GÜNDEM - 07 Temmuz 2015 Salı 20:14

Ermenek faciasında ikinci duruşma görüldü

A
A
A
Ermenek faciasında ikinci duruşma görüldü

Karaman’ın Ermenek ilçesinde 28 Ekim 2014 tarihinde meydana gelen ve 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili açılan davanın ikinci duruşması görüldü.

Davanın ikinci duruşma öncesinde Ermenek Adliyesi çevresinde polis ekipleri güvenlik önlemleri aldı. Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında, tutuksuz sanıklardan başka illerde olanların SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile ifadeleri alınmasına devam edildi. Eskişehir Adliyesi’nden SEGBİS yöntemiyle ifade veren 2009-2011 yıllarında Cenne Kömür İşletmesi’nde teknik nezaretçi maden mühendisi olarak çalışan Ojen Ünlü savunmasında, “Su sızıyor, birikiyor dediler. Ben yeraltına indim bütün kontrolleri yaptım. Su çekildikten sonra raporumu yolladım. O gün için ne gördüysem onu yazdım” dedi. Abdullah Özbey’in avukatı Tevfik Buğdaycı’nın “MİGEM size sondaj makinesi eksiği var dedi mi” sorusu üzerine Ünlü, “Hayır demedi. Dese zaten biz de ona göre tedbir alırdık. Ben eski imalatla karşılaştığımda su sızıntısı olduğunu söyledim. Polisteki ifademde sürekli çalışmadığımı söyledim. 15 gün teknik nezaretçilik yaptım dedim. Madende 4 kere patlama olduğunu bilmiyorum. Bir kere hafta tatili gününde su sızdığını gördüm. Onu da Abdullah Özbey’e bildirdim. O zaman alanın eski imalat alanı olduğunu anladım. Daha sonra imalat haritalarını birleştirme kararı aldık zaten” şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Ali Kurt’un, “Eski imalat haritalarını deftere neden işlemediniz, bu çok büyük bir eksiklik” diye sorması üzerine Ojen Ünlü, “Bu işletmenin daimi nezaretçisi tarafından işlenir. Ben su patlayan yerin tersi istikametinde çalıştım. Ben 5 tane sondaj yaptım, hiç eski imalata rastlamadım. Bulabildiğim haritaları ben birleştirdim” cevabını verdi.

Has Şekerler Madencilik’te iş güvenliği uzmanı olarak çalışan Engin Yetim de savunmasında, “Denetim yaptığım süre içinde Ekim ayında Ermenek’teydim, ocağın denetimin yaptım. Tehlike arz edecek herhangi bir eksiklikle karşılaşmadım. Sondaj makinesinin alımıyla ilgili toplantı yapıldığını duyduğum için yetkimi kullandım” dedi.

ALARM SİSTEMİ İHMALİ

Avukat Şeref Han’ın, “Kontrol sondajını niçin öngörmüştünüz” sorusu üzerine Engin Yetim, “Çalışma Bakanlığının belirttiği eksikler nedeniyle istedik. Kontrol sondajının bulunmasının zorunlu olduğunu bildiğim için istedim. Bir su patlaması riski görmedim. Görseydim bildirirdim. Kazadan 1 hafta önce ocaktaydım. Bir ucundan girdim öbür ucundan çıktım, her yerde gaz ölçümü yaptım. Ancak biz ocaktan çıktıktan sonra ne yaptığım denetimlerde, ne tespitlerde ocağı ani kapatmasını gerektirecek bir durumla karşılaşmadım. Eski imalatların varlığını ilk savcılıkta çakıştırma haritasında gördüm” şeklinde konuştu. 

Mahkeme başkanının, “Acil bir durumda alarm sistemi olsaydı işçilerin ellerindeki her şeyi bırakıp kaçağı yönünde iddialar var, bu alarm sistemiyle ilgili neden uyarıda bulunmadınız” sorusuna ise, “Gezerken alarm sisteminin olmadığını görmedim. Ben ayda 4 gün geliyorum. Çalışma sürem 40 saat ve madene gelip 3-4 saat kalıyorum. Tahkimat nasıl, nefeslik var mı, işçiler baret giyiyor mu ben bunlara bakarım efendim. Açıkçası alarm sisteminin olmadığını görmedim. Ama acil durum eylem planı vardı. Acil durumda işçilerin nasıl hareket edeceği söylendi. İş güvenliği uzmanı olarak işi durdurmaya yetkim yoktur. Sadece eksiklikleri bildirip önlem alınmasını sağlarız. Sadece işverene önerilerde bulunuruz. Meydana gelen kazayla ilgili herhangi bir kusurum bulunmamaktadır. Suçsuzum. Beraatımı talep ediyorum” cevabını verdi.
Maden Mühendisi Nuray Yetiş ise, avukat Şeref Han’ın, “Eski imalatın hemen altında binlerce ton suyun altında çalıştığınızı biliyor muydunuz” sorusuna, “Hayır, kesinlikle bilmiyordum. Olsaydı birbirimizle paylaşırdık zaten. Farkına varsaydım yetkilileri uyarırdım. Yer altında birçok yerde su damlacığı vardı. Su damlacığının yer altında olması normal bir durumdur. Tehlike olacak bir durum sezmedim” cevabı verdi.
Daha sonra daimi nezaretçi maden mühendisi Cemile Karaca’nın savunmasına geçildi. Avukat Şeref Han’ın, “Sizin bilgisayarınıza yüksek lisans ödeviniz için daha önceki imalat haritasını aldığınız söyleniyor” sorusu üzerine Cemile Karaca, “Ben sondajla ilgili bir harita aldım ama o anda çakıştırılmış bir harita yoktu. Cenne müdürüne gittim, kurtarma çalışmalarında yardımcı olabileceği için harita istedim ama kendilerinde olmadığını söyledi” dedi. Avukat Şeref Han’ın, “Eski imalatlara sizin vardiyanızda girildiği söyleniyor” sorusu üzerine, “Benim çalıştığım dönemde girilmedi ama Yavuz beyin çalışması sırasında girildiğini duydum” cevabını verdi. Avukatın, “Sondaj makinesiyle alın yönünde sondaj yapılsaydı biriken bu suyun varlığını tespit etmemiz mümkün olur muydu” sorusuna Karaca, “Alın yönünde yapıldığında fark edilmezdi. Alın yönünde yapıldığında kaza bilinirdi deniyor ama bilinmiş olsaydı bu sondaj her yöne yapılması gerekirdi. Sondaj makinesi veya üretim haritası olsa bile bu kaza yine olabilirdi” dedi. 

Abdullah Özbey’in avukatı Tevfik Buğdaycı’nın, “MİGEM’den neden gidip haritaları almadınız” sorusunu cevaplayan Cemile Karaca, “Haritaları MİGEM’den almak benim görevim değil, teknik nezaretçinin görevidir. Eski imalatın varlığından kimsenin haberi yok. Olay olduktan 4 gün sonra gidip harita istiyorum yok diyorlar” şeklinde konuştu. Savunmasına devam eden Cemile Karaca, “Ben olayın 4’üncü gününde kurtarma ekibindeydim. Mehmet Zeybek’e numune ocağın imalat haritasını istedim kurtarma çalışmalarında kullanmak için o da ‘yok’ dedi. Haritayı istediğimi kabul etmiyorlar, ben de haritayı istemeye gittiğimi görüntü olarak kayıt ettim. Yavuz ve Mehmet bey görüntülerde konuşuyoruz” dedi. Mahkeme başkanının, “Neden böyle bir şey yapma gereği duydunuz” sorusuna Cemile Karaca, “Çünkü suçu başkalarına atma eğilimleri vardı. Ben de ihtiyaten böyle bir şey yapma gereği duydum” diyerek görüntüleri mahkemeye teslim etti.

BİLGİSAYARDAN DOSYA SİLİNDİ İDDİASI 

Cemile Karaca, müşteki avukatlarından birinin, “Olaydan sonra laptopunuzdan dosya silinmiş buna ne diyorsunuz” sorusu üzerine, “Olaydan sonra bilgisayarım kurtarma ekipleri tarafından alındı. Hatta ortadan kayboldu, zor buldum bilgisayarımda silme yapmadım” şeklinde konuştu.

Sanıkların savunmaları tamamlanırken, madende hayatını kaybeden işçilerden Ömer Cansu’nun duruşmayı takip eden yürüme engelli ağabeyi yere düştü. Yürüme engelli ağabey koluna giren iki kişi tarafından salondan dışarı alındı.

Savunmaların tamamlanmasının ardından Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, adli kontrolün yetersiz kalacağı değerlendirilerek tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, müşteki avukatlarının tutuksuz yargılanan sanıkların tutuklama talebinin reddine ve sanık Cemile Karaca’nın bilgisayarının gelecek celse ayrıntılı olarak incelenmesi taleplerinde bulundu.

Tutuklu sanık Saffet Uyar’ın avukatı Şeref Han da, müvekkilinin oğullarını kaybettiğini belirterek, “Geride kalan çocuklarına, torunlarına, gelinlerine sahip çıkması için tahliyesini talep ediyorum” dedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Saffet Uçar, Abdullah Özbey ve Ali Kurt'un tutukluluk hallerinin devamına, 40 tanığın ifadesi alınmak üzere mahkemeye zorla getirtilmesine ayrıca sanık Cemile Karaca'nın bilgisayarının ve gizli çektiği görüntülerin incelenmesine karar vererek üçüncü duruşmanın 3 Ağustos 2015 tarihinde görülmesine karar verdi.  

SELMAN AYAS

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.