GÜNDEM - 30 Temmuz 2016 Cumartesi 14:05

Batuhan Yaşar: 'YAŞ’ın perde arkası ve o detay'

A
A
A
Batuhan Yaşar: 'YAŞ’ın perde arkası ve o detay'

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Yaşar Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde, “Terörle mücadelenin emanet edildiği o komutanın dikkat çekici özelliği”,”Darbe girişiminden 15 gün önce Milli Savunma Bakanına neyi imzalatmaya çalıştılar”,”YAŞ’ta komuta kademesi neden değişmedi.”,”TSK’da general sayısı böyle mi kalacak?” sorularına cevap aradı.

Batuhan Yaşar'ın "YAŞ’ın perde arkası ve o detay" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:

""Komuta kademesi değişmedi..." Kamuoyunda, komuta kademesinin YAŞ’ta değişeceğine yönelik güçlü bir beklenti vardı.
Ama bu, doğru olmayan bir beklentiydi..
Niye mi?
1-Cumhurbaşkanı ta en başta ne demişti:
“Dere geçerken at değiştirilmez.”
2-Yüksek Askerî Şûra atama makamı değil, terfi ve değerlendirme makamıdır.
3-Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları Bakanlar Kurulu’nun teklifi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Genelkurmay Başkanının emekliye ayrılması da atamasındaki usule göre yapılır.
Aslında yukarıdaki 3 madde bundan sonra olacakları net bir şekilde ortaya koyuyor.
İstihbarat da dahil bütün güvenlik birimleri yeniden yapılandırılıyor.
Bu yeni yapı ortaya çıktıktan sonra her şey ama her şey yeniden değerlendirilecek. Detayları zaten gazetelerden okuyorsunuz ama yapılmak istenen şu:
-Bir daha içinden darbe çıkartamayacak bir yapı oluşturuluyor...
-TSK ve diğer güvenlik birimleri yeniden yapılandırılıyor.
Önemli bir isim, çarşamba akşamı yani, YAŞ’tan bir gün önce 1.684 personelin TSK ile ilişkisi kesilmesinin hemen ardından, “Bu bir işaret fişeği" diyordu.
-1.684 kişi savcılıklardan gelen ilk listeler esas alınarak Silahlı Kuvvetlerden ihraç edildi.
-Dolayısıyla ihraçlarla ilgili süreç esasen devam ediyor. Dolayısıyla içinde yaverlerin (yaverler niye bu listede yok soruları) de olduğu ikinci bir listenin kısa bir süre içinde açıklanması muhtemel görünüyor.
Bütün bu olan biteni değerlendirirken 15 Temmuz gecesi yaşadıklarımızı unutmamamız gerekiyor..
Darbe girişiminin yapıldığı cuma günü saat 15.30 ile 21.30 arasında yaşananlarla ilgili birçok soru işareti ve boşluk hâlâ orada duruyor.
Her şey süreç içerisinde ortaya çıkartılacak.
Önemli bir isim, “Hiçbir şey karanlıkta kalmayacak. Biraz daha sabredin. Uzun bir süreçten bahsetmiyoruz...” dedi.
Tekrar perşembeye, tek günlük Yüksek Askerî Şûra toplantısına dönelim:
-356 generalin 149’u ordudan atıldı. General sayısı yüzde 42 düştü. Bu generallerin yerine yeni bir atama yapılmadı. Peki yapılacak mı?
Gelin isterseniz yetkili bir ismin söylediklerine kulak verelim:
“Evet general sayısı fiili olarak düşmüş gibi görünüyor. Fiili durum böyle ama norm kadro indirimi için verilmiş bir kararımız henüz yok. Bu ve bunun gibi konular önümüzdeki günlerde değerlendirilecek."
-İlk aşamada taktik komutanlıklara atama yapılacak. Taktik komutanlıklar kesinlikle boş bırakılmayacak.
-2. Ordu Komutanlığına getirilen ve 1 yıl korgenerallik yaptıktan sonra orgeneral rütbesine yükseltilen Metin Temel ismi dikkat çekiyor.
Terörle mücadele artık ona emanet. Hakkari, Şırnak ve Van uhdesi altındaydı, artık bütün bölgeden sorumlu. Hakkında ilginç bilgilere ulaştık, teğmenliği hariç bütün rütbelerinde Güneydoğu’da görev yapmış..
Şöyle de bir lakabı var:
“Hangi patikadan hangi çakal geçer çok iyi bilir.”
-Kara Kuvvetleri Komutanlığında 32 kurmay olmayan albay tuğgeneralliğe yükseltildi. Buna karşın sadece 24 kurmay albay tuğgeneral oldu. (Konu ile detayı bir önceki yazımızda bulabilirsiniz.)
Terfiler yapıldı ama atamalar henüz yapılmadı, önümüzdeki hafta hepsinin tamamlanması planlanıyor. O dehşet gecesinin önemli isimlerinden, darbecilere direnen Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı korgeneralliğe terfi ettirildi. Duyduğumuza göre, görevine devam edecek.
2016 yılının dünyasında darbeye nasıl girişildi, niye böyle oldu diye sorduğumuzda dönüp dolaşıp yine kürkçü dükkânına geliyoruz!
Türkiye’de sistem öyle bir kurgulanmış ki, güçler hep parçalanmak üzerine hareket etmiş.
Veyahut ettirilmiş.
60’lar, 70’ler, 80’ler, 90’lar...
Geçmişte, cumhurbaşkanları, başbakanlar, yargı, asker hepsi birbirini boğmaya çalışmadı mı?..
Her defasında yıllarını kaybetti..
Şimdilerde tam aksine güçleri birleştirmeyi başarmış görünüyor.
Beraber hareket ediyor.
Zaten bütün sıkıntı da buradan çıkıyor.
O gece Cumhurbaşkanı ve Başbakanın nasıl koordineli hareket ettiğini unutmayalım...
15 Temmuz sonrasında Genelkurmay, kamuoyunda da tepki ile karşılanan iki açıklama yaptı:
-Akın Öztürk, masum gibi gösterildi..
-Darbecilerin (FETÖ) TSK içindeki oranı yüzde 1.5 gibi gösterildi. (TSK ile ilişiği kesilen general sayısı neredeyse yüzde 50’yi buldu)
Sıcak günler devam ediyor/edecek..
Sistemin dönüştürülmesine yönelik yeniden yapılanma safhasına geçildi.
Çok değil, darbe girişiminden sadece 15 gün önce, terörle mücadele konusunda söylediği bir sözden ötürü, Millî Savunma Bakanı Fikri Işık’a, âdeta özür diletircesine bir açıklama yaptırılmak istenmişti.
Yazılar yazıldı, çizildi.
Fikri bey hiç oralı olmadı.
Şimdilik bu kadarını yazıyorum..."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.