GENEL - 22 Temmuz 2008 Salı 13:25

Celalettin Cerrah hakkında soruşturma istemine ret

A
A
A
Celalettin Cerrah hakkında soruşturma istemine ret

Hrant Dink cinayeti kapsamında İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında soruşturma açılması istenmişti. Bu isteğe mahkemeden ret yanıtı geldi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Hrant Dink cinayetini araştırmak üzere oluşturulan alt komisyonun hazırladığı rapor açıklandı.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi ve AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan, hem emniyet teşkilatı hem de jandarma açısından bir ihmalin, kusurun, koordinasyonsuzluğun olduğu sonucuna vardıklarını söyledi.


Ocaktan, komisyon üyeleri AK Parti Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu, MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal ve DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş ile TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Ocaktan, komisyon olarak Hrant Dink'in ölümünün gerçekleşmesinden 2 yıl önce İstanbul Valisi ve istihbarat görevlilerinin üstlerinin haberi dahilinde İstanbul Vali Yardımcısı'nın odasında çağrılıp yapılan toplantının varlığı, Türkiye Ermenileri Patriği 2. Mesrob'un 11 Ekim 2006 tarihinde İstanbul Valisi Muammer Güler'e Türkiye Ermenilerine ait tüm kurumların güvenliğinin sağlanmasını talep eden bir dilekçe ile müracaat etmesiyle ilgili bilgilerin yanı sıra, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün kendi Yardımcı İstihbarat elemanı Erhan Tuncel'den almış oldukları bilgiler neticesinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazmış olduğu yazı ile Trabzon il Jandarma Komutanlığı görevlilerinin Coşkun İğci'nin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nce gerek kendisinin bildirdiğini ifade ettiği bilgiler ile gerekse Jandarma Kıdemli Başçavuş Okan Şimşek'in 20 Mart tarihli duruşmadaki ifadesinde Coşkun İğci'den almış oldukları ve üstleriyle paylaştıklarını belirtmiş olduğu Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldürmek için silah teminine yönelik icrai hareketlere başladığı, kendisine para verdiği ve silah temin etmesini istediği ve bu durum hakkında jandarma görevlilerine bilgi verdiği bilgilerinin değerlendirildiğini kaydetti.

Ocaktan, bu bilgiler ışığında yaptıkları değerlendirmelerle vardıkları sonucu şöyle açıkladı:  "Hrant Dink'e yönelik bir tehlikenin emniyet ve jandarma personelince öğrenilmiş olduğu, tehlikenin varlığı konusunda gerek yazılan yazının akıbetinin tam olarak araştırılmamış olması ve gereğinin yapılmamış olması, gerekse Coşkun İğci'nin İl Jandarma Komutanlığı'nın kayıtlı bir haber elemanı olmasa bile kendisinden alınan haberin ve bilginin yeterince araştırılmaması ve değerlendirilmemesi sonucunda idari makamların bu tür bir riski bilebilecek durumda olmalarına rağmen, her kademedeki sorumluların ihmali sonucunda tehlikeyi önlemek için gereken tedbirleri almadığından tehlikenin gerçekleşmiş olduğu ve Hrant Dink adlı vatandaşımızın yaşamını yitirmiş olduğu, dolayısıyla gerek Anayasamızın 17. maddesinde, gerekse iç hukukumuzun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. maddesinde korunan yaşam hakkının korunmasına yönelik olarak alınması gereken tedbirlerde eksikliklerin yaşanmasına neden olduğu ve devletin pozitif yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi bir durumla karşı karşıya gelinebilecek bir ortamın yaratılmış olduğu, ölüm olayının gerçekleşmiş olmasından sonra yaşama hakkını koruma altına alan iç hukuk kurallarının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak ve devlet yetkililerinin veya organlarının sorumluluklarını ortaya koymak açısından; devlet organlarının olayın tespit edilebilen failleri ve olayda ihmal ve kusuru olan kamu görevlileri açısından hem ceza hukuku hem de disiplin hukuku anlamında gereken soruşturmaları derhal başlattığı ve halen adli yargılamanın ve disiplin hukuku işlemlerinin devam etmekte olduğu ve bu soruşturmaların esas amacının yaşama hakkını koruma altına alan iç hukuk kurallarının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak, ölüm olayında ihmal ve kusurları olan kamu görevlileri varsa, bu kişilerin mesuliyetlerini ortaya çıkarmak olduğu yetkililerce dile getirilmekte olduğundan, bu soruşturmalar henüz tamamlanmadığından bu aşamada etkin bir resmi soruşturmanın yapıldığı veya yapılmadığının söylemenin henüz erken olacağı sonucuna varılmıştır."

"Jandarma ve emniyetin ihmali var"

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ocaktan, 'İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü'nün ihmali var mı, suçluyor musunuz?' sorusu üzerine, "Böyle tuzak sorular sorma" karşılığını verdi.

Ocaktan, raporda genel bir değerlendirme yaptıklarını, ihmalleri ve kusurları tespit ettiklerini ve önerilerde bulunduklarını belirtti.

'Hrant Dink cinayetine ilişkin olarak jandarma hakkında soruşturma izni verildi, ancak Emniyet Müdürü hakkında verilmedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' şeklindeki soru üzerine ise Ocaktan, hazırladıkları raporda kişilere yönelik suçlamada bulunmadıklarını belirterek, "Hem emniyet teşkilatı hem de jandarma açısından bir ihmalin, kusurun, koordinasyonsuzluğun olduğu sonucuna vardık" dedi.

Jandarma ve emniyet görevlileriyle ilgili mahkeme sürecinin devam ettiğini kaydeden Ocaktan, "Şu aşamada, bizim şu görevlilerle ilgili şu yapılmış mıdır, bu yapılmış mıdır deme gibi bir hakkımız yok. Çünkü onlarla ilgili mahkeme süreci devam ediyor. Mahkeme süreci başlatılmasıydı, belki bir şey yapabilirdik ama şu aşamada mahkeme süreci devam ediyor" diye konuştu.

Bir gazetecinin 'Cinayeti herkes biliyordu, bir tek Hrant Dink öldürüleceğini bilmiyordu' yorumlarını hatırlatması üzerine Ocaktan, şunları kaydetti:
"Eğer yorum yapacak olursam oturur bir yazı yazarım. Bu konuda yorum yapmam. Radyo ve televizyonlarda 'alt komisyon cinayeti aydınlatacak' denildi. Bizim böyle bir görevimiz yok. Bizim görevimiz idari anlamda bir hata, kusur, ihmal olup olmadığını tespit etmek. Bir ihmal vardır. Bu genel olarak hem jandarmadadır hem emniyettedir. Bunlarla ilgili aldığımız bilgilerin sonucu bize bunu gösterdi."

Ocaktan, alt komisyonda CHP'li üye olmadığının hatırlatılması üzerine, "Komisyonun bütün çalışmaları süresince ciddi tartışmayı bırakın, sesin yükseldiği bir tartışma bile olmadı, Çetin Bey'le de olmadı" dedi.
Ocaktan, bir soru üzerine, 180 sayfalık raporun eklerle birlikte bin 390 sayfa olduğunu bildirdi.

MÜGE TUTCALI

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Havalimanı’nda gövdesinin üzerine inen uçak bulunduğu yerden kaldırıldı İstanbul Havalimanı’nda gövdesi üzerine inen kargo uçağı, çekici yardımıyla bulunduğu yerden kaldırıldı. İstanbul Havalimanı’nda Fedex Havayolları’na ait kargo uçağı, ön iniş takımları açılmayınca gövdesi üzerine piste iniş yaptı. İniş sırasında sürtünmenin etkisiyle kısa süreliğine alevlere teslim olan uçak ekiplerin müdahalesi ile söndürülürken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Kaza kırım ve İGA İstanbul Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele ekibi (ARFF) yaptığı çalışmalarının ardından, önce uçakta bulunan yükler boşaltıldı ardından da kargo uçağı, çekici araçlarla bulunduğu yerden kaldırıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "İstanbul Havalimanı’mızda gövdesi üzerine inen kargo uçağının ekiplerimiz tarafından kaldırılma çalışmaları başarıyla tamamlandı. Pistimiz, uçağın çekilmesinin ardından hassasiyetle temizlendi. Gerçekten işinin ehli olan ekiplerimiz, pist alanında saatler süren, organize ve çok titiz bir çalışmaya imza attı. Elim sonuçlara varabilecek bu tarz durumların önlenmesine örnek teşkil edecek bir müdahale ve çalışma performansı sergilediler. Olayın yaşanmaya başladığı ilk dakikadan itibaren soğukkanlı bir şekilde, strateji ve eylem planı oluşturarak hareket eden her bir görevlimizi kutluyorum. Kargo uçağının personeline ve İstanbul Havalimanı çalışanlarımıza yeniden geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim; her türlü kaza ve beladan ülkemizi, milletimizi ve tüm insanlığı korusun" ifadelerine yer verdi.