GÜNDEM - 11 Aralık 2017 Pazartesi 09:05

15 yıl sonra çocuk sahibi olan çift bebeklerini Türk bayrağına sardı

A
A
A
15 yıl sonra çocuk sahibi olan çift bebeklerini Türk bayrağına sardı

Samsun'da 15 yıl sonra tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olan Engin(42) ve Hanife(37) Sezer çifti çocuklarını Türk bayrağına sardı. Büyük sevinç yaşayan baba Engin Sezer, "Eli kalem tutsun vatan için, eli silah tutsun düşman için" dedi.

15 yıldır çocuk yapmak için hastane hastane dolaşan Engin ve Hanife Sezer çifti, çareyi Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde buldu. 15 yıldır birçok yöntem deneyen çift, OMÜ Tıp Fakültesi Tüp Bebek Merkezinde donmuş embriyo yöntemiyle ilk defa evlat sahibi olmanın mutluluğunu yaşadı. Geçimlerini çiftçilikle sağlayan çift maddi zorluklara rağmen çocuk sahibi olabilmek için değerli eşyalarını dahi satıp tedavilere harcamışlar. Vatan, millet sevgisi fazla olan çift Nisa Sultan Sezer adını koydukları bebeklerini Türk bayrağına sardılar. Büyük bir mutluluk yaşadıklarını belirten Hanife Sezer, çocuğu olmayan kişilerin de bu mutluluğu yaşaması temennisinde bulundu. Baba olmanın tarif edilemez bir duygu olduğunu belirten Engin Sezer kızı için şu dileklerde bulundu: "Eli kalem tutsun vatan için, eli silah tutsun düşman için. Vatanına, milletine, bayrağına hizmet etsin."

"Eşimin yüzüğünü bileziğini sattık"

15 yıldır gitmedikleri yer kalmadığını söyleyen Engin Sezer, "En son çareyi burada bulduk. Davut hocamdan Allah razı olsun. Burada bize çok yardımcı oldular. Kendi maddi gücümüzle her yolu denedik. Eşimin yüzüğünü bileziğini sattık. Borçlandık ama sonunda oldu. Çocuğum için vatanım için feda olsun. Ama Allah'ıma şükürler olsun evladımızı kucağıma aldım. Bu dünyanın en zengini benim. İnsanların zenginliği benim zenginliğim yanında bir şey değil. Baba olmak çok güzel bir duygu. Kelimelere sığmayan bir şey. Çocuğum vatanına, milletine, bayrağına sahip çıkan hayırlı bir evlat olsun. Eli kalem tutsun vatan için, eli silah tutsun düşman için. Vatanına, milletine, bayrağına hizmet etsin. Buradaki doktorlarımız bize çok yardımcı oldu. Bize yardımcı olan herkesten Allah razı olsun. Bundan sonraki en büyük isteğim eşim ve kızımla hacca gitmek" diye konuştu.

"Güzel bir gebelik oldu"

Tedavi hakkında bilgi veren OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Davut Güven, "Hastamız bize gelmeden birçok deneme yapmış fakat sonuç alamamış. Biz iki hastamızı da dikkatli bir şekilde inceledik. Sperm ve yumurtalıkta bir takım problemler olduğunu gördük. Yumurtalık rezervi düşüktü. Spermlerde problemler vardı. Bunların tedavisi için Prof. Dr. Ramazan Aşçı ve Doç. Dr. Bülent Ayas'la birlikte hastalarımızı kapsamlı bir şekilde değerlendirdik. Titiz çalışmalarımız sonucu topladığımız yumurtaları dondurup havuz yaptık. Yumurtaları İCSİ işlemiyle embriyo haline getirdik. Elde ettiğimiz embriyoları donmuş embriyo şeklinde transferini yapmayı uygun gördük. Hastamızı 1-2 ay beklettikten sonra transferimizi gerçekleştirdik. Yaptığımız işler neticesinde güzel bir gebelik elde ettik. Sonucu da güzel oldu. Çalışma arkadaşlarım, hemşirelerimize ve yeni doğanda bölümünde doğum sonrası bebeğin sağlığıyla ilgilenen Prof. Dr. Canan Aygün hocamıza teşekkür ediyorum. Engin bey ve Hanife hanımın vatan, millet sevgisi de üst düzeyde. İnşallah vatana, millete hayırlı bir evlat yetiştirirler" diye konuştu. 

Kenan Akyüz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.