EKONOMİ - 25 Temmuz 2018 Çarşamba 16:34

Büyüközer’den GİMDES logosunu izinsiz kullananlara tepki

A
A
A
Büyüközer’den GİMDES logosunu izinsiz kullananlara tepki

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, GİMDES’ten sertifika alan ürünlerin ambalajları için tasarlanmış ve telif hakları GİMDES’e ait olan Helal logosunun izinsiz kullanımının yasal yükümlülüklerinin olduğunu ve bu haklarını sonuna kadar arayacaklarını söyledi.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, GİMDES logosunu izinsiz kullananlara tepki gösterdi. Başkan Büyüközer, sertifika alan ürünlerin ambalajları için tasarlanmış ve telif hakları GİMDES’e ait olan Helal logosunun izinsiz kullanımının yasal yükümlülüklerinin olduğunu ve bu haklarını sonuna kadar arayacaklarını belirtti. 

“Bu logonun bir namusu olduğunu anlayacaklar” 

Dr. Büyüközer, tescilli logoyu izinsiz kullanan firmaların kendilerine zarar verdiklerini kaydederek, “Arama motoruna ‘helal logo’ yazıyorlar görsellere tıklayıp önüne gelen ilk logoyu indirip kullanıyorlar. Bu kadar basit. Fakat kullandıkları bu logoyu biraz araştırsalar logonun bir kuruma ait olduğunu, özel ve patentli bir logo olduğunu, öyle kafaya göre kullanılamayacağını belli kurallar çerçevesinde ancak kullanılabileceğini, tabiri caizse bu logonun bir namusu olduğunu anlayacaklar. Ayrıca tescilli logoyu kullanan firma şunu da bilmelidir ki bu yaptıkları kendi zararlarınadır. GİMDES sertifikalı ürünlerini gerek yazılı gerek görsel medyada duyurmaktadır. Bu gibi izinsiz logo kullanımlarını tüketici fark edip GİMDES’e göndermekte ve gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmektedir” diye konuştu.

“GİMDES Helal Ambalaj logosunu kullanmayın demiyoruz” 

Büyüközer, logoyu izinsiz kullanan firmaların tüketicileri kolayca aldatabileceğine vurgu yaparak, “Helal sertifikalı olmadığı halde bir ürüne logo kullanan sahtekarların yanında bir de marketler, büfeler, kafeler, satış noktaları, stantlar vs. var. GİMDES Helal Ambalaj logosunu kullanmayın demiyoruz. Eğer satış yaptığınız ürünler arasında GİMDES sertifikalı ürünler varsa elbet kullanılabilir. Ama sadece o ürüne has olduğunu belirtmek şartıyla, Ancak, öyle bir kullanıyorlar ki tüketicilerin aldanmasına sebebiyet veriyorlar. O markete, dükkâna, standa bakan birisi sanki orada satılan her şey sertifikalıymış gibi algılıyorsa orada bir hata vardır demektir. Tabelaya, camlara yapıştırılan giydirmelere, araba giydirmelerine, afiş ve panolara o kadar büyük ölçülerde koyuyorlar ki tüm ürünlerin GİMDES sertifikalı olduğunu zanneden bir tüketici biraz da bu konuda yeterli malumata sahip değilse kolayca sertifikası olmayan ürünlerden alıp tüketiyorlar. Hatta öyle cümleler yazıyorlar ki aynı şekilde tüketiciler maalesef aldanabiliyorlar” açıklamasında bulundu.

“Logoyu izinsiz kullanmanın manevi boyutları da var” 

“GİMDES Başkanı olarak buradan sesleniyorum” diyen Başkan Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, şu ifadeleri kullandı: “Ey satıcılar, tüccarlar, marketçiler, dükkâncılar, kafeciler, çiğ köfteciler, pastaneler vs. Aldattığınız her bir tüketici ahirette önünüzde uzun kuyruklar oluşturacak ve ‘neden sertifikalı olmadığı halde bana bu şüpheli (belki de haram) gıdayı tükettirdiniz? Neden benim helal yaşam tarzıma zarar verdiniz? Neden benim maneviyatımı bozdunuz? Neden ibadetlerimin ve dualarımın kabulüne şüpheli şeylerin boğazıma girmesiyle set çektiniz?’ ve daha birçok soruyu soracak ve iki elleri yakanızda olacaktır. Bu meselenin sadece dünyada bitmeyeceğini, uhrevi ve manevi taraflarının da olduğunu hatırlatır dikkatli olunması gerektiğini bildirmek isteriz.” 

Helal logo kullanma şartları 

GİMDES’ten sertifika alan ürünlerin ambalajları için tasarlanmış ve telif hakları GİMDES’e ait olan Helal logosunun izinsiz kullanımının yasal yükümlülüklerinin olduğunu ve bu haklarını sonuna kadar arayacaklarını hatırlatan Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, ambalaj için helal logo kullanma şartlarını şu şekilde sıraladı:

“Firma, GİMDES tarafından teslim edilen Helal logosunu sertifikada belirlenmiş kapsam haricindeki markaları ve ürünleri için kullanamaz. 

Firma helal logosunu; internet sitesinde, reklamlarda, beyanlarında, pazarlama vb durumlarda sadece sertifika kapsamındaki ürünleri için kullanabilir. 

Logo, ürüne verilen bir işaret olup münhasıran ürünün son ambalajı üzerinde kullanılır. Logonun, belgenin herhangi bir nedenle hükümsüz hale gelmesinden sonra ya da veriliş amacı ve kapsamı dışında kullanılmasından doğan tüm sorumluluk firmaya aittir. 

Logo sertifika yürürlüğe gireceği zaman GİMDES tarafından firmaya teslim edilir. 

Eğer firmanın ürünlerinin satıldığı bir şube, market veya satış noktası mevcut ise bu noktaların tabelalarında veya cam giydirme gibi reklam araçlarında logo kullanımı ve yazıların sadece sertifikalı ürünleri kapsadığı şekilde olması ve satış noktasındaki tüm ürünlerin sertifikalıymış gibi bir algı meydana gelmesini engelleyecek şekilde olması sağlanmalıdır.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Havalar ısındı pazarda fiyatlar düştü Havaların ısınmasıyla birlikte Kayseri’deki semt pazarlarında sebze fiyatları düştü. Kayseri’nin farklı bölgelerinde her gün kurulan semt pazarlarında sebze fiyatları düştü. Sebze fiyatları; havanın ısınmasına bağlı olarak düşerken, bu durum pazardaki iş yoğunluğunu artırdı. Önceki günlere bakarak yoğunluklarının arttığını söyleyen pazarcı İbrahim Yılmaz; “Yaz ayları geldiği için pazarda fiyatlar biraz ucuz. Fiyatlar düştü ancak vatandaşların alım gücü biraz düştüğü için yine biraz zorluk çekiyoruz. Önceki günlere bakarak, yine yoğunluk var. Pazarlarda marketlere göre daha ucuz ve taze olur. Pazarlarda ürünler günlük olur. Market alır, 3-5 gün içerisinde satar. Biz ise günlük satarız. Pazarımızda 1-2 tane esnaflığı iyi olmayan arkadaşımız var ama vatandaşlarımız onlara aldanmasınlar. Esnaflığı iyi arkadaşlarımız var. Onların yanına gelsinler. Biz yardımcı oluruz. Güzel ürün veririz. Her zaman memnun olurlar. Domatesin kilosu 25 TL’ye düştü. Salatalık 20 TL, biberlerin kilosu 30 TL, patlıcanların fiyatı 20-30 TL arasında değişiyor” şeklinde konuştu. Meyve pazara pahalı düştü Geçiş döneminde olmasından dolayı meyvede fiyatların ise yüksek olduğunu dile getiren Yılmaz, “Meyveler biraz pahalı. Geçiş döneminde olduğunda dolayı meyvelerin fiyatı biraz yüksek olur. Erik 100 TL, çileğin kilogram fiyatı 70 TL. Şu anda geçiş döneminde olduğundan dolayı fiyatlar bu şekilde seyrediyor. Tam mevsimi başlamadığı için fiyatlar bu şekilde. Daha yeni tarlaya düştüğü için fiyatlar yüksek. Tarlada çoğaldığı zaman fiyatlar mutlaka düşecektir” dedi.
Antalya İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Başkanı Uslu: “İliç hakkında, kimsenin kafasında soru işareti kalmayacak” Erzincan’ın İliç ilçesinde 13 Şubat’ta meydana gelen ve 9 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasını tüm yönleriyle araştırmak üzere kurulan TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu’nun Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, “İliç’teki olayı ayrıntılarıyla inceleyeceğiz. Hiç kimsenin kafasında soru kalmayacak şekilde incelememizi, raporlamamızı gerçekleştireceğiz” dedi. İliç maden faciasını araştırmak için oluşturulan, TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor. Komisyon, Devlet Su İşleri yetkililerinden, maden kazasının yaşandığı İliç Maden sahasına yakınlığı nedeniyle gündeme gelen Bağıtaş Barajı’ndaki duruma ilişkin de bilgi alacak. Teklifler, TBMM Genel Kurulu’nda sunulacak Yaşanan faciaya ilişkin bakışının, önce insan, önce çevre sonra güvenilir madencilik olduğunu ifade eden Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Başkanı Atay Uslu, komisyonun; kazayı tüm yönleriyle araştıracağını, benzer kazaların önlenmesi için alınması gereken tedbirler konusunda çalışacağını, insan sağlığını ve çevreyi önceleyen ’güvenilir madencilik ve güvenilir altın madenciliği’ mimarisinin ve güvenilir, sürdürülebilir madencilik politikasının oluşumuna katkı sağlayacağını aktardı. Uslu, komisyon çalışmalarının tamamlamasının ardından, teklifleri TBMM Genel Kurulu’na sunulmak üzere raporlayacaklarını belirtti. DSİ Genel Müdürlüğü ve Bakanlık bürokratlarını dinleyecekler Komisyon Başkanı Atay Uslu, ayrıca 30 Nisan’da MAGEP ve MTA bürokratlarının yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratlarını, 2 Mayıs’ta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bürokratlarını, 3 Mayıs’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarını dinleyeceklerini söyledi. Atay Uslu, Mayıs ayının ikinci haftası ise Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra kamuoyunun akılındaki soruları gidermek, kazanın çevresel etkisini bertaraf etmek için alınan önlemler konusunda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nü ve ilgili Bakanlık kurumlarını dinleme kararı aldıklarını ifade etti. Objektif, şeffaf, tutarlı ve tarafsız çalışmayı ortaya koyacaklarını aktaran Atay Uslu, "İliç’te ki olayı ayrıntılarıyla inceleyeceğiz. Hiç kimsenin kafasında soru kalmayacak şekilde incelememizi, raporlamamızı gerçekleştireceğiz. Hem kazayı ve olayı araştıracağız, hem bundan sonra bu tür kazaların olmaması için atılması gerekli adımları atacağız” dedi. Komisyon devlet kurumlarından, Bakanlıklardan bilgi aldıktan sonra sivil toplum temsilcileri ve akademisyenlerle bir araya gelecek. Uzman görüşlerinin de alınmasının ardından, bir daha kazaların olmaması ve güvenilir madencilik mimarisinin kanunlarda yer almasını sağlamak için, farklı madenler yerinde incelenecek.
Konya Başkan Altay: “Mevcut ağaçlara göre şekillendirerek Türkiye’nin en ikonik kütüphanesini gençler için yapıyoruz” Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılacak Şehir Kütüphanesi inşaatında çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Şehir Kütüphanesi inşaatında incelemelerde bulunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kütüphanenin Darülmülk Projesi kapsamında yer alan 20 farklı projeden biri olduğunu hatırlattı. Başkan Altay, “Konyalıların hafızasında Büyükşehir Belediye binası olarak bilinen alandaki binamızı maalesef deprem yeterliliği olmadığından dolayı yıkmıştık. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ticari olarak değerlendirdiğimizde milyarlarca lira edecek bir arsayı, kütüphane yaparak gençlerimize armağan etmeye karar verdik” dedi. “Mevcut ağaçların formuna göre bir kütüphane binası şekillendirdik" Başkan Altay, şehre Türkiye’nin en güzel kütüphane binalarından birini kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin en ikonik kütüphane binalarından birisini yapıyoruz. İçerisinde ders çalışma alanlarının, etüt merkezlerinin, dijital kütüphanenin ve büyük kütüphane yapısının olduğu bir yapı oluşacak. Bu bina ile ilgili önemli konulardan birisi de mevcut ağaçlara hiç dokunmadan, mevcut ağaçların formuna göre bir kütüphane binası şekillendirdik. Ayrıca Birleşmiş Milletler ile birlikte yürüttüğümüz, dünyada 4 pilot ilden birisi olan Konya’mızda Sıfır Karbon binaların ilk örneğini burada inşa etmiş olacağız. Yoğun bir şekilde gayret ediyoruz. İnşallah tamamlandığında gençlerimizin sürekli vakit geçirebilecekleri, ders çalışacakları, kitapla hemhal olacakları bir kültür merkezi inşa etmiş olacağız” şeklinde konuştu. “Kütüphane içinde belediye hizmet alanı da olacak” Şehir Kütüphanesi içinde, mevcut alanda bir belediye alışkanlığı olmasından dolayı vatandaşların geldiklerinde belediye hizmetlerini görebilecekleri, KOSKİ veznesinden Açık Kapı’ya kadar bir belediye hizmet alanı da oluşturacaklarını kaydeden Başkan Altay, “Böylece buranın eskiden Büyükşehir Belediyesi olduğu ile ilgili de bir algının devam etmesini arzu ediyoruz. Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bir an önce tamamlanarak hem gençlerimize hem şehrimizin kültürüne kazandırmayı arzu ediyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun” diye konuştu.
Zonguldak KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Dönmez: "Gazze’de kalıcı ateşkese varılması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon Toplantısı açılışı Zonguldak’ta gerçekleştirdi. Türk Delegasyonu Başkanı Fatih Dönmez, “KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” dedi. KEİPA Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon toplantısı açılış toplantısı KEİPA Türk Delegasyon Başkanı Fatih Dönmez Başkanlığı’nda Zonguldak’ta gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Fatih Dönmez, son uluslararası gelişmelerle birlikte küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığına dikkat çekti. Enerji güvenliği başta olmak üzere işbirliğinin bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ortak hedefler çevresinde geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Dönmez, Karadeniz bölgesindeki enerji kaynaklarına vurgu yaptı. Dönmez, “Günümüzdeki son uluslararası gelişmeler ışığında küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığını eminim sizler de doğrulayacaksınız. Bunun bilincinde olarak enerji güvenliği başta olmak üzere iş birliğimizi bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ve ortak hedeflerimiz çevresinde geliştirmeyi amaçlamalıyız. Karadeniz bölgesi; enerji kaynakları, ticaret rotaları ve coğrafi konumu nedeniyle jeostratejik ve jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak bölgedeki artan gerilimler ve tansiyonlar, çeşitli ülkeler arasında rekabetin artmasına da neden olmakta, bölgedeki istikrarı ve güvenliği de tehdit etmeye devam etmektedir. Bu nedenle üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin güçlü tutulması, birlik gücümüzü korumak için hayati önem taşımaktadır. İmkânların ve meydan okumaların küreselleştiği; ülkelerin aynı anda ele alması gereken konuların nitelik ve niceliğinin benzersiz bir hale geldiği ve hiçbir devletin karşı karşıya olduğu sorunların üstesinden yalnız başına gelemeyeceği bir dönemi yaşıyoruz. Salgınlar, savaşlar, küresel ekonomik krizler, tedarik zincirlerinin kırılması, kuraklık, düzensiz göç hareketleri, tüm dünyada yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, hibrit tehditler, uluslararası şirketlerin ulusal mevzuatları hiçe sayması, keyfi yaptırımlar, uluslararası sistemde denge arayışları, yapay zekâ teknolojilerinin akıl almaz hızı gibi birçok eski ve yeni nesil meseleyle karşı karşıyayız. Tarihte siyasetin, sosyolojinin ve ekonominin bu kadar hızlı ve derinden dönüştüğü ve kırgınlaştığı; hukukun yaşanan dönüşümlerin hızına yetişmede bu kadar çaresiz kaldığı bir dönem herhalde yaşanmamıştır” dedi. “Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz” Karadeniz coğrafyasının tehdit ve dönüşümlerden en derinden etkilenen coğrafyaların başında geldiğine dikkat çeken Fatih Dönmez şöyle devam etti: “Başta doğal gaz olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip olan Karadeniz coğrafyası; tüm bu tehdit ve dönüşümlerden de belki de en derinden etkilenen coğrafyaların başında geliyor. Bu sebeplerle, Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Ukrayna’da devam eden savaş bölgemiz ve ötesi açısından ciddi endişe oluşturmaya devam etmekte, olumsuz etkilerini gün geçtikçe arttırmaktadır. Savaşın müzakere yoluyla çözümü dışında hiçbir alternatif çözüm günümüzde mümkün değildir. Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan adil bir barışın ancak diplomasi yoluyla sağlanabileceğine ilişkin görüşümüzü koruyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin barış planını prensipte desteklemekle beraber Rusya’nın dışlandığı üst düzey bir toplantının pek bir anlamı olmadığı da ifade etmek isteriz. Tüm ilgili taraflardan, ülkemizin diplomatik çabalarının devamını sağlamak için yardımcı olmalarını talep ediyoruz. Bölgesel güvenlik açısından önemli bir diğer konu da Güney Kafkasya’da barış ve istikrarın sağlanmasıdır. İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesi, bu hedefe ulaşmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının henüz imzalanmamış olması, bölgede kapsamlı bir çözümün önündeki temel engel olmaya devam etmektedir. Her iki tarafı da taslak metindeki karşılıklı görüş ayrılıklarını aşarak anlaşmayı bir an önce imzalamaya teşvik ediyoruz. Öte yandan, ABD, AB ve bazı Batılı ülkelerin Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına yönelik sergilediği dengesiz ve bir tarafı kayıran, diğer tarafın endişelerini göz ardı eden tutumdan da memnun değiliz. Bu tutum, Güney Kafkasya’daki sorunların çözümünün temeli olması gereken tarafsızlık ve kapsayıcılık ilkelerine de zarar vermektedir ve devam eden barış sürecini daha da karmaşık hale getirebilecek sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.” “Uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor” Filistin’de her 10 dakikada masum bir çocuğun öldürüldüğünü ve bugüne kadar 40 binden fazla Filistinlilerin hayatını kaybettiğini aktaran Dönmez şöyle dedi: “Sadece yüreğinde Filistinlilerin acısını taşıdığı için dillerinde dua, gözlerinde çaresiz bir öfke ile izleyen vicdan sahibi sıradan insanlar izlemiyor; uluslararası sistemin köşe taşı olduğunu iddia eden, evrensel değerlerin banisi ve savcısı olduğunu öne süren ve dünya barışının muhafazası misyonuna sahip uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor. İsrail’in Gazze’de sivil, çocuk, kadın ayrımı gözetmeksizin süren katliamlarında bugüne dek 40 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’de her 10 dakikada bir masum çocuk hayattan koparılıyor. Uluslararası hukukun tüm çizgileri hiçe sayılıyor. Vicdan sahibi bir insanın, İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlar ve genişleyen işgal nedeniyle derin bir acı hissetmemesi mümkün değil. İsrail hükûmetinin eylemleri, barış ve güvenlik zeminini ortadan kaldırmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. Soykırım boyutlarına varan katliama bir son vermek, akan kanı durdurmak ve Gazze’nin yaralarını sarmak adına tüm insanlık tarihi bir görevle karşı karşıya 2. dünya savaşı yıllarındaki katillerine öykünen bir yönetimin adeta intikamını masum ve mazlum bir halktan alırcasına sürdürdüğü zulmün ve psikozlarının kara lekesine ortak olamayız. KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız.” Dönmez, “1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulana dek bu kriz son bulmayacaktır. Tek ve gerçek çözüm budur. Türkiye adil ve kalıcı bir barışa giden yolda elinden geleni sonuna kadar yapmaya devam edecektir. Barışın ve Filistinlilerin hak ve hukuklarının korunması için garantörlük de dahil olmak üzere, üzerimize düşeni yapacağız” dedi. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu da Filistin’de yaşananlara vurgu yaparak "Orada insanlık ölüyor. İnsanlığın ölmesine müsaade etmemek gerekiyor" dedi. KEİPA Genel Sekreteri Asaf Hajiyev de teşekkür ederek Vali Osman Hacıbektaşoğlu’na hediye takdim etti. Üye ülkelerin aile fotoğrafı çektirdiği toplantı gündem maddelerinde belirlenen konuların görüşüldüğü oturumlar ile devam edecek.