamlar dedim ‘Abinin de bugün nöbeti var’ dedim. Oğlum da Hakkari Yüksekova’da görevdeydi. Bilemedim. Bir de gece olunca, telefonlar yağdı. Millet oraya buraya koşuyor. Sordum, ‘Ne oldu’ dedim 'Maç mı kazanıldı?' Millet bayraklarla çıkmış. 'Savaş var' dediler. Polislerimiz şehit oldu dediklerinde yer ayağımın altından kaydı. Telefon açtım. Oğlum, ‘Anne ben Ankara’ya geliyorum’ dedi. Meğerse o duymuş, kardeşinin şehit olduğunu. Zaten ikisi de anlaşmışlar, ben şehit olursam beni şu numaradan ara sen şehit olursan şu numaradan arayayım diye. Demiş ki, ‘Annem bizi 3 gün sonra bulacak’. Gerçekten de üç gün sonra buldum. Zor bir hayat yaşadım. Hala yaşıyorum, bitmedi. Yavru acısı çok zormuş. Öyle bir acı çekiyorum ki, of diyorum ciğerim kanıyor. Benim ciğerimi yakanların da ciğeri yansın” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ'DA AĞIR YARALANAN GAZİ BİLAL ERDOĞAN: 'HASTANEYE NASIL YETİŞTİRİLDİĞİMİ HATIRLAMIYORUM' 

Genelkurmay Başkanlığı Binası’nın önünde helikopterin halka ateş açması sonucu ağır yaralanan 15 Temmuz Gazisi Erdoğan, “Helikopterin vatandaşı taraması ve saat 02.00 gibi benim vurulmam sonrasında olay benim için bitti. Sağ bacak, karın ve sağ üst göğsümden vuruldum. Ben tam olarak hastaneye nasıl yetiştirildiğimi hatırlamıyorum sadece orada bir gencin ‘Abi kendini bırakma’ dediğini hatırlıyorum. İşte o çocuk beni alıp hastaneye götürmüş. Uzun bir süre Numune Hastanesinde yattım. İki santim sağ bacağım kısaldı. Platinlerim var. Karın bölgesinde var biraz sıkıntımız. Onun haricinde başka bir kalıcı hasar yok” diye konuştu.

“Kalıcı bir şeyler bırakabilirsek daha etkili olacağını düşünüyoruz”

15 Temmuz gecesinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Gençler ne kadar bu durumun farkında bilemiyoruz. Çünkü nereden baksanız bir altı sene geçmiş. Bunu algılamak biraz daha zor. Ama bizler bunu unutturmama gibi bir çaba içerisine girip kalıcı bir şeyler bırakabilirsek daha etkili olacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

BATMANLI 15 TEMMUZ GAZİSİ AYHAN TAŞDEMİR: 'ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA BÖYLE ACILAR YAŞATMASIN' 

Taşdemir, o gece yaşananları anlatırken adeta kendinden geçerek, “Çoğunun bacakları kopmuş, vücutları parçalanmış halde şehitlerimizi gördük, ama buna rağmen hiç bir şekilde geri adım atmayan bir milleti gördük. Vatanına, milletine bağlı güvenlik güçlerimizi gördük. Biz İstanbul’da bekar evinde yaşarken darbe kalkışması olduğunu televizyonlardan öğrendik. Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile birlikte biz de bütün halkımız gibi sokaklara çıktık. İlk etapta İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün önüne geldik. Oradaki tehlike bertaraf edildikten sonra elimizde bayraklarla Saraçhane’de bulunan Büyükşehir Belediyesine gittik. Oraya yetiştiğimizde darbeci hainlerin her yeri tuttuğunu gördük. Acımasızca halkın üzerine ateş açıyorlardı. Yaralanan birine yardım etmeye çalıştığım esnada bende yaralandım. Ben hastaneye gittiğimde orada parçalanmış kafalar, onlarca kurşun yemiş bedenler, şehit olmuş insanlarımızı gördüm. O görüntü hiç bir şekilde gözümün önünden gitmiyor. Her seneyi devriyesinde yine biz bunları yaşıyoruz. Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bir daha böyle bir durum olması halinde bu defa şehit olmayı göze alacağız. Bu ruh bu bende olduğu sürece kutsal değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bu irade bu millette olduğu sürece hiç kimse bu vatana diz çök türemez” diye konuştu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

86 YAŞINDAKİ HESNA KÖPRÜCÜ: 'ÜLKEMİZİ, MİLLETİMİZİ KURTARMAK İÇİN YİNE OLSA YİNE GİDERİM'

15 Temmuz gecesi çocukları, torunları, gelinleri ile birlikte bir traktörün kasasına doluşarak meydana inen ve gece nöbet tuttuğunu söyleyen Köprücü, "Türkiye'yi kurtarmak için darbe gecesi satırı, baltayı, kılıcı elimize aldık bunlarla direnmeye gittik. Çoluk-çocuk, yaşlı, genç dinlemedik motorlarımızla, arabamızla, elimizdekilerle hepimiz çarşıya indik" diye konuştu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ GAZİSİ ADVİYE İSMAİLOĞLU: 'KEŞKE VATANIM İÇİN BİRAZ DAHA DİRENEBİLSEYDİM' 

14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte gittiği Saraçhane'de hain darbeciler tarafından G3 mermisiyle sol kolundan ve sırtından vurularak gazi oldu. Hastaneye kaldırılan Adviye Gül dört gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Genç gazilerden biri olan İsmailoğlu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yıl dönümünde o geceyi anlattı. İsmailoğlu, gazi olduğu için mutluluk duyduğunu da dile getirdi.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ GAZİSİ ENES GÜN: 'İHANET UNUTULURSA KAYBEDERİZ'

Hain 15 Temmuz kalkışmasının sadece belirli günlerde hatırlanmaması gerektiğine vurgu yapan Gün, "Ben hayattayım fakat benim gibi hayatta kalamayanlar oldu. 251 şehit verdik. Sadece 15 Temmuz'da konuşulması gereken bir konu değil. Yılın tamamında devamlı her yerde her programda konuşulması gereken devamlı hatırda kalması gereken bir konu. Çünkü biz ne zaman unutursak tekrar olur. 15 Temmuz gibi bir ihanet ne zaman unutulursa biz o zaman kaybetmişiz ve 15 Temmuz şehitlerine de ihanet etmiş oluruz” diye konuştu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!
 

SELA OKUDUĞU SIRADA DARP EDİLEN GAZİ MEHMET KUZGUN: 'VATANIMIZIN BİR KARIŞ TOPRAĞINI DAHİ BU VATAN HAİNLERİNE TESLİM ETMEYİZ'

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

Böylesi bir darbe girişimi yaşanması halinde yeniden sokaklara çıkacağını söyleyen Kuzgun, “15 Temmuz unutulmayacak bir olay. Allah bize bir daha böyle bir darbe göstermesin. İnsan o günleri hatırladıkça memleketin elden gitmesinden korkuyor. Vatanı, milleti, toprağı için kanımızın son damlasına kadar vermeye hazırım. Vatanımızın bir karış toprağını bu vatan hainlerine teslim etmeyiz. Çok büyük bir hain bunlar. Allah göstermesin ama bir daha böyle bir olay yaşansa ben de hemen evimin balkonuna çıkar sela veririm. Sokaklara dökülün, bu vatanımıza sahip çıkın diye seslenirim. Ben bu vatan için şehit olmaya hazırım” dedi.

15 TEMMUZ GAZİSİ HALİL ALGAN: 'BİN KERE DE OLSA AYAKTA OLSAM KOŞA KOŞA GİDERİM'

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

İstanbul Esenler Atışalanı TEM yolunda tankın üzerinde vurulduğunu söyleyen Algan, “Tankın içinden ateş açtılar. Günümü yatakta geçiriyorum tavana bakarak. Gecemiz gündüzümüz böyle geçiyor. Sağa ve sola dönemiyorum. Bin kere şükürler olsun Allah'ıma. Hiçbir sıkıntımız yok. Benim için her şey çok güzel, şükürler olsun Allah'ıma. Ben yüz kere değil, bin kere de olsa ayakta olsam koşa koşa gider tanka da atlarım, canımı da veririm. Gazi de olurum. Sabahlara kadar yatmadığım günler oluyor acıdan. Onlar da önemli değil. Allah'ıma binlerce şükürler olsun” diye konuştu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Rize’de Hamsi Festivali’nin gözdesi ‘Hamsili su böreği ve hamsili döner’ oldu Rize’de 8. kez düzenlenen Hamsi Festivali’nde hamsi ile yapılan ürünler arasından hamsili su böreği ve hamsili döner büyük ilgi gördü. Rize Belediyesi tarafından geleneksel olarak gerçekleştirilen Hamsi Festivali’nin bu yıl 8’incisi düzenlendi. Festival öncesinde temizlenen hamsiler, programa saatler kala mangallarda pişirilmeye başlandı. Pişirilen hamsiler daha sonra ekmeklerin arasına konularak vatandaşlara tahin helvası ile servis edildi. Festivalde toplamda 2 ton temizlenmiş hamsi dağıtıldı. Hamsi almak için kuyruğa giren vatandaşlar hem güneşin hem de eğlencenin tadını çıkardı. Festivalde dağıtılan hamsiden çok kurulan stantlar dikkat çekti. İşletmeler ve kurumlar tarafından kurulan stantlarda hamsi ile yapılan yemekler rağbet gördü. Hemen her tezgahta hamsi koli ismi verilen hamsiden yapılan bölgeye özgü lezzet bulunsa da dikkat çekenler ise hamsili sezar salata, hamsili yaprak sarma, hamsili döner, hamsili gözleme hatta en dikkat çekicisi ise hamsili su böreği oldu. Döner tezgahında döner hamsiler herkesin fotoğraf karesine, hamsili su böreği ve hamsili sarma ise midesine yansıda. Festival çocuklar için kurulan şişme oyun parkı ve yerel konserlerle devam etti. "Bu yıl döner deneyelim dedik, güzel bir görüntü oldu’" Bu yıl festivale özel farklı bir ürün denemek istediklerini ve hamsi dönerinde bu şekilde ortaya çıktığını dile getiren döner ustası Mahmut Baş, "Hamsi zaten bölgemizin meşhur hamsisi. Izgarası, tavası hepsini yapıyorduk. Dönerini de yaptık. İnsanlarımız alışkın değil böyle şeylere ama bizde böyle bir görüntü yaptık. Güzel bir ürün çıktı ortaya. Görüntüsü ve tadı güzel. Herkesin hoşuna gidiyor" dedi. Festivalin gözdesi hamsili su böreği Hamsili su böreğinin hazırlanış aşamalarını anlatan Ekrem Orhon Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Nilda Dilay Dalkılıç "Hamsili su böreği, hamsili pazılı tava böreğimiz var. Hamsili su böreği yaparken ilk önce hamurumuzu açıyoruz. Hamsili iç harcımızı baharatlarımızla hazırlıyoruz. Ekliyoruz ve sonrasında kızartıyoruz" ifadelerini kullandı. Aynı okulun bir başka öğrencisi Ecrin Eylül Baş ise hamsilerle süslü yemeklerle dolu stantlarındaki ürünleri sıralayarak, "Tatlılarımız güzel, sarmalarımızı sevgi ile hazırladık, su böreğimiz var. Hepsini özenle yaptık. Hamsili su böreği çok fazla denenmiş bir şey değil. Birazda kendi kafamızda ürettik. Ama güzel rağbet göreceğimizi umuyoruz. Görenler ilk şaşırıyorlar ama denedikleri zaman yüzlerindeki ifadeye bakınca hoşlarına gittiğini düşünüyoruz. Yeni ürün Rize için de güzel olacak" dedi.
Rize Rize’de hamsi festivalinin gözdesi ‘Hamsili su böreği ve hamsili döner’ oldu Rize’de 8. kez düzenlenen Hamsi Festivali’nde hamsi ile yapılan ürünler arasından hamsili su böreği ve hamsili döner dikkatleri üzerine topladı. Rize Belediyesi tarafından geleneksel olarak gerçekleştirilen Hamsi Festivali’nin bu yıl 8’incisi düzenlendi. Festival öncesinde temizlenen hamsiler, programa saatler kala mangallarda pişirilmeye başlandı. Pişirilen hamsiler daha sonra ekmeklerin arasına konularak vatandaşlara tahin helvası ile servis edildi. Festivalde toplamda 2 ton temizlenmiş hamsi dağıtıldı. Hamsi almak için kuyruğa giren vatandaşlar hem güneşin hem de eğlencenin tadını çıkardı. Festivalde dağıtılan hamsiden çok kurulan stantlar dikkat çekti. İşletmeler ve kurumlar tarafından kurulan stantlarda hamsi ile yapılan yemekler rağbet gördü. Hemen her tezgahta hamsi koli ismi verilen hamsiden yapılan bölgeye özgü lezzet bulunsa da dikkat çekenler ise hamsili sezar salata, hamsili yaprak sarma, hamsili döner, hamsili gözleme hatta en dikkat çekicisi ise hamsili su böreği oldu. Döner tezgahında döner hamsiler herkesin fotoğraf karesine, hamsili su böreği ve hamsili sarma ise midesine yansıda. Festival çocuklar için kurulan şişme oyun parkı ve yerel konserlerle devam etti. "Bu yıl döner deneyelim dedik, güzel bir görüntü oldu’" Bu yıl festivale özel farklı bir ürün denemek istediklerini ve hamsi dönerinde bu şekilde ortaya çıktığını dile getiren döner ustası Mahmut Baş "Hamsi zaten bölgemizin meşhur hamsisi. Izgarası, tavası hepsini yapıyorduk. Dönerini de yaptık. İnsanlarımız alışkın değil böyle şeylere ama bizde böyle bir görüntü yaptık. Güzel bir ürün çıktı ortaya. Görüntüsü ve tadı güzel. Herkesin hoşuna gidiyor" dedi. Festivalin gözdesi hamsili su böreği Hamsili su böreğinin hazırlanış aşamalarını anlatan Ekrem Orhon Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Nilda Dilay Dalkılıç "Hamsili su böreği, hamsili pazılı tava böreğimiz var. Hamsili su böreği yaparken ilk önce hamurumuzu açıyoruz. Hamsili iç harcımızı baharatlarımızla hazırlıyoruz. Ekliyoruz ve sonrasında kızartıyoruz" ifadelerini kullandı. Aynı okulun bir başka öğrencisi Ecrin Eylül Baş ise hamsilerle süslü yemeklerle dolu stantlarındaki ürünleri sıralayarak "Tatlılarımız güzel, sarmalarımızı sevgi ile hazırladık, su böreğimiz var. Hepsini özenle yaptık. Hamsili su böreği çok fazla denenmiş bir şey değil. Birazda kendi kafamızda ürettik. Ama güzel rağbet göreceğimizi umuyoruz. Görenler ilk şaşırıyorlar ama denedikleri zaman yüzlerindeki ifadeye bakınca hoşlarına gittiğini düşünüyoruz. Yeni ürün Rize için de güzel olacak" dedi. (HFD-
Şırnak Şırnak İl Emniyet Müdürü Sazak, Cizreli muhtarlarla ilçenin güvenlik ve asayişini masaya yatırdı Şırnak İl Emniyet Müdürü Volkan Sazak, Cizre İlçe Emniyet Müdürü Emre Tufan ile birlikte mahalle muhtarları ile bir araya gelip ilçenin güvenlik ve asayişini masaya yatırdı. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Cizre Öğretmen Evi’nde düzenlenen toplantıda Şırnak İl Emniyet Müdürü Volkan Sazak ve Cizre İlçe Emniyet Müdürü Emre Tufan, merkez mahalle muhtarları ile bir araya gelip, ilçenin sorunlarını mahalle muhtarlarından dinleyip, bu sorunlarla ilgili ilgili birim yetkililerine talimat verdi. İlçenin güvenlik ve asayişinin masaya yatırıldığı toplantıda muhtarlar kendi mahallelerindeki sorun, talep ve düşüncelerini emniyet yetkilileri ile paylaşıp, sorunların çözümü konusunda destek istedi. "Cizre’nin daha güvenli bir şehir olması için çalışıyoruz" Yaklaşık iki saat süren toplantıdan sonra gazetecilere açıklama yapan Şırnak İl Emniyet Müdürü Volkan Sazak, birçok şehirden büyük olan Cizre’nin daha huzurlu, daha mutlu, daha güvenli bir şehir olması için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyledi. Sazak, "Huzurun şehri Şırnak dedik ve asayiş berkemal dedik. Bunu yaklaşık 94 gündür hem merkez Şırnak’ımızda, Cizre’mizde, Silopi’mizde, Beytüşşebap’ımızda, Uludere’mizde tüm ilçelerimizde uyguluyoruz" dedi. Cizre’de emniyet için yeni bir konsept oluşturduklarını belirten Sazak, "Bu oluşturmuş olduğumuz güvenlik stratejisi ile de Cizre’nin daha huzurlu, daha mutlu, daha güvenli bir şehir olması için elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu. "Uyuşturucuyu bitirmeye kararlıyız" Uyuşturucuyu bitirmede kararlı olduklarının altını çizen Sazak, "Bundan kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. İlimizde aranan şahıs kalmayacak, aranan şahıslar ile mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Suç işleyen hiç kimse Şırnak’ımızın sokaklarında, dışarıda gezemeyecektir. Asayiş, trafik ve kaçakçılıkla mücadele tedbirlerimiz ile en üst seviyede devam ediyoruz. Bizim çalışma sistemimiz halk odaklı ama hem vatandaşımızın hem de personelimizin memnuniyetini sağlayacak şekilde bir çalışma sistemimiz. İnşallah bunu da vatandaşlarımız ile omuz omuza devam ettireceğiz" dedi. "Notumuzu alıyoruz, gereğini yapıyoruz" Cizre muhtarları ile birlikte yaklaşık iki saatlik bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Sazak, "Ben her zaman söylüyorumdur, notumu alırım, gereğini yaparız. Notlarımızı aldık, güvenlikle ilgili çok güzel ve yerinde eleştirileri oldu. Muhtarlarımızın çok güzel tavsiyeleri oldu. Çünkü her zaman şunu söylüyorum, muhtarlarımız halkın içinde olan birinci seçilmişlerdir. Onlar halkın talepleri ile ilgili her şeyi bize ilettiler. Ve biz de bunları ilçe emniyet müdürümüze gerekli talimatımı iletiyorum. Önümüzdeki süreçte muhtarlarımızın bu taleplerini, 150 bin vatandaşımızın bu taleplerini en kısa sürede yerine getireceğimizden emin olsunlar. Halkımız bize destek olsun, biz halkımızın yanındayız. Cizre’mizin, Şırnak’ımızın, diğer tüm ilçelerimizin emrindeyiz. Omuz omuza şehri Nuh’un huzuru için çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Toplantı toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye’dir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda düzenlenen "Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim" töreninde yaptığı konuşmada, "Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye’dir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda düzenlenen "Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni"ne katıldı. Tören kapsamında; Pakistan MİLGEM Projesi 2’nci gemisi Khaibar’ın Pakistan Deniz Kuvvetleri’ne teslimi, Açık Deniz ve Karakol Gemisi Projesi kapsamında inşa edilen Akhisar’ın Romanya’ya teslimi, Koçhisar’a bayrak çekilmesi, Hızırreis Denizaltısı, Ç-159 Çıkarma Gemisi ve ULAQ İnsansız Deniz Aracı’nın hizmete girişi ve Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi kapsamında inşa edilecek 7’nci geminin sac kesimi törenleri gerçekleştirildi. "Türkiye Pakistan dostluğu Allah’ın izniyle kıyamete kadar devam edecek serpilecek güçlenecek" Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği önemli noktalara dikkat çekerek, şunları aktardı: "Bugün çok özel bir program münasebetiyle İstanbul tersane komutanlığında sizlerle bir aradayız. Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum. mavi vatanın dört bir yanında adanmışlıkla görev yapan tüm mensuplarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye için çalışan, mavi vatanın muhafazası ve müdafaası için gecesini gündüzüne katan herkesten Allah razı olsun. Bugün Türk tersaneciliği ve donanması açısından çok büyük bir gurur tablosuna şahitlik ediyoruz. İstanbul tersanesinin tüm mensuplarına şahsım ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum. Ülkemiz tersanelerine güvenmekte ne kadar haklı olduğumuzu bugün bir kez daha görüyoruz. En son teknoloji ile donatılmış bu gemilerin kardeş Pakistan donanmasını şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Kökleri ortak tarihimizin derinliklerine uzanan ve asırlar boyunca sınanarak bugünlere gelen Türkiye Pakistan dostluğu Allah’ın izniyle kıyamete kadar devam edecek serpilecek güçlenecek." "ULAQ’ın bir özelliği Türk mühendislerinin geliştirdiği yüzde 90 yerlilik oranına sahip marin motorunu kullanmasıdır" Erdoğan, savunma sanayine kazandırılan ve son teknolojiyle donatılmış deniz araçlarının önemine dikkat çekerek, "Bugün burada denize uğradığımız ve bayrak çektiğimiz platformlar alın terimizin, aklın, emeğin, cesaretin ve adanmışlığın eseridir. Bunların en başında havadan bağımsız tahrik sistemi ve gelişmiş son teknoloji yetenekleri ile sessiz derinliklerinin milli bekçisi olacak TCG Hızır Reis denizaltımız var. Hizmete aldığımız bir başka platformumuz, Yeni Tip Çıkarma Gemimiz Ç-159’dur. Bu platform, hem askeri harekatlarda hem de barış dönemindeki insani yardım operasyonlarında fırtınalı sularda görev yapacaktır. ULAQ silahlı insansız deniz aracımız, bir diğer kıvanç kaynağımızdır. Dijital dönüşümün, yapay zeka tabanlı otonom sistemlerin denizlerdeki sembolü olacak ULAQ, geleceğin harekât sahasının ölçülerindendir. ULAQ SİDA’nın bir başka özelliği ise Türk mühendislerinin geliştirdiği, yüzde 90 yerlilik oranına sahip marin motorunu kullanmasıdır" şeklinde konuştu. "Denizde etkin olmadan karada caydırıcı olamazsınız" Savunma sanayinde başarının ancak bütüncül bir stratejiyle elde edileceğine vurgu yapan Erdoğan, "TCG Koçhisar karakol gemimiz, Mavi Vatan’daki hak ve hukukumuzu koruma irademizin nişanesidir. Barış zamanında milletimize hizmet edecek, kriz zamanlarında ise caydırıcı gücümüz olacaktır. Koçhisar’ı Mayıs ayı sonunda Donanmamıza katacağız. Son olarak, bugün ayrıca açık deniz karakol gemimiz Seferihisar’ın saç kesimini gerçekleştireceğiz. Türkiye olarak savunma sanayi alanında yürüttüğümüz her projede ürün geliştirmekle kalmıyor; teknoloji üretim kapasitesini de büyütmeyi hedefliyoruz. şurası bir gerçek ki savunmada başarı ancak bütüncül bir stratejiyle elde edilir. denizde etkin olmadan karada caydırıcı olamazsınız. Kapasitemizi günden güne artıyor, kendi teknolojimizi yine kendimiz üretiyoruz. ARGE’den tasarıma, yazılımdan seri üretime tüm süreçleri yerli ve milli kaynaklarımızla yönetiyoruz. şu an savunma ihracatında dünyanın 11. en büyük ülkesiyiz. Son 11 aylık dönemde savunma ve havacılık ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artarak 7 milyar 445 milyon dolara ulaştı" diyerek aktardı. "Hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de dost ve müttefiklerimizin ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz" Türkiye’nin mevcut teknolojilerini her gün daha da ileriye taşıdığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendimize inandık, Türk savunma sanayine güvendik ve elbette burada durmayacağız. 2028 yılı için 11 milyar dolarlık ihracat rakamıyla savunma ve havacılık ihracatında ilk 10’a gitmektir. Bu hedefe doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz. Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye’dir. Sahadan aldığımız verileri titizlikle analiz ediyor ve mevcut teknolojilerimizi her gün daha da ileriye taşıyoruz. Başkanı olduğum Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde aldığımız kararlar doğrultusunda, projelerimizin meyvelerini birer birer topluyoruz. Ana muhalefetin balıklar rahatsız oluyor diyerek eleştirdiği kızıl elmamız görüş ötesi bir hava füzesiyle vurarak etkisiz hale getirdik. TCG - Anadolu’nun abisi olacak uçak gemimizin inşa süreçlerini de başlattık. İnsansız hava araçlarından firkateyne kadar hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de dost ve müttefiklerimizin ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz" dedi. "Morallerimizi bozmaya, cesaretimizi kırmaya çalışanlara aldanmayın, prim vermeyin" Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayinde kat ettiği başarıların ve muhalefetin eleştirilerine rağmen yüzde 80 yerli sermayeye ulaşıldığının altını çizerek, şunları söyledi: "Buradaki başarıyı görmek için uzaklara gitmeye hiç gerek yok. Türkiye’nin savunma sanayinde son 23 senede kat ettiği başarıları görmek için 60’ları 70’leri eşelemeye de gerek yok. Bunun için kamuoyunda paylaşılan çalışmalarımıza bakmak yeterlidir. Türk savunma sanayinin gelişmesi ve güçlenmesi için ter döken tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Morallerimizi bozmaya, cesaretimizi kırmaya çalışanlara aldanmayın, prim vermeyin. sosyal medyada ve gazete köşelerinde sağa sola karamsarlık aşılayan felaket tellallarına lütfen kulak asmayın. Biz bugüne kadar neler yaptıysak bunlara rağmen yaptık. Şu an yüzde 80 yerli sermayeye yine biz ulaştık. Bizi yolumuzdan çevirmeye çalışanlara inat hep beraber omuz omuza vererek çok daha kararlı bir şekilde hedeflerimize yürüyeceğiz." "Amacımız savaşa hazırlanmak değil; barışı korumaktır" Son olarak Türkiye’nin hiçbir ülkeyle kriz, kavga ve çatışma istemediğini dile getiren Erdoğan, "Bu vesileyle hem Türkiye’nin hem de Pakistan’ın savunma sanayi açısından çok stratejik adımlar attık. Yakın zamanda inşallah başka müjdelerimiz de olacak. havada, karada, denizde ve siber vatanda caydırıcı olacak tüm projelerimizi tek tek hayata geçireceğiz. Her fırsatta vurguladığım bir hususu yeniden hatırlatmak isterim; bizim kimsenin toprağında ve egemenliğinde gözümüz yok. Biz hiçbir ülkeyle kriz, kavga ve çatışma istemiyoruz. Türkiye olarak herkesin emin olabileceği ve güven duyabileceği, en zor en sıkıntılı günlerinde sırtını yaslayabileceği ülke biziz. Bunun dışında hak ve hukukunun da çiğnenmesine asla müsaade etmeyecek olan bir ülkeyiz. Amacımız savaşa hazırlanmak değil; barışı korumaktır. Dost ve kardeş Pakistan halkına selamlarımı gönderiyorum, emeği geçen tüm kurum ve tersanelerimize şükranlarımızı sunuyorum" ifadelerini kullandı. Konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Açık Deniz ve Karakol Gemileri 7. Gemisi Seferihisar’ın sac kesimini gerçekleştirdi. Ardından Erdoğan tarafından Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Naveed Ashraf’a Pns Khaibar ile komutanlık sembolü verildi. Akabinde Pns Khaibar ve Koçhisar gemilerinin bayrakları; Hızırreis, Ç-159 ve Ulaq gemilerinin flandraları da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gemi komutanlarına verildi. Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni’ne Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, İstanbul Tersanesi Komutanı Tümamiral Recep Erdinç Yetkin, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Naveed Ashraf ve Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin katıldı.