GÜNDEM - 15 Temmuz 2022 Cuma 08:46

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

A
A
A
15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün hain kalkışmasına karşı kazanılan demokrasi zaferi altıncı yılına girdi. O gece sokaklara dökülen kahraman şehitlerin yakınları ve gaziler vatan savunması için yaşadıklarını anlattılar.

15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin üzerinden tam 6 yıl geçti. O gece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokaklara dökülen milyonlar destana imza attı. Darbe girişiminin 6.yıldönümünde kahraman şehitlerin yakınları ve gaziler vatan savunması için yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı'na anlattılar. 

15 TEMMUZ ŞEHİDİ PÖH HAKAN YORULMAZ'IN BABASI: 'TÜRK İSLAM ALEMİ İÇİN CANLARINI FEDA ETTİLER'

FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Hareket Merkezi'nde şehit olan Hakan Yorulmaz'ın babası İsmail Yorulmaz, "O gün mesai bittiği halde kendisi Gölbaşı’na taksi tutuyor. ‘Şuanda Türkiye tehlike altında ben duramam’ diyor taksiyle görevine gidiyor. Bomba havacılık dairesine atılıyor orada 8 şehidimiz var. Bombayı duyduğu halde bombanın altına koşa koşa gidiyor." dedi.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ GAZİSİ ÜNAL ÇAMDAL: 'HASTANE SAVAŞTAN ÇIKMIŞIZ GİBİYDİ'

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı Binası önünde helikopterden açılan ateş sonucu elinden ve bacağından yaralanan Ünal Çamdal vücuduna saplanan şarapnel parçaları ile hayatına devam ediyor. Hastaneye ulaştıklarında çok fazla yaralının olduğunu dile getiren Çamdal, “Hastaneye gittiğimde acil servis çok kalabalıktı, savaştan çıkmışız gibiydi. Hastanenin üstünden uçak geçince herkes tedirgin oluyordu. Doktorlar da o tedirginlik halinde görevini tam yapamıyordu. Sabaha doğru darbe girişimi hafifleyince daha fazla yaralı gelmeye başladı. Bana, ‘Seni bir odaya yatıralım’ dediler. Gelen yaralıların halini görünce teklifi yer işgal etmemek için reddettim. Evde bir ay yattım. Gazi olacağımı o zaman bilmiyordum” diye konuştu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ GAZİSİ VE ŞEHİT EŞİ TÜRKAN GÜDER: 'BEN EŞİMİN CENAZESİNE BİLE KATILAMADIM'
 
15 Temmuz Gazisi Türkan Güder, Akıncı Hava Üssü’nde darbeci askerlere karşı koyduktan sonra yaralanınca eşi ve oğluyla beraber 3 farklı hastanede ayrı ayrı tedavi gördüklerini belirterek,” Biz 3’ümüz 3 farklı hastaneye düştük. Oğlum yoğun bakımdaydı. Ben hep gelenlere oğlumun yoğun bakımda olduğunu, haberi vermemeleri gerektiğini söylüyordum. 5’inci günü bana haber geldi. Ben eşimin cenazesine bile katılamadım, oğlum ona keza. Oğlum, iki ay kaldığı yoğun bakımdan çıktıktan sonra doktor eşliğinde söyledik. Oğlum bizimle küstü, konuşmadı bile 'Babamın öldüğünü haber vermediniz' diye. 6 ay hastanelerde tedavi gördük. Hala benim oğlum 1 2 ay önce ayağından yine ameliyat oldu. Acımız büyük ama vatan her şeyin üstünde geliyor” ifadelerini kullandı.
 
15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ ŞEHİT BABASI TEVFİK OĞUZ: 'CUMHURBAŞKANIMIZIN DİRAYETLİ OLMASI DARBE GİRİŞİMİNİ ENGELLEDİ' 

FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit düşen Özel Harekat Polisi Eyyüp Oğuz’un babası Tevfik Oğuz “Cumhurbaşkanımız dirayetli davrandı ve halkımız da arkasından gitti. Eğer öyle olmasaydı bu hainler darbeyi kazanırlardı. Cumhurbaşkanımızın dirayetli olması darbe girişimini engelledi” dedi. 

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

ÖZEL HAREKAT'A YAPILAN BOMBALI SALDIRIDA ŞEHİT OLAN POLİS MEMURU DEMET SEZEN'İN ANNESİ: '3 YAŞINDAKİ OĞLUNU KENDİSİ GİBİ POLİS OLAN EŞİNE EMANET EDİP ÇAĞRILMAYI BEKLEMEDEN GÖREVE GİTTİ'

15 Temmuz gecesinde yaşananları gözyaşları içinde anlatan Köşker, “Yavrum sabah işine gitti. Geldi sarıldı. Bana tosunum, tontonum derdi. Sarıldı öptü. Gece nöbetini tuttu. Sonra da nöbetini bitirdi evine gitti. Aradım, ‘Çocuğa sütünü ısıttım, ben de çayımı içiyorum’ dedi. İyi yavrum, hayırlı akşamlar dedim ‘Abinin de bugün nöbeti var’ dedim. Oğlum da Hakkari Yüksekova’da görevdeydi. Bilemedim. Bir de gece olunca, telefonlar yağdı. Millet oraya buraya koşuyor. Sordum, ‘Ne oldu’ dedim 'Maç mı kazanıldı?' Millet bayraklarla çıkmış. 'Savaş var' dediler. Polislerimiz şehit oldu dediklerinde yer ayağımın altından kaydı. Telefon açtım. Oğlum, ‘Anne ben Ankara’ya geliyorum’ dedi. Meğerse o duymuş, kardeşinin şehit olduğunu. Zaten ikisi de anlaşmışlar, ben şehit olursam beni şu numaradan ara sen şehit olursan şu numaradan arayayım diye. Demiş ki, ‘Annem bizi 3 gün sonra bulacak’. Gerçekten de üç gün sonra buldum. Zor bir hayat yaşadım. Hala yaşıyorum, bitmedi. Yavru acısı çok zormuş. Öyle bir acı çekiyorum ki, of diyorum ciğerim kanıyor. Benim ciğerimi yakanların da ciğeri yansın” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ'DA AĞIR YARALANAN GAZİ BİLAL ERDOĞAN: 'HASTANEYE NASIL YETİŞTİRİLDİĞİMİ HATIRLAMIYORUM' 

Genelkurmay Başkanlığı Binası’nın önünde helikopterin halka ateş açması sonucu ağır yaralanan 15 Temmuz Gazisi Erdoğan, “Helikopterin vatandaşı taraması ve saat 02.00 gibi benim vurulmam sonrasında olay benim için bitti. Sağ bacak, karın ve sağ üst göğsümden vuruldum. Ben tam olarak hastaneye nasıl yetiştirildiğimi hatırlamıyorum sadece orada bir gencin ‘Abi kendini bırakma’ dediğini hatırlıyorum. İşte o çocuk beni alıp hastaneye götürmüş. Uzun bir süre Numune Hastanesinde yattım. İki santim sağ bacağım kısaldı. Platinlerim var. Karın bölgesinde var biraz sıkıntımız. Onun haricinde başka bir kalıcı hasar yok” diye konuştu.

“Kalıcı bir şeyler bırakabilirsek daha etkili olacağını düşünüyoruz”

15 Temmuz gecesinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Gençler ne kadar bu durumun farkında bilemiyoruz. Çünkü nereden baksanız bir altı sene geçmiş. Bunu algılamak biraz daha zor. Ama bizler bunu unutturmama gibi bir çaba içerisine girip kalıcı bir şeyler bırakabilirsek daha etkili olacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

BATMANLI 15 TEMMUZ GAZİSİ AYHAN TAŞDEMİR: 'ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA BÖYLE ACILAR YAŞATMASIN' 

Taşdemir, o gece yaşananları anlatırken adeta kendinden geçerek, “Çoğunun bacakları kopmuş, vücutları parçalanmış halde şehitlerimizi gördük, ama buna rağmen hiç bir şekilde geri adım atmayan bir milleti gördük. Vatanına, milletine bağlı güvenlik güçlerimizi gördük. Biz İstanbul’da bekar evinde yaşarken darbe kalkışması olduğunu televizyonlardan öğrendik. Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile birlikte biz de bütün halkımız gibi sokaklara çıktık. İlk etapta İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün önüne geldik. Oradaki tehlike bertaraf edildikten sonra elimizde bayraklarla Saraçhane’de bulunan Büyükşehir Belediyesine gittik. Oraya yetiştiğimizde darbeci hainlerin her yeri tuttuğunu gördük. Acımasızca halkın üzerine ateş açıyorlardı. Yaralanan birine yardım etmeye çalıştığım esnada bende yaralandım. Ben hastaneye gittiğimde orada parçalanmış kafalar, onlarca kurşun yemiş bedenler, şehit olmuş insanlarımızı gördüm. O görüntü hiç bir şekilde gözümün önünden gitmiyor. Her seneyi devriyesinde yine biz bunları yaşıyoruz. Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bir daha böyle bir durum olması halinde bu defa şehit olmayı göze alacağız. Bu ruh bu bende olduğu sürece kutsal değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bu irade bu millette olduğu sürece hiç kimse bu vatana diz çök türemez” diye konuştu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

86 YAŞINDAKİ HESNA KÖPRÜCÜ: 'ÜLKEMİZİ, MİLLETİMİZİ KURTARMAK İÇİN YİNE OLSA YİNE GİDERİM'

15 Temmuz gecesi çocukları, torunları, gelinleri ile birlikte bir traktörün kasasına doluşarak meydana inen ve gece nöbet tuttuğunu söyleyen Köprücü, "Türkiye'yi kurtarmak için darbe gecesi satırı, baltayı, kılıcı elimize aldık bunlarla direnmeye gittik. Çoluk-çocuk, yaşlı, genç dinlemedik motorlarımızla, arabamızla, elimizdekilerle hepimiz çarşıya indik" diye konuştu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ GAZİSİ ADVİYE İSMAİLOĞLU: 'KEŞKE VATANIM İÇİN BİRAZ DAHA DİRENEBİLSEYDİM' 

14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte gittiği Saraçhane'de hain darbeciler tarafından G3 mermisiyle sol kolundan ve sırtından vurularak gazi oldu. Hastaneye kaldırılan Adviye Gül dört gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Genç gazilerden biri olan İsmailoğlu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yıl dönümünde o geceyi anlattı. İsmailoğlu, gazi olduğu için mutluluk duyduğunu da dile getirdi.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

15 TEMMUZ GAZİSİ ENES GÜN: 'İHANET UNUTULURSA KAYBEDERİZ'

Hain 15 Temmuz kalkışmasının sadece belirli günlerde hatırlanmaması gerektiğine vurgu yapan Gün, "Ben hayattayım fakat benim gibi hayatta kalamayanlar oldu. 251 şehit verdik. Sadece 15 Temmuz'da konuşulması gereken bir konu değil. Yılın tamamında devamlı her yerde her programda konuşulması gereken devamlı hatırda kalması gereken bir konu. Çünkü biz ne zaman unutursak tekrar olur. 15 Temmuz gibi bir ihanet ne zaman unutulursa biz o zaman kaybetmişiz ve 15 Temmuz şehitlerine de ihanet etmiş oluruz” diye konuştu.

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!
 

SELA OKUDUĞU SIRADA DARP EDİLEN GAZİ MEHMET KUZGUN: 'VATANIMIZIN BİR KARIŞ TOPRAĞINI DAHİ BU VATAN HAİNLERİNE TESLİM ETMEYİZ'

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

Böylesi bir darbe girişimi yaşanması halinde yeniden sokaklara çıkacağını söyleyen Kuzgun, “15 Temmuz unutulmayacak bir olay. Allah bize bir daha böyle bir darbe göstermesin. İnsan o günleri hatırladıkça memleketin elden gitmesinden korkuyor. Vatanı, milleti, toprağı için kanımızın son damlasına kadar vermeye hazırım. Vatanımızın bir karış toprağını bu vatan hainlerine teslim etmeyiz. Çok büyük bir hain bunlar. Allah göstermesin ama bir daha böyle bir olay yaşansa ben de hemen evimin balkonuna çıkar sela veririm. Sokaklara dökülün, bu vatanımıza sahip çıkın diye seslenirim. Ben bu vatan için şehit olmaya hazırım” dedi.

15 TEMMUZ GAZİSİ HALİL ALGAN: 'BİN KERE DE OLSA AYAKTA OLSAM KOŞA KOŞA GİDERİM'

15 Temmuz'un kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı!

İstanbul Esenler Atışalanı TEM yolunda tankın üzerinde vurulduğunu söyleyen Algan, “Tankın içinden ateş açtılar. Günümü yatakta geçiriyorum tavana bakarak. Gecemiz gündüzümüz böyle geçiyor. Sağa ve sola dönemiyorum. Bin kere şükürler olsun Allah'ıma. Hiçbir sıkıntımız yok. Benim için her şey çok güzel, şükürler olsun Allah'ıma. Ben yüz kere değil, bin kere de olsa ayakta olsam koşa koşa gider tanka da atlarım, canımı da veririm. Gazi de olurum. Sabahlara kadar yatmadığım günler oluyor acıdan. Onlar da önemli değil. Allah'ıma binlerce şükürler olsun” diye konuştu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Dünya Boks Şampiyonu Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurnayla karşılandı IBF Hafif Sıklet Dünya Şampiyonluğu unvan maçında rakibini nakavt ederek altın kemerin sahibi olan milli boksör Elif Nur Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurna ve atlar eşliğinde coşkuyla karşılandı. Yenilgisiz rakibi Beatriz Ferreira’yı 5’inci rauntta teknik nakavtla (TKO) mağlup eden Elif Nur Turhan, büyük zaferin ardından memleketine döndü. ’Altın Türk Savaşçısı’ lakaplı milli sporcu için Bayburt’ta karşılama programı düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi üzerinde oluşturulan konvoyla belediye önüne gelen şampiyon boksör, burada hemşehrileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Turhan’ı makamında ağırladı. Başkan Memiş, Turhan’ı tebrik ederek, başarılarının devamını diledi ve milli sporcuya üzerinde kendi resminin bulunduğu tablo hediye etti. Milli sporcuya tam destek sözü veren Başkan Memiş, Turhan’ın bir sonraki maçının nerede olduğuna bakmaksızın, biletini göndermesi durumunda tribündeki yerini alacağını ifade etti. "Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyisi boksörü olmak" Dünya şampiyonu Turhan, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek, "Zirveye çıkmak zor fakat zirvede kalmak daha da zor. Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyi boksörü olmak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Memleketimiz Bayburt’ta kamplarımızı en güzel şekilde yapıyoruz. Dünyaya gücümüzü gösterdik, gösterdiğimize inanıyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Elimizden ne gelirse en güzel şekilde yapıp bayrağımızı ve ülkemizi layıkıyla temsil etmeye devam edeceğiz. Bunun gayreti içerisinde olacağız" dedi. Profesyonel kariyerindeki 12’nci maçını da kazanarak yenilmezlik serisini sürdüren Turhan, son galibiyetiyle yenilgisiz rakibi Ferreira’ya ise kariyerindeki ilk mağlubiyetini yaşatmış, dünya boks tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı.
Samsun Aile Yılı etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi(BİO) tarafından, "Aile Yılı" kapsamında "Psikolojik ve İnsani Boyutlarıyla Koruyucu Ailelik-Elimi Tutmak İster Misin?" başlıklı etkinlik yapıldı. OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde düzenlenen programda, akademik bilgi sade, anlaşılır ve etkileşimli bir sohbet ortamında katılımcılarla buluşturuldu. Etkinlikte, OMÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Öğr. Gör. Dr. Uğur Kaçmaz ile OMÜ İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Köylü, konuşmacı olarak katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Hizmetleri Sorumlu Şube Müdürü Vekili Hanife Elif Al ve Koruyucu Aile Derneği Başkanı Zeynep Çalış da konuyla ilgili bilgiler paylaştı. Söyleşide; koruyucu aileliğin psikolojik dinamikleri, çocuk–aile bağlanması, travma sonrası destek süreçleri ile merhamet, sorumluluk ve değerler perspektifinden koruyucu ailelik konuları ele alındı. Program boyunca konuşmacılar, koruyucu aileliğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekerken, katılımcılar da soru–cevap bölümünde görüş ve deneyimlerini paylaştı. Etkinlik, katılımcıların sürece ilişkin doğru ve güvenilir bilgiye doğrudan ulaşmasına imkân sağladı. Bilim Kafe etkinliği; toplumda gönüllülük ve sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi, koruyucu ailelik sistemine yönelik farkındalık oluşturmayı ve bilimsel bilginin toplumla doğrudan buluşmasını hedefledi. Etkinlikte ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer Sivrioğlu, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Engin Güney, Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan, Etkinlik ve Organizasyon Bölümü Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Elif Şevik İnal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli, Koruyucu Aile Derneği üyeleri ve koruyucu aile adayları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri de eşlik etti.
Erzurum MHP İl Başkanı Adem Yurdagül: "Halkımız terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, "Üç hilalin gölgesinde, üç yılımızda" diyerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yurdagül, daha önce Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili açıklamalarının arkasında durarak, "Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi bir an önce görevden alınmalıdır" dedi. Üç yıl önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin emir, talimatları ve güveni ile Erzurum’a hizmetkar olmak için il başkanı olarak görevlendirildiğini ifade eden MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, İl Başkan Yardımcıları Cihan Aksakal ve Ufuk Demir ile yaptığı basın toplantısında, "Bize tevdi edilen bu büyük onurla birlikte teşkilatlarımızı oluşturduk ve sahaya indik. Öncelikle teşkilat buluşmaları gerçekleştirerek, küskünlerimizin gönüllerini kazandık. Haneleri ziyaret ettik. Girdiğimiz her hanenin dertlerini dinleyip derman aradık, yüzlerde oluşan tebessümü baş tacı ettik. Asrın depreminde, depremzedelerimizi yalnız bırakmadık. Hemşerilerimizin destekleriyle toplanan yardımları deprem bölgesine götürerek, kapı kapı dağıtımını gerçekleştirdik. Ramazan aylarında, kurduğumuz iftar sofralarında hemşerilerimizle aynı duayı, aynı ekmeği ve aynı bereketi paylaştık, ‘İlk iftarlık bizden’ diyerek yüzlerce hemşehrimize iftarlık dağıttık" dedi. "Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık " Seçim dönemlerinde, Cumhur ittifakı ruhuna sadakatle adaylar için kapı kapı dolaştıklarını ve elde edilen başarıları ve oy oranlarını bir başlangıç kabul ederek, daha çok çalışmak zorunda olduklarını asla unutmadıklarını vurgulayan Başkan Yurdagül, "Yerel yönetimlerle bağımızı hiç koparmadık. İlçe ziyaretlerimizi seçim sonrası da gerçekleştirerek; "Seçim bitti, iş bitti" demedik. Her zaman, her şartta hemşerilerimizin yanında olmaya gayret ettik. Yerel yönetimin en değerli halkası olan muhtarlarımızla seçim öncesi ve sonrası defalarca bir araya geldik. Taleplerini dinleyerek çözümleri için gerekli tüm çabayı ve çalışmayı sağladık. 3 yılda hasta tedavisi, engelli bireylere destek, kimsesiz çocuklarımıza mutluluk için 25 milyon TL’ye yakın kaynak bularak ilgililere ulaştırdık. Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık, mahallelerimizin nabzını tuttuk. Sosyal sorumluluk projelerini hiçbir zaman ihmal etmedik. Engelleri birlikte aşmanın mümkün olduğu bilinciyle engelli kardeşlerimizle gönül köprüleri kurduk " şeklinde konuştu. "Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" dedik" Vatandaşların şikâyetlerini hiçbir zaman sümen altı etmediklerini vurgulayan MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül , sözlerine şöyle devam etti, "İş isteyeni, aş isteyeni imkânlarımız ölçüsünde geri çevirmemeye çalıştık. 3 yılda düğün ve cenazeye katılım sağladık. Cenazelerde ağıtlara, düğünlerde halaylara katıldık. Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" demekten geri durmadık. Kamu kurum kuruluşlarımız ve STK’larımızla her daim istişare halinde olduk. Konuşarak, dinleyerek ve anlatmaya çalışarak bu şehrin meselelerine çözüm aradık. 3 yılda STK toplantısı ve ziyareti gerçekleştirdik. 3 yılda ilin ve toplamda kişinin katılımıyla 3 bölge toplantısı gerçekleştirdik. Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiğimiz bir çok bölge toplantılarına ev sahipliği yaptık. Bu şehrin ağırlığını, on binlerce dava arkadaşımızla Türkiye’nin siyasi merkezine taşımaktan onur duyduk. Şehit ailesi ve gazi ziyareti yaptık. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan ailelerini bir an olsun ihmal etmedik. Onların kapısını çalmak, hâlini hatırını sormak, bizim için bir protokol görevi değil, vicdan borcudur dedik, emanete gösterilen sadakati her daim ortaya koyduk " "Terörsüz Türkiye" içim kapı kapı dolaşıldı Türkiye’nin en güzel, adeta tarihin arka odası niteliğindeki il başkanlığı binasını şehre kazandırdıklarını belirten Başkan Yurdagül, "Parti binamızın kapılarını tüm hemşehrilerimize ardına kadar açtık. Partimize gelen binlerce ziyaretçide, aslında bir binayı değil, bu şehre duyulan güveni gördük. Sevdamız olan Erzurumspor’u hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Tribünde de, kulübü ziyaret ettiğimizde de, taraftarlarımızın derdini dinlerken de bu şehrin takımını, bu şehrin onuru bildik. Merkez ve 20 ilçede toplantılar gerçekleştirdik. Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatılan ve tarihi nitelik taşıyan "Terörsüz Türkiye" toplantılarında, tüm teşkilatımızla kapı kapı dolaşarak bilgilendirmeler yaptık. Halkımız bu sürece hem güveniyor hem de destek oluyor. "Derdin Derdimizdir" diyerek tüm hemşehrilerimizin taleplerini topladık. Görev süremiz boyunca teknolojinin gücünü doğru kullanarak, hemşehrilerimizi yaptığımız faaliyetler ve çalışmalardan haberdar etmek adına web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı her daim aktif halde tuttuk" diye konuştuk. Yurdagül’den Erzurum Şehir Hastanesi ‘ne dair net sözler Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili daha önce gündeme getirdikleri konuların takipçisi olduklarını, Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişlerin kendilerini de dinlediğini söyledi. Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi’nin bir an önce görevden alınması gerektiğini vurgulayan Yurdagül, "Erzurum’un ve bölgenin en büyük yatırımlarından birisi olan Şehir Hastanesi’nin bu şekilde yönetilmesine karşı olduğumuzu dile getirdik. Başhekim ve ekibi buradaki süreci yönetemiyor. Bunu daha öncede ilgili kurumlara ifade ettik, bildirdik. Görevlendirilen müfettişlere gerekli belge ve bilgileri verdik. Bir an önce Şehir Hastanesine ehil bir başhekim atanmalıdır. Yaptığımız çıkış Cumhur İttifakının ruhuna aykırı bir durum değildir, vatandaşın haklarını koruyoruz. Erzurum’da, Erzurumlu da bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.