KÜLTÜR SANAT - 17 Haziran 2023 Cumartesi 10:01

190 yıllık tarihi yapının yıllardır bitmeyen restorasyonunda sona gelindi

A
A
A
190 yıllık tarihi yapının yıllardır bitmeyen restorasyonunda sona gelindi

İstanbul’un turistik merkezlerinden biri olan ve 190 yıllık tarihi yapı olan Feshane’de yaklaşık 5 yıl önce başlayan restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Tasavvuf Müzesi’ne dönüştürülen ve önümüzdeki günlerde ziyarete açılması planlanan Feshane’nin son hali dron ile görüntülendi.

Eski adıyla Feshane-i Amire ismi verilen ve Osmanlı padişahı 2. Mahmud tarafından 1833 yılında, Yeniçerilerin yerine kurulan Osmanlı Ordusu'na üniforma üretilmesi amacıyla Fatih'in Kadırga semtindeki Cündi Meydanı'nda kurulmuş olan 190 yıllık tarihi yapı, uzun yılar boyunca kültür merkezi olarak kullanıldı. Tasavvuf Müzesi’ne dönüştürülmek üzere 2018 yılında restorasyonuna başlanılan ve üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen çalışmaların devam ettiği tarihi yapıdaki çalışmaların tamamlanamadığı görüldü.
Tasavvuf Müzesi'ne dönüştürülen tarihi mekan Feshane’nin Osmanlı dönemine ait fes dokuma fabrikası olarak kullanılan alanında restorasyondan sonra birçok yenilik de olduğu öğrenildi.

190 yıllık tarihi yapının yıllardır bitmeyen restorasyonunda sona gelindi

“Sultan 2. Mahmud’un yadigarı olan bir mekandır”

Feshane'nin tarihini anlatan Tarihçi Zafer Bilgi, “Feshane fes yapım yeri demektir. Eyüpsultan’ın kıyısında sanayileşmiş bir nokta olarak göze çarpan bir yere kuruluyor. Sultan 2. Mahmud döneminde yapılıyor, 2. Mahmud batılılaşmanın ve modernitenin simgesi sayılabilecek bir padişah. 1833’te Kadırga’da Cundi Meydanı diye bir meydanda Feshane-i Amiri olarak yani sarayın fes yapım yeri olarak kuruluyor fakat orası küçük geldiği için bugünkü yerine, kıyıya aslında sanayileşmenin ilk tohumunun atıldığı nokta olarak yapılıyor. Burası daha çok Osmanlı’daki Yeniçerilerin üniformalarının yapmak adına kuruluyor, kumaş fabrikası. Bu daha sonra Sultan 2. Abdülhamid feslere biraz daha ağırlık verildiği için ‘Feshane’ye dönüşüyor. Şehrin Eyüpsultan’da önemli simge yapılarından biri oluyor. Dün olduğu gibi bugün de önemli bir simge yapısı, Haliç’e doğru girdiğinizde sizi karşılayan birkaç tane tasvir ederken Haliç’i bir Eyüpsultan Tepesi ve kıyıya doğru Feshane hemen göze çarpıyor. Kıyı da sanayileşmenin temelinin atıldığı, Sultan 2. Mahmud’un yadigarı olan bir mekandır” dedi.

190 yıllık tarihi yapının yıllardır bitmeyen restorasyonunda sona gelindi

“Burası uzun soluklu bir restorasyon sürecine girdi”

Restorasyonun uzun sürdüğüne değinen Bilgi, “Buralar 100 yılda bir restore edilerek tekrar topluma, tarihe ve kültüre kazandırılması gereken yapılardan bir tanesi. Burası uzun soluklu bir restorasyon sürecine girdi. Gördüğümüz kadarıyla dış parmaklıklarına, dış kısımlarına kadar tekrar bir elden geçirildi. Yeni bir çehreye bürünerek tekrar tarihe ve kültüre kazandırılıyor. Dış kısmının elden geçirilmesi kadar orada bilgilendirici levhalarla inşalar oraya geldiğinde bilgilendirilebilir. İstanbul bir açık hava müzesi ne anlama geldiği? Buranın neden yapıldığı? Hangi kısmın ne amaçla kullanıldığı? Mutlaka levhalarla gösterilmelidir. Oradan gelip geçen insanların buranın bir Osmanlı’daki sanayinin temelinin atıldığı, fabrikalaşmanın burada başladığı ve kumaş sanayisinin temelinin atıldığı noktalardan birinin olduğunu kavramaları gerekiyor. Restorasyon sadece yapıyı dünden bugüne taşımak değil aslında o bilgi birikimini, o derin arka planını ve altyapısını da taşımak anlamına geliyor. İnşallah restorasyon süreciyle beraber orası da bir açık hava müzesinin İstanbul’daki güzel bir parçası olarak topluma kazandırılmış olunur” ifadelerini kullandı. 2018 yılında restorasyonuna başlanılan tarifi yapı Feshane’nin önümüzdeki günlerde açılmasının planlandığı öğrenildi.

190 yıllık tarihi yapının yıllardır bitmeyen restorasyonunda sona gelindi

Semanur Kaygısız - Ahmet Faruk Sarıkoç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da kafa kafaya çarpışan araçlar savruldu: 5 yaralı Bartın’da karşı istikametlerde seyir halinde bulunan 2 araç, hız uyarı tabelası önünde çarpıştı. Kazada 2 kişi, su kanalına devrilen araçta sıkışırken, biri çalılık alana, araçların parçaları ise yola savruldu. Kazada 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Gürgenpınarı’ndan Bartın istikametine seyreden ve sürücüsünün ismi belirlenemeyen 74 ABF 264 plakalı araç ile karşı yönden gelen yabancı ülke plaka kodu bulunan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen araç ile çarpıştı. Boğaziçi Caddesi üzerindeki hız limitlerini gösteren tabela önünde meydana gelen feci kazanın sebebinin ise aşırı hız olduğu belirtildi. Kazada çarpışmanın etkisiyle araçlardan biri yol kenarındaki su kanalına devrildi. Araç içerisinde bulunan 3 kişiden biri çalılık alana savrulurken, 2’si ise araçta sıkıştı. Diğer araç ise su kanalına ramak kala durmayı başarırken içerisindeki 2 kişi de yaralandı. Hava yastıkları açılan araçta bulunanların hafif şekilde yaralandığı öğrenilirken, araç içerisindeki kan izleri ise dikkat çekti. Her iki araçtan kopan parçalar yola ve yol kenarına savruldu. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan 2 yaralı, itfaiye, polis ve sağlık ekiplerinin yürüttüğü başarılı çalışma ile kurtarılarak, ambulansa bindirildi. Yabancı plakalı araçta bulunan ve yaralanan 2 kişinin ise gurbetçi olduğu kaydedildi. Olay yerine gelen polis ekipleri yolda başka bir kazanın yaşanmaması için güvenlik tedbiri aldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar, Bartın’daki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan 5 kişiden birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Kazanın ardından trafiğin kontrollü bir şekilde sağlandığı yol, yürütülen temizlik çalışması ve aracın su kanalından kurtarılması çalışmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.
Adana Baraj göletlinde kaybolan adamın cansız bedenine 17 gün sonra ulaşıldı Adana’nın Kozan ilçesinde Ramazan Bayramı’nın 2’nci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de yüzerek karşıya geçmeye çalışırken kaybolan 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken’in (35), jandarma su altı robotu ile 17 gündür süren arama çalışmasında cansız bedenine gece saatlerinde ulaşıldı. Ankara’dan Kozan’a Ramazan Bayramı tatilini geçirmek için gelen 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de balık tuttuktan sonra baraj göletlinde yüzerek karşıya geçmek isterken bir anda gözden kayboldu. 3 çocuk babası Oktay Sarıtiken’in 17 gündür süren arama kurtarma çalışmasında su altı robotları cansız bedenine ulaştı. Sarıtiken’in cansız bedenine 35 metre derinlikte ulaşıldı Ankara’dan ilçeye gelen Jandarma ekipleri, su altı robotu ile gece saatlerinde yaptığı aramada Sarıtiken’in 35 metre derinlikte ve baraj göletine girdiği yerden 100 metre açıkta cansız bedenine ulaşıldı. 17 gündür Sarıtiken ailesi ve mahallelinin acı bekleyişi sürerken Muhtar Mızrak Acar 17 gündür bir haber almayı beklediklerini ifade ederek "Arama çalışması günlerdir aralıksız sürdü. Çok şükür cenazemize ulaştık. Jandarma ekiplerine ve AKOM ekiplerine teşekkür ederiz Allah razı olsun” dedi. Sarıtiken’in cenazesi Adana adli tip kurumuna gönderildi.