EKONOMİ - 18 Eylül 2019 Çarşamba 20:55

Bakan Pakdemirli: 'Pancar şekeri satışında 2018 - 2019 yılında yüzde 14 artış sağlandı'

A
A
A
Bakan Pakdemirli: 'Pancar şekeri satışında 2018 - 2019 yılında yüzde 14 artış sağlandı'

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "2018-2019 pazarlama yılında, yurt içi tüketim amacıyla, 2 milyon 455 bin 402 ton pancar şekeri satıldı. Toplam pancar şekeri satışında, bir önceki pazarlama yılına göre, 333 bin 980 ton ile yüzde 14 artış sağlandı. Buna karşılık 2001-2002 yıllarında, 460 bin ton olarak gerçekleşen Nişasta Bazlı Şeker satışı, 2018-2019 yıllarında, yüzde 71 oranında azalarak 135 bin tona geriledi" dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, katıldığı Ilgın Şeker Fabrikası Kampanya Açılış Programında konuştu. Cumhuriyetin ilk yıllarını hatırlatan Bakan Pakdemirli, o dönemde buğday, arpa, hatta yumurta satılarak sermaye sağlandığını ve şekerin ithal edildiğini; şimdi ise ihtiyacın tamamının yerli üretimle sağlandığını belirtti. Bakan Pakdemirli, “İlk şeker fabrikasının kuruluş öyküsüne baktığımızda, bu ülkenin inançlı, gözü kara insanlarını görüyoruz. Nakit sermaye olmadığı için 50 eşraftan, buğday, arpa, tütün, koyun, kuzu hatta tavuk yumurtası gibi ürünler alınarak, şirketin ambarına toplanıp, değer fiyatlarıyla satılarak sermaye yapıldı. Nereden nereye Şimdi halkımızın ihtiyaç duyduğu şekerin tamamı, milli ve yerli üretimle, siz değerli Konyalı çiftçilerimizin de katkısı ile bu topraklarda üretilmekte” dedi.

"Pancar üretiminde yüzde 11 artış bekleniyor"

Şeker kotalarında yapılan düzenlemeye değinen Bakan Pakdemirli, bu sayede pancar üretiminde bir önceki yıla göre yüzde 11 artış beklendiğini ifade etti. Bakan Pakdemirli, “Şeker kotalarında yaptığımız düzenleme ile Nişasta Bazlı Şeker Kotası; 2018 yılında, yüzde 10’dan yüzde 5’e, 2019 yılında ise, yüzde 2,5’a düşürüldü. Böylelikle çiftçimizin, ilave 1,5 milyon ton pancarı kota kapsamında üretmesi sağlandı. Yaptığımız bu düzenleme doğrultusunda, ülkemizde pancar üretimi artmakta, 2019 yılında, bir önceki yıla göre pancar üretiminde, yüzde 11’lik bir artış beklenmekte” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, 2019-2020 pazarlama yılı için ise şeker kotalarının 2 milyon 700 bin ton olarak belirlendiğini kaydeden Pakdemirli, “Bu kotanın, 2 milyon 632 bin 500 tonu, pancardan şeker üreten fabrikalarımıza tahsis edildi. Cumhurbaşkanımız pancar alım fiyatları ile ilgili müjdeyi de 1 Eylül’de Konya’da açıkladılar. 2018 yılında, tonu 235 lira olan pancar alım fiyatı, yaklaşık yüzde 28 artırılarak 2019 yılında 300 liraya yükseltildi" ifadelerini kullandı.

Bakan Pakdemirli, Şeker Kanunu gereğince uygulanan kota sistemi ile üretimin sınırlandırılmadığını; arz ve talep dengesi tesis ederek, ülke ihtiyaçlarına göre sektörün planlandığını belirtti. Böylece üretimde dalgalanmaların önüne geçerek, pancar çiftçimizin refahının istikrarlı bir şekilde korunduğunu, ayrıca uygulanan sözleşmeli model ile hem şeker fabrikasının hem de çiftçilerimizin hak ve sorumluluklarının güvence altına alındığını vurguladı.

“Pancar şekeri satışında 2018 - 2019 yılında yüzde 14 artış sağlandı”

Şeker sektöründe 2018 yılında, yaşanan değişimle Şeker Kurumu ve Şeker Kurulu'nun kapatılarak, görevlerinin Tarım ve Orman Bakanlığı’na verildiğini de hatırlatan Pakdemirli, yürütülen çalışmalar neticesinde pancar şekerinin satışında Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını belirtti. ‘2018-2019 pazarlama yılında, yurt içi tüketim amacıyla, 2 milyon 455 bin 402 ton pancar şekeri satıldı. Toplam pancar şekeri satışında, bir önceki pazarlama yılına göre, 333 bin 980 ton ile yüzde 14 artış sağlandı. Buna karşılık 2001-2002 yıllarında, 460 bin ton olarak gerçekleşen Nişasta Bazlı Şeker satışı, 2018-2019 yıllarında, yüzde 71 oranında azalarak 135 bin tona geriledi’ diye konuştu.

On şeker fabrikasının 2018 yılında özelleştirildiğini ve o fabrikaların kesintisiz olarak faaliyetlerine devam ettiğini belirten Bakan Pakdemirli, “Kamuya ait TÜRKŞEKER A.Ş. Ilgın şeker fabrikasının da içerisinde olduğu 15 şeker fabrikası ile faaliyetine devam etmekte olup, sektörün yüzde 34’üne hakimdir. Kamu yanında şeker üretiminde en büyük pay, yüzde 37 ile pancar ekicileri kooperatiflerine ait fabrikalardadır. Bu veriler dikkate alındığında, başka hiçbir üründe olmayan düzeyde üretimin çiftçi kooperatiflerince yapıldığı ve kamunun şeker üretimine güçlü bir şekilde devam ettiği görülmektedir” ifadelerine yer verdi.

“Son 17 yılda, Konya’ya 8,4 milyar Lira hibe verdik”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Ülke genelindeki tarımsal desteklere bakıldığında Konya’nın yüzde 5 gibi büyük bir oranda destek aldığını da belirtti. Pakdemirli hem destekler hem de Konya’nın ekonomideki yerini rakamlarla açıklayarak, "Son 17 yılda, Konya’ya 8,4 milyar lira hibe verdik. 2002’de 146,1 milyon Lira olan tarımsal hibe desteğimizi, 6,4 kat artırarak 2019 yılı itibariyle 938 milyon liraya çıkardık. Konya’nın Tarımsal üretim değeri son 17 yılda, 9 kat artarak 19,4 milyar liraya çıkmıştır. Konya Tarımsal ihracatımız yine son 17 yılda, 20,3 kat artarak 398 milyon dolara ulaşmıştır. Yine Konya’ya verdiğimiz tarımsal kredilerimiz son 17 yılda, tam tamına 89 kat artarak 2 milyar Liraya ulaşmıştır. Orman ve Su alanlarında toplamda Konyamıza 10 milyar Lira yatırım yaptık. Toplamda 49 adet baraj ve gölet yaparak, 740 bin dekar alanı sulamaya açtık. Daha yeşil bir Konya için, 105 milyon fidanı toprakla buluşturduk” dedi.

Ilgın’a İhtisas Organize Sanayi Bölgesi müjdesi

Bakan Pakdemirli bundan sonraki süreçte de desteklerin ve yatırımların devam edeceğini belirterek, Ilgınlılara müjde verdi. Pakdemirli, “Ilgın ilçemizde, jeotermal kaynakların değerlendirilmesi amacıyla bir çalışma yapılması talimatını verdim. Bu çalışma sonucunda, yeterli sıcaklık ve debide jeotermal enerji kaynağı bulduğumuz takdirde, Tarıma Dayalı Jeotermal Enerji ile Isıtmalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuracağız inşallah. Bu alanda, her biri minimum 25 dekar olan, jeotermal enerji ile İleri teknolojik toprak seralar, Sebze kurutma tesisleri kurulacak. Bu seraların kurulmasıyla, kendi tarlanızda yetiştirdiğiniz domatesten 5-10 ton verim alırken, kuracağımız bu seralarda dekara, 50-60 ton ürün alacaksınız. Beni heyecanlandıran asıl kısım; bu yatırım sayesinde, 1.200 vatandaşımız İnşallah, iş ve aş sahibi olacak. Bu projemizi hayata geçirmek için düğmeye bastığımızın müjdesini vermek istiyorum” diye konuştu.

“2020’de ihalesi yapılacak; ekonomiye 65 milyonluk katkı sağlayacak”

Bakan Pakdemirlinin Konyalılara bir diğer müjdesi de ekonomiye 65 milyonluk katkı sağlayacağı tahmin edilen, sulamanın borulu şebekeye çevrilmesi projesi oldu. Pakdemirli, “Ilgın ilçemizde, 1970 yılında işletmeye açılan, 171.590 dekar sulama sahası bulunan Ilgın Atlantı Sulamasının, borulu şebekeye çevrilmesi projesinin çalışmalarında son aşamaya geldik. 2020 yılında inşaat ihalesini yapmayı planlıyoruz. Sulama tesisini tamamladığımızda, ekonomiye yıllık 65 milyon lira katkı sağlayacak” şeklinde konuştu.

"Ilgın’da 55 hektarlık alanda teraslama çalışması yapılacak"

Ilgın ilçesine heybeleri dolu geldiklerini söyleyen Bakan Pakdemirli’nin bir diğer müjdesi de teraslama projesi oldu. Pakdemirli, “Ilgın Gedikören Mahallemizde, 55 hektar alanda teraslama çalışması yapacağız. Çalışma yaptığımız alanları, badem, alıç, zerdali, iğde gibi gelir getirici tür fidanları ile ağaçlandıracağız. Bu fidanların bakımlarını da 3 yıl boyunca biz yapacağız. Ayrıca sahanın 13 hektarlık alanına 43 bin adet badem fidanı dikeceğiz. Ilgınımıza hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

Programda konuşan Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak ise, Konya Ilgın Şeker Fabrikasının şeker pancarı üreticiliğinde lider konumda olduğunu söyledi. Vali Toprak, vatandaşlara ise büyük oranda istihdam alanı sağlıyor. Bu alanda Ilgın Şeker Fabrikası büyük rol oynuyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da, Ilgın Şeker Fabrikasının, Türkiye’nin şeker pancarı ve şeker ihtiyacının yüzde 29’unu karşıladığını, bu kapsamda ekonomik ve sosyal anlamda büyük rol oynadığını kaydetti.

İbrahim Yetkin - Mustafa Uslu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova’da Kocadere şehitleri anıldı Yalova’nın Çınarcık ilçesinin Kocadere köyünde 29 Nisan 1921 tarihinde Yunan işgal kuvvetleri, Rum ve Ermeni çeteleri tarafından katledilen 830 şehit anıldı. Kocadere şehitlerini anma programı, Kocadere İlkokulu önündeki yürüyüşle başladı. Yürüyüşün ardından Kocadere Şehitlik Anıtı’nda tören düzenlendi. Anıta çelenk bırakılmasının ardından Yalova Milli Eğitim Şube Müdürü Dr. Uğur İlhan konuşma yaparak yaşanan tarihi acıyı anlattı. Törende Yalova Valisi Hülya Kaya da konuşma yaptı. Kaya, Kocadere şehitlerini yad ettiklerini belirterek, “Bu yurdu bize vatan kılanlar unutulmayacaktır” dedi. Kocadere Köyü Muhtarı Volkan Varol ise bundan 103 yıl önce Yunan işgal kuvvetlerinin, Rum ve Ermeni çetelerinin zulüm ve vahşetiyle köylerinde soykırım yaşandığını belirtti. Kocadere ve Şenköy halkından 830 masum insanın Bekir Onbaşının evinde yakılarak ve bir kısmı da denizde boğularak katledildiğini dile getiren Varol, şunları kaydetti: “Burada yaşanan bir cephe savaşı değildir. Kadın, ihtiyar, çocuk, savunmasız masum insanlara yapılan bir soykırımdır. İnsanlık dışı vahşettir. Vatan, namus ve bayrak uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu vatan toprağının her karışında şehitlerimizin kanları vardır. Bedelini şehitlerimizin kanlarıyla ödediğimiz vatanımız bizlere emanettir. Şanlı tarihimizde olduğu gibi bugün de vatanımızı bölmek isteyen hainlerin karşısında dimdik duracağız. Kutsal emanetimize canımız pahasına sahip çıkacağız. Kahraman şahit ve gazilerimiz, emanetiniz, emanetimizdir. Huzur içinde uyuyun. Ruhunuz şad mekanınız cennet olsun.” Konuşmaların ardından Kocadere Ortaokulu 6/A sınıf öğrencileri Simay Engin ve Halil İbrahim Özbek şiir okudu. Şenköy Köyü Camii İmamı Haşim Öztürk de Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi. Törende İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk de dua okudu. Öte yandan, şehitler için Kocadere Merkez Camii’nde mevlit-i şerif okutuldu. Protokol ve vatandaşlar da şehitliğe çiçek bıraktı. Törene; AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, CHP Milletvekili Tahsin Becan, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Soygüzel, Çınarcık Kaymakamı Cemil Aksak, Çınarcık Belediye Başkanı Avni Kurt, İl Jandarma Komutanı Albay Ali Naci Bilci, İl Emniyet Müdürü Salih Gözüm, Teşvikiye Belediye Başkanı Mustafa Nurten, Koruköy Belediye Başkan Kamil Yaman, Esenköy Belediye Başkan Vekili Erdem Küçük’ün yanı sıra siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kastamonu Özel bireyler için önemli çalıştay Kastamonu’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler” çalıştayı başladı. Çalıştayda konuşan Milletvekili Ekmekci, "Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim" dedi. Kastamonu Valiliği tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayı” başladı. 2 gün sürecek çalıştayın açılış programı AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu Belediye Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Daire Başkanı Fatih Paça ve Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan Milletvekili Serap Ekmekci, “Milletvekili olarak mecliste yürüttüğümüz rutin görevlerimiz ve yer aldığımız komisyonlarımız var. Mazbatamı almamla birlikte öncelikli çalışma alanı olarak sosyal gelişme konularına yöneldim. Darda kalanı feraha erdirmek, eksik kalanı tamamlamak, çaresiz olana çare bulmak için yola çıktım. Geride kalan bir yıllık sürede bu güzergahta çalıştım ve çalışmayı hız kesmeden sürdüreceğim. Kadın ve anne olmam, avukatlık mesleğimde yaşadıklarım, belediye meclis üyelikleri ve kadın kolları başkanlığındaki edindiğim bilgiler beni bu seçeneğe sürükledi diyebilirim. Milletvekili olmamla birlikte okullarımızı ziyarete başladım. Eğitim en önemli konularımızdan biri. Çocuklar geleceğimizin emekçileri. Her okul ziyaretimde çantamı eksikler, düzeltilmesi gerekenler, tamamlanacaklarla doldurdum. İdarecilerimizle, öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle sohbetlerimiz neticesinde “ortak akıl” diyoruz ya, işte bu çalıştay fikri ortaya çıktı” dedi. Özel eğitimin önemine değinen Ekmekci, "Özel eğitim alanı, üzerinde hassasiyetle durmamız ve dünyada ki mevcut sistemleri dikkatle izlememiz gereken bir çalışma alanı. Bilimin çeşitli dalları ile ilişkili olup, eğitim biçim ve içeriğinin değişme kapasitesi olan özel eğitim için çeşitli paydaşların işbirliği olmazsa olmaz. Akademi ile veli görüşü, sağlıkçı ile sosyal hizmetçi görüşü, eğitimci ile sporcu görüşleri aynı potada harman edilmeli ki ortaya en doğru ve güncel yöntem çıksın” diye konuştu. “Bu ekip birlikte başaracak” Desteklerini daima sürdüreceğini belirten Ekmekci, “Siz değerli çalıştay katılımcıları, her biriniz çalıştığınız alanların uzmanlarısınız. Hazırlık toplantılarımızda her birinizin bu kutsal emeklerini gördük. O kadar dolu bir çalıştay programı hazırladınız ki maça bir sıfır galip başladık diyebiliriz. 2 gün sürecek çalıştayımızın son derece verimli geçeceğinden de şüphemiz yok. Bu ekiple birlikte başaracak. Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim. Çalıştay bildirimizi bakanlıklarımıza ulaştıracağım ve takipçisi olacağım. Verdiğiniz emeğin karşılık bulması için elimden geleni sizlerin desteği ile ortaya koyacağım. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye Yüzyıl’ında ülkemizin her alanda lider ülkelerden biri yapmanın gayretindeyiz. Çağ ne gerektiriyorsa, ortak akıl ve bilim neyi işaret ediyorsa, imece ile ne kadar yol yürüyebiliyorsak, yürüyeceğiz” şeklinde konuştu. Açılışın ardından konusunda uzman ekiplerle birlikte çalıştay için oluşturulan komisyonlarda istişareler yapmaya başladı.
Ankara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan: “Sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” dedi. "Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" başlıklı 13. Çalışma Meclisi Toplantısı Ankara’da düzenlendi. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve diğer sendikaların başkanları ile temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Işıkhan, "1 Mayıs’ın, günün anlam ve önemine uygun olarak, barış içinde ve bayram havasında geçmesini; emekçilerimizin esenliğine de vesile olmasını temenni ediyorum. Meclisimiz, bugün ve yarın; çalışma hayatında insana yakışır iş, yeşil ve dijital dönüşümün iş gücü piyasalarına etkileri ve adil çözüm; c) sendikal örgütlenmede yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri; d) Toplu sözleşme sürecinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri olarak dört oturum şeklinde toplanacaktır. Bu toplantılarda bulunmamız, çalışma hayatımızın sadece mevcut durumunu değil, geleceğe dair vizyonumuzu tartışmak ve belirlemek için hepimize bir fırsat sunmaktadır" şeklinde konuştu. Dünyada, bölgede, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmaların yaşandığını belirten Işıkhan, pandemi gibi salgın hastalıklar, doğal afetler, göç hareketleri, savaşlar, su, gıda ve enerji krizlerinin beraberinde yeni riskler ve belirsizlikler getirdiğini vurguladı. Türkiye olarak belirsizliklerin getireceği her türlü riske karşı alınacak tedbirlere yönelik dikkatli bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha güçlü, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir sosyo-ekonomik kalkınmayı sağlayacak politikaları uygulamaya devam edeceklerini ifade etti. “Kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak özel politikalar geliştiriyoruz” Nihai hedeflerinin Türkiye Yüzyılını, emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmak olduğunu söyleyen Işıkhan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak 12. Kalkınma Planı ile Orta Vadeli Programı da dikkate alarak, genel istihdamın yanı sıra özellikle kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak, özel politikalar geliştiriyoruz. Bildiğiniz gibi, günümüzde çalışma hayatı, hızla değişen ekonomik, teknolojik ve sosyal dinamiklerle karşı karşıyadır. Dijitalleşme, yapay zeka, otomasyon gibi faktörler, çalışma hayatındaki rolleri ve beceri gereksinimlerini yeniden tanımlıyor. Bu anlamda günümüz itibarıyla gerçek bir dönüşümün içindeyiz. Bu dönüşümün, çalışanları nasıl etkilediğini, iş gücü piyasasında hangi alanlarda yeni fırsatlar ve hangi alanlarda tehditler oluşturduğunu anlamak, geleceğe dair stratejiler belirlemede kritik öneme sahiptir” ifadelerini kullandı. Konuşmasında dönüşümün merkezinde her zaman insanın ve emeğin olması gerektiğini dile getiren Işıkhan, insan onurunu koruyarak, adil çalışma şartlarını sağlayarak ve çalışan haklarını güvence altına alarak bu dönüşümü yönlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi. “Sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” Çalışma hayatındaki sosyal diyaloğun; kurumsal, kapsayıcı ve şeffaf biçimde işlemesinde önemli bir rol üstlenen sendikaları desteklediklerini hatırlatan Işıkhan, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin de güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir. Değişen işgücü piyasalarının ve yeni iş modellerinin; sendikal örgütlenmeye etkilerinin tartışılması ve yeni modellerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Diğer yandan, istihdamın geleceği konusunda ise sadece işsizlik rakamlarına odaklanmak yeterli değildir. İstihdamın niteliği, güvencesi ve insana uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır. İstihdam oluşturma politikaları, sadece iş ve işçi sayısını artırmakla kalmamalı, aynı zamanda kaliteli ve sürdürülebilir işlerin oluşturulmasını da hedeflemelidir” diye konuştu.