SAĞLIK - 07 Aralık 2017 Perşembe 17:10

'Dünya AIDS Günü' farkındalık etkinlikleri ile kutlandı

A
A
A
'Dünya AIDS Günü' farkındalık etkinlikleri ile kutlandı

Dünya AIDS Günü kapsamında HIV ve AIDS farkındalığını arttırmak amacıyla düzenlenen etkinlikler İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde gerçekleşti.

Dünya AIDS Günü kapsamında Pozitif Yaşam Derneği kurucu üyelerinden Canberk Harmancı ve İstanbul Cerrahi Hastanesi'nin birlikte düzenlediği etkinlikte HIV ve AIDS Farkındalık sunumu gerçekleşti. HIV ve AIDS farkındalık sunumu gerçekleştiren Pozitif Yaşam Derneği Kurucusu Canberk Harmancı dünya genelindeki verilere göre Sahraaltı Afrika’dan sonra virüsün en hızlı şekilde yayılan ülke Türkiye olduğunu ve toplumumuzun HIV virüsü hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmadığını söyledi.

HIV dünyada en kolay kontrol edilebilen ve en kolay tedavi edilebilen enfeksiyonlardan biri olduğunun altını çizen Harmancı, "Toplumsal algıda HIV eşittir AIDS olarak biliriz. Ancak AIDS bir hastalık değildir. Bu sadece HIV enfeksiyonunun tedavi edilmemesi halinde ileri evredir. Tedavi yönetimini uygularlarsa insanlar sağlıklı bir şekilde yaşayabilirler. Bu yıl Hacettepe Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi yaptığı farkındalık araştırması raporuna göre toplumun yüzde 77’si HIV enfeksiyonu ve AİDS ne olduğunu bilmiyor. Bilmediğimiz bir şeyden kendinizi koruyamazsınız. Dolayısıyla Türkiye’de bireyler HIV virüsüne karşı oldukça savunmasız durumdalar. Enfeksiyonun Türkiye’de yayılımını bilmiyorlar hem de kendilerini bu virüsten nasıl koruyacaklarını bilmiyorlar" dedi.

"HIV enfeksiyonu sosyal ilişkilerin hiçbiriyle bulaşmaz"
HIV virüsü aynı ortamda bulunmak ile iş yerinde çalışmak, aynı çatal kaşığı kullanmakla virüsün bulaşmayacağım belirten Harmancı: "HIV enfeksiyonu sosyal ilişkilerin hiçbiriyle bulaşmaz. HIV virüsünün tartışılmayan 3 tane geçişi vardır. Birincisi cinsel birleşmelerde korunmamak, ikincisi kontrol edilmeyen kan ve kan ürünlerinin kullanılması. Bu Türkiye’de güç bir yöntem çünkü Kızılay çok ileri tetkiklerle bağış alınan kanları tarıyor. Üçüncüsü de ortak enjektör kullanımından virüs bulaşır. Bir de anneden bebeğe doğrudan geçiş dediğimiz bir geçiş var. Anneden bebeğe virüsün geçebilmesi için gebe olan kişinin tedavi görmüyor, doğumu normal yolla yapmış ve çocuğunu emzirmiş olması gerekir. Bunları yapan annenin bebeğe virüsü geçirme olasılığı yüzde 20 oranındadır. Ancak HIV pozitif olan gebe anne tedavi görüyorsa doğumu sezaryen yapıldıysa ve doğumdan sonra çocuğunu emzirmediyse çocuğa virüsün buluşma olasılığı yoktur" şeklinde konuştu.

"HIV virüsü ırk,din,renk ne milliyet, meslek ayrımı yapmaz"
Toplumdaki kadın-erkek, çocuk herkeste HIV enfeksiyonu olabileceğini ve virüsün yayılma hızının çok yüksek seviyelerde olduğuna değinen Harmancı, "Türkiye HIV virüsünü bilmediği için bir salgının içerisinde Dünya Sağlık Örgütü'nün 2016 yılında açıklamış olduğu rakama göre enfeksiyonun yayılışı yüzde 452 seviyesindedir. Bunun sebebi ise bizim HIV farkındalığımızın var olmaması, enfeksiyonunun hangi sıklıkla görüldüğü bilmiyor olmamız kimlerde görüldüğünü bilmiyor olmamızdan kaynaklanıyor. Biz sanıyoruz ki virüs sadece yabancı kişilerde ve hayat kadınlarında bulunuyor. Onun dışındaki diğer bireylerin sağlıklı olduğu inancı var. HIV virüsü ırk, din, renk, milliyet ve meslek ayrımı yapmaz" ifadelerini kullandı.
HIV virüsünü taşıyan bireyler 8 veya 9 yıl boyunca sağlıklı bir görünüme sahip olduğunu belirterek, hasta bireylerin tetkik yaptırmadan dışarıdan kimsenin ayırt edilemeyeceğini söyledi.

'Yaşama Dair' sergisi de sanatseverlerle buluştu
'Yaşatmak Sanattır' mottosuyla yoluna devam eden İstanbul Cerrahi Hastanesi, Art in Hospital sergi alanında Reyhan Uludağ ve Birce Yıldız'ın 'Yaşama Dair' adlı karma sergisi ile sosyal sorumluluk çalışmalarına devam ediyor. Sergi 3 ay boyunca Art in Hospital'da sanat severlerle buluşacak, sergiden elde edilecek gelir Sanat Seninle Derneği’ne bağışlanacaktır. 

Fatih Gavuz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.