SAĞLIK - 25 Şubat 2018 Pazar 09:35

Boğazında unutulan ameliyat iğnesi 18 yıl sonra alındı

A
A
A
Boğazında unutulan ameliyat iğnesi 18 yıl sonra alındı

Manisa'nın Soma ilçesinde 3 yaşındayken olduğu bademcik ameliyatında boğazında ameliyat iğnesi unutulan 21 yaşındaki Meltem Cansız, o iğneden tam 18 yıl sonra geçirdiği başarılı bir operasyonla kurtuldu.

Soma Devlet Hastanesi'nde bademcik şikayetiyle 1999 yılında ameliyat olan Meltem Cansız'ın boğazında iğne unutuldu. 18 yıl boyunca boğazında iğne ile yaşayan ve şu anda 21 yaşında olan Meltem Cansız'ın tüm hayatı acı ve ağrılarla geçti. Boğazındaki iğnenin acıları günden güne yıldan yıla artan Meltem Cansız, 11 yıl sonra 14 yaşında iğnenin fark edilmesiyle Ege Üniversitesi'nde bıçak altına yattı ancak ameliyatı başarısız geçti.

Lise öğreniminden sonra sağlık sorunları nedeniyle üniversiteye hazırlanamayan Meltem Cansız, acılarına rağmen yılmadı sabırla bekledi ve geçirdiği başarılı ameliyatla o iğneden 18 yıl sonra kurtuldu.
Boğazındaki iğneyle geçen 18 yılını anlatan Meltem Cansız, "3 yaşında geçirdiğim bademcik ameliyatında iğne boğazımda unutulmuş. Daha sonra iğneden dolayı 11 yıl sonra 14 yaşındayken kulak rahatsızlığım ortaya çıktı. Kafamın sağ tarafı ağrımaya başladı. Doktora gittik, hiçbir şey olmadığını söylediler. Sonrasında beni MR çekilmek üzere Akhisar'a yönlendirdi. Gecenin bir vakti MR'a girdim. Ancak bir türlü çekemediler. Benim üzerimde toka vs. metal bir şey olduğunu söylediler baktılar ancak bir şey yoktu. Üç yada dört defa MR'a girdim. Ancak bir türlü çekemediler. Sonra doktorumuz röntgene yönlendirdi. Röntgen görüntüsünde ameliyattan kalma bir çengelli iğnenin boğazımda olduğu görüldü. Bunun için beni Ege Üniversitesi'ne sevk ettiler. Burada doktorlar bu ameliyatı yapabileceklerini ancak riskinin çok olduğunu söylediler. Biz yine de kabul ettik. 1,5 saatlik operasyon geçirdim ancak iğneyi bulmadıklarını söylediler. 2 sene kadar araştırma yaptık. Birçok hastaneyle görüştük. Ancak ayağımda bir rahatsızlık meydana geldi. Ayağım için Ege Üniversitesi'ne gittik. Tekrardan beni ameliyat eden doktorumla görüştüm. 'Seni ben ameliyat ettim, tekrardan buna kalkışamam' dedi. MR'a da giremezsin dediler. 'Sen bununla yaşamayı öğren' en azından bunun için çabalama alınmaması daha iyi dediler. Ben daha genç bir kızım sonuçla bu iğneyle ömür boyu yaşayamazdım. Yaşanan bu olumsuzların ardından araştırmalarımız neticesinde en son İzmir'de özel bir hastaneye gittik. Oradaki doktorum Çağlar Çallı bey bana umut verdi. 'Bu iğneyi alacağız' dedi. İnancımı kaybetmedim, sonucun ne olacağını bilmeden girdim ben o ameliyata. Ölüm, felç olma riskim çok fazlaydı. 'Yaşayamayabilirsin' dediler, biz bile bile lades dedik. Sonucu da güzel oldu" dedi.

Boğazında unutulan ameliyat iğnesi 18 yıl sonra alındı

14 yıl sonra iğne unutulduğu ortaya çıktı

Baba Ahmet Cansız ise kızını 1999 yılında 3 yaşındayken bademcik sorunu nedeniyle Soma Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü belirterek, "Bademcikleri nedeniyle çok sık hasta oluyordu. O günkü SSK'da doktorumuz ameliyat olması gerektiğini söyledi. Neticede ameliyat olduk. Ameliyat sonrasında aradan geçen süreçte kızım 17 yaşında geldiğinde yüzünde, sağ tarafında bir ağrının olduğunu, başının, kulağının ağrıdığını söyleyince kulak burun boğaz doktoruna gittik. İlaçlar verdi geçmedi, sonra bir daha gittik. Eklem arası bir iltihap olabilir diyerek MR istedi. Akhisar ilçesine MR çekilmeye gittik. Fakat bir türlü çekemediler. Daha sonra bir film çekildi ve iğne ortaya çıktı" diye konuştu.

"'İğne şah damarına yakın, kızın ölebilir' dediler"

Ege Üniversitesi'ne gittiklerini belirten baba Cansız, iğnenin şah damarına çok yakın olduğunun söylendiğini belirterek şunları söyledi: "Doktorlar çok tehlikeli bir ameliyat olacağını yanlış ya da en ufak bir hatada kızımızın bir tarafının felç kalabileceğini veya hayatını kaybedebileceğini söylediler. Biz bu riski göze alarak ameliyata müsaade ettik. Fakat iğneyi görüldüğü yerde bulamadıklarını söyleyerek alamadılar. Sonra İzmir Çiğli'de özel bir hastanede denedik. Kendisine binlerce kez teşekkür. Allah razı olsun. Çocuğumun boğazındaki iğneyi aldı. Dünyalar bizim oldu." 

Yılmaz Sarıpınar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.