GÜNDEM - 20 Kasım 2017 Pazartesi 11:42

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz “Türkiye’de Ekonomi Güvenliği” başlıklı seminer verdi

A
A
A
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz “Türkiye’de Ekonomi Güvenliği” başlıklı seminer verdi

Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Enstitüsü tarafından düzenlenen Güvenlik Akademisi Sertifika Programı kapsamında Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz “Türkiye’de Ekonomi Güvenliği” başlıklı bir seminer verdi.

Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü’nün Güvenlik Akademisi’nin resmi açılış semineri Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphane Salon 4 ‘te gerçekleştirildi. Programın açılış seminerini veren Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Eski Bakanı ve AK Parti Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz Türkiye’de ekonomi güvenliğinin farklı boyutlarını KKTC’ye olan etkileriyle birlikte değerlendirdi. Güvenlik kavramının ve uygulamalarının tüm boyutlarıyla irdelendiği ve toplamda 6 hafta sürecek Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü “Güvenlik Akademisi Sertifika Programı’nda alanlarında uzman akademisyenler, karar alıcılar, politika yapıcılar, diplomatlar katılıyorlar.

Yılmaz: “KKTC aslında çok güçlü bir sosyal sermayeye sahip”

Konuşmasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliğine de yer veren Cevdet Yılmaz “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Türkiye aslında ortak bir kaderi paylaşır, gelişim süreçleri de ortaktır. Özellikle girişimcilik alanında Türkiye’de belirli politikalar daha güçlü hale geldikçe ilişkilere de bu yansıyacaktır. KKTC aslında çok güçlü bir sosyal sermayeye sahiptir, yani insan gücü çok gelişmiştir, diasporası çok geniştir. KKTC yöneticileri mutlaka bu insan sermayesini ekonomik gelişme için daha etkili bir şekilde konumlandırmalıdır, çünkü iyi yetişmiş bir insan gücü vardır, dünyaya acık bir nüfusu vardır. Tabi belli ambargolar, uluslararası birtakım yaptırımlar, haksız uygulamalar vardır ama bunlar da daha güçlü politikalarla aşılabilir. Aslında KKTC’de sivil toplum, kamu, değişik siyasi partiler bir araya gelmeli ve geleceğe yönelik stratejik perspektif oluşturmalıdır. Burada üniversiteler çok önemli yere sahiptir. Yakın Doğu Üniversitesi gibi, üniversitelerin sadece fiziki teknolojiler değil, politika üretimine de ciddi katkılar sağlamasında büyük yarar vardır. Devletlerin bürokrasilerinin çerçevesi bir yere kadardır. Gerçek anlamda politikalar karar alma baskısı olan ortamlarda değil, daha rahat ortamlarda üretilir, daha sonra bürokratik süreçlere aktarılmalıdır” dedi.

Yılmaz: “Güvenlik sağlandığı zaman ekonomi de daha uygun bir ortamda gelişme imkanına kavuşur”

Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi kapsamında verdiği seminer çerçevesinde güvenlik ile ekonomi arasındaki ilişkiyi açıklayan Cevdet Yılmaz “Güvenlik ve ekonomi arasında hem kısır döngü hem de bereketli döngü vardır. Güvenlik sağlandığı zaman ekonomi de daha uygun bir ortamda gelişme imkanına kavuşur. Ekonomi geliştikçe güvenliğe katkıda bulunur, bu bereketli döngüdür. Diğer taraftan kısır döngü tarafı da vardır, ikisinden biri kötüye gittiğinde; örneğin ekonomik şartlar kötüleştiğinde bazı güvenlik risklerini de beraberinde getirebilir. Bu döngüde hangisi düzelirse diğerini etkiler demekten ziyade ikisiyle de doğru işlerin yapılması bereketli döngüyü oluşturur, çünkü güvenliğin çok önemli ekonomik sonuçları vardır. Doğrudan güvenlikten kaynaklanan ekonomik sonuçlar olduğu gibi, dolaylı olarak güvenliğin oluşturduğu birçok ekonomik maliyet vardır. Doğrudan maliyet; can kaybı, mal kaybı, birtakım güvenlik harcamaları gibi unsurlardır. Bunun dışında ekonomik anlamda en önemli maliyet alternatif maliyet denilen hadisedir, yani güvenlik olmadığı için yapılamayan işlerin maliyetidir. Güvenlik olmadığı için gelmeyen turist, güvenlik olmadığı için yapılmayan yatırım, güvenlik olmadığı için sağlanamayan imkanlar aslında görünmeyen maliyetlerdir. Bunlar da hesaplandığında aslında güvenliğin olmayışı ve güvenlikle ilgili risklerin yükselmesi ekonomik anlamda çok büyük maliyetler doğurur” diye konuştu.

Yılmaz: Bir ülkenin ekonomi güvenliği için kalkınmanın yönetişim boyutu büyük önem taşır.

Cevdet Yılmaz sürdürülebilir kalkınmanın yönetişim boyutunun önemine değinerek “Bir ülkenin ekonomisi çok büyük olabilir, refahı herkese dağıtabilir, çevreyle de ilgili tedbirler alıyor olabilir ama bu ülkede demokrasi yoksa, insan haklarına saygı yoksa, hukuk düzeni yoksa ve iyi çalışmıyorsa, insanlar temel hak ve özgürlüklerden yararlanamıyorsa, katılım kanalları yeterince açık değilse, bu ülkeye gerçek anlamda kalkınmış bir ülke denemez. Ülke içinde çatışmalar varsa, sosyal entegrasyon tam olarak sağlanmamışsa, bölgesel bazda birtakım çatışmalar, jeopolitik gelişmeler, istikrarsızlıklar yaşanıyorsa, iyi bir bölgesel yönetim yoksa bu da aslında sürdürülebilir kalkınmanın olmadığını veya yetersiz olduğunu gösterir. Türkiye, bu açıdan bakıldığında, en son geçen yıl hain bir darbe girişimi yaşamıştır. FETÖ terör örgütü aslında demokrasiye yönelik bir tehdittir. Halk tarafından seçilmemiş, halkın meşru bir şekilde yönetime getirmediği bazı grupların kestirme yollar arayarak ülkeyi yönetme sevdalarının ülkeyi nereye getirdiği görülmüştür. Vesayetçi anlayış, topluma adeta pasif bir topluluk gibi bakma, çocuk gibi bakma ve onu kendince bir tasarıma doğru götürme anlayışının doğru olmadığı dünyada da ülkemizde de bilinmektedir. Şimdi bir temizlik yapılmaktadır ve bu da yönetim sisteminde geçici olarak birtakım sıkıntılar doğurmaktadır ve kolay bir süreç değildir çünkü karşınızdaki yapı şeffaf bir yapı değildir. Gelecek dönemlerde yönetim birimlerinin daha objektif, daha liyakat bazlı bir şekilde inşa edilmeleri ekonomik güvenlik için de, sosyal güvenlik için de, demokrasi için de çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Yılmaz: “Güvenlik ve özgürlük dengesini iyi kurmak gerekli”

Sözlerine başarılı bir yönetişimin getireceği zihinsel dönüşüme dikkat çekerek devam eden Cevdet Yılmaz, “İyi bir yönetişim sistemi insanları yönetmekten ziyade süreçleri yönetmektir. İnsanlara hükmetme anlayışından, birlikte iş yapma anlayışına geçmektir. Burada işin kimliklerle ilgili boyutu vardır. Bu kimliklerin her birine saygı duyan ama bunları siyasallaştırmayan bir ortam oluşturmak önemlidir. Kimlik siyaseti üretmeden kimliklere saygı duymak iyi bir yönetişim sekliyle mümkündür. Birbirlerine dayatmak seklinde değil de sosyal entegrasyonu bir arada yaşamak, kültürünü geliştirmek meselesidir. Farklılıklara müsaade etmeyen bir toplumda ekonomide de yenilik yapılamaz. Tamamen hiyerarşik ve yukarıdan aşağıya bir düzen oluşturulduğunda aslında yenilik yapma imkanı da ortadan kalkar, yeni teknolojiler de geliştirilemez. Fikir hürriyetinin olmadığı, tartışmanın olmadığı, farklılıklara tahammül edilmeyen bir ortamda gelişim bir noktaya kadar gider ama daha üst seviyeye çıkmak çok zordur. Asıl dinamizmi sağlayan güvenlik ve özgürlük dengesini iyi kurmaktır ve buradaki farklılıkları bir arada tutmak, özgürlük alanlarını açmak, tartışma ortamını sağlamak ama bir taraftan da şiddeti engellemek, terörü engellemek, bir grubun diğer gruba baskı yapmasını engellemek bu denge içinde başarılabilir. Farklılıklara, dış dünyaya daha açık bir eğitim sistemi ile, sadece dersliklerde değil, derslik dışında da devam eden yaşam boyu eğitim sistemi ile bütün bunlarla birlikte bir zihniyet değişimi de gerçekleşebilecektir” şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Eski Bakanı, Başbakan Eski Yardımcısı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan Günsel tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.

“Güvenlik Akademisi” sertifika programına ve diğer Yakın Doğu Enstitüsü kısa dönemli eğitim programlarına kayıt için daha detaylı bilgiye www.neu.edu.tr web sayfasından, nei@neu.edu.tr e-posta adresinden, Yakın Doğu Enstitüsü facebook sayfasından, 223 64 64 (dahilid 532) ve 0533 829 97 36 telefonlardan ulaşılabilir.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.