SAĞLIK - 17 Ağustos 2017 Perşembe 11:35

'Aşırı sinirden dişlerinizi kaybetmeyin'

A
A
A
'Aşırı sinirden dişlerinizi kaybetmeyin'

Protetik (Protez) Diş Tedavi Uzmanı Doktor Ufuk Başoğlu, “Aşırı stres ve asabiyet kaynaklı bruksizme bağlı olarak diş kayıpları yaşanabilir” dedi.

Alt dişlerin işlev görmediği halde üst dişlere sürtünmesi olarak tanımlanan Bruksizm, halk arasında da yaygın olarak ‘diş gıcırdatma’ olarak biliniyor. Bruksizmin, genellikle uyku esnasında oluşan veya kendinizi gergin hissettiğiniz anlarda güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma, dişleri gıcırdatma olayı olduğunu anlatan Dentakademi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nden Protetik (Protez) Diş Tedavi Uzmanı Doktor Ufuk Başoğlu diş gıcırdatma sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

“Türkiye’de psikolojik kaynaklı birçok bruksizm hastası var”

Uzman Doktor Başoğlu, Bruksizmin; beslenme yetersizliklerinden santral sinir sistemi bozukluklarına, alerji ve bağırsak parazitleri gibi sistemik rahatsızlıklardan; kapanış bozuklukları, yanlış diş tedavileri gibi ağız içi sebeplerden veya gerginlik, stres, bastırılmış öfke, asabiyet ve hiperaktif kişilik tipleri gibi psikolojik faktörlerden de kaynaklanabileceğini belirterek, “Ülkemizde en sık karşılaştığımız tip genellikle psikolojik tip kaynaklı hastalardır. Genellikle 10-40 yaşları arasında görülmekle beraber yaş ilerledikçe bruksizmin de azaldığı görülmektedir. Ancak kafein ve tütün kullanan bireylerde bruksizm görülme olasılığı daha fazla olmaktadır. Aşırı stres ve asabiyet kaynaklı bruksizme bağlı olarak diş kayıpları yaşanabilir” dedi.

Dişlerimizi sıkıyoruz ama farketmiyoruz

Diş sıkma ve gıcırdatmanın en çok geceleri görüldüğünü anlatan Doktor Ufuk Başoğlu, “Diş sıkma semptomları toplumun yüzde 80-90 gibi büyük bir kısmında gözlenmektedir. Ancak dişlerini sıktığını, erişkinler yüzde 10, çocuklar ise yüzde 5 farkedebilmektedir. Hatta birçok hasta dişlerini gıcırdattığını birlikte uyudukları kişilerden veya dişlerindeki bruksizm belirtilerini bildiren diş hekimlerinden öğrenmektedir. Bruksizm, ağız içi ve ağız dışı olmak üzere pek çok değişikliğe ve rahatsızlığa sebep olabilmektedir. Bunlara bakacak olursak; ağız içinde tüm dişlerde aşınmalar meydana gelse de özellikle ön dişlerin kenarlarında kırıklar, arka dişlerin çıkıntılı kısımlarında mikro çatlaklar- röntgende görülemediği için zamanla büyüyerek arka dişlerde kırılmalar meydana getirebilir. Dişlerde özellikle soğuğa karşı oluşan aşırı hassasiyet, dişlerde sallanma veya aralanma, yanak içlerinde kabartılar, dilde şekil değişiklikleri. Tüm vücutta ise; özellikle sabahları görülen baş ağrıları, çene ekleminde ağrı, ses ve kilitlenmeler; kulak ağrıları, boyun ve ense ağrıları, yatağınızı ya da odanızı paylaştığınız kişinin çıkardığınız seslerden rahatsız olması, diş gıcırdatma çene ve eklemlerde kalıcı hasarlar meydana getirebilir” diye konuştu.

“Tedavi süreci öncelikle kas ve eklem ağrılarını ortadan kaldırmak ve hasarı önlemektir”

Bruksizmin, çene ve eklemlerde kalıcı hasarlar meydana getirebileceğini ifade eden Başoğlu, “Bu sebeple belirtiler ilerlemeden fark edilerek en kısa sürede başvurulursa hasar oluşması engellenebilir. Tedavi süreci öncelikle kas ve eklem ağrılarını ortadan kaldırmak ve hasarı önlemektir. Bu sebeple diş hekimleri çeneler arası dişlerin temasını engelleyebilmek için, özel bir plak uygulaması yaparlar. Bu plaklar semptomların ortadan kaldırılmasında kullanılan araçlardır. Ancak bazı durumlarda tek başına yeterli olmayabilirler. Plaklar dışında rahatsızlık tipleri belirlenerek daha sert ve kalın bir akrilik uygulaması ile splint tedavileri uygulanabilir. Bunlar ısırma plakları, pozisyonlandırma ve stabilizasyon plakları şeklindedir. Plak ve splintler haricinde uzman hekimler tarafından üst düzey eklem rahatsızlıklarında uygulanan ilaç tedavileri ve ağrılara yönelik tedaviler de bulunmaktadır” dedi.

Çocuklarda diş gıcırdatmaya dikkat

Ufak yaşta çocuklarda henüz daimi dişli döneme geçilmeden bruksizm görülebileceğini de aktaran Uzman Doktor Ufuk Başoğlu, “Ancak bu durum 12 yaşından sonra azalmaya başlar. Ancak karma dişli dönem dışında bruksizme sebep olacak sistemik durumlar da göz ardı edilmemelidir. Öncelikle ağız içi muayene ile sebep olabilecek etkenler belirlenmeli gerekli ise yetişkinlere uygulanan gece plaklarından çocuklara da uygulanabilmektedir” ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye-Azerbaycan İş Forumu’na katıldı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan’la serbest ticarete dönük görüşmelerin başlatılması hususunda uzlaşma sağladıklarını ve gümrük ve lojistik işlemlerini iyileştirmek konusunda mutabık olduklarını ifade etti. Türkiye-Azerbaycan Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 11’inci Dönem Toplantısı çerçevesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile DEİK işbirliğinde Türkiye-Azerbaycan İş Forumu düzenlendi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı Ali Esedov ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla TOBB’un ev sahipliğinde gerçekleşen programda, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticari ve ekonomik işbirliklerinin önemine dikkat çekildi. “Ticari ve ekonomik ilişkilerimizi ileriye taşımak, bölgenin istikrarı ve refahı için önemli” Programın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, iki ülke arasında faaliyetlerini ticari ve ekonomik alanlarda ilerletmek istediklerini belirterek, “Türkiye ve Azerbaycan vatandaşlarının refahını artırmak adına, ticari ve ekonomik ilişkilerimizi ileriye taşımak, bölgenin istikrarı ve refahı için de önemlidir. Kardeş iki ülkenin kardeş iş dünyalarını buluşturan İş Forumu’na bu doğrultuda önem veriyoruz. İş insanlarımızın gösterdikleri bu ilgi sevindiricidir. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticari ve ekonomik bağların güçlendirilmesine yönelik heyecanınızı her daim canlı tutacağınıza inanıyorum” diye konuştu. “Asıl amacımız serbest ticaret ve buna dönük görüşmelerin başlatılması hususunda bir uzlaşma sağladık” Yılmaz, 2023 yılında Azerbaycan ile ikili ticaretin 7,5 milyar dolara ulaştığını hatırlatarak, bu ticaretin 3 milyar dolarının Türkiye’nin Azerbaycan’a ihracatı, 4,5 milyar dolarının da Azerbaycan’dan Türkiye’ye yapılan ithalattan oluştuğunu ifade etti. Azerbaycan ile olan ticaretin hacim ve kapsamını genişletme niyetlerinin Azerbaycan tarafından da paylaşıldığını söyleyen Yılmaz, “Azerbaycan ile mevcut Tercihli Ticaret Anlaşmamızı genişletmek amacıyla yürütülen çalışmaları ivedilikle sona erdirmek istiyoruz. Şu anda 15 ürün var kapsamda. Bunu ilk etapta 30’a, sonra daha da fazla ürüne çıkarma niyetimiz var. İmzaladığımız protokolün hayata geçmesiyle birlikte TTA’nın kapsamı genişleyecek ve iş insanlarımız karşılıklı olarak Türkiye ve Azerbaycan pazarlarına daha avantajlı bir şekilde erişim sağlayabilecekler. Tabii burada asıl amacımız serbest ticaret. Tercihli ticareti ilk etapta genişletmek ama bir taraftan da esas yapmamız gereken orta ve uzun vadede serbest ticaret anlaşmasını sağlamak. Bugün de buna dönük görüşmelerin başlatılması hususunda bir uzlaşma sağladık” ifadelerine yer verdi. “Ülkeler arasındaki ticareti kolaylaştırmak adına, gümrük ve lojistik işlemlerinin iyileştirmek konusunda mutabıkız” ‘Türkiye-Azerbaycan Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) Platformu’nun 11’inci Dönem Toplantısı’ kapsamında imzaladıkları 120 maddelik eylem planını bugün kabul etmiş olduklarını ifade eden Yılmaz, “Bunlar içinde iş insanlarımızın beklentilerine cevap veren, yine onlar için fırsatlar barındıran pek çok madde olduğunu belirtmek isterim. Ülkelerimiz arasındaki ticareti kolaylaştırmak adına, gümrük ve lojistik işlemlerinin iyileştirmek konusunda mutabıkız. Sadece ticaret anlaşmaları ve fiziki yollar yetmiyor. Kapıları iyileştirmemiz, gümrüklerdeki işlemleri basitleştirmemiz de karşılıklı ticaretimiz ve ekonomik ilişkilerimiz açısından son derece önemli. Basitleştirilmiş gümrük hattının kurulması için gerekli çalışmaların tamamlanmasının ardından, basitleştirilmiş gümrük hattını en kısa sürede hayata geçirmeyi planlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından belirlenen 15 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefleri olduğunu vurgulayan Yılmaz, mevcut durumda 7,5 milyar dolar hacim ile bunun yarısını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Yılmaz, hedefin geri kalanını ise her iki ülkenin iş adamlarının ticaret, yatırım ve diğer ekonomik fırsatları değerlendirmesiyle kolaylıkla gerçekleştirebileceklerini aktardı. Türkiye’nin Azerbaycan dahil Türk dünyasında önemli yatırımlarının mevcut olduğunu da söyleyen Yılmaz, Azerbaycan ile karşılıklı yatırımlarının ise 34 milyar doları bulduğunu kaydetti. Yılmaz, Türkiye’nin Azerbaycan’daki yatırımlarının 13 milyar doları, Azerbaycan’ın ise Türkiye’deki yatırımlarının 21 milyar doları bulduğunu belirtti. “Müteahhitlik sektörümüz Azerbaycan’da işgalden kurtarılan bölgeler başta olmak üzere 19,3 milyar dolar değerinde 526 projeyi üstlendi” Yılmaz, Türkiye’nin Azerbaycan’da 6 bin kayıtlı firmasının bulunduğunu ve bu firmaların 4 binden fazlasının aktif olduğunu belirterek, firmaların sayısının daha da artmasını istediklerini ifade etti. Bu firmaların önemli bir bölümünün inşaat sektöründe olduğunu vurgulayan Yılmaz, “İşgalden kurtarılan bölgeler başta olmak üzere 19,3 milyar dolar değerinde 526 projeyi müteahhitlik sektörümüz üstlenmiş durumda. Hangi ülkede olursa olsun üstlendikleri projeleri en hızlı ve en kaliteli şekilde tamamlayan müteahhitlerimizin ve yapı/inşaat malzemeleri sektörümüzün Azerbaycan ekonomisine katkı sunmaya devam edeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu. “Türk Yatırım Fonu’yla girişimcilik teşvik edilecek” İş adamları için sağlanan avantajları, uluslararası taahhütler ile uyumlu bir şekilde karşılıklı olarak geliştirmek yönünde karşılıklı çabalarının süreceğini belirten Yılmaz, diğer taraftan Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında yürüttükleri faaliyetlerin de önemine vurgu yaptı. Yılmaz, Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde oluşturulan Türk Yatırım Fonu’nun da iş adamları için yeni fırsatlar oluşturacağını dile getirdi. Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Fon ile yenilikçi ortak projelere öncülük edecek ve ülkelerimiz arasındaki ticaret ve yatırımları hızlandıracaktır. Fon; girişimciliği teşvik etmeyi, KOBİ’leri desteklemeyi ve Türk devletlerinin şirketleri arasında ortak girişimleri teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca büyük ölçekli projeleri finanse etmek için uluslararası finans kuruluşlarıyla ortaklıkları güçlendirmeyi ve yabancı yatırımların çekilmesinde rol almayı planlamaktadır. Türk Yatırım Fonu, önümüzdeki günlerde yapılacak Guvernörler Kurulu Kurucu Toplantısı’nın ardından resmi olarak faaliyetlerine başlayacak.” İş adamlarının önünde sadece ikili değil çok taraflı işbirliklerine açılacak kapılarla yeni fırsatlar bulunduğunu söyleyen Yılmaz, tüm iş dünyasını Azerbaycan’da enerji, elektronik, madencilik, tarım, sağlık, bilişim, inşaat sektörleri başta olmak üzere birçok alandaki imkânları değerlendirerek yeni imzalar atmaya davet etti.
Kocaeli Down sendromlu doğmuştu: Özel hastaneye 21 milyonluk tazminat şoku Kocaeli’de bebek bekleyen çift, hamilelik sürecinde başvurdukları özel hastanede dörtlü tarama testi talep etti. İstedikleri testlerin yaptırılmadığını iddia eden çift, doğumun ardından bebeklerinin down sendromlu olduğunu öğrendi. Hastaneye ve gebelik durumunu takip eden doktora dava açan çifte, 8 yıllık hukuk mücadelesinin ardından 21 milyon 289 bin 691 TL tazminat ödenmesine karar verildi. İzmit’te yaşayan Faruk (44) ve Serpil Gürdal (40) çifti, 2016’da ikinci kez bebek bekledikleri dönemde hamilelik süreciyle ilgili destek almak için ilçedeki özel bir hastaneye başvurdu. Gürdal çiftinin iddiasına göre dörtlü tarama testi talepleri doktorun, “Bana güvenmiyor musunuz? Bebeğiniz gayet sağlıklı, bu işin uzmanıyım” söylemleriyle gerek görülmemesi üzerine reddedildi. Hamilelik sürecinin 7’inci ayına giren Serpil Gürdal, bebeğin karnında hareket etmemesi sebebiyle eşi Faruk Gürdal ile hastanenin yolunu tuttu. Yapılan incelemenin akabinde Serpil Gürdal, bebekte bağırsak enfeksiyonunun yaşandığı öne sürülerek ameliyata alındı. Sezaryen ile dünyaya gelen erkek bebeğin yapılan tetkiklerin ardından down sendromlu olduğu belirlendi. Bunun üzerine Gürdal çifti konuyu mahkemeye taşıyarak, doktor ve hastaneden şikayetçi oldu. 21 milyonluk tazminat Kocaeli 1’inci Tüketici Mahkemesi’nde açılan dava 8 yılın ardından karara bağladı. Mahkeme, aileye 21 milyon 89 bin 691 TL maddi, 200 bin TL de manevi tazminat ödenmesine hükmetti. “İlk taramadan sonraki tahlillerimiz yapılmadı” Süreci anlatan Faruk Gürdal, “İlk çocuğumuzu Allah 8 yıl sonra nasip etti, sonrasında tüp bebek yaptık. İkinci çocuğumuz doğal yollardan geldi, hamilelik sürecinde üzerinde çok durduk. Özel bir hastaneye gitmek istedik. Aslında maddi durumumuz çok da iyi değildi, işsizdim. Özel hastanede insanlar özel ilgi bekler. 15 günde bir gidersiniz ense yapısı, kalp atışına bakarlar, fakat bunların hiçbiri fark edilmedi. Hamilelik sürecinin 7’nci ayında annenin mide bulantıları, düşük tehlikesi süreçlerini yaşadık. Çocuğun hiç kıpırdamadığını öğrendik. Tahlillerin tamamını yaptırmak istedik fakat ilk taramadan sonraki tahlillerimiz yapılmadı. Biz yapılmasını istemiş olmamıza rağmen yapılmadı. Doktorumuz ‘Bana güvenmiyor musunuz? Ben size ne söylüyorsam odur. Gerek yok bebeğiniz gayet sağlıklı’ dedi. ‘Hocam bu tarz sorunlar yaşıyoruz, problem olmaz mı?’ dediğimizde ise ‘Hayır ben bu işin uzmanıyım. Bana güvenmeniz gerekiyor’ dedi” ifadelerini kullandı. “8 yılın sonunda dava lehimize sonuçlandı” Eşinin hamileliğinin 8’inci ayında doğuma alındığını kaydeden Gürdal, “Sebebini sorduğumuzda bağırsak enfeksiyonu yaşadığını, ölüm tehlikesi olduğu için bir an önce alınması gerektiğini söyledi. İşin ucunda ölüm olduğu için biz de kabul ettik. 1 gün sonrasında ameliyata alındı ve down sendromlu olduğunu öğrendik. Biz down sendromunun ne olduğunu bilmiyorduk. Yoğun bir psikolojik baskı yaşadık. Psikolojik ve maddi süreci nasıl atlatırız diye çok düşündük. İyi bir aile bireyi olamam, iyi bir çocuk yetiştiremem düşüncesiyle dava açmaya karar verdik. 8 yılın sonunda dava çok şükür lehimize sonuçlandı” diye konuştu. "Emsal olmaktan mutluyum" Emsal niteliğinde bir karar çıktığını söyleyen Faruk Gürdal, “Karar lehimize sonuçlandı. Miktarı biz belirlemedik, maddiyatta gözümüz yok. 21 milyon TL lehimize sonuçlandı. Çok heyecanlıyım, çok mutluyum. Çocuğuma güzel bir gelecek hazırlayacağım için çok mutluyum. Türkiye’deki ailelere emsal olmaktan mutluyum. Çocuğumun eğitimi için harcayacağım. 8 yaşına geldi, hala bezleniyor. Konuşamıyor, çok geç yürüdü. 3,5 yaşında yürümeye başladı. 36 günlük yoğun bakım süreci vardı. Bu süreç bizi çok etkiledi. 35 gün yavrumuza kavuşamadık. Annesi boğazından hortum salarak beslemişti. Bu süreçler bizi çok yıprattı. O benim evladım, down sendromlu olduğu için bu davayı açmadım. Çocuğumun hakkı olduğu için bu davayı açtım” dedi.
Muş Muş’ta iki araçta silah ve uyuşturucu ele geçirildi Muş’ta düzenlenen operasyonda iki araçta uyuşturucu madde ve ruhsatsız silah ele geçirilirken, gözaltına alınan 3 kişi tutuklandı. Muş Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürlüğü ekiplerince uyuşturucu madde ticareti ve sevkine yönelik yapılan çalışmalarda iki araçta silah ve uyuşturucu madde ile yakalanan 3 kişi, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Muş Valiliğinden yapılan açıklamada, “Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüzce ilimize veya batı illerine uyuşturucu madde ticareti ve sevkine yönelik yapılan çalışmalarda uyuşturucu madde taşıdığı tespit edilen 2 araç ekiplerimiz tarafından takibe alınmış ve belirtilen araçlar durdurularak narkotik madde arama köpeği Thor eşliğinde arama yapılmıştır. Yapılan kontrollerde bin 53 gram metamfetamin maddesi, 13,4 kilogram skunk maddesi, 1 adet AK-47 piyade tüfeği, 2 adet şarjör, 4 adet 7,62 mm fişek ele geçirilmiştir. Konu ile ilgili olarak Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüzce 4 şüpheli şahıs TCK 188 kapsamında işlem yapılmak üzere gözaltına alınmış, ayrıca bu şüphelilerden 2’si hakkında Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüzce 6136 S.K.M suçundan adli işlem başlatılmış ve şüpheli şahıslar emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmiş olup, 3 şahıs mahkemece tutuklanırken, 1 şahıs adli kontrol şartıyla serbest kalmıştır” denildi.