POLİTİKA - 10 Kasım 2023 Cuma 16:05 | Son Güncelleme : 10 Kasım 2023 Cuma 16:19

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk: “İsrail'in saldırıları soruşturulmalı”

A
A
A
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk: “İsrail'in saldırıları soruşturulmalı”

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına yönelik, “İsrail'in Gazze'ye 4 haftadır devam ettirdiği bombardımanında kullandığı yüksek etkili patlayıcı silahların yoğun nüfuslu bölgedeki etkileri açıkça görülüyor. İsrail'in bu tür savaş yöntemlerine ve araçlarına derhal son vermesi, saldırıların soruşturulması gerekmektedir” dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Ürdün'ün başkenti Amman'da gerçekleştirdiği basın toplantısında İsrail'in Gazze'ye saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilere değindi. Türk, “Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırıları her birimizi öfkelendirmeli. Ancak işlenen suçlardan hiçbir sorumluluğu olmayan insanlara karşı acı çektirmekle kalıcı barış ve güvenliğin sağlanamayacağı açıktır. Bu benzeri görülmemiş ve yürek parçalayıcı bir durum” ifadelerini kullandı. İsrail'in saldırılarda kullandığı silahlara dikkat çeken Türk, “Yoğun nüfuslu bölgelerde yüksek etkili patlayıcı silahların kullanılması ve on binlerce binanın yerle bir edilmesi de dahil olmak üzere İsrail'in Gazze'ye yönelik kapsamlı bombardımanının, insani ve insan hakları açısından yıkıcı etkileri olduğu açık. İsrail kuvvetlerinin Gazze'de 4 haftadır devam ettirdiği bombardımanında kullandığı bu tür silahların yoğun nüfuslu bölgedeki etkileri açıkça görülüyor. İsrail'in bu tür savaş yöntemlerine ve araçlarına derhal son vermesi ve saldırıların soruşturulması gerekmektedir” dedi. Cibaliye, Gazze şehri, Bureij, Nuseyrat, Maghazi ve Han Yunus'taki yerleşim alanlarına yönelik saldırılar da dahil olmak üzere Gazze genelindeki saldırıları ve çok sayıda can kaybıyla sonuçlanan olayları izlemeye devam ettiklerini söyleyen Türk, “Gazze kentindeki hastanelere ve hastanelerin çevresine yönelik saldırılar, özellikle de bölgedeki en büyük iki hastanenin (Beyt Lahya'daki Endonezya Hastanesi, Gazze kentindeki Şifa Hastanesi) etrafında yoğunlaştı. Bununla birlikte çevredeki bölgelere yönelik saldırılar, yolların tahrip edilmesi de dahil olmak üzere hastanelere erişimi zorlaştırıyor. Kudüs ve Şifa Hastaneleri de dahil olmak üzere bazı hastaneler, tahliye emirleri aldı. Ancak Dünya Sağlık Örgütü'nün de uyardığı gibi böyle bir tahliye, tüm sağlık sistemin çöktüğü ve Gazze'nin güneyindeki hastanelerin daha fazla hastayı kabul etme kapasitesinin olmadığı bir ortamda ölüm cezasıdır" şeklinde konuştu.

"Toplu cezalandırmaya son verilmeli"

Türk, “Gazze'ye havadan, karadan ve denizden saldırılar devam ederken, 1 ayı aşkın süredir devam eden kuşatma, Gazzelilerin temel ihtiyaçlarını gidermesini, açıkçası hayatta kalmalarını zorlaştırdı. Her türlü toplu cezalandırmaya son verilmelidir. Sivillerin İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından belirlenen ‘güvenli bölgeye' taşınması yönündeki talepler de son derece endişe verici. Tek taraflı olarak olduğunda sözde ‘güvenli bölge' sivillere yönelik riskleri artırabilir ve güvenliğin somut olarak garanti edilip edilemeyeceği sorularını gündeme getirebilir. Şu anda Gazze'nin hiçbir yeri güvenli değil, çünkü Gazze Şeridi'nin her yerinden saldırı haberleri geliyor. Ayrıca sivillerin nerede olurlarsa olsunlar uluslararası hukuk kapsamında korunduklarının da kesinlikle net olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

İsrail hükümeti “Filistinlilere şiddeti durdur” çağrısı

Türk, “Ayrıca acilen İsrailli yetkililere, her gün İsrail güçlerinin ve İsrailli yerleşimcilerin şiddetine, kötü muamelesine ve tutuklamalara maruz kalan Batı Şeria'daki Filistinlilerin korunmasını sağlayacak adımlar atılması konusunda önlem alma çağrısında bulunuyorum. İsrail'i yetkilileri işgalci güç olarak Filistin halkını koruma yükümlülüklerini yerine getirmeye, Filistin halkının yerleşimci şiddetine karşı korunmasını sağlamak için güvenlik güçlerine açık ve net emirler vermeye ve bunu yapmayanlardan hesap sormaya çağırıyorum” dedi. Ateşkes çağrısında da bulunan Türk, “Nüfuz sahibi ülkelerin, tarafları daha fazla gecikmeden ateşkese ulaştırmak için her zamankinden daha fazla çalışması gerekiyor. Şiddeti durdurun” dedi.

İki devletli çözüm vurgusu

Türk, “Bu krizin çözümü, işgalin sona ermesi ve Filistinlilerin kendi geleceğini tayin etme hakkına tam saygı gösterilmesidir. Defalarca söylediğim gibi şiddetin bitmesi için işgalin bitmesi gerekiyor. Ülkelerin tüm Filistinliler ve İsrailliler için sürdürülebilir bir barışa ulaşılması konusunda gereken tüm çabayı harcaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Turquality ve Marka Destek Programı ile 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından destekleniyor. Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli. Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın kapanış törenine katıldı. Bakan Bolat, programda yaptığı konuşmada markalaşmanın ihracata katkısının önemine dikkat çekti. Bakan Bolat, Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın inovasyon ve markalaşma yoluyla ihracatın katma değerini artırmayı hedeflediğini belirtti. İhracatın Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Bakan Bolat, "İhracat Türkiye açısından olmazsa olmaz bir zorunluluk. İhracatta önemli bir yol kat ettik, ama daha çok yolumuz var. Türkiye’nin bu ihracat yolculuğunda ’Turquality ve Marka Uzmanlık-Vizyon Programı’ çok önemli bir konumda. Üniversite-sanayi-STK ve biz olmak üzere dörtlü iş birliği modeliyle yapılan bu program örnek bir çalışma" dedi. "Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" Programa ilişkin de bilgi veren Bakan Bolat, "Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli olarak özetleyebiliriz. Turquality, hizmetlerde, mallarda, ürünlerde yeni büyük markalar geliştirerek Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır. Bu program çok da başarılı olmuştur. Bugüne kadar aşağı yukarı Turquality programına katılan 189 şirketin 205 markası Turquality destek programı tarafından destekleniyor. Turquality genel-geçer bir program değil, çok önemli program. Bir alt programı da Marka Destek Programı. Bunda da 291 firmanın 312 markası desteklenmekte. Bu şekilde Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" şeklinde konuştu. Bakan Bolat, dünya ihracatından Türkiye’nin aldığı paya ilişkin de verileri paylaştı. Bolat, "Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2002 yılında dünya mal ihracatındaki payımız yüzde 0,49’du, bu rakam 2023 yılı sonunda yüzde 1,08’e yükseldi. Hizmet ihracatımız ise dünyadaki payımız 2002 yılında 0,89’du 2023 yılı sonunda 1,30’a yükseldi. Bu ülkemiz için başarıdır, bunu daha yukarı taşıma hedefindeyiz. Mal ihracatında 2028 yılında dünyadaki payımızı yüzde 1,30’a, hizmet ihracatı payımızı da yüzde 2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Bakan Bolat, konuşmasının ardından Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nı başarıyla tamamlayan öğrencilere diplomalarını verdi. Program diploma töreninin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.