GÜNDEM - 20 Eylül 2017 Çarşamba 13:58

Bakan Özhaseki: 'Kentsel dönüşümde seferberlik başlatıyoruz'

A
A
A
Bakan Özhaseki: 'Kentsel dönüşümde seferberlik başlatıyoruz'

İzmir Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Yaklaşımlar Kurultayında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kimliksiz ve sağlıksız şehirlere sahip olunduğunu belirterek, Bakanlığa ait 21 sosyal tesisi satışa çıkardıklarını ve gelen paranın kentsel dönüşüme ayrılacağını söyledi. Bakan Özhaseki, “Türkiye’de yenilenmesi gereken bağımsız birim sayısı 7,5 milyon civarında. Bunu değiştirebiliriz. 15 senelik hedef koyduk. Yılda 500 bin bina. Buna gücümüz yeter” dedi.

Turkuvaz Medya ev sahipliğinde düzenlenen İzmir Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Yaklaşımlar Kurultayına, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki katıldı. Kurultaya ayrıca; İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, İzmir milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu da katılım gösterdi. Kurultayda konuşan Bakan Özhaseki, “5 yıl içerisinde dönüşümle ilgili yapılan işlere baktığınızda 1 milyon 100 bin bağımsız bölümü dönüştürecek iş başarmışız. Yeterli değil. Aşmamız gereken problemlerin aşılması lazım. 20 milyon yapı stoku var. 99 depreminden sonra yapılanlar yeni çıkan yönetmeliğe göre yapıldığı için biraz sağlam. 5 milyon. Öncesi 15 milyon. Yüzde 50'si zayıf. Türkiye’de yenilenmesi gereken bağımsız birim sayısı 7,5 milyon civarında. Bunu değiştirebiliriz. 15 senelik hedef koyduk. Yılda 500 bin bina. Buna gücümüz yeter” diye konuştu.

“Amacım siyaset yapmak değil”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, “Ülkemizdeki şehircilikle ilgili bir şeyi üzülerek söylüyorum, sadece İzmir için demiyorum. İzmir’de yerel siyaset polemik üzerinden gidiyor. Amacım siyaset yapmak değil. Müthiş bir coğrafyadayız ama insan eli ile ne yapmışsak iyi şeyler de yapmamışız. Şehirlerin geleceği o şehirdeki yerel yöneticilerin ufukları ile doğru orantılıdır. Vizyon, ufuk, iyi niyet, çevreye hizmet niyeti yoksa o şehirler büyümez, gelişmez. O şehirlere yazık olur. Şehirlerle ilgili biraz daha dikkatli olmak lazım” ifadelerine yer verdi.

“Kimliksiz ve sağlıksız şehirlere sahibiz”

Türkiye’de şehir planlarının 1930’lu yıllarda yapıldığını dile getiren Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
“40’lı ve 50’li yıllarda göçler başlıyor ve 50’den sonraki belediye başkanlarımız işin farkında değil, yaklaşımları doğru değil. Yara büyüyen kangren haline geliyor. Kimliksiz şehirlere sahibiz. 30 katlı modern bina yapmış, yanında tamirhane, yanında 5 katlı ev, yanında gecekondu. Hangi medeniyete ait diyeceğiz buna? Sağlıksız şehirlere sahibiz. Türkiye deprem ülkesi. Son 100 yıl içerisinde 56 tane 6 ve üzerinde deprem oldu. Bunları göz ardı edebilir miyiz? İstanbul için diyorum, İzmir için değil. En azından polemik olmayacak. 1939’da Erzincan’da deprem olmuş. 99’da Marmara’da deprem oldu. Çizgi dümdüz gidiyor. Hocalar, ‘İstanbul depremi yarın sabah da olabilir 15 yıl içinde de olabilir’ diyor. 7 şiddetinde İstanbul’da deprem olursa ne olur? En azından 600 bin riskli binadan bahsediliyor. İzmir için de felaket var, diğer şehirler için de felaket var. Buna uygun hareket etmemiz lazım. Geçmiş tecrübelere dayanarak çok daha titiz ve doğru adımlar atmamız lazım. Şom ağızlılık yapıp ikide bir ‘deprem geliyor’ demek istemem, depremlerle anılmayı istemem ama bunun konuşulması lazım. Ne yapalım kaderimizi mi bekleyelim?”

“Adeta seferberlik başlatıyoruz”

Seferberlik başlatıldığını belirten Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakanlık olarak kentsel dönüşüm bütçesini artırmaktan başka çaremiz yok. İller Bankası’na ait 21 sosyal tesisi satışa çıkardık. Tatil kampları, yeme-içme yerleri. Aldığımız parayı olduğu gibi kentsel dönüşüm hesabına aktarıyoruz. Ankara’nın bizim 30-40 yataklı otelimize ihtiyacı mı var? Bir sürü otel var. Ankara’nın bizim restorana mı ihtiyacı var? Hayır. Niye devletin parasını böyle harcıyoruz? Yıllık kullandırdığımız kredi miktarının en az yarısını bundan sonra kentsel dönüşüme aktaracağız. İller Bankası, asli görevi olan su, kanal gibi görevlerde kredi vermeye devam edecek ama belediye sarayı, kültür merkezi, sosyal tesise kredi yok. Onların hepsini kentsel dönüşüme yatıracağız. Adeta seferberlik başlatıyoruz. Kapıda bir felaket var. Bunu fırsata dönüştürebiliriz. Türkiye’nin inşaat sektörü ile ayağa kalkacağına inananlardan değilim ama inşaat sektörünün iç piyasayı dinamik tutmak için can simidi olduğuna inanıyorum.”

“İnşaat sektörü, yılın ilk yarısı yüzde 6,4 büyüdü”

TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan da, inşaat yatırımlarının artarak devam ettiğini belirterek, “Hem teknik hem de nitelik olarak büyük bir gelişme içerisindeyiz. İnşaat sektörü, yılın ilk yarısı yüzde 6,4 büyüdü. İnşaat hacmi alanı 2017’nin ilk yarısında 190 milyar TL olmuştur. İstihdam oranı ise yüzde 7,6’dır. Bu rakam 2 milyon 200 bin kişiye tekamül etmektedir. İnşaat malzemeleri ihracatımız yüzde 3,5 artmıştır. Sektörel ithalat rakamı yüzde 18 azalmıştır. Sektörümüz, Türkiye’de ekonomik büyümenin öncü sektörlerinden biri olmuştur. Türkiye’de konut sektörü, her gün önemini artırmakta. Konutu olmayan dar ve orta gelirli vatandaşlara konut üretiyoruz. TOKİ, kurulduğunu günden 19 yıl içerisinde 43 bin konut üretmiş. Son 13 yılda ise 803 bin konut üretildi” açıklamasında bulundu.

“54 vilayette 181 noktada kentsel dönüşüm”

Kentsel dönüşüm hakkında da konuşan Turan, Türkiye’de 54 vilayette 181 noktada kentsel dönüşüm faaliyeti gösterdiklerini kaydetti. TOKİ’nin yaklaşımının asla gelir elde etme amacına dayanmadığını ifade eden Turan, kentsel dönüşümün 3 ayağından birinin hak sahibi vatandaşlar, ikincisinin özel sektör ve üçüncüsünün de kamu ayağı olduğunu hatırlatarak, “Kentsel dönüşüm, direkt bir zenginleşme aracı değil dolaylı bir zenginleşme aracıdır. İzmir’de sosyal konut üretiminde çok yoğun miktarda konut üretimine başladık. Son dönemdeki çalışmalarımızı deprem haritası ile çakıştırarak devam ettiriyoruz. İzmir ve Ege Bölgesi’nin bir kısmı bu kapsamda en önemli yerlerden birisi” diye konuştu.

“İzmir’de bina kalitesi yüzde 45 zayıf”

Kurultayda konuşma yapan İzmir Valisi Erol Ayyıldız, şöyle konuştu:
“İzmir gibi birçok kentimiz plansız yapılaşma nedeniyle adeta yaşanmaz duruma gelmiştir. Bundan daha önemlisi ülkemizin büyük bölümünün deprem kuşağında yer alması nedeniyle kentsel dönüşüm zorunluluğu hepimiz için malumdur. Çözümlerin mutlaka öncelikli olarak gündemimize alınması gerekir. İzmir’de bina kalitesinin yüzde 45 zayıf olduğu binaların yaş ortalamasının 26 yıl olması, kentsel dönüşümün zorunluluğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ancak kentsel dönüşüm projeleri uygulanırken eski binaların yıkılıp yeni binaların yapılması anlayışı hakim olmamalı, projeler bütüncül şekilde ele alınmalı.”

“İzmir’de 5 bin 903 hektar alanda kentsel dönüşüm gerekiyor”

Kurultayın açılış konuşmasını Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu yaptı. Müderrisoğlu’nun ardından konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “İstanbul, Ankara, İzmir gibi pek çok şehir gecekondulara teslim olmuş durumda. İzmir’in sorunlarını üyelerin sorunlarını da dert edinen biriyim. 75 bin üyemiz bu şehirde ekmek yiyor. Bu şehre görevlerimiz var. İnşaatla ilgili meslek temsilcilerimizi toplayıp görüştük. İlçeler bazında kentsel dönüşüme ihtiyacı olan bölgeleri tespit ettik. İzmir’de 5 bin 903 hektar alanında kentsel dönüşüm gerekiyor. Bu 350 bin konut demek. Kanun çıktı ama olduğumuz yerde duruyoruz. Kentsel dönüşüm 2 milyon insanı yakından ilgilendiren bir konu. Kendimizi kentsel dönüşümde birinci derece görevli ve sorumlu hissediyoruz. İzmir’de inşaat sektörü çok güçlü. Sadece 192 hektarı dönüştürsek bile bunun ekonomik değeri 1,5 milyar dolar olurdu. Bu süreci yürütmek kolay değil. Tüm taraflar el ele olursa büyüme de başarılı olur, dünya rekoru kırmaya devam ederiz. Sayın Bakanım, siz Kayserilisiniz. 10 yıl önce Kayseri’de bir toplantıda pastırma ikram ettiler. Size, ‘Sayın Bakanım, biz İzmir’de balıktan pastırma yapıyoruz’ dedim. Siz de, ‘Biz pastırmadan balık yaparız’ dediniz. Yani, bu kanunu en iyi siz düzeltirsiniz ve bu süreci siz başlatırsınız. Bunun için TOKİ’yi de görevlendirirseniz TOKİ ile de birçok şey yapabiliriz” dedi.
Konuşmaların ardından; İzmir Valiliği, AK Parti İzmir İl Başkanlığı, İzmir Ticaret Odası, İzmir Müteahhitler Federasyonu ve Turkuvaz Medya Grubu’nun ortak organizasyonu ile öğle yemeği düzenlendi. 

Ceren Atmaca - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.