GÜNDEM - 28 Eylül 2016 Çarşamba 18:39

Bakanlığa devredilen askeri hastanelere komutan

A
A
A
Bakanlığa devredilen askeri hastanelere komutan

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, Sağlık Bakanlığı’na devredilen askeri hastanelerde Milli Savunma Bakanlığı ’İrtibat Ofisi’ kurulacağını ve burada bir komutanın görev alacağını ifade etti.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Sağlık Bakanlığı’na devredilen askeri hastaneler ile ilgili bir basın açıklamasında bulundu. Gümüş, "Bu hastanelerimizin geleceğini de değerlendirdik ve devirden sonra da bu çalışmalar devam ediyor. Bu hastanelerin fonksiyonlarını nasıl daha iyi hale getiririz? diye değerlendiriyor. Sağlık Bakanlığı ve buralardaki özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin, gazilerimizin, şehitlerin, şehit yakınlarının hizmetlerinin daha iyi şekilde götürülmesi konusunda çalışıyoruz. Milli Savunma Bakanlığımızda, Sağlık Komutanı Prof. Dr. Hayati Bilgiç ile kamu hastaneleri kurumumuzun temsilcileri bir değerlendirme yaptılar. Bizim de tespitlerimiz vardı bu geçen süre içerisinde. Bu hastanelerin içerisinde özellikle Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Gazi Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Haydarpaşa’da bulunan Abdülhamit Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin içerisinde Milli Savunma Bakanlığı ’İrtibat Ofisi’ kurulacak ve bu koordinasyon biriminde bir komutanımız görev alacak, poliklinik sorumlusu bir astsubayımız olacak, şehit ve gazi yakınları ile ilgilenen bir birim olacak ayrıca silahlı mücadele nedeniyle yaralanan askerlerimizin sevk organizasyonunu yapacak bir birim olacak, bu birimiz hastane içinde kuruyoruz, Milli Savunma Bakanlığımız bu desteği hastane içerisinde sürdürecektir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’ndan da bir müsteşar yardımcımız devrolan askeri hastanelerin koordinasyonundan sorumlu olacak. Amacımız buradaki hizmetleri daha iyi hale getirmeye çalışmak. Ayrıca yedek subaylar şu anda TSK’da bulunan doktor ve diğer sağlık personelinin Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, sağlık teşhislerinde hizmet yapmaları ve askerliklerini burada tamamlamaları konusunda da bir çalışma yapıyoruz. Bunu da önümüzdeki günlerde tamamlayacağız" ifadelerini kullandı.

"TSK’DA 700’E YAKIN HEKİM KALMIŞTIR"

"Özellikle bu üç hastanede ve ayrıca çatışmalı olan bölgelerde özellikle Hakkari, Şırnak askeri devrolan askeri hastanelerde güvenlik sorunu da gündeme gelmişti, protokol çerçevesinde tamamen TSK tarafından askeri güvenlik personeli buralarda güvenlik hizmetlerini sağlayacaktır" diyen Gümüş, şunları kaydetti:

"Özellikle gazilerimizin, askeri personelin ve yaralılarımızın, hastalarımızın ricası olmuştu. Üst düzey hizmet veren bu hastanelerin güvenliğinin de stratejik anlamda sağlanması konusunda Milli Savunma Bakanlığımız destek olacaktır. Gazilerimizin özellikle uzun dönem tedavi alması gereken gazilerimizin yanlarında erler refakat ediyorlardı yine aynı şekilde şu anda 165 gazimiz aktif tedavi görüyor, Bilkent’teki Gazi Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastane’mizde. Burada yine erlerimiz, gazilere hizmet vermeye devam edecek protokol çerçevesinde bunları da gündeme getirdik. Ayrıca TSK Güçlendirme Vakfı, Elele Vakfı ve Mehmetçik Vakıflarının gazi, şehit yakınlarına vereceği hizmetler aynen devam ettirilecektir, herhangi bir aksamaya izin vermeyeceğiz. Bu vakıflarımız daha güçlü bir şekilde hizmetlerini sürdürecektir. Şu anda TSK’da 700’e yakın hekim kalmıştır, bunlar kıtalarda görev yapıyorlar özellikle muharebe ve kıta sağlık hizmetleri konusunda hizmetlerine devam edecekler. Bunlar birinci basamak sağlık hizmetlerini götürüyorlar. Bunun dışında bin 600’e yakın hekim Sağlık Bakanlığı kadrolarına ve üniversite kadrolarına geçmiştir. Bunun 400’ü Sağlık Bilimleri Üniversitelerine geçmiştir, bin 200’ü Sağlık Bakanlığı kadrolarına geçmiştir. Herhangi bir şekilde yaralı askerimiz veya yakınları Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelmek isterse herhangi bir sevk zincirine tabii olmaksızın kendi talebiyle o bölgeden buraya hastamızın, yaralımızın gelmesini sağlayacağız. Bununla ilgili genelgemizi bu hafta sahaya gönderdik, normalde bir ildeki en büyük merkez o işlemi yapabiliyorsa orada yaptırıyorduk ama askeri personelimizin bu talebi varsa talebi doğrultusunda sevkini gerçekleştireceğiz. Çünkü uzun yıllar gelen bir birliktelik var bu bakımda bu genelgemizi yayınladık."

"SEVK ZİNCİRİ UYGULAMAYACAĞIZ"

Devredilen askeri hastanelerde sevk zincirini uygulamayacaklarının altını çizen Gümüş, "Normalde boş olan yataklara 112 ile talimat vererek sevk sistemini uyguluyoruz ama burada, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Gazi Fizik Tedavi Hastanesi’nde ve İstanbul’daki Gülhane Abdülhamit Eğitim ve Araştırma Hastanelerimizde özellikle buralarda sevk zincirine tabii tutmuyoruz. Belli bir oranda yatak boş tutulacak, yoğun bakımlarımız, klinik katlarımızda. Buralar tamamen askeri personel için rezerve alan olarak tutulacak bu bakımdan da çalışmayı devam ettiriyoruz. Buralarda Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi bir doluluk oranı bir çalışma yapmayacağız. Askeri personelimizi, gazilerimizi, şehit yakınları ve yaralılar için belli bir alanı tutacağız. Ayrıca buralarda gazilerle ilgili ayrı bir klinik ortamı oluşturuyoruz., onların gelip direk hizmet alacağı bölümleri sağlayacağız. Askeri hastanelerimiz yine uzun dönem sivil vatandaşlara açılmıştı, onlar devam ediyor ama özellikle bu üç hastanemizde öncelik hakkı askeri personelimizin, gazilerimizin ve askeri yaralılarımızın hizmetinde olacaktır" açıklamasında bulundu.

"ASKERİ HEKİMLİK KAVRAMI YOK EDİLMİYOR"

Gümüş, bir gazetecinin "Sağlık Bilimleri’nde yetiştirilen askeri hekimin farkı ne olacak?" sorusu üzerine ise, "Askeri hekim, aynı hekim sonuçta hep aynı müfredatla olunuyor ama onların prosedürü, belli bir sorumlulukları, kıtalardaki görev süreleri Sağlık Bakanlığı’nın dışında Milli Savunma Bakanlığı’nın koyduğu kriterlere göre, hayatlarını asker olarak idame ettirecek olan hekim kadrolarıdır. Onların programları ve müfredatları, çalışma usul ve esasları protokol çerçevesinde konulur ama tıbbi eğitimleri ve alacağı eğitimler yine dekanlık tarafından götürülür. Bunlar konuşuluyor yani askeri hekimlik kavramı yok edilmiyor" diye konuştu.

Hastanelerdeki askere ayrılacak yatak sayısının sorulması üzerine Gümüş, "Vatandaşımız biraz yoğun ilgi gösteriyor bu hastanelere. Bu bakımdan özellikle Ankara’da birçok tesisimiz var, üniversitelerimiz var, biz bunu planlayabiliyoruz. Artık bu hastanelerin özellikle bu üç hastanenin yataklarının belli oranlarının sivil hastalara kapatılması veya askeri personele tahsis edilmesi. Burada öncelik gazilerimiz, askeri personelimiz söz konusu olacak, kalan kısımlara da zaten geçmişte de olduğu gibi sivil hastaların gelişi söz konusu ama bu yoğunluğu koordine edeceğiz. Stratejik alanlar özellikle yoğun bakımlar ve üst düzey cerrahi birimlerinin oluşturduğu alanlar talep çerçevesinde onları boş tutacağız şu an itibariyle" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Aksaray Uyuşturucu tacirleri ile polisin kovalamacası kamerada Aksaray’da polisin dur ihtarına uymayarak kaçan sürücü ile polis arasında kovalamaca yaşanırken, kovalama esnasında araçtan atılan poşette esrar maddesi çıktı. Kısa süren kovalamacayla yakalanan araç sürücünün ehliyetsiz olduğu belirlenirken, sürücü uyuşturucunun araçtan çıkmadığını belirterek ehliyetsiz olduğu için kaçtığını söyledi. Sürücü ve 2 arkadaşı kelepçelenerek gözaltına alındı. Olay, Kurtuluş Mahallesi Kurtuluş Caddesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte rutin uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ve Trafik Şubesi ekipleri uygulama noktasına yaklaşan 68 ES 022 plakalı otomobile dur ihtarında bulundu. İhtara uymayan araç sürücüsü fren yerine gaza basarak hızla uygulama noktasından kaçtı. Kaçan aracın peşine düşen polis ve şüpheliler arasında kovalamaca yaşandı. Kovalamaca esnasından araçtan bir poşet atılırken, atılan poşetten kubar esrar maddesi ele geçirildi. Bir süre devam eden kovalamaca sonucu araç 3 şüpheliyle birlikte yakalandı. Araç sürücüsü Ö.F.B. (37) ile araçta yolcu olarak bulunan H.E. (40) ve R.D. (23) kelepçelenerek gözaltına alınırken, araç sürücüsü Ö.F.B. araçtan atılmasına rağmen uyuşturucunun kendilerine ait olmadığını belirterek, “Ne alakası var. Arabada çıktı mı? Çıkmadı, arabadan çıkmadı abi. Bizlik bir şey yok ki. Ehliyetim yok, cezamı yedim zaten biraz önce” dedi. Araç sürücüsüne ehliyetsiz araç kullanmaktan 12 bin 977 TL, dur ihtarına uymamaktan bin 506 TL olmak üzere toplam 14 bin 483 TL para cezası kesilirken ara trafikten men edilerek otoparka çektirildi. Gözaltına alınan 3 kişi sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesine götürüldü. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.